EĞİTİM - 28 Nisan 2025 Pazartesi 16:23

INCSOS 25’, SUBÜ’nün de iş birliği ile Mısır’da gerçekleştirildi

A
A
A
INCSOS 25’, SUBÜ’nün de iş birliği ile Mısır’da gerçekleştirildi

9’uncu Uluslararası Sosyal Bilimler Kongresi (INCSOS 25’); SUBÜ, AASTMT ve Turkish Studies iş birliği ile Mısır’ın İskenderiye şehrinde düzenlendi. 200’ün üzerinde akademisyen ve araştırmacının katıldığı kongrede, sosyal bilimlerin birçok farklı disiplininden 177 özet bildiri sunuldu.


Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ), Arap Bilim Teknoloji ve Deniz Taşımacılığı Akademisi (AASTMT) ile Turkish Studies iş birliği ile Mısır’ın İskenderiye şehrinde 9’uncu Uluslararası Sosyal Bilimler Kongresi (INCSOS 25’) düzenlendi. TBMM 29’uncu Dönem Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop’un onursal başkanı olduğu kongre, 3 gün sürdü. Arap Bilim Teknoloji ve Deniz Taşımacılığı Akademisi’nde düzenlenen kongrenin açılış törenine; TBMM 29’uncu Dönem Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı ve Ordu Milletvekili Prof. Dr. Mahmut Özer, Mısır Arap Cumhuriyeti Milli Eğitim Eski Bakanı Yousry El Gamal, Türkiye Cumhuriyeti Kahire Büyükelçisi Salih Mutlu Şen, SUBÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, AASTMT Öğrenci İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Alaa A. Abdel Bary, INCSOS 25’ Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Dursun Erdem, akademisyenler, araştırmacılar, diplomatlar ve bürokratlar katıldı.


Bilimin insanlığın ortak dili olduğunu, coğrafyaları, sınırları ve zamanları aştığını kaydeden SUBÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, "Bilimin ışığında, farklı kültürlerin buluştuğu, bu anlamlı atmosferde bulunmaktan memnuniyet duyuyorum. Bu tür uluslararası buluşmalar; sadece bildiri sunulan etkinlikler değil, aynı zamanda insanlığın ortak değerlerini büyüttüğümüz platformlar oluyor. Yükseköğretim Kurulu da (YÖK) uluslararasılaşmanın önemini özellikle vurguluyor. Kültürlerarası iletişimin böylesine zengin bir çerçevede kurulması; gelecekteki dostluklar, akademik iş birlikleri ve yapılacak uluslararası ortak projeler açısından çok kıymetli. Bu yılki kongremizin Mısır’da, insanlık tarihinin en köklü uygarlıklarından birine ev sahipliği yapmış topraklarda gerçekleşmesi ise başlı başına anlamlı. Bu nedenle kongrenin düzenlenmesinde emeği geçen organizasyon komitesine, ev sahibi AASTMT’ye, katkı sunan tüm üniversitelere ve kurumlara gönülden teşekkür ediyorum. Başta Onursal Başkanımız Prof. Dr. Mustafa Şentop ve Prof. Dr. Mahmut Özer olmak üzere, teşrif eden milletvekillerimize, rektörlerimize, bürokratlarımıza, üniversite temsilcilerine ve tüm katılımcılara şükranlarımı sunuyorum" dedi.


Günümüz dünyasının artık tek bir disiplinden beklenen çözümlerle yönetilemeyecek kadar karmaşık bir yapıda olduğunu belirten Sarıbıyık, "Bu nedenle sosyal bilimlerle mühendislik, bilişim, sağlık ve çevre bilimleri gibi teknik alanların iş birliği artık bir seçenek değil, bir zorunluluk. Örneğin yapay zekâ gibi çığır açan teknolojiler sadece algoritmalarla değil; etik, hukuk, sosyoloji ve felsefe gibi alanlarla birlikte düşünüldüğünde insanlığa fayda sağlayabilir. Akıllı şehirler tasarlarken mühendislik hesapları kadar, bu şehirlerde yaşayan bireylerin davranış biçimlerini, kültürel değerlerini ve toplumsal ilişkilerini anlamak da bir o kadar önemli. Burada yaptığımız her sunum, kurduğumuz her iletişim ve başlattığımız her iş birliği; yarının daha adil, daha bilinçli ve daha dayanışmacı dünyasına bir adım olacak. Bu ortam, sadece bilim üretmek için değil; aynı zamanda insani değerleri büyütmek için de çok kıymetli. Akademik sınırları aşan, kültürel ve ahlaki sorumluluk taşıyan bu yaklaşım, hepimizin ortak vizyonu olmalı" diye konuştu.


