GENEL - 29 Aralık 2011 Perşembe 10:22

BAŞINDA SEKİZ SANTİMETRELİK KIRIK OLAN ÇOCUĞU BİR ŞEYİ YOK DİYE EVE GÖNDEREN DOKTOR HAKKINDA ÇOCUĞUN AİLESİ SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU

A
A
A
BAŞINDA SEKİZ SANTİMETRELİK KIRIK OLAN ÇOCUĞU BİR ŞEYİ YOK DİYE EVE GÖNDEREN DOKTOR HAKKINDA ÇOCUĞUN AİLESİ SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU

Sakarya’nın Karapürçek ilçesinde, yere düşerek başında ezik oluşan dört yaşındaki Ömer Efe İspir’i doktor bir şeyi yok diyerek eve gönderdi. Eve döndüğünde fenalaşan çocuğu ailesi kendi imkanları ile başka bir hastaneye götürdü. Düşmenin etkisi ile başında 8 santimetrelik kırık oluşan çocuk ameliyata alındı. Aile ise çocuklarını bir şey yok diye eve gönderen doktor hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Karapürçek ilçesine bağlı Mesudiye köyünde oturan Mücahit İspir, 14 Ağustos tarihinde yere düşerek başını taşa çarpan 4 yaşındaki oğlu Ömer Efe İspir’i Akyazı Devlet Hastanesine götürdü. Pazar günü olması sebebi ile hastanenin acil servisinde muayene edilen minik Ömer’in kafa filmi çekildi. Nöbetçi doktor Alper T. tarafından muayenesi yapılan Ömer Efe İspir iki saat müşahade altında tutuldu.
Ailenin iddiasına göre, müşahadeden sonra önemli bir şeyi yok diyerek evine gönderilen minik Ömer evde kusmaya başladı. Bunun üzerine hastaneyi arayan baba Mücahit İspir, doktor Alper T’ya oğlunun kustuğunu ve kendilerini başka hastaneye sevk etmesini istedi. Ancak iddiaya göre, doktor Alper T, küçük Ömer’in başka bir hastaneye sevk edilmesine müsaade etmedi. Daha sonra tuttuğu bir taksi ile oğlunu Sakarya Toyota Sa İlkyardım ve Travmatoloji Hastanesine götüren baba Mücahit İspir, oğlunun durumunu burada
bulunan doktorlara anlattı. Burada tomografisi çekilen Ömer Efe İspir, Sakarya Yenikent Devlet Hastanesine sevk edilerek ameliyata alındı.
Yaklaşık iki saat süren ameliyatın ardından Ömer Efe’nin başında 8 santimlik bir kırık olduğu tespit edildi. Küçük Ömer’in annesi Gönül İspir oğlunu ameliyat eden doktorun geç kalınması durumunda çocuğun felç kalma tehlikesi ile karşı karşıya kalabileceğini söylediğini iddia etti.
Ameliyatın ardından bir süre hastanede kalan Ömer Efe İspir’in, bir yıl daha tedavi göreceği belirtildi. Yaşananlar üzerine baba Mücahit İspir, oğlunu bir şeyi yok diye evine gönderen doktor hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Savcılık bunun üzerine doktorun "görevi kötüye kullanmak" suçundan dolayı soruşturulması amacı ile Akyazı Kaymakamlığından izin talebinde bulunuldu. Fakat Akyazı Kaymakamlığı doktor Alper T hakkında soruşturma izni vermeyince savcılık kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verdi.
Bu gelişme üzerine baba Mücahit İspir, itirazını Kocaeli Ağır Ceza Mahkemesine iletti. Mücahit İspir, Kocaeli Ağır Ceza Mahkemesine itirazda bulunduğunu, kovuşturmaya yer yoktur kararının peşinde olacağını ve oğlunun hayatı ile oynadığını iddia ettiği doktor Alper T’nın gerekli cezayı almasını istediğini söyledi.
