YEREL HABERLER - 21 Temmuz 2016 Perşembe 19:12

SAÜ’de akademik genel kurul gerçekleşti

A
A
A
SAÜ’de akademik genel kurul gerçekleşti

Sakarya Üniversitesi Akademik Genel Kurulu Rektör Prof. Dr. Muzaffer Elmas başkanlığında toplandı. Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen toplantıya Sakarya Valisi Hüseyin Avni Coş da katıldı.
Fethullahçı Terör Örgütü’nün darbe kalkışması sonra Sakarya Üniversitesi’nde alınacak tedbirlerin görüşüldüğü kurulda, FETÖ’nün üzerine kararlılıkla gidilmesi vurgusu yapıldı. Hayatının her döneminde darbelerle karşılaştığını ve darbelerle mücadele ettiğini dile getiren Rektör Prof. Dr. Muzaffer Elmas, “Bu terör örgütünün 17-25 Aralık darbe girişiminde de Sakarya Üniversitesi olarak ön alan, Sayın Cumhurbaşkanımızın yanında yer alan bir üniversite olduk. Bu darbenin ertesi günü o dönemde Başbakan olan Sayın Cumhurbaşkanımıza fahri doktora tevcih törenindeki konuşmamı ‘Siz yaptıklarınızla ülke içinde ve dışında bizlerin ve halkımızın hareket alanını genişlettiniz. Bunu yaparken pek çok engelle karşılaştınız, verdiğiniz mücadele, kararlılık ve dünya lideri vizyonunuzla bu engelleri aştınız. Bundan sonra da aşacağınıza yürekten inanıyorum. Dualarımız sizinle’ sözleriyle tamamlamıştım. Aynı görüşlerimi bugün de tekrar ifade ediyorum. Dualarımız sayın Cumhurbaşkanımız iledir. Ülkemizi bir kanser gibi saran bu hain terör şebekesinin sökülüp atılması için gereken tüm adımları tereddüt etmeden atmaktayız. Ülkemizin 2023 vizyonu ve hedeflerinden sapmadan birlik ve bütünlük içinde daha güzel günlere erişeceğine inancım tamdır“ diye konuştu.
Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek kadroları yetiştiren eğitim kurumları olarak bugün sorumluluklarının dünden daha ağır olduğunu dile getiren Rektör Elmas “Değerlerine bağlı, omurgası sağlam, aklını satmamış analitik düşünen gençler yetiştirmek boynumuzun borcudur” şeklinde konuştu.
Toplantıda söz alan akademisyenler bu hain yapılanmanın dini değerleri kullanarak büyüdüğüne dikkat çekerek gerçek dini eğitimin önemine dikkat çektiler. Akademisyenler, “Çocuklarımızın bu tür terör örgütlerinin eline düşmemesi için, açık ve şeffaf bir eğitim sunan imam-hatiplerin ve ilahiyat fakültelerinin önemi ortaya çıkıyor” düşüncesinde birleştiler. Akademisyenler uluslararası alanda darbe girişiminden sonra yapılan propagandalara karşı akademik bir ağ oluşturmanın önemine dikkat çektiler. Genel Kurula hitap eden Sakarya Valisi Hüseyin Avni Coş da Sakarya’da devletin içinde yapılanmış bu hain terör örgütünün temizlenmesi için her şeyin yapılacağını belirterek bu noktada akademisyenlerin desteğinin önemine dikkat çekti.
Vali Coş, 11 Ocak 2016 tarihinde imzalanan Barış İçin Akademisyenler bildirisinin bir algı yönetimi çerçevesinde hazırlandığını, akademisyenlerin buna karşı bir algı oluşturması gerektiğini söyledi. Güvenlik kuvvetlerinin terör ile mücadelede aylarca süren operasyonlar yaptığını, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin terör örgütü mensuplarının bulunduğu bir ortamda dahi hava unsurlarını kullanmadığını belirten Coş, “Bunlara rağmen bu terör örgütlerini kullanan küresel güçlerin güdümündeki uluslararası algı yöneticileri ve onların görev verdiği içimizdeki ve dışımızdaki birtakım çevreler, devletimizin yürüttüğü iç güvenlik operasyonlarına zarar vermek amacıyla akademisyenler bildirisi hazırladılar. Türkiye, bu bildiride katliam yapmakla sorumlu tutuldu. Bu bildiri bütün dünyadaki üniversitelere siyasi merkezlere basın yayın kuruluşlarına gönderildi” dedi.
