ASAYİŞ - 24 Ekim 2020 Cumartesi 01:20

Tır parkı davasında 33 sanık hakkında 91 yıldan 434’er yıla kadar hapis cezası isteniyor

A
A
A
Tır parkı davasında 33 sanık hakkında 91 yıldan 434’er yıla kadar hapis cezası isteniyor

Sakarya’da 1.

Sakarya’da 1. Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) bir lise öğrencisinin ölümü ve 6 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan silahlı saldırıya ilişkin 8’i tutuklu 33 sanığın yargılanmasına devam edildi. İddia makamı ise 33 sanık hakkında 91 yıl 10 aydan, 434’er yıla kadar hapis cezası istedi.


Sakarya’nın Arifiye ilçesindeki 1. OSB’de bulunan Nakliyeciler Sitesi’nin önünde 25 Nisan 2017’de meydana gelen silahlı saldırıda 7 kişi yaralanmış, hastaneye kaldırılan yaralılardan, öğle yemeği için olay yerinde bulunan Ümit Erdal Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 9. sınıf öğrencisi Diyar Ayan kurtarılamayarak hayatını kaybetmişti. Olay kapsamında 8 kişi tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesinde sabah saatlerinde başlayan dava gece saatlerine kadar sürerken, tutuklu sanıklar Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla mahkemeye katıldı. Bazı tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları ise mahkeme salonunda hazır bulundu. Celse arasında adli kontrol şartına uymaman bir sanığın tutuklandığı, avukatların yazılı beyanlarını sunduğunun zapta geçirilmesinin ardından görüşünü açıklayan Cumhuriyet savcısı, önceki duruşmalarda verilen mütalaayı tekrarladığını söyledi.


Esas hakkındaki savunmasını yapan tutuksuz sanık M.Ö, önceki beyanlarını tekrar ederek, “Olayla ilgim yoktur. Silah kullanmadığım dosyada sabittir. Suçlamaları kabul etmiyorum, beraatımı talep ediyorum” dedi.


Tutuksuz sanık O.T. de olayla alakasının bulunmadığını öne sürerek, “Suç işlediğime dair maddi ve manevi delil yoktur. Maktulü hiç görmedim, kendisiyle ve ailesiyle husumetim yoktur. Olayın faili olmadım. Silah bulundurmadım ve kullanmadım. Suçlamaları kabul etmiyorum, beraatımı talep ediyorum” dedi.


Tutuklu sanık E.U. da kendisini korumak için ateş ettiğini öne sürerek, “Ne yaralılarda ne de maktulde silahımdan iz yoktur. Uzun süredir tutukluyum, tahliyemi ve beraatımı talep ediyorum” diyerek kendini savundu.


Tutuklu sanık F.E. de önceki beyanlarını tekrar ettiğini ifade ederek, “Yaralandıktan sonra kendimi koruyabilmek için binayı hedef alarak ateş ettim. Maktulün olduğu yere doğru ateş etmedim. Maktulün öldürülmesine sebebiyet vermedim. Atılı suçlamayı kabul etmiyorum, takdir mahkemenindir. Tahliyemi talep ediyorum” diye konuştu.


Tutuklu sanık R.A. ise, “İş yerimin sınırları içinde kaldığım bu olayda ölmemek ve öldürmemek için hareket ettim. Kimseye zarar vermedim. Oradan sağ kurtulmanın mücadelesini verdim. Suçlamaları kabul etmiyorum, tahliyemi ve beraatımı istiyorum” şeklinde konuştu.


Tutuklu sanık S.Ö. da saldırıya uğradığını öne sürerek, “Esnafım. Binada mahsur kaldım. Direk ya da dolaylı olarak öldürme kastım yoktur. Olay yerine gelenler profesyonelce toplanıp gelmişlerdir. Devletin bana verdiği 15 senelik silahımla kendimi savundum. Tahliyemi ve beraatımı istiyorum” ifadelerini kullandı.


Tutuklu sanık Ü.S. kendisini korumak için uğraş verdiğini, silah kullanmadığını, ateş etmediğini, kimseyi vurmadığını savunarak, tahliyesini ve beraatini istedi. Diğer sanıklarda, önceki beyanlarını tekrar ettiklerini dile getirerek, tahliye ve beraat talebinde bulundu. Olayda hayatını kaybeden lise öğrencisi Diyar Ayan’ın babası Bekir Ayan da mağdurun kendileri olduğunu belirterek şikayetinin devam ettiğini söyleyerek sanıkların cezalandırılmasını istedi.