Anne Gönül İspir de, oğlunun kafasından çıkarılan 8 santimlik kemiği gösterirken içinin parçalandığını ifade ederek şunları söyledi: "Çocuğum onu ameliyat eden doktorun söylemesine göre biraz geç müdahale edilse sakat ya da felç kalabilirdi. Biz, çocuğunuzun hiçbir şeyi yok diye bizi eve gönderen doktordan bunun hesabının sorulmasını istiyoruz."
Ömer Efe’nin ablası Nurbanu Tilki de, kardeşinin kusmasından şüphelenmeseler evde bekleyeceklerini ve belki de kardeşinin sakat kalacağını söyledi. Kendilerini eve gönderen doktora ateş püsküren abla Nurbanu Tilki, "İnsan hayatı bu kadar kolay mı? Ya kardeşime bir şey olsa idi. Bunun hesabını o zaman kim verecekti" diye konuştu.
DOKTORUMUZ KURALLARI YERİNE GETİRMİŞTİR
Akyazı Devlet Hastanesi Başhekimi Opr.Dr. Necattin Fırat ise iddiaları reddederek şunları söyledi: "Hastanemizde tomografi cihazı olmadığı için nöbetçi doktorumuz hastamızın kafa filmini çekmiş ve müşahade altında tutmuş. Ancak, bir bulguya ve kafa filminde bir patolojiye rastlayamamış. Doktorumuz kitabi olarak tüm kuralları yerine getirmiştir. Biz bize gelen her kafa vakasını Toyota Sa Hastanesine sevk edemeyiz. Hastamız evine gittikten sonra tekrar doktorumuzu arayarak sevk istemiş. Ambulans için
kendisine beklemesi söylenmesine rağmen o kendi imkanları ile hastayı Toyota Sa İlkyardım ve Travmatoloji Hastanesine götürmüş"
Başhekim Fırat ayrıca, doktor Alper T ile ilgili kendilerinin bir idari tahkikat başlatmadığını konunun savcılık kanalıyla gerçekleştirildiğini söyledi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AJet’in Ankara-Erzincan seferi yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara’ya geri döndü AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara Esenboğa Havalimanına geri döndü. Edinilen bilgilere göre AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan Boeing 737 tipi uçakta bomba ihbarı yapıldı. Ankara Esenboğa Havalimanından saat 23.55’te kalkan uçak, ihbar nedeniyle yaklaşık 40 dakika sonra Ankara Esenboğa Havalimanına döndü. Yolcuları tahliye edilerek güvenli bölgeye alınan uçakta güvenlik güçleri tarafından arama yapıldı. Yarım saat süren incelemenin ardından ihbarın asılsız olduğu öğrenildi. Uçakta bulunan yolculardan Murat Bozdelen ise o anları, “AJet firmasından Erzincan için biletimizi aldık. Saat 23.55’te bindik. Biz 40 dakikada indiğimizi sandık. Bize bilgilendirme yapılmadı. İndikten sonra sadece, kadınlar ve çocuklar çıksın, dediler. Biz de internete girip öğrendik ki bomba ihbarı varmış. Sonra buraya geldik, mağdur olduk. Bana kalsa ben biletin parasını isterim ama öyle bir şey yapmıyorlar. 7 gün bekletiyorlarmış” şeklinde anlattı. Uçakta bulunan başka bir yolcu Ayhan Akkaya ise “Saat 12’ye beş kala bindik. Uçak Ankara’ya geri indi. Bize hiçbir şey söylenmedi. 2 saat uçağın içerisinde bekledik. Yetkililerden cevap alamadık. Biz neden beklediğimizi sorduk. Pilot bey bilgi verecek, dediler ama bilgi veren olmadı. Güvenlik güçleri silahları ile gelince biz tedirgin olduk zaten. İlk önce bayanları aldılar. Sonra bizi aldılar. Buraya getirdiler bizi ama burada da yetkili bulamıyoruz” dedi.
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.