ASAYİŞ - 13 Eylül 2024 Cuma 17:24

D-650’de kaza otomobil ile çarpışan cip takla attı: 8 yaralı

A
A
A
D-650’de kaza otomobil ile çarpışan cip takla attı: 8 yaralı

Sakarya’nın Karasu ilçesi D-650 kara yolunda kavşakta otomobil ile çarpışan cip takla attı. Meydana gelen trafik kazasında 8 kişi yaralandı.



Kaza, Karasu-Adapazarı D-650 kara yolu Karapınar kavşağında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, sürücülerinin isimleri henüz öğrenilemeyen 41 ACT 361 plakalı cip ile yabancı plakalı otomobil çarpıştı. Çarpışmanın etkisi ile takla atarak ters döndü. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye itfaiye, sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Adrese ulaşan ekiplerce yapılan müdahalelerin ardından kazada yaralanan 8 kişi çeşitli hastanelere kaldırılarak tedavi altına alındı.


Kazaya ilişkin inceleme başlatıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Hollandalı gelin ’Kızkalesi’ sahilindeki nikah töreniyle evlendi Mersinli damat, Polonya’da öğrenciyken tanışıp arkadaş olduğu Hollandalı Corianda’yla Kızkalesi sahilinde kıyılan nikahla evlendi. Mersinli mühendis Alper Uçar ile Hollandalı Corianda Bukeijn, öğrenci değişim programı çerçevesinde Polonya’da eğitim hayatlarını sürdürürken tanıştı. Öğrenciyken görüşmeye devam eden ve bir birine aşık olan çift daha sonra ülkelerine döndü. İrtibatlarını koparmayan çift, eğitim hayatlarının bitmesinin ardından bu kez Hollanda’da buluşarak evlilik kararı aldı. Evlenmek için Erdemli ilçesinde bulunan Kızkalesini tercih eden çiftin nikahı ise sahilde kıyıldı. Davetlilerin yanı sıra tatilciler de nikaha eşlik etti. Nikahın kıyılmasının ardından gittiği kursta Türkçe ile örf ve adetlerini öğrenen gelin, damadın ayağına basmak istese de basamadı. Renkli görüntülerin olduğu nikah merasimi, alkışlarla bitti. Öğrenciyken Erasmus programı çerçevesinde gittikleri Polonya’da bir biriyle tanıştıklarını anlatan Alper Uçar," İlişkimiz büyüdü. Daha sonra bir süre ayrı kaldık. O Hollanda’ya döndü, ben Türkiye’ye döndüm. Üniversite bitince ben Hollanda’ya taşındım, ondan beri de beraberiz. Beraber bir gölün kenarında yürüyüş yaptık, orada evlilik teklifi yaptım ’evet’ dedi" diye konuştu. Hollanda’ya döndükten sonra Türkçe öğrenmek için kursa gittiğini belirten Corianda Bukeijn ise " Türkçeyi biraz öğrendim, biraz konuşabiliyorum. Türkiye’de yemeklerin çok güzel, insanlar da çok hoş" ifadelerini kullandı. (HİV-
Hatay Depremin büyüklüğünü gösteren devasa yarığın ikiye ayırdığı bahçede tedirgin eden zeytin hasadı HATAY (İHA) – Hatay’da depremde kırılan fay hattının ikiye ayırdığı 33 dönümlük zeytin bahçesinde afetzede çiftçileri tedirgin eden hasat başladı. Kahramanmaraş merkezli depremlerde Hatay’ın Altınözü ilçesi Tepehan Mahallesi’ndeki 33 dönümlük zeytin bahçesi ortadan ikiye ayrılmıştı. Devasa yarığın oluştuğu bahçede 2 uçtaki ağaçların arasında neredeyse 300 metrelik mesafe meydana gelmiş ve 200 ağaç da yarık içerisinde kalarak heba olmuştu. Asrın felaketinin büyüklüğünü gösteren ve görünümüyle ürküten devasa yarığın yanı başındaki zeytin ağaçlarında hasat başladı. Tedirginlik içerisinde hasadı sürdüren afetzede vatandaşlar, korku içerisinde zeytinleri hasat ediyorlar. “Geçen yıldan beri