GÜNDEM - 18 Kasım 2025 Salı 13:14

10 aylık bebek 11 dakika suda nefessiz kaldı, 3 kez kalbi durdu

A
A
A
10 aylık bebek 11 dakika suda nefessiz kaldı, 3 kez kalbi durdu

Sakarya’nın Hendek ilçesinde evlerinin bahçesindeki havuza düşerek yaklaşık 11 dakika suda kalan ve kalbi 3 kez duran 10 aylık Toprak bebek, doktorların müdahalesiyle hayata tutundu. Yaşananları anlatan baba Mustafa Terzi, oğlunu iyileştiğinde aynı havuzda yüzdürüp şampiyon yapmayı hedeflediklerini söyledi.


Olay, 16 Ekim’de Hendek ilçesinde yeni yaptırılan iki katlı villada meydana geldi. Anne Arzu Terzi (35), 10 aylık bebeği Toprak’ı evin içinde göremeyince aramaya başladı. Bahçedeki havuza yönelen anne, bebeğini suyun içinde hareketsiz halde buldu. Sudan çıkarılan Toprak, bölgeden geçen bir vatandaşın yardımıyla solunumu ve kalbi durmuş halde Hendek Devlet Hastanesi’ne götürüldü.



3 kez hayata döndürüldü


Burada yapılan müdahalenin ardından yeniden hayata döndürülen bebek, durumunun ciddiyeti sebebiyle Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Sevk sırasında ve hastanede olmak üzere iki kez daha kalbi duran bebek, doktorların yoğun müdahalesiyle üçüncü kez hayata döndürüldü.



8 gün sonra taburcu edildi


24 Ekim’de yoğun bakımdan çıkan ve yaklaşık 8 gün serviste yatan Toprak bebek, tedavisinin tamamlanmasının ardından taburcu edildi. Baba Mustafa Terzi, yaşananları İhlas Haber Ajansı (İHA) Muhabirine anlattı.


Baba Mustafa Terzi, "Annesi mama yaparken, çocuk kapıyı açık unutuyor. Toprak o esnada emekleyerek havuzun başına geliyor. Burada yaklaşık 2 dakika suyla oynuyor. Üçüncü dakikada suya düşüyor. Suya düştükten sonra yaklaşık 3 dakikaya yakında suya batmıyor. Daha sonrasında yaklaşık 11 dakika kadar hareketsiz kalıyor, kamera kayıtlarında mevcut. O esnada annesi evin içinde onu arıyor. Ben o sırada yoktum, hastanedeydim. Eşim Toprak’ı suda fark ediyor ve havuzdan çıkartarak bilgisi dahilinde müdahale ediyor. Kalbi durmuş, nabzı da atmıyormuş" dedi.



"Onların gayretiyle biz yeniden doğduk"


O sırada eşinin feryadını duyan komşuların eve geldiğini anlatan Terzi, şöyle konuştu:


"Tesadüfen oradan geçen biri de olup bitene şahit oluyor ve özel araçla bebeğimizi hastaneye yetiştirmişler. Hendek Devlet Hastanesi’nde yaklaşık 15 dakika kadar müdahale ediliyor ve çocuğumuzun kalbi çalışıyor, nefes almaya başlıyor. Buradaki müdahalenin ardından ambulansla Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. O esnada kalbi tekrar durdu, Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde de yaklaşık 20 dakika kalbi duruyor ve müdahaleler ile tekrar atmaya başlıyor. Çocuğumuzda herhangi bir hasar kalmadı. Allah doktorlarımızdan, hastane ve çalışanlarımızdan razı olsun. Tabii önce Allah’ın takdiri, sonrasında onların gayretiyle birlikte biz yeniden doğduk."



"Yeniden doğdu, tekrardan bir isim koyacağız"


Oğlunun hayata tutunmasını "yeniden doğuş" olarak tanımlayan baba Mustafa Terzi, Toprak bebeğin artık kendileri için çok daha farklı bir anlam taşıdığını ifade etti. Terzi, "Evladımız da iki kere doğmuş oldu. Benim 4 çocuğum var ama ben ona 5’inci evladım diyorum. Yeniden doğdu, tekrardan bir isim koyacağız ona, iki ismi olacak. İki kez doğum günü kutlayacağız. Hem normal doğduğu gün hem de kurtulduğu zamanın tarihini aldık. Toprak artık bizim için iki kişi" diye konuştu.