Bildiriye Sakarya Üniversitesi’nin de tepki gösterdiğini kaydeden Coş, “Bu terör örgütlerinin tamamının artık küresel güçlerin politika dizayn aracı olduğunu hepimiz görebiliyoruz. Akademisyenlerin bildirisinden hareketle, Türk akademisyenleri, siyasi görüşü, etnik kökeni ne olursa olsun, sadece insan haklarına, demokrasiye, hukuka inanıyorsa, milletini ve devletini seviyorsa, böyle ortak deklarasyonla devletimize milletimize yönelik vahşi kalkışmaya karşı tepkilerini ortaya koyan bir bildiriyi şiddetle kınayan ve lanetleyen bir açıklamayı akademisyenlerin yapması gerekiyor. Bu kınamanın da bütün dünyadaki algı üzerinde etkili olabilecek merkezlerle paylaşılması lazım. Dolayısıyla sizlerin bu konuda sadece eleştiri değil, düşüncelerini de yazarak, ulusal ve uluslararası topluma konunun doğru anlatması gerekir. Özellikle hain Fethullahçı terör örgütünün uluslararası kamuoyu tarafından da deşifre edilmesine katkı sağlamanız lazım. Sosyal kimlik, toplumsal aidiyet ne olursa olsun asgari müştereklerde birleşerek, bu örgütün ülkemizden temizlenmesi için fevkalade dikkatli ve duyarlı bir şekilde çalışmak zorundayız. Bu örgütten değil milletimizden korkacağız” şeklinde konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir sanata doyacak İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmirli sanatseverlere mayıs ayında yine renkli bir sanat programı sunuyor. Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi (AASSM) yazı müjdeleyen ay içinde birbirinden güzel konser ve sergilere ev sahipliği yapacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’na özel konserlerin de yer aldığı programıyla mayıs ayında sanatseverlere dolu bir program hazırladı. İlk olarak Borusan Quartet (Esen Kıvrak “Keman”, Nilay Sancar “Keman”, Efdal Altun “Viyola”, Nil Kocamangil “Viyolonsel”) 2023-2024 sezonu İzmir programının dördüncü ve son konserini, 2 Mayıs Perşembe günü “Oda Müziğinde Alman Romantizmi” adıyla saat 20.00’de verecek. Işın Karaca 65 kişilik senfoni orkestrasıyla sahnede Türkiye’nin önemli vokallerinden Işın Karaca, herkesin kalbinde yer edinmiş parçalarını senfonik formatta dinleyicisiyle buluşturuyor. 4 Mayıs Cumartesi günü yapılacak konser, aranjmanların Can Yapıcıoğlu tarafından titizlikle yapıldığı The Best in Symphonic albümünün ilk konseri. Bu tarihi gecede Işın Karaca şarkılarını 65 kişilik senfoni orkestrasıyla söyleyecek. Barok Türküleri AASSM’de Arya Su Gülenç Piyano Resitali 7 Mayıs Salı günü saat 20.00`de yapılacak. Altı yaşında piyano eğitimine başlayan Arya Su Gülenç uluslararası piyano yarışmalarında birincilik kazandı. 9 Mayıs’ta saat 20.00’de ise Joanna Goodale (piyano), Sokratis Sinopoulos (kemençe) ve Derya Türkan’ın (kemençe) katılımıyla Barok Türküleri konseri var. Resitaller geçidi Ümit İşgörür (Çello) ve Özgür Aydın’ı (Piyano) dinleme fırsatı bulacağımız Çello Piyano Resitali, 14 Mayıs Salı günü saat 20.00`de gerçekleştirilecek. 15 Mayıs’ta ise AASSM, İlkhan Aydoğmuş Kontrbas Resitali’ne ev sahipliği yapacak. Gençler Sahne Sizin 14 Mayıs’ta Leyla Gencer’i Anma Konseri, 19 Mayıs’ta Gençler Sahne Sizin Etkinliği, 20-26 Mayıs’ta İzmir Uluslararası Çoksesli Korolar Festivali, 27 Mayıs’ta İzmir Işılay Saygın Güzel Sanatlar Lisesi Konseri, 28 Mayıs’ta Ümran Baradan Güzel Sanatlar Lisesi Konseri, 29 Mayıs’ta TPKD İzmir Korolar Konseri yapılacak. 15 Mayıs’ta Olten Filarmoni Orkestrası konseri dinleyicilerle buluşacak. İzmir Devlet Senfoni Orkestrası, 3-10-17-24-31 Mayıs’ta AASSM konserleriyle sezonunu tamamlayacak. 3 önemli sergiye ev sahipliği AASSM, 3-26 Mayıs Ayşegül Güngören Mud-RA Seramik Sergisi’ne, 6 Mayıs-2 Haziran Karikatürcüler Derneği İzmir Temsilciliği Uluslararası Yaşar Kemal Portre Karikatürleri Sergisi’ne, 27 Mayıs-7 Haziran İzmir Işılay Saygın Güzel Sanatlar Lisesi Yıl Sonu Sergisi’ne kapılarını açacak.
