YEREL HABERLER - 15 Nisan 2012 Pazar 17:00

APEK YÖNETİM KURULU ADAYINDAN BASIN TOPLANTISI

A
A
A
APEK YÖNETİM KURULU ADAYINDAN BASIN TOPLANTISI

Adapazarı Pancar Ekicileri Kooperatifi Genel Kurul`unda aday olacağını açıklana Nuri Akyel ve ekibi düzenledikleri basın toplantısında Adapazarı Şeker Fabrikasının kurtuluşu ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Adapazarı Şeker Fabrikasının sahibi konumunda olan ve yönetim kurulu üyeleri 65 bin kooperatif üyesinin oyları ile seçilen Adapazarı Pancar Ekicileri Kooperatifinin Genel Kuruluna aday olacağını açıklayan Nuri Akyel, düzenlediği basın toplantısı ile projelerini anlattı. Toplantıya Akyel ile birlikte yönetim kurulu adayları Murat Atalay, Faik Şen, Hasan Saka, İmdat Sezgin ve Hüseyin İşgören`de katıldı.
Akyel Şeker Fabrikası konusunda bilinen ve görünen gerçeklerin her zaman kamuoyundan saklandığını ve gizlendiğini iddia ederek, ``Fabrikanın içinde bulunduğu durum içler acısı ve tam bir fiyaskodur. Bu yolun engellerle dolu olduğunu çok iyi biliyoruz. Bizler bu engelleri aşmak ve engellerin aşılabileceğini göstermek için Adapazarı Pancar Ekicileri Kooperatifi Yönetimi`ne talibiz. Bu görev bizler için mevki, makam ifade etmiyor Bu görev kutsal olup, onur, gurur meselesi haline gelmiştir. Bugün çiftçinin gözünün içine baka baka yalan söyleyenler, kooperatifi bu hale getirenlerin ta kendisidir`` dedi.
Akyel, yapılacak olan Genel Kurul`un kapalı kapılar ardından çiftçileri korkutma politikası uygulanarak yapılmaması için tüm resmi birimlere dilekçe verdiklerini hatırlatarak, ``Genel Kurul kesinlikle Şeker Fabrikasının hangarlarında, kapalı kapılar ardında yapılmamalıdır. Geçtiğimiz yıl yapılan Genel Kurul`a basın mensupları bile alınmadı. Çiftçilerimiz büyük bir korku ile geldiği Genel Kurul`da oldu bitti ile seçime gönderildi. Bu yıl buna izin vermeyeceğiz. Sakarya Valiliğimize seçimin Sakarya Atatürk Stadı ya da Kapalı Spor Salonunda yapılması için dilekçe verdik`` diye konuştu.
Fabrikanın 2009 yılında 217 trilyon ciro yaptığını ancak buna rağmen zarar ettiğini dile getiren Akyel, ``Bu fabrika iyi yönetilmiyor. Fabrikanın içinde bulunduğu durumda kota sorununun arkasına gizlenmeye çalışılıyor. Fabrikanın hiçbir mali detayları açıklanmıyor. Her şey büyük bir gizlilik içerisinde. Kotanın bu hale gelmesinin sebebide fabrika yönetimidir. Kota fabrika üretim yapmadığı için düşürüldü. Biz fabrikayı bu hali ile devraldığımız zaman 3 yıl içinde yatırım yapabilecek bir duruma getireceğiz`` dedi.
Yönetimde bulunan hiçbir arkadaşının siyasi bir partiye üye olmadığını ve oluşum olarak siyasi bir hareket olmadıklarının altını çizen Akyel sözlerini şu şekilde tamamladı: ``Şeker Fabrikasının sorunu siyasi değildir. Bu işin içine siyaset sokulmasın. Şeker fabrikasında olanlar bir halk hareketidir. Bir köylü hareketidir. Biz Şeker Fabrikasını, asıl sahipleri olan çiftçilerimizin yönetmesini istiyoruz. Yıllardır kota sorunu bahane edilerek uyutulduk ve fabrika göz göre göre bu hale geldi. Yönetim akıl almaz icraatlarına devam ediyor. Fabrikayı satmak için kongrede üyelerden yetki almak zorundalar. Burada şunu açıkça belirteyim ki kooperatifi kurtarmak için fabrikayı satıyorlar.``