"Canla başla uğraştılar, artık Toprak onların da manevi bir çocuğu oldu"


Terzi, sağlık çalışanlarına olan duygularını da şöyle ifade etti:


"Canla başla uğraştılar, artık Toprak onların da manevi bir çocuğu oldu. Toprak ile birlikte hastaneye ziyaretlerine de gittik. Her birinin çok emeği var. Kendi evlatları gibi ilgi gösterdiler, zaten fotoğraflarını da çektim, çocuğuma ayrıca bir albüm yapmak için o fotoğrafları çektim. Kendi çocukları gibi bağrına bastılar. Allah doktorlarımızı, hastanelerimizi, sağlıkçılarımızı hiçbirini başımızdan eksik etmesin. Hastane ziyaretine gittiğimiz zaman sağlık personellerine de ikinci isminin olacağını söyledim. Hatta kendilerine de ismi koyabileceklerini belirttim. Artık annesi veya doktorların isteğiyle ikinci ismini koyacağız inşallah."



"İlk bu suda boğulma tehlikesi geçirdi, inşallah ilk kez de bu suda yüzecek"


Baba Terzi, oğlunun düştüğü havuzun suyunu değiştirmediğini, sadece temizlettiğini de belirterek, "Elhamdülillah Müslümanız, kaza ve kadere inanıyoruz. Tabii ki tedbirimizi de almak zorundayız. Olayın meydana geldiği zaman, evimize tam bitiremeden taşınmıştık. Bu korkuluklarımız mevcut değildi o zaman. Korkulukları taktırmak için hazırlatmıştık ama o süreçte yağan yağmur buna engel oldu taktıramadık. Ustaların geleceği gün de babam rahatsızlandı ve ben o gün kendisini hastaneye götürmek zorunda kaldım. Geldikten sonra bakacaktık ama ben hastanedeyken bu acı haberi aldım. Çok şükür bu süreci atlattık. Havalar ısındığında inşallah çocuklarımıza yüzme dersleri aldıracağız. Toprak yüzmeye devam edecek. Evladımın düştüğü suyu da değiştirtmedim, temizlettirdim. İlk bu suda boğulma tehlikesi geçirdi, inşallah ilk kez de bu suda yüzecek. Evladım, bu suda yüzene kadar suya kimseyi sokmayacağız. Havuzu da zaten çocuklarımız için yapmıştık. Hep hayalimizdi çocuklar yüzsün diye kötü bir anısı oldu ama inşallah sonu güzel olacak" şeklinde konuştu.



"Karar verdik, Toprak’ı şampiyon bir yüzücü yapacağız"


Yaşanan talihsiz olaya rağmen yenir karar aldıklarını dile getiren Terzi, oğlunu profesyonel yüzücü yapmayı hedeflediklerini söyledi. Terzi, "Karar verdik, Toprak’ı şampiyon bir yüzücü yapacağız. Sakarya’da bir tane Dünya Şampiyonu Toprak (Razgatlıoğlu) var ama Toprak ikinci şampiyon olacak inşallah. Evin içerisinde bıraktığımız zaman tekrar havuza doğru gidiyor, inşallah havalar ısındığı zaman kızımla birlikte eğitimlerini aldıracağız. Sevinçli, mutluyuz ve bu sevinçten ne anlatacağımı bilemiyorum. Bir aylık süreç ama sanki 10 saniyelik bir film şeridi gibi nasıl gelip geçti hiç bilmiyorum. Bu olayın kendisinde hiçbir hasar bırakmamış olmaması da ayrıca sevindiren bir durum" ifadelerini kullandı.



"Sürecin hala daha etkisinden çıkamadık"


Olay anına ait güvenlik kamerası kayıtlarının emniyete teslim edildiğini ancak kendilerinin izleyemediğini vurgulayan Terzi, olayın psikolojik etkisini hala üzerlerinden atamadıklarını dile getirerek, sözlerini şöyle noktaladı:


"Kamera kayıtlarını başta annesi ile ben olmak üzere kendi ailemiz hariç 5-6 kişiye izlettik. Eşim ile birlikte biz cesaret edemedik izlemeye. Kayıtlar bizde mevcut, emniyete de verdik ama farklı şekilde paylaşmak istemedik. Sürecin hala daha etkisinden çıkamadık. Şu anda tek mutluluğumuz, çocuğumuzun var olması."