Türkiye ve Mısır cumhurbaşkanlarının riyasetiyle iki ülke arasındaki iş birliklerinin her geçen gün arttığını vurgulayan TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Mahmut Özer, "Şu anda Türkiye ve Mısır arasındaki iş hacmi 8 milyar dolar. Önümüzdeki dönemde 15 milyar dolara çıkartılması bekleniyor. Ekonomik iş birliklerini arttırmanın yolu eğitim, kültür, yükseköğretim ve gençler arasındaki iş birliği köprülerini atmaktan geçiyor. Çünkü bu köprüleri atmadığımız müddetçe gençliğin de kültürün de eğitimin de sürdürülebilirliğini sağlamamız mümkün değil. İnanıyorum ki bugünkü kongre bu iş birliklerinin tahkim edilmesi çerçevesinde çok büyük katkılar sağlayacak. Burada sadece bildiriler sunulmayacak, birlikte çalışabilmenin önünü açacak iş birliği adımları atılacak. Türkiye, akademi ile iş birliği yapma açısından önemli bir potansiyele sahip. Türkiye 208 üniversitesi ve 7 milyonun üzerindeki ulusal ve uluslararası üniversite öğrencisiyle sadece kendi beşeri sermayesini tahkim eden bir yükseköğretim sistemine değil, ayrıca gönül coğrafyasındaki her beşeri sermayenin de niteliğini arttırmak için gayret gösteren bir yükseköğretim sistemine sahip. Kongrenin Türkiye ve Mısır iş birliğinin tahkimine katkı vermesini temenni ediyorum" şeklinde konuştu.


Konuşmasını sadece bir milletin temsilcisi değil bir medeniyetin sesi olarak yaptığını vurgulayan TBMM 29’uncu Dönem Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop ise, "Türkiye ile Mısır arasında kurulacak her yeni köprü yalnızca iki ülke arasında değil ortak medeniyetimizin ruh köklerinde yankı bulacaktır. İki ülke muhteşem medeniyetimizin birbirini tamamlayan büyük kutbudur. Anadolu’dan Nil vadisine uzanan kültürel bağ yalnızca haritalarda değil, kalplerde ve gönüllerde çizilmiş bir çizgidir. Tarih boyunca bilim adamlarımız birbirlerine ilham vermişlerdir. Kimi zaman Kahire’den İstanbul’a kimi zaman Edirne’den İskenderiye’ye uzanan düşünce akımları; alimlerin, mutasavvıfların, sanatkârların birbirlerine ilham verdiği çağları yaşatmıştır. Bugün bu derin birlikteliğin verdiği güvenle diyoruz ki; Türkiye-Mısır ilişkilerinin güçlendirilmesi sadece bu iki ülkeye değil İslam dünyasına, Afrika’ya Akdeniz’e ve tüm insanlığa katkı sağlayacaktır. Bu bizim için sadece stratejik bir tercih değil tarihi ve insani bir sorumluluktur. Özellikle bir devlet değil terör örgütü gibi hareket eden İsrail’in gerçekleştirdiği soykırım ve Gazze’de yaşanan insanlık dramı, vicdan sahibi herkes için kırılma noktasıdır. Bu noktada Türkiye ve Mısır gibi güçlü ülkelerin birlikte hareket etmesi, barış ve adalet adına hayati bir öneme sahiptir" ifadelerini kullandı.


İki ülke ilişkilerinde geçmişin yüküyle değil geleceğin ümidiyle hareket edilmesi gerektiğini söyleyen Şentop, "Tarihi sorunlar ancak irade varsa aşılabilir. Türkiye-Mısır ilişkileri, bu irade ve basirete sahip iki ülkenin ortak çabalarıyla örnek bir iş birliğine dönüştü. Ancak diplomatik adımların kalıcı olması, akademik ve kültürel ilişkilerle desteklenmek zorundadır. Bu çerçevede akademik iş birliği, kültürel projeler, eğitim alanındaki değişim programları ve bölgesel meselelerdeki ortak inisiyatifler ilişkilerimizin derin ve sağlam temeller üzerine inşa edilmesine yardım edecektir. Bu kongrenin tam da bu anlayışa hizmet edeceğine yürekten inanıyorum. Kongre aynı zamanda farklı ülkelerden bilim insanlarının bir araya gelerek küresel meselelere dair birlikte düşünmesini, birlikte üretmesini teşvik etmektedir. Bilim diplomasiyle, kültür siyasetle, vicdan güçle buluştuğunda dünya daha yaşanabilir bir yer olacaktır. İnanıyorum ki kongrede kurulacak her dostluk, ortaya konulacak her fikir bu yönde bir tutum olacak, insanlık için küçük ama anlamlı bir adım haline gelecektir. Bilim adamları ile diplomatlar arasındaki en önemli fark şudur; diplomatlar günü, bilim adamları geleceği düşünürler. Ama bu iki güç bir araya geldiğinde hem günü hem geleceği inşa etmek mümkün hale gelecektir. Kongre ise böyle bir birlikteliğin örneğidir" dedi.


Kongrede sosyal ve beşeri bilimler başta olmak üzere; eğitim, hukuk, filoloji, güzel sanatlar, ilahiyat, sağlık ve spor bilimleri gibi farklı disiplinlerden özet bildiriler sunuldu. 2 oturum ve 15 salonda toplam 165 sunum, online olarak ise 2 oturumda toplam 12 sunum Türkçe, Arapça ve İngilizce dillerinde yapıldı. İskenderiye’de yapılan açılış programı ve sunumların ardından kongrenin galası Kahire’de gerçekleştirildi. Kongre kapsamında sunulan bildiriler, ISBN