GENEL - 24 Mayıs 2018 Perşembe 14:20

Çınaraltı Sohbetleri’nde Kudüs konuşuldu

A
A
A
Çınaraltı Sohbetleri’nde Kudüs konuşuldu

Serdivan Belediyesi’nin Ramazan ilk gününden itibaren, iftar sonraları Fatih Camii yanında gerçekleştirdiği Çınaraltı Sohbetleri Araştırmacı-Yazar Ahmet Turgut’u ağırladı.

Serdivan Belediyesi’nin Ramazan ilk gününden itibaren, iftar sonraları Fatih Camii yanında gerçekleştirdiği Çınaraltı Sohbetleri Araştırmacı-Yazar Ahmet Turgut’u ağırladı.


Program öncesi alana gelen misafirler, keman ve kanun eşliğinde icra edilen sanat musikisi dinletisine eşlik etme fırsatı buldular. Dinleti sonrası araştırmacı - yazar Ahmet Turgut kürsüye çıkarak hem anlattı hem de katılımcılarla sohbet etti. Cahit Zarifoğlu’ndan bir alıntı ile programa başlayan Yazar Ahmet Turgut, üstadın ‘Biz gönüllerde ki Kudüs’ü kaybetmişiz.’ Sözlerinden yola çıkarak, “Demek ki gönüllerdeki Kudüs kaybolunca coğrafi olarak da Kudüs’ü kaybettik” dedi.


Kudüs’te sadece fiilen değil zihnen işgal altında olduğumuzu iddia eden Turgut, “ 12. asırda yaşadığımız zulmü bugün yine yaşıyoruz. Kudüs’ü üç dinin merkezi diye tanıtan dinler arası diyalog çetesi her ne kadar yargılanmış içeri girmiş olsa da Kudüs’le ilgili düşünceleri hala dışarıdadır. Oysa Kudüs Filistinlilerin vatan davası değildir. Kudüs 1,5 milyar Müslümanın izzet davasıdır, 1,5 milyar Müslümanın istikbal davasıdır, 1,5 milyar Müslümanın namus davasıdır.” dedi.



“Darüsselam’ı kurabilen yegane yöneticiler Müslümanlardır”