"Herkes elinden gelenin fazlasını yaptı"


10 aylık bebeğe ilk müdahaleyi yapan Uzman Doktor Yıldız, o anlarda yaşanan zamanla yarışı anlattı. Vaka geldiğinde bebeğin kalbinin durmuş vaziyette olduğunu belirten Yıldız, "9,5 - 10 aylık bir erkek bebeğin kalbi durmuş vaziyette sedyede yattığını gördüm, diğer sağlık çalışanı arkadaşlarım zaten kalp masajına başlamışlardı. Kalp masajını devir aldım. Çocuğun ne kadar süre suda kaldığını bilmiyorduk, üzerindeki ıslak kıyafetlerini çıkardık ve bir yandan da müdahalemizi yapıyorduk. Müdahalenin yaklaşık 10’uncu dakikasında dışarıya çıkarak durumun kötü olduğunu aileye bildirdik. Müdahaleye devam ederken yaklaşık 15’inci dakikada nabız alındı. Polikliniklerde aktif görev yapan diğer 3 çocuk hekimimiz de geldi müdahale için. Bütün personelimiz canla başla müdahale için toplandı. Herkes elinden gelenin fazlasını yaptı. Nabız alındıktan ve diğer değerleri stabil olduktan sonra sevkini başlattık, çocuk yoğun bakım ihtiyacı için. Sonrasında Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Oradaki arkadaşların da özenli çalışmalarının ardından uyandırıldı ve servise alındı. Serviste de bir süre takip edildikten sonra taburcu edildi" dedi.



"Umut ismi çok yakışacaktır"


Toprak bebekteki güzel gelişmeleri sevin içinde takip ettiklerini bildiren Yılmaz, "Bizim açımızdan çok büyük mesleki bir tatmin. Çünkü böyle kötü vakaların normal hayatına dönmesi bizim için tarifi imkansız bir mutluluğa dönüşüyor ve bize bu mesleği neden seçtiğimizi de bir kez daha hatırlatıyor. Biz ve aile de umudunu yitirmediği için bence ’Umut’ ismi çok yakışacaktır diye düşünüyorum" diye konuştu.



"Saniyelerle yarışıyoruz"


Müdahale ekibinden Uzman Doktor Ebu Sefa Cömert ise saniyelerle yarıştıklarına dikkati çekerek, "Böyle bir durumda müdahale etmek için saniyelerle yarışıyoruz. Zorlu bir sürecin ardından taburcu olduğunu ve sağlıklı bir şekilde hayatına devam ettiğini görebilmek bizim için çok değerli" cümlelerini kullandı.