Dört müştekinin yer aldığı iddianamede, 33 sanık hakkında ‘kasten öldürmek’ suçundan birer kez ağırlaştırılmış müebbet ile ‘kasten öldürmeye teşebbüs’ ve diğer suçlardan 91 yıl 10 aydan 434’er yıla kadar hapis cezası istendi. Sanıkların tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti ise duruşmayı 30 Ekim’e erteledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Büyükçekmece’de kontrolden çıkan araç tırın altına girdi: 1 ölü, 2 yaralı Büyükçekmece’de gece saatlerinde kontrolden çıkan otomobil, seyir halindeki tırın altına girdi. Kazada araç içerisinde sıkışan 1 kişi hayatını kaybederken tırın ve kaza yapan aracın sürücüleri ise yaralandı. Kaza, saat 01.45 sıralarında Büyükçekmece E5 Karayolu Edirne istikametinde gerçekleşti. İddiaya göre kontrolden çıkan E.M. (42) idaresindeki 35 KH 1721 plakalı otomobil, E5 üzerinde seyir halinde olan S.G. idaresindeki 76 DE 334 plakalı tıra arkadan çarparak tırın altına girdi. Kazayı görenlerin ihbarı üzerine olay yerine polis, itfaiye ve sağlık ekipleri intikal etti. Kazada tır sürücüsünün yaralandığı öğrenilirken tırın altına giren otomobilin sürücüsü E.M. ve yan koltukta bulunan Ahmet Andırın (58) araç içerisinde sıkıştı. İtfaiye ekiplerinin kurtarma çalışmaları sonucu sürücü E.M. bulunduğu yerden yaralı şekilde kurtarılarak ambulansla hastaneye kaldırıldı. Sağlık ekipleri yan koltuktaki Ahmet Andırın’ın ise olay yerinde hayatını kaybettiğini tespit etti. Olay yeri inceleme ekipleri ve nöbetçi savcının incelemelerini tamamlamalarının ardından Ahmet Andırın’ın cenazesi ceset torbasına koyularak ambulansla en yakındaki hastane morguna götürüldü. İtfaiye ekiplerinin çalışması sonucu tırın altına sıkışan araç bulunduğu yerden çıkarılırken polis ekipleri kazayla ilgili inceleme başlattı.
Ankara AJet’in Ankara-Erzincan seferi yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara’ya geri döndü AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara Esenboğa Havalimanına geri döndü. Edinilen bilgilere göre AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan Boeing 737 tipi uçakta bomba ihbarı yapıldı. Ankara Esenboğa Havalimanından saat 23.55’te kalkan uçak, ihbar nedeniyle yaklaşık 40 dakika sonra Ankara Esenboğa Havalimanına döndü. Yolcuları tahliye edilerek güvenli bölgeye alınan uçakta güvenlik güçleri tarafından arama yapıldı. Yarım saat süren incelemenin ardından ihbarın asılsız olduğu öğrenildi. Uçakta bulunan yolculardan Murat Bozdelen ise o anları, “AJet firmasından Erzincan için biletimizi aldık. Saat 23.55’te bindik. Biz 40 dakikada indiğimizi sandık. Bize bilgilendirme yapılmadı. İndikten sonra sadece, kadınlar ve çocuklar çıksın, dediler. Biz de internete girip öğrendik ki bomba ihbarı varmış. Sonra buraya geldik, mağdur olduk. Bana kalsa ben biletin parasını isterim ama öyle bir şey yapmıyorlar. 7 gün bekletiyorlarmış” şeklinde anlattı. Uçakta bulunan başka bir yolcu Ayhan Akkaya ise “Saat 12’ye beş kala bindik. Uçak Ankara’ya geri indi. Bize hiçbir şey söylenmedi. 2 saat uçağın içerisinde bekledik. Yetkililerden cevap alamadık. Biz neden beklediğimizi sorduk. Pilot bey bilgi verecek, dediler ama bilgi veren olmadı. Güvenlik güçleri silahları ile gelince biz tedirgin olduk zaten. İlk önce bayanları aldılar. Sonra bizi aldılar. Buraya getirdiler bizi ama burada da yetkili bulamıyoruz” dedi.