Yönetim Kurulu Üyeliğine aday olacak olan Murat Atalay`da, ``Genel Kurul`un kapalı kapılar arkasında yapılmaması için her türlü girişimi gerçekleştiriyoruz. Pancar ekicilerimiz hür bir şekilde sandığa gidecek. Seçimin hür, demokratik ve halka açık olması gerekli. Kongreleri neden basına kapattıklarını bir düşünün. Geçtiğimiz yıl yapılan Genel Kurul`a basın mensupları alınmamış ve kapıdan geri döndürülmüştü. Basına kapalı olarak yapılan bir Genel Kurul nasıl demokratik ve adil olabilir. Biz bu yıl bunun yaşanmaması için mücadelemizi veriyoruz`` dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman Depremde yaşadıklarını unutmak için sanata yöneldi Adıyaman’da 6 Şubat depremlerinde evi yıkılan ve çok sayıda akrabasını kaybeden 3 çocuk annesi Nazan Taştan Yapıcı, öğretmenlik mesleğini bırakarak seramik ustası oldu. Asrın felaketinden önce özel okulda ve kurs merkezinde öğretmenlik yapan Nazan Taştan Yapıcı, depremde evi yıkılınca ailesiyle Mersin’e yerleşti. Bir yıl Mersin’de yaşadıktan sonra tekrar memleketi Adıyaman’a dönen Yapıcı, öğretmenlik yerine seramik ve çini sanatına yöneldi. Depremin acılarını unutmak için başlarda terapi amaçlı başladığı seramik ve çini sanatında ustalaşan Yapıcı, öğretmenlik mesleğini bırakarak atölye kurdu. Kendi elleriyle yaptığı eserlere şekil veren ve bunları vitrin ve raflara dizerek satışını yapan Yapıcı, bir taraftan da başka kadınlara bu sanatı öğretmeye başladı. Çocuk ve eğitim üzerine kitap da yazan Nazan Taştan Yapıcı’nın hayatı depremden sonra değişti. Öğretmenliği bırakıp sanata yönlendiğini söylendiğini söyleyen Nazan Taştan Yapıcı, "Deprem sürecinde öğretmenlik mesleğini icra ediyordum. Depremden sonra hepimizin bir çıkış yolu araması gibi Mersin’e gittik. Bir yıl oraya yerleştik. Çocuklarım vardı. Sonra bir yıldan sonra memlekete dönmek zorunda kaldık. Sonra dönünce seramik sanatıyla, çini sanatıyla, öğretmenlik mesleği arasında gidip geldim. Hatta bir sürede devam ettim öğretmenliğe. Ancak sonrasında sanatın daha ağır bastığını gördüm. Çünkü belki depremden sonra yaşadığım tramvaydı, o acılarla o üzüntülerle inanılmaz derece ruhumu rehabilite ediyordu. Bana çok iyi geliyordu çini ve seramikle uğraşmak. Ve neden olmasın ki dedim? Başkaları da neden faydalanmasın? Başkaları da neden iyi gelmesin? Bana iyi geldiyse başkalarına da iyi gelebilir diye düşündüm. Bunu bir mesleğe dönüştürmeye karar verdim. Hali hazırda zaten gerekli eğitimleri almıştım. Ondan sonra işyeri açma kararı aldım. Çevremdeki insanların desteğiyle beraber. Sonra işyerini açtıktan sonra böyle güzel bir konseptimiz oldu. İnsanlar gelip burada isterlerse çini ve seramik yapabiliyorlar. Yardım isterlerse yardımcıda olabiliyorum veya ürün satın alıp götürebiliyorlar. Bende hem gelenlere yardımcı oluyorum, hem ürün yapıp satışını yapıyorum" dedi. Zozan Tümüç isimli vatandaş, "Sanatıyla da buluşturduğu eserleri görmek, böyle tanımak, iç detayını öğrenmek böyle bana çok şey kattı açıkçası. Buraya geldikten sonra bir çalışma yaptım. Bir bardak boyama yaptım. Bir de kendimce bir sevgi tabağı hazırladım. Kendi el emeğimle. Kendisi bu süreçte bana yardımcı oldu. Açıkçası çok keyif aldım. Tekrar da gelip yapmayı istiyorum. Fırsat buldukça ilk geldiğim yer açıkçası burası" diye konuştu.