10 aylık bebek 11 dakika suda nefessiz kaldı, 3 kez kalbi durdu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Meclis üyesini sıkıştırıp, aracı yumrukladı… O anlar kamerada Bursa’da Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, trafikte yol verme tartışması sonrası saldırıya uğradı. İddiaya göre yol vermediği gerekçesiyle öfkelenen şüpheli sürücü, Bodur’u takip ederek aracına saldırdı. O anlar kameraya yansırken, şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Hamitler Mahallesi Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı üzerinde seyir halinde olan Özlem Bodur, yol verme meselesi nedeniyle tanımadığı bir sürücünün tepkisiyle karşılaştı. İddiaya göre şüpheli sürücü, bu nedenle trafikte Bodur’u sıkıştırarak sinkaflı el hareketlerinde bulundu. Sıkıştırma nedeniyle durmak zorunda kalan Bodur, bu sırada araçtan inen şahıs A.G.’nin saldırısına uğradı. Şüpheli önce aracın aynasını kırdı, ardından araca yumruk atıp olay yerinden uzaklaştı. O anlar kameraya yansırken, şüphelinin "Seninle görüşeceğiz, seni öldürürüm" şeklinde tehditlerde bulunduğu iddia edildi. Olay sonrası polis merkezine başvuran Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, maddi zarar oluşmadığını ancak hakaret ve tehditlere maruz kaldığını belirterek şikâyetçi oldu. Yapılan araştırmada söz konusu aracın sahibinin A.G. olduğu tespit edildi. Şüpheli A.G.’nin ifadesinde suçlamaların bir kısmını kabul ettiği öğrenildi. Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda adliyeye sevk edilen şüpheli A.G., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, olayın ardından AK Parti ve MHP’li milletvekillerinden ve Meclis üyelerinden Özlem Bodur’a destek mesajları geldi. Milletvekilleri, trafikte şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak sürecin yakından takip edileceğini ifade etti.
Aydın Bir kişinin öldüğü kaçak define olayında 1 tutuklama Aydın’ın Efeler ilçesinde iddiaya göre define aramak için kaçak kazı yaparken girdiği tünelde mahsur kalan şahıs ekiplerin saatler süren arama çalışmasının ardından ölü olarak bulunurken, tünelin dışında bekleyen diğer şahıs ise jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, sabaha karşı Kalfaköy Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, define aramak için kaçak kazı yaptıkları iddia edilen şahıslardan biri açtıkları tünele girdi. Dışarıda kalan T.Y. (44) içerideki Sezer Ayhan (32) isimli arkadaşından uzun süre haber alamayınca durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma, AFAD, UMKE, Jandarma Arama Kurtarma Ekibi (JAK) yönlendirildi. Kısa sürede bölgeye gelen ekipler tünel içerisindeki Ayhan’a ulaşmak için çalışma başlattı. Yaklaşık 20 metre uzunluğundaki tünelin uzun ve dar olması ekiplerin çalışmalarını güçleştirirken, saatler süren kurtarma çalışmalarının ardından Ayhan ölü olarak bulundu. İzmir İl Afet Müdürlüğü’nden getirilen temiz hava besleme sistemi ile mahsur kaldığı tünelden ölü olarak çıkarılan Ayhan’ın cansız bedeni hastane morguna kaldırılırken, kesin ölüm nedeni yapılacak olan otopsinin ardından belli olacak. Tutuklandı Tünel dışında kalan T.Y. isimli şahıs jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen T.Y. çıkartıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Emre Belözoğlu: "Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var" Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, minimum 7-8 transfer yapılması gerektiğini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Kasımpaşa deplasmanda oynadığı Galatasaray’a 3-0’lık skorla yenildi. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, "Galatasaray’a karşı yapabileceğimiz net bir şekilde detaylandırdığımız yerler vardı. Oyunu tutmak adına bence elinden geldiğince uygulamaya çalışan bir oyuncu grubum var. Oyunu 1-0 tuttuk. Galatasaray geçiş yaparken, topu kaptırdığınızda geçişe geçişte güçlü bir takım. Set hücumda güçlü bir takım. İki tarafı da çok iyi oynayabilen bir takım. Bunun hazırlığını yapmıştık. 1-0 giderken 65-70’te hamle yaptık. Hamlenin karşılığında da biraz daha cüretkar oynamaya çalıştık. Böyle olunca da biraz daha onların daha rahat alan bulmasını vesile oldu. Hücum anlamında isteklerimizi yapamadık. Defans anlamında belli alanlarda Galatasaray’ı sıkıştırdık. Oyuncularımın isteğini, arzusunu görebiliyorum. Devre beraber değişmemiz gerekiyor. Kasımpaşa ilk defa sahasında maç kazanmadan devreyi bitirdi. O yüzden takımımızda değişim kaçınılmaz gibi duruyor. Hemen yarından itibaren 3 gün antrenman yapacağız. 