Tam kapanma sebebi ile 17 gün boyunca boş kalan cadde ve sokaklar insanlarla doldu taştı. Sakarya’nın en işlek caddelerinde adeta insan seli yaşanırken, 20 gün önce virüsü atlattığını ve sokakta yaşanan yoğunluk dolayısı korkarak evine döndüğünü aktaran Tuncay Kaçar, “Söylenecek başka da bir şey yok gibi gözüküyor. İnsanlar bazen ölümü hakkediyor” diyerek tepkisini dile getirdi.
İçişleri Bakanlığı’nca korona virüs tedbirleri kapsamında, 29 Nisan saat 19.00’da başlayan 17 günlük tam zamanlı sokağa çıkma kısıtlaması bugün saat 05.00 itibari ile sona erdi. Tam kapanma sebebi ile 17 gün boyunca boş kalan cadde ve sokaklar tekrardan doldu. Saat 05.00’da biten kısıtlama ile birlikte insanlar adeta sokaklara akın etti. Tüm ülke genelinde olduğu gibi Sakarya’da da kısıtlamanın kalkmasının ardından sabahın erken saatlerinde cadde ve sokaklar hareketlenmeye başladı. Adapazarı ilçesinde bulunan Çark Caddesi ve Dar Sokak’ta ise adeta insan seli yaşandığı görüldü.
İnsanlar bazen ölümü hakkediyor
20 gün önce virüsü atlattığını aktaran ve dışarıya çıktığında gördüğü yoğunluk karşısında şaşıran 48 yaşındaki Tuncay Kaçar, “Virüsle ilgili konuşmak istiyorum çünkü aşırı derecede gözüm korktu. Caddeyi görüyorsunuz zaten. Girmek istedim ve giremedim. 20 gün önce bu virüsü atlattım. Ancak kendime geldim. Bu insanlar hala buna inanmamakta direniyorlar. Hala devletin izin vermiş olduğu kurallara da uymak istemedikleri için mücadele ediyorlar. Söylenecek başka da bir şey yok gibi gözüküyor. İnsanlar bazen ölümü hakkediyor. İşte buradalar. Gidin biraz kardeşim, dinlenin bu ne ya? Başıboş insanlar” diyerek tepkisini dile getirdi.
Adım atacak yer yok, korktum ve geri dönüyorum
Kendisinin para çekmek için dışarıya çıktığını ifade eden Kaçar, “Paraya ihtiyacım vardı. Nakit para çekmek için çıktım. Bir de ayakkabı alayım kendime dedim ama görüyorsunuz ki adım atacak yer yok. Korktum ve caddenin başından geri döndüm. Şimdi de eve gideceğim kapatacağım kendimi. Benim sağlığım için doğru olan da bu. Biraz daha duyarlı olalım. Biraz daha dikkatli olalım. Biz birbirimizi koruruz ancak duyarlı olursak kendimize sahip çıkabiliriz. Bu şekilde birbirimizi koruyamayız. Nasıl koruyacağız ki?” diye konuştu.