Muğla Gelinler, ‘Gelincik’ tarlasına akın etti Muğla’da İlkbahar aylarının gelmesi ile Merkez ilçe Menteşe’nin Karaçayır ve Bademlik bölgesinde bulunan tarlalar Gelinciklerin açması ile kırmızıya boyandı. Nisan-Mayıs aylarında Menteşe Ova mevkiindeki boş ve ekili tarlalarda çıkan Gelincik çiçekleri, fotoğraf tutkunları, üniversite öğrencileri ve gelin-damatların en uğrak alanları oldu. Günün her saati kırmızı halıya benzeyen Gelincik tarlalarında fotoğraf çektiren, öz çekim yapan çok sayıda vatandaş ziyaret ederken, gelin ve damatlar da anılarına ekleyebilecekleri eşsiz ‘Gelincik Tarlası’ hatırası fotoğraf ve video çekimi yaptırıyor. Fotoğrafçı Saniye Musacalı, “Çiftlerimiz bize hep güzel yerleri soruyorlar. Nerelere gidebiliriz, nerede daha iyi çekimler yapabiliriz diye. Bizim aklımıza gelen en güzel ve en doğal yerlerden birisi de burası. Gelincikler bu mevsimde çok güzel oluyor. Biz buraya geldiğimizde çok güzel kareler yakalıyoruz. Fotoğrafçı Süleyman Dural, “Dış çekim videolarımızda çiftlerimizin en çok tercih ettiği mekanlar arasında yer alıyor böyle bahçeler. Görüntü konusunda bize çok yardımcı oluyor. Yani doğal plato burası” dedi. Damat Kemal Uçar, “Bugün nişan günümüz. Muğla’da güzel bir Gelincik bahçesinde güzel anılarımız olsun diye güzel bir doğada güzel bir gün seçtik. Muğla’nın her bir köşesi bir plato havası, doğal. Her köşesi cennet gibi Muğla’nın bu güzelliklerini değerlendiriyoruz” dedi. Gelin Gonca Şen, “Muğla’mızın doğal içeriklerini değerlendirmek, bu özel günümüzü böyle taçlandırmak bizim için çok güzel. Gelincik tarlasında iç içe olmak bizim ilk tercihimizdi. Teşekkür ederiz” dedi. Antik çağlarda gelincik, uykuyu ve ölümü temsil eden bir simge olarak kabul edilirken, çeşitli uygarlıklar tarafından ağrı kesici özellikleri için kullanılırdı. Eski Yunan, Roma ve Mısır kültürlerinde, gelincikler ölülerin dünyasına olan bağlantıyı ve ölümden sonraki yaşamı temsil ettiği inancı hakim olurken, genellikle gençlik, aşk ve ölümlülüğün geçici doğasını sembolize ettiği, bazı kültürlerde gelincik, başarı ve şansı ifade ediyor. Tarlalarda kolayca yetişen ve hızla çoğalan bu çiçeğin, bereket ve bolluğun bir sembolü olarak görülmesinin nedeni de budur.