2 Ocak’ta kampa gideceğiz. Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var. İnşallah bunu yaparız" diye konuştu. Gelmeden önce kadroyla ilgili ekibiyle değerlendirme yaptığını ifade eden Belözoğlu, "Buna rağmen en iyisini yapmak için buradayız. Elinde bir kadroyu güçlendireceğimizi düşündüğümüz bir devre arası var önünde. Bence Kasımpaşa’nın bunu yapması gerekiyor. Kerem (Demirbay) iyi bir oyuncu. İsmi geçen oyunculardan biri de o. Topu tutmadan, yönlendirmede o benim istediğim oyunu ortaya çıkabilecek bu tarz oyunculara ihtiyaç var gibi görünüyor. Ceyhun Bey’le görüştük, başkanlarımızla görüştük. Takımın güçlenmesi adına bir şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum. 17 maçın minimum 8-9 galibiyet çıkarabilecek bir takım inşa edeceğiz. Şikayet edecek durumda değilim. Şikayet etmemeliyim bu kadroya geldiysem. Bugün planlarımızın bazıları tuttu, bazıları tutmadı. Karşımıza güçlü bir takım vardı" şeklinde konuştu. "Elimde peynir, domates varken, kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli" Elindeki kadroyla iyi işler çıkarmaya çalıştığını vurgulayan Emre Belözoğlu, "Elindeki malzemeyle en iyi lezzeti çıkarabilecek oyunu yapmak durumundayım. Elimde peynir, domates varken, ben sadece peynirli domatesli en güzel pizzayı yapmalıyım. Kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli. Bu işin gerçeği budur. Teknik adamlar bir şeyleri konuşurken biraz daha gerçekçi yaklaşmalılar. Ben burada elimdeki mevcutla bile en iyi neyi yapabilirim, bunun derdindeyim Ofansif anlamda kesinlikle değişmemiz gereken, gelişmemiz gereken yerler var" ifadelerini kullandı. Her çalıştırdığı takımın kendisinde tecrübe olduğunu aktaran Belözoğlu, "Elimizdeki güce göre en lezzetlisini yapmak zorundasınız. Ankaragücü’yle yaşadığımız süreç tamamen bence hakemlerin organize ettiği bir süreçti. Antalyaspor, geçen sene bence yine ligin en sıkıntılı kadrolarından bir tanesiydi ama bence iyi iş çıkardık. Lige çok iyi başladık. 4 maçta 9 puan aldık. Camia mutsuz, 4 maçın 4’ünü de kazanmamız gerekiyor diyorlardı. Ben o yüzden bıraktım. Çünkü bazen ülkede gerçeklerle karşılaşmak istemeyen bir grupla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Gerçekçi bakacağız. Bunları tecrübe olarak görüyoruz. Teknik adamlık kariyerimde iyi de gitse kötü kötü de gitse hedeflerimden vazgeçmeden yoluna devam edeceğim. Bu bir tecrübe. Hep böyle bakarım" diyerek sözlerini tamamladı.
Eskişehir Aynı anda aynı caddede 4 kaza: Başka kaza olmasın diye çaba gösterdiler Eskişehir’de yağmurun etkisiyle aynı yolda aynı anda toplam 4 ayrı kaza meydana gelirken, çekici bekleyen sürücüler diğer araçların kaza yapmaması için yoğun çaba gösterdi. Bir otomobilin duvara çarptığı kazada 1 kişi yaralanırken, aracını pert eden oğluna kızan baba, "Gece vakti burada ne işin var?" diyerek tepki gösterdi. Odunpazarı ilçesi Yenikent Mahallesi Zümrüt Caddesi üzerinde aynı anda 4 ayrı kaza meydana geldi. Edinilen bilgilere göre ilk kazada, Mustafa S.K. (19) idaresindeki 06 BM 8846 plakalı otomobil, yağmurdan dolayı kayganlaşan yolda kontrolden çıktı. Virajı alamayan otomobil, yol kenarındaki duvara çarptı. Kullanılamaz hale gelen araçta bulunan 4 arkadaştan B.E. isimli şahıs kazada yaralanırken, sürücü haricindeki 2 kişi kaza mahallinden uzaklaştı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. B.E. isimli yaralı, ilk müdahalesinin ardından Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırıldı. Aracı pert eden oğluna kızdı Kazanın ardından şoka giren araç sürücüsü Mustafa S.K. (19) kullanılamaz hale gelen aracı üzülürken, olay yerine gelen yakınları arkadaşını, "Cana geleceğine mala gelsin" diyerek sakinleştirmeye çalıştırdı. Mustafa S.K.’nın olay yerine gelen babası Mustafa K. ise, "Gece vakti burada ne işin var?" diyerek oğluna tepki gösterirken, diğer aile ferleri bu kez de babayı sakinleştirmeye çalıştı. Aynı yolda kaza yapan sürücülerden diğer araçlara örnek hareket Öte yandan, aynı cadde üzerinde bahse konu kazaya sadece 300 metre uzaklıkta 3 ayrı kaza meydana geldi. 2 araç ve 1 motosiklet daha kontrolden çıkarak şarampole devrildi. Bahse konu 3 kazada da yaralanan olmadı. Motosiklet sürücüsü kalkıp yoluna devam ederken, şarampole saplanan 39 FB 525 plakalı otomobil ve 65 HC 935 plakalı kamyonet sürücüleri çekici beklerken, diğer sürücüleri kaza yapmamaları için uyardı.