Kudüs’le ilgili bilgilerimizin oldukça eksik olduğunu, bu konuda kendimizi geliştirmediğimizi vurgulayan Yazar Ahmet Turgut, “Yahudiler 2600 yıl önce Kudüs’ten kovuldular. 2600 yıldır her Cumartesi Kudüs için ibadet ediyorlar. 19.yy da İngiltere’de Kudüs’le ilgili 5000 kitap yazıldı. O kitapları okuyanların çocukları Kudüs’e dönerek İsrail devletini kurdu. Peki biz meydanlarda toplanıp kahrolsun İsrail diye bağırmaktan başka ne yapıyoruz. Mescid-i Aksa’ya canımız feda diyoruz. Canımızı feda ettiğimiz Kudüs için 1 saatimizi ayırıp bir kitap okuduk, bir belgesel izledik mi? Kudüs’ü bilmiyoruz. Kudüs’ü bilmenin kitabını İngilizler yazdı, Kudüs’ü sevmenin kitabını Yahudiler yazdı. Biz ne biliyoruz ne de seviyoruz. Ama bizdeki temiz damar Kudüs’ün nasıl yönetileceğini tüm dünyaya gösterdi. Kudüs’e Darüsselam’ı kurabilen yegâne yöneticiler Müslümanlardır. Renk, din, mezhep farkı gözetmeksiniz bir arada yaşatmayı başardık. Hala İstanbul’da da başarabiliyoruz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Meyve düşmanı bir çift ’fındık kurdu’ 200 meyveye zarar veriyor 10 gün içerisinde tamamlamaları gerektiğini söyledi. Türkiye ve Samsun’un en önemli ihracat kalemlerinden olan fındıkta kahverengi kokarcanın ardından fındık kurdu için uyarı geldi. Mücadelesi yapılmadığı takdirde önemli oranda verim kaybına neden olan fındık kurdu zararlısı ile ilgili açıklamalarda bulunan İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, gerekli tedbirlerin en kısa sürede alınması gerektiğini ifade etti. “Bir çift fındık kurdu 200 meyveye zarar veriyor” Ekonomik anlamda üretimi yapılan fındığın ana zararlısı olan fındık kurdunun beslenme ve yumurta bırakmak yoluyla meyvelerde zarar yaptığına dikkat çeken Sağlam, “Fındık kurdu erginleri, öncelikle yeni oluşmakta olan meyvelerde zarar yapar daha sonraları fındığın meyve kabuğunu hortumunun ucundaki ağız parçalarıyla kemirerek deler ve kabuk içindeki yumuşak etli kısımla beslenir. Zarar gören meyveler normal büyüklüğe erişinceye kadar kabuk içindeki etli kısmı ve kabuk kısmı sarı renk alır. Bu zarar şekline halk arasında sarı karamuk denir. Meyve normal iriliğe ulaştıktan sonra zarara uğrarsa meyve içi kararır ve bu zarara da kara karamuk denir. Bir çift fındık kurdu ergini (dişi ve erkek); beslenme ve yumurta koyma yoluyla yaklaşık 200 meyveye zarar verebilir. Meyve içerisinde beslenen larvalar meyve içini tamamen yedikten sonra bir delik açarak dışarı çıkar. Bu şekilde beslendiği fındık meyvelerinin pazar değeri kalmaz ”dedi. “Fındık kurdu ve kokarca görülen bahçelerde her ikisiyle de mücadele yapılır” Samsun’da üreticilerin en önemli gelir kaynaklarından biri olan fındığın ana zararlısı olan fındık kurdu zararlısı ile duyurulan zaman aralığında ve tekniğine uygun mücadele yapılmasının verim kaybını önlemek bakımından çok önemli olduğunu belirten Sağlam, “Fındık kurdu mücadelesinde bitki köklerine zarar vermeden bahçe toprağının çapalanması böcek yoğunluğunu azaltmada etkili olmaktadır. Kimyasal mücadele; ergin fındık kurdu zararlısının ekonomik zarar yapmaya başladığı dönemde, bahçedeki hâkim çeşitlerin yarıdan fazlası mercimek iriliğine yaklaşınca (3-4 mm) yapılmalıdır. Fındık kurdu mücadelesine karar vermek için, 2-3 günde bir güneş doğmadan sabahın erken saatlerinde çarşaf yöntemi ile fındık kurdu sayımı yapılmalıdır. 10 ocakta iki ve daha fazla fındık kurdu ergini bulunursa ilaçlama yapılmalıdır. Fındık kurdu ilaçlaması yapılan bahçelerde fındık kokarcasına rastlanırsa ayrı bir ilaçlama yapmaya gerek yoktur. Sayımlarda 10 ocakta ortalama bir ergin fındık kokarcası bulunursa her iki zararlıya karşı etkili etken maddeli ilaçlarla mücadele yapılır. Ayrıca fındık kurdu popülasyonunun yüksek olduğu yerlerde tekrar sayım yapılarak zararını engellemek için mayıs sonu, haziran başında ikinci bir ilaçlama yapılabilir. Fındık kurdu ve kahverengi kokarca görülen fındık bahçelerinde her ikisine de ruhsatlı BKÜ ile ilaçlama yapılarak kontrol sağlanabilir” diye konuştu. “Mücadele zamanı geldi, 1 hafta-10 gün içinde mücadele tamamlanmalı” Fındık kurdu ile mücadele zamanının geldiğine değinen Sağlam, “İl/İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğümüzce fındık alanlarında yapılan sürvey ve fenolojik gözlemlere göre sahil ve orta kuşakta erkenci çeşitlerin hakim olduğu bahçelerde 6 Mayıs, yüksek kuşakta ise 15 Mayıs tarihi itibariyle mücadele zamanının geldiği belirlenmiştir. Fındık üreticilerimizin bahçelerindeki hâkim çeşitlerin yüzde 50’sinin mercimek büyüklüğüne ulaştığı dönemde teknik tavsiyelere uygun olarak mücadeleye başlamaları, gerekli koruyucu tedbirleri almaları ve ilaç uygulamalarını en kısa sürede tamamlamaları (1 hafta-10 gün) gerekmektedir. Kimyasal mücadelede kullanılacak bitki koruma ürünleri yetkili bayilerden alınmalı, reçete yazma yetkisine sahip olan kişiler tarafından reçetelendirilmeli, uygulama yetkisine sahip olan kişiler tarafından uygulanmalıdır” şeklinde konuştu. Diğer geçim kaynaklarından biri olan arıcılıkta arı faaliyetlerinin bitki çeşitliliğinin sürdürülebilirliği bakımından da çok önemli işleve sahip olduğunu belirten Sağlam, fındık kurdu ilaçlamaları esnasında arıların su içtiği kaynaklara hiçbir şekilde ilaç bulaştırılmaması gerektiğini, tarım ilaçları uygulamalarının akşam üzeri veya sabahın erken saatlerinde arıların uçuş yapmadıkları zamanda yapılması gerektiğini ve öncelikle arılara zarar vermeyen bitki koruma ürünleri tercih edilmesi hususunda üreticilerin özenli davranmalarını, ayrıntılı bilgiye sahip olmak için il/ve ilçe müdürlüklerine başvurmaları gerektiğini sözlerine ekledi.