YEREL HABERLER - 08 Aralık 2016 Perşembe 17:39

SAÜ’de “Hukuki Perspektiften Güncel Olaylar” konferansı gerçekleşti

A
A
A
SAÜ’de “Hukuki Perspektiften Güncel Olaylar” konferansı gerçekleşti

Sakarya Üniversitesi Akademik ve Sosyal Gelişim Merkezi’nin (SASGEM) düzenlediği Çarşamba konferanslarına bu hafta Ceza Hukukçusu Prof. Dr. Ersan Şen konuk oldu.
SAÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşen “Hukuki Perspektiften Güncel Olaylar” başlıklı konferansta konuşan Prof. Dr. Ersan Şen, üniversitelerin bir eğitim yeri olmadığını, öğretilen, öğrenilen ve tartışılan yerler olduğunu söyledi. Sloganik sözlere ve dogmalara bağlı kalmadan, okumak, yazmak, tartışmak ve fikir üretmek gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Şen, “Kim hangi güzel önerileri, hususları anlatırsa anlatsın, inancınız ne olursa olsun, aklınızı kiraya vermeyin. Önemli olan mesele budur. Asker ocağında eğitilirsin, ilkokulda eğitilirsin ama üniversite topraklarında kimse kimseyi eğitemez. Öğretim üyesinin söyledikleri de mutlak doğru değildir, kitaplarda yazılanlar da. Sizler onları alacaksınız, farklı fikirleri süzgecinizden geçireceksiniz ve siz üreteceksiniz” dedi.
“Hesap kapanmalı”
Anayasa Mahkemesi’nin OHAL kapsamında çıkarılan KHK’lar konusunda verdiği karara da değinen Prof. Dr. Ersan Şen, “Anayasa Mahkemesi (AYM), kararında olağanüstü hal döneminde bakacağı noktaları söyledi. AYM’nin verdiği kararla ümit ediyorum bu olağanüstü hal döneminden çıkacağız. Çünkü 1963-1966 yılından bu tarafa gelen bir yapının, cemaatin bir hesabı var. Bu hesap ne zaman kapanır, söyleyeyim. 2002 yılında katledilen Necip Hablemitoğlu’nun hesabını sorarsan bu hesabı kapatırsın. Gelin, şimdi kahramanlık yapanların o zaman ne yapabildiğine bakın. Şimdi konuşmak kolay. İnsanları din, mezhep, etnik kimlik üzerinden ayrıştırmak suretiyle etiketlemek en büyük yanlıştır. Bu konuda Batıyla da asla müttefik olamayız. Gitsinler onlar o söylediklerini kendi memleketlerindeki kendi insanlarına anlatsınlar. Bize değil. Bize akıl öğretmeyin, ırkçılığın, din ayrımının daniskasını yapıyorsunuz” diye konuştu.
“Uzmanlığa saygı gösterilmeli”
Hukuk kurallarının insanları cezalandırmak için değil, başkalarının hak ve hürriyetini korumak için konduğunu belirten Prof. Dr. Şen, “Tarih tarihçilere, hukuk hukukçulara bırakılmayacak kadar mühimdir’ anlayışı palavradır. Buna inanmayın. Uzmanlığa saygı göstermek gerekir. Uzmanlık bakkaldan diploma dağıtılır gibi, gidip alma yöntemi değildir. Onu hazmetmektir, hak etmektir. Onun için zaten kural olmalı, hukuk düzeni olmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti’nde de hukuk devleti ilkesi askıda değildir” dedi. Öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği konferans, soru-cevap bölümünün ardından Sakarya Barosu Başkanı Zafer Kazan’ın Prof. Dr. Ersan Şen’e hediye takdimiyle sona erdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Yağmurlu havalarda ıslanmak istemeyen depremzede Meriç’in sesini duyan sağlıkçı Havva’dan afetzede aileye sıcak yuva Hatay’da depremin ilk günlerinde enkaz altındaki vatandaşları yaşatmak amacıyla görev alan sağlıkçı Havva Aydanur Ertuğrul, yağmurlu havada bir daha ıslanmak istemeyen 9 yaşındaki Meriç Altunay ve ailesini sıcak yuvasına kavuşturmayı başardı. Kahramanmaraş merkezli depremlerde Hatay yerle bir olmuş, 25 bine yakın insan vefat etmişti. Afetin ilk saatlerinden itibaren Türkiye’nin dört bir yanından kurtarma ekipleri ve sağlık çalışanları bölgeye yardıma koşmuştu. Antalya İl Sağlık Müdürlüğü’nde görevli 38 yaşındaki Acil Tıp Teknisyeni Havva Aydanur Ertuğrul, asrın felaketinin ilk saatlerinden itibaren bölgedeki afetzede vatandaşları hayata tutundurmak için mücadele etti. Sağlık personeli Ertuğrul, depremin yaralarını sarmak için kurucusu olduğu Ülkem Kitap Okuyor Derneği aracılığıyla afet bölgesine 21 çadır okul açtı ve 7 bin 700’den fazla öğrenciye 100 binden fazla kitap ulaştırdı. ATT Ertuğrul, depreme Antakya ilçesi Karaali Mahallesi’nde yakalanan 9 yaşındaki Meriç Altunay ve ailesinin isteği üzerine afetzede aileye yuva yapabilmek için çalışma başlattı. Dernek aracılığıyla Altunay ailesine ev yaptırmayı başaran Ertuğrul, 2 odası ve 1 salonu olan evi Altunay ailesine teslim etti. "Yeterli maddi destek sağladığında yıl sonuna kadar 12 ev yapmayı istiyoruz" Ülkem Okuyor Derneği olarak 2’nci evi teslim ettiklerini ifade eden Ertuğrul, "Depremin 37’nci gününde çadır okul açmıştık. Bugün ev yaptığımız öğrencimiz de o çadır okula gelen ilk öğrencilerimizden biriydi. Talent ve Meriç okulu açtığımızda koşa koşa gelmişti. Bu enkazlar bir gün kalkıp Hatay normale dönecek dememize neden oldular. Biz 2 aydır ev yapıyoruz. Öğrencilerimiz ve depremzede çocuklarımızın yaşam koşullarını düzeltmeye dert edindik. Çadırda ve barakada yaşayan öğrencilerimize ev yaparak hak ettikleri yaşamları sürmelerini istiyoruz. Bu depremden en çok çocuklar etkilendi. 15 aydır baktıklarında enkaz görüyorlar. Çadırda yaşıyorlar. Deprem üzerine oyunlar kuruyorlar. O yüzden buradaki çocukların daha iyi yaşam koşullarından yaşamaları için emek veriyoruz. ‘Ülkem Okuyor Derneği’ olarak ev yapmaya devam edeceğiz. Haftaya 4 ve 5’inci evlerimizin temelini atacağız. Durmadan yorulmadan Hatay’daki son çocuğun yüzünü güldürene kadar güldürmeye devam edeceğiz. Yeterli maddi destek sağladığında yılsonuna kadar 12 ev yapmayı istiyoruz” dedi. "Yeni evim için çok heyecanlıyım ve çok mutluyum" Yeni evlerine kavuşan anne Esmeray Altunay, "Depremde evimiz yıkıldı. Çok kötü bir durumdaydık. Havva abla çocuklara mont ve ayakkabı getirmişti. Okula çağırdı. Oğlum Meriç’in doğum günüydü. O esnada Havva ablayı tanıdım. Eşimle beraber çadırdan suları dışarı atmaya çalışıyorduk. Ellerimiz, ayaklarımız ve çocuklar berbat bir haldeydi. Çocuklar sırılsıklamdı. Çocukların ayaklarında ne ayakkabı ne de çorap vardı. Yeni evim için çok heyecanlıyım. Çok mutluyum" ifadelerini kullandı.
Elazığ Başkan Şerifoğulları, Kent Müzesi’ni inceledi Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, Elazığ’ın kültür ve turizmine yeni bir değer olarak hayata geçirilecek olan Kent Müzesi’nin sona gelinen çalışmalarında incelemelerde bulundu. Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, ‘Müzeler Şehri Elazığ Projesi’ kapsamında hayata geçirdiği Harput Musiki Müzesi, Basın Müzesi ve Hoca Hasan Hamam Müzesi’nin ardından Kent Müzesi’ni de kente kazandırmaya hazırlanıyor. 1896 yılında dönemin Elazığ Valisi Enis Paşa tarafından Çarşı Mahallesi’nde inşa edilen ve geçmişte hükümet konağı olarak hizmet veren, Osmanlı döneminin izlerini taşıyan tarihi bina, çalışmaların ardından kent belleğinin kayıt altına alındığı, toplumsal hafızayı canlı tutacak Kent Müzesi olarak faaliyet gösterecek. Kent Müzesi bünyesinde, şehrin tarihi dönemleri, coğrafi, sosyal ve ekonomik yapısı, unutulmaya yüz tutmuş meslekler bölümü ile geleneksel yaşam kültürü bölümleri yer alacak. Başkan Şerifoğulları, müzede devam eden çalışmaları inceledi. Yetkililerden bilgi alan Başkan Şerifoğulları; “Aziz Şehrimiz Elazığ’ımızın kültür ve turizmine katkı sağlama adına Müzeler Şehri Elazığ projemiz doğrultusunda Harput Musiki Müzesi, Basın Müzesi ve Hoca Hasan Hamam Müzesi’ni kentimize kazandırmanın onurunu ve gururunu yaşamıştık. Şehrimizin kadim kültür ve medeniyetini, övündüğümüz tarihini geleceğe taşımanın bilinciyle, geleceğimizi inşa etme hedeflerimize adım adım ilerliyoruz. Bu kapsamda Elazığ’ın tarihi ve kültürel değerlerinin geleceğe aktarılması, yaşatılması, ve korunması için kent belleğinin nesilden nesile aktarabileceği Kent Müzemize ilişkin çalışmalarımızın sonuna gelmiş bulunmaktayız. Şehir merkezimizde hayata geçireceğimiz bu Kent Müzemiz, hem kıymetli hemşehrilerimize, hem de farklı illerden şehrimizi ziyaret edecek olan vatandaşlarımıza kentimizin geçmişine dair önemli bir deneyim yaşatacaktır. Kent Müzemizi de geleceğimize kazandırmış olmanın gururunu hep birlikte yaşayacağız” dedi.