korkuyoruz ama işimizi yapmak zorundayız” Depremin ikiye ayırdığı bahçede hasat yapan Halit Sakarcıoğlu, “Burası depremlerden sonra bu hale geldi. Burada çok büyük bir yarık oluştu. Geçen yıldan beri korkuyoruz ama işimizi yapmak zorundayız. Dev yarığın yanına zeytin hasadına geldik. Zeytin hasadı bu yıl iyi değil. Bu yıl erken olduğu için zeytinler yere dökülüyor. Kazancımız az ama çocuklarımız için hasadı yapmak zorundayız. Dev yarığın yanında zeytin toplarken çok korkuyoruz ama ekmek parası ve çocuklarımız için kazanmak zorundayız” dedi. “Depremden önce tarla birleşikti ama depremden sonra böyle oldu” Depremden önce tarlanın birleşik olduğunu ifade eden Nezahat Sakarcıoğlu, bölgeden gelen patlama sesi sonrası yarığın oluştuğunu belirterek, “Deprem zamanı çok kötüydü ve çok korku oldu. Patlama seslerinden korktuk. Deprem zamanki korkularımızdan hiçbir şey göremedik. Zeytin hasadı başladı ve zeytinlerimizi topluyoruz. Burada zeytin toplarken korkuyoruz ama ekmek parası için toplamak zorundayız. Depremden önce tarla birleşikti ama depremden sonra böyle oldu. Bu yarığa baktığımızda çok üzülüyoruz” şeklinde konuştu. “Bu yarık oluşalı neredeyse 2 yıl oldu ama yarığı görünce o günleri hatırlıyoruz” Dev yarığın kendilerine asrın felaketini hatırlattığını dile getiren Halil Sakarcıoğlu, “Bu dev yarık Altınözü ilçesi Tepehan Mahallesi’nde oldu. Deprem çok korkutucuydu ve çok sallanmıştık. Dev yarıkta zeytin hasadına biraz korkulu geliyoruz. Bu yarık oluşalı neredeyse 2 yıl oldu ama yarığı görünce o günleri hatırlıyoruz” ifadelerini kullandı.
Hatay Depremin büyüklüğünü gösteren devasa yarığın ikiye ayırdığı bahçede tedirgin eden zeytin hasadı Hatay’da depremde kırılan fay hattının ikiye ayırdığı 33 dönümlük zeytin bahçesinde afetzede çiftçileri tedirgin eden hasadı başladı. Kahramanmaraş merkezli depremlerde Hatay’ın Altınözü ilçesi Tepehan Mahallesi’ndeki 33 dönümlük zeytin bahçesi ortadan ikiye ayrılmıştı. Devasa yarığın oluştuğu bahçede 2 uçtaki ağaçların arasında neredeyse 300 metrelik mesafe oluştu ve 200 ağaçta yarık içerisinde kalarak heba olmuştu. Asrın felaketinin büyüklüğünü gösteren ve görünümüyle ürküten devasa yarığın yanı başındaki zeytin ağaçlarında hasat başladı. Tedirginlik içerisinde hasadı sürdüren afetzede vatandaşlar, korku içerisinde zeytinleri hasat ediyorlar. “Geçen yıldan beri korkuyoruz ama işimizi yapmak zorundayız” Depremin ikiye ayırdığı bahçede hasat yapan Halit Sakarcıoğlu, “Burası depremlerden sonra bu hale geldi. Burada çok büyük bir yarık oluştu. Geçen yıldan beri korkuyoruz ama işimizi yapmak zorundayız. Dev yarığın yanına zeytin hasadına geldik. Zeytin hasadı bu yıl iyi değil. Bu yıl erken olduğu için zeytinler yere dökülüyor. Kazancımız az ama çocuklarımız için hasadı yapmak zorundayız. Dev yarığın yanında zeytin toplarken çok korkuyoruz ama ekmek parası ve çocuklarımız için kazanmak zorundayız” dedi. “Depremden önce tarla birleşikti ama depremden sonra böyle oldu” Depremden önce tarlanın birleşik olduğunu ifade eden Nezahat Sakarcıoğlu, bölgeden gelen patlama sesi sonrası yarığın oluştuğunu belirterek “Deprem zamanı çok kötüydü ve çok korku oldu. Patlama seslerinden korktuk. Deprem zamanki korkularımızdan hiçbir şey göremedik. Zeytin hasadı başladı ve zeytinlerimizi topluyoruz. Burada zeytin toplarken korkuyoruz ama ekmek parası için toplamak zorundayız. Depremden önce tarla birleşikti ama depremden sonra böyle oldu. Bu yarığa baktığımızda çok üzülüyoruz” şeklinde konuştu. “Bu yarık oluşalı neredeyse 2 yıl oldu ama yarığı görünce o günleri hatırlıyoruz” Dev yarığın kendilerine asrın felaketini hatırlattığını dile getiren Halil Sakarcıoğlu, “Bu dev yarık Altınözü ilçesi Tepehan Mahallesi’nde oldu. Deprem çok korkutucuydu ve çok sallanmıştık. Dev yarıkta zeytin hasadına biraz korkulu geliyoruz. Bu yarık oluşalı neredeyse 2 yıl oldu ama yarığı görünce o günleri hatırlıyoruz” ifadelerini kullandı. (RMZ-VK-
Konya Çeşit çeşit sıkma yapan erkek usta şaşırtıyor Konya’da yıllar önce hastanede çalışırken ek iş olarak annesinin yaptığı bazlamaları satmaya başlayan 3 çocuk babası, işinden ayrıldıktan sonra kendini geliştirdiği hamur işinde 15 yaşındaki oğlu ile birlikte hamur açıp hazırlayan sıkma ustası olarak sipariş yetiştirmeye çalışıyor. Konya’da yaşayan 3 çocuk babası Mehmet Ali Çınar, 13 yıl önce hastanede personel olarak çalıştığı sırada, ek iş olarak annesinin yaptığı bazlama ekmekleri mesai sonrası arkadaşlarına satmaya başladı. Çınar, daha sonra ek işinde gelirini artırmak için çeşidi çoğaltarak bir süre daha satışa devam etti. Mehmet Ali Çınar, zaman içerisinde işlerini büyüterek 15 yaşındaki oğlu Muhammed Çınar ile birlikte ’sıkma’ olarak adlandırılan börekleri içerisine müşterilerinin isteğine göre sucuk, pastırma, tulum peynir ve küflü peynir gibi çeşitlerle 40 çeşit yaparak sunuyor. Çınar ve oğlu sıkmaların hamurlarını hazırlarken arada havaya atarak açıyor, sıkma yapan erkek usta olarak müşterileri şaşırtıyor. Annesinin yaptığı bazlamaları satarak başladı, sipariş yetiştiremiyor Adım adım ilerlediği başarı hikayesini anlatan Mehmet Ali Çınar, “2011 yılında Meram Devlet Hastanesinde personel olarak göreve başladım. O dönemdeki şartlarda mevcut ücret yeterli gelmediğinden anneme, ’sen bazlama yap, ben satacağım’ dedim. Hastanede çalışan arkadaşlarıma bazlama satarak başladık. Sonradan evimizi hastanenin arkasına taşıdık, bazlama arası peynirli, tereyağlı gibi çeşitlere başladık ve işlerim çok güzel gitti. İlerleyen zamanlarda da işi öğrenince, bazlama yapmak bana kaldı. Dükkan açmak için herhangi bir maddi gücüm yoktu. Hastane de o dönemde taşınmak zorunda kalınca, Mevlana Müzesi tarafından sıkma üzerine bir yere ortak oldum. İş orada tutmadı. Tutmayınca eski model arabamı satıp kendime 10 metrekare bir dükkan açtım. Denetim için gelen görevliler bile ’10 metrekareye nasıl sığdırdın sen bu malzemeleri’ diye şaşırdı. Dükkanı açtığımızda pandemiye yakalandım, bu süreçte maddi sıkıntılar çektim. Allah’ım bir şekilde geçim kolaylığı verdi. Sonra pandemi kalktı işler yürümeye başladı. İşler büyümeye başladı ve yaklaşık 1 yıldır yeni yerime geçtim. Buradan daha bir büyük yere gidip Konya lezzetlerini dünya çapında duyurmak gibi hedefim var. Türkiye’nin tek erkek sıkmacı unvanı şu an bende ve marka patentine varana kadar her şeyimizi almış bulunmaktayız” dedi. “Sıkma yaparken bana böyle hayretler içerisinde bakıyorlar” Gelen müşterilerin çoğunun kendisini şaşkınlıkla karşıladığını anlatan Mehmet Ali Çınar, “Bu tür işler genelde bayanların evlerde, böyle şebitlerin arasına yaptığı bir lezzet. Ablalarımız buraya geldiğinde, ben sıkma yaparken bana böyle hayretler içerisinde bakıyorlar ’sen mi yapıyorsun’ diyorlar, ’çok şaşırdık’ diye cevaplar alıyorum” ifadelerini kullandı. “Nasıl bir yetenekleri olduğunu keşfettikleri zaman işin hiçbir zorluğu yok” Hedefi olan girişimcilere seslenen Çınar, “Baba olarak şu anki yeni yetişen nesili yetiştirmek çok zor ama oğlum çocukluğundan beri benim yanımda. Bu işe göz aşinalığı olduğu için bu sene içerisinde kısa bir sıkıştırılmış eğitim vererek sıkmaya dair püf noktaları, nasıl yapacağı gibi eğitimleri sıkı şekilde verdim, 3 ay sürecinde usta yaptım diyebilirim. Hamur işini erkekler yapamaz diye bir algı var. Bu bir bayan işi derler ama bu bir bayan işi değil. Bu bir yetenek ve istek işidir. Girişimci gençlerin kendilerini keşfetmeleri gerekiyor. Nasıl bir yetenekleri olduğunu keşfettikleri zaman işin hiçbir zorluğu yok” diye konuştu. Mehmet Ali Çınar’ın oğlu Muhammet Çınar ile hazırladığı sıkmaları yiyen müşteriler ise bu lezzeti severek tükettiklerini söyledi.
Sivas Samsunspor taraftarı şehit polis Şeyda Yılmaz’ı unutmadı Samsunspor taraftarı geçtiğimiz hafta şehit olan polis memuru Şeyda Yılmaz’ı mezarı başında andı ve 58 sırt numaralı adının yazılı olduğu formayı mezarına bıraktı. Trendyol Süper Lig’in 8. haftasında Samsunspor deplasmanda Adana Demirspor ile karşılaşacak. Maç için Adana’ya giden Samsunspor taraftarı Sivas’ta Sivasspor taraftarı ve Geleceğe Bir’iz Topluluğu ile bir araya geldi. Bir araya gelen taraftarlar geçtiğimiz hafta şehit olan polis memuru Şeyda Yılmaz’ın Yukarı Tekke mezarlığında bulunan polis şehitliğindeki mezarını ziyaret etti. Mezarı başında dua eden taraftarlar 58 sırt numaralı isminin yazılı olduğu Samsunspor formasını mezarına bıraktı. Samsunspor taraftarları Şeyda Yılmaz’ın mezarı başında bir süre bekledikten sonra Adana Demirspor deplasmanına gitmek için Sivas’tan ayrıldı. Burada açıklama yapan Samsunspor Taraftarı Aileler Dernek Başkanı Cüneyt Şenkal, şehit polis Şeyda Yılmaz’ın ailesine başsağlığı dileyerek, “Öncelikle büyük Türk milletimizin ve Şeyda kızımızın ailesinin, Sivas’ın yiğidoların başı sağ olsun. Bu işleri yapanların cezasız kalmayacağını hepimiz biliyoruz. Başkanımıza da teşekkür ederiz bizi misafir ettikleri için. Biz de Samsunspor-Adana Demirspor maçına gitmeden önce Sivas’a gidelim dedik. 15 gün önce de Narin kızımızın mezarını ziyaret etmiştik. Samsun’dan Diyarbakır’a geçtik. Bu hafta da Şeyda kızımızın, ablamızın, bacımızın yanına gidelim dedik. Dualarımızı okuyalım ve onlarla beraber olalım Sivas halkının üzüntüsünü bizzat onlarla beraber paylaşalım istedik. Gelenlerden Allah razı olsun. Türk milletimizin başı sağ olsun” diye konuştu. “Şeyda Yılmaz bütün Türkiye’nin şehididir” Geleceğe Bir’iz Topluluğu Başkanı Taha Yıldırım ise, “Arkadaşlarımızla birlikte bizler de şu anda buradayız. Samsunspor taraftarının Samsun’dan kalkarak buraya büyük bir hassasiyetle gelip burayı ziyaret etmeleri bizleri onur etti. Şeyda Yılmaz sadece Sivas’ın değil bütün Türkiye’nin şehididir. Bu vesileyle kendilerine teşekkür ediyorum. Her zaman Sivas’a bekleriz” ifadelerini kullandı.