- 17 Aralık 2017 Pazar 10:36

(Özel Haber) 10 senedir çektiği kemik iltihabından kurtulmak istiyor

A
A
A
(Özel Haber) 10 senedir çektiği kemik iltihabından kurtulmak istiyor

Sakarya’nın Arifiye ilçesinde 16 yaşında yakalandığı kemik iltihabı hastalığı nedeniyle ayağından birçok kez ameliyat olan Adem Bora, ayağı kesilmeden sağlığına kavuşmayı istiyor.

Sakarya’nın Arifiye ilçesinde 16 yaşında yakalandığı kemik iltihabı hastalığı nedeniyle ayağından birçok kez ameliyat olan Adem Bora, ayağı kesilmeden sağlığına kavuşmayı istiyor.


Arifiye ilçesinde 25 yaşındaki Adem Bora, 16 yaşında kemik iltihabına yakalandı. 10 senedir birçok kez hastalığı nedeniyle ayağının topuk kısmından ameliyat olan Bora’nın ayağı iyileşmedi. Engelli raporu alabilmek için doktor heyetinin önüne çıkan Bora’ya heyet yüzde 9 engelli raporu verdi. Adem Bora, tek dileğinin ayağının kesilmemesi ve eski sağlığına kavuşmak olduğunu söyledi. Hastalıktan sonra hayatının iyice karardığını dile getiren Bora, "Ayağımdaki sorunlar yaklaşık 10 seneden beri var. Sürekli çilesini çekiyorum, ameliyat olmak zorundayım. Ameliyata ise yarım ameliyat deniyor, ben bunu her zaman olursam çalışamayacağım. Ameliyatı oluyorum geliyorum, tekrardan benim ameliyat olmam gerekiyor. Bir ay önce Isparta’da ameliyat oldum, orada oldum geldim buraya şimdi tekrardan ameliyat olmam gerektiğini söylüyorlar. Akıntı oluyor, mecburen olmak zorunda kalıyorum. Kemikte iltihap var, tekrardan olmak zorunda kalıyorum. Ben bunu olduktan sonra yine tekrardan olmak zorundayım. Zaten 10 kere oldum aynı ameliyatı, hiçbir şekilde iyileşme yok. 495 kere kalçamdan iğne oldum. Hayatım karardı yani, işe gidemiyorum, çalışamıyorum. Nakit olmayınca tedavi de olamıyorum. Allah razı olsun ailem arkamda oldular ama ne kadar daha böyle devam edecek. Benim tek istediğim tedavimi olabilip iyileşmek. Ondan sonrasında zaten ben çalışırım, Allah nasip ederse bir şekilde kendimi çevirebilirim. Şuanda çalıştığım bir yer var zaten de, gidemiyorum. Çünkü raporluyum, çalışacak durumda değilim. Her yerimden akıntı geliyor, parmağımın altından geliyor, yan taraftan geliyor" dedi.



"Sol ayağım ameliyatta kesile kesile kalmadı”


Ayağının işlevini kaybetmeye başladığını belirten Bora, "100 kerede ameliyat olsam iyileşemeyeceksem ameliyat olmamın ne anlamı var. Artık ameliyat ola ola da ayakta kalmadı. Sağ ayağım ile sol ayağım aynı idi. Sol ayağım ameliyatta kesile kesile, sara sara kalmadı resmen. Ayak işlevini kaybetti, odun gibi atıyor, odun gibi çekiyorum sadece. Topuğumda zaten benim bu kemik iltihabı (osteomiyelit), üstüne basınca tabii ki ağrıyor. 10 defada kestiler orayı, içinde şimdi de alçı var. Antibiyotikli alçı koydular ama ne kadar daha böyle devam edecek. Osteomiyelit kadar lanet bir hastalık ben görmedim, sürekli ayağımda akıntı oluyor. Onun haricinde benim eklemimde sıkıntı var, bir ayağım diğer ayağımdan ufak. Sağlıklı olan ayağımda da kas yok, öbür ayağım da ince, ayakta durmakta zorluk çekiyorken engelli sınıfına giremedim. İleride ben evleneceğim, yuva sahibi olacağım. Bu şekilde ne kadar daha devam edebilirim ki? Engelli raporu alabilmek için hastaneye başvurdum. Sonunda heyete girdim, ortopedi doktoru sadece osteomiyeliti göz önünde bulundurmuş; benim bir ayağım diğer ayağımdan ince olduğunu söyledim, eklemimde sıkıntı olduğunu söyledim, permeperişan haldeyim. Benden daha üst hastalar da var hepsine tamam ama benim gibi hasta olanlar engelli raporu alıpta kendilerine hiç olmazsa bakabiliyorlar, çalışarak ekmek paralarını kazanabiliyorlar. Ben bu şekilde ne iş yapabilirim ki? Heyet yüzde 9 rapor verdi, engelli sayılmadım yani. Yüzde 9’da hiçbir işime yaramadı benim" diye konuştu.



"Bu ayağı bana bağışlasınlar"


Bora, "Benim çalışmam lazım, evime ekmek parası getirmem lazım, evlenmem lazım yani kısacası benim paraya ihtiyacım var. Benim bunu yapabilmem için de bu hastalığın tekrarlanmaması lazım. Hastalık tekrarlıyor, Allah yazmamış etsin benim ayağımı topuğun üstünden kestirmem lazım. Şuanda işe yaramıyormuş gibi gözüküyor ama bu ayak benim çok işimi görüyor. Dışarı çıkıyor, eşime dostuma gidiyorum, hastaneme gidiyorum. Bu ayak benim işime yarıyor, ben şimdi bunu nasıl kestireyim. Bana doktorlar diyor ki; ayağını kesmemiz lazım, yarın sabaha sana gün versinler ayağını keselim. Ben o gece sabaha kadar yatamadım üzüntüden. Bir illaki çaresi vardır bunun. Bir çaresi varsa benim tedavim olsun yani iyileşeyim, niye ayağımı kestireyim. Bu ayağı bana bağışlasınlar, bu ayak bende kalsın. Ben zaten para yardımı istemiyorum, benim sadece istediğim Allah nasip ederse bu ayak benim olsun, ayağımı kestirmeyeyim. Sağlık Bakanımızdan, Cumhurbaşkanımızdan, sesimi duyan herkesten tek bir şey istiyorum, ayağımın kesilmemesini istiyorum. Ben sürekli ameliyat olmayayım, ben 10 kere ameliyat oldum bir 10 kere daha olsan iyileşmez diyorlar. Ameliyat olmak istemiyorum, tedavisi varsa ben tedavimi olmak istiyorum. Benim istediğim bu, sadece tedavimi olup sağlığıma kavuşmak istiyorum. Ayağımı iyice kaybetmek üzereyim" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Marmaris’te Hıdırellez sporla kutlandı Muğla’nın Marmaris ilçesinde baharın müjdecisi Hıdırellez, düzenlenen koşu etkinliği ile kutlandı. BeeRun Marmaris’in organizasyonuyla düzenlenen etkinlikte Belediye Başkanı Acar Ünlü ve onlarca sporcu, Marmaris’in eşsiz manzarası eşliğinde koşarak güne zinde bir biçimde başladı. Marmaris’te Hıdırellez etkinlikleri çerçevesinde Hıdırellez Bayramı sporla da kutlandı. BeeRun Marmaris isimli koşuculardan oluşan spor grubunun organize ettiği koşuya Marmaris Belediye Başkanı Acar Ünlü de katıldı. Sabah saat 07.30’ta Uzunyalı sahili girişinde başlayan koşu yaklaşık 2 saat sürdü. Yaklaşık 4 kilometrelik mesafeyi koşan ekip, yine koşarak geri dönüp koşuyu başladığı yerde noktaladı. Burada bir açıklama yapan Başkan Acar Ünlü, sporun sağlık için önemine değinerek “Sporu yaymak, sporu bütün halkın farkındalığına sunmak hepimizin görevi. Çünkü sağlıklı yaşamın sırrı hareket etmekten geçiyor. Daha sağlıklı olmak, daha sosyalleşebilmek, toplumsal hayattaki artılarımızı fazlalaştırmak için spor yapmalıyız. Biz de bugün hem birlikte Hıdırellez kutlaması yapalım hem de bu farkındalığa dikkat çekelim istedik” diye konuştu. Başkan Ünlü, kendisini davet eden BeeRun Marmaris ekibine de teşekkür etti. BeeRun Marmaris ekibinden Naci Okan da Hıdırellez’i sporla kutlamak istediklerini belirterek “Başkanımız Acar Ünlü’yü de davet ettik. Kendisi de sağ olsun kırmadı, etkinliğimize ortak oldu” dedi.
İstanbul Çatalca’da ilginç hırsızlık: 5 evi havuzlarıyla beraber çaldılar Çatalca’da 5 adet bungalov alan vatandaşların evleri, havuzlarıyla birlikte çalındı. İddiaya göre, bungalovları inşa eden şahısla, bir ev sahibi arasındaki alacak verecek meselesinden dolayı alacaklı kişi evleri havuzlarıyla birlikte çaldı. Bungalovlardan geriye kalan çakıl taşlarının bulunduğu arazi böyle görüntülendi.Olay, Çatalca Akalan Mahallesi’nde yapılan bir proje kapsamında 5 havuzlu bungalovda meydana geldi. Bungalovlar peyzaj düzenlemeleri yapıldıktan kısa süre sonra tatil sitesi modülüne göre planlanıp satıldı. Site içerisinde bulunan 5 komşu, evlerine eşyalarını yerleştirerek, bahçelerini kendilerine göre düzenledi. Bungalovlar, ev sahipleri tarafından hafta sonları ve boş vakitlerinde yazlık olarak kullanılmaya başlandı. İddiaya göre, bu 5 bungalovun sahiplerinden komşu Yahya Kemal Yaman isimli şahıs, siteyi yapan kişiyle alacak verecek meselesi nedeniyle tartıştı. Alacaklı olan Yahya Kemal Yaman bir gece, sitenin içerisindeki 5 bungalovu havuzuyla beraber çaldı. Ev sahipleri, olaydan birkaç gün sonra bungalovlara gidince şoke oldu. Evlerinden geriye çakıl taşlarının kaldığı gören ev sahipleri, jandarmaya ihbarda bulundu. Olay yerine gelen jandarma ekiplerinin hırsızlıkla ilgili incelemelerine devam ederken, ev sahipleri karşı karşıya kaldıkları durumu izah etmekte zorluk yaşıyor. 5 adet bungalovun çalışmasının ardından geriye kalan boş arazi havadan görüntülendi.“Buraya vinçler, kamyonlar getirmişler ve bu şekilde çalmışlar”Yaşadıkları durumu anlatan ev sahiplerinden Enis Onat, “Burayı ben yaklaşık 1 sene önce almıştım. Burası beş ev olan butik bir siteydi ve çok güzel bir konseptti. Bir gün komşularımızdan birisi beni arayarak evlerin söküldüğünü söyledi. Biz gelip baktığımızda havuzların tesisatlarına kadar çalındığını gördük. Biz bu evleri alırken en büyük nedeni kapı numarasının olmasıydı, kapı numarası olması demek resmi olması demekti. Nasıl sizin şehir içinde bir eviniz varsa, burayı da aynı şekilde düşünebilirsiniz. Buraya vinçler, kamyonlar getirmişler ve bu şekilde çalmışlar. Bu işi yapanlardan birisi buradaki hissedarlardan biri. Biz kendisini bulduk. Bize evleri yapan kişiyle arasında maddi sıkıntı olduğunu söyledi. Biz şikayetçi olduk, inşallah hızlı bir şekilde sonuçlanmasını bekliyoruz. Her geçen zamanda evlerimizin ve diğer eşyalarımızın yok olma olasılığının artması anlamına geliyor” şeklinde konuştu.“Bir site içerisinde çevre düzenlemesi yapılmış gayet güzel bir alandı”Bir başka ev sahiplerinden olan Cahit Üçüncü ise, “Buradaki konutlardan birisinin sahibi bendim. Biz ilk duyduk ve satın aldık. Hoşumuza gitmişti. Bir site içerisinde çevre düzenlemesi yapılmış gayet güzel bir alandı. Biz diğer komşularımızla tanışmak için aradığımızda burada bir şey kalmadığını öğrendik. Ben gördüğümde şok oldum, hiçbir şey kalmamış. Jandarmaya giderek şikayetçi olduk şu anda bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Malatya Malatya tarımının sorunları konuşuldu Malatya Tarım Platformu üyelerinin katılımı ile gerçekleşen istişare toplantısında kentin tarım sektöründeki sorun ve sıkıntıları konuşuldu. Malatya Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliğinde gerçekleşen toplantıya Tarım Platformu üyeleri olan birlik başkanları, dernek başkanları, kooperatif başkanları, kadın girişimcileri, örnek yetiştiriciler ve teknik personeller katıldı. Programda bir konuşma yapan Tarım Platformu ve Birlik Başkanı İhsan Akın, "Burada bulunmamızın asıl amacı sorunlarımızı konuşmak, istişare etmek ve çözüm önerileri sunmak. Proje, hibe ve destekler ile ilgili görüşerek üreten ve üretime katkıda bulunan herkesin yanında olmak istiyoruz. Bundan sonraki süreçlerde de her platformda üreticilerimizin yanında olarak onlara destek olmaya devam edeceğiz" dedi. Gıda ve su olmadan hiçbir canlının yaşayamayacağını ifade eden Akın, "İsraf eden iflas eder, üreten hükmeder anlayışıyla üretmemiz ve üretene her alanda ve her anlamda destek olmamız gerekmektedir. Burada bizler bazı zamanlarda olduğu gibi yerel yöneticilerimizden de büyük destekler bekliyoruz. İlgili kurum ve kuruluşlarında elini değil bedenini taşın altına koyması gerekmektedir. Üretime ve üretmeyen insanlarımızı daha çok yönlendirmemiz için her koşulda hangi şartta olursa olsun destek verip yardımcı olmamız gerekmektedir" diye konuştu. Açılış konuşmasının ardından söz alan katılımcılar da yaşadıkları sorun, sıkıntı ve eksiklikleri dile getirdiler. Üreticilere verilmesi gereken desteklerden bahseden katılımcılar, proje ve yapılması gerekenlerle ilgili kurum ve kuruluşların kendilerine destek olmalarını istediler. Başkan İhsan Akın ise gerekli yerlere sorunları ve sıkıntıları ileteceklerini belirterek bu tür konuların yakın takipçisi olacaklarını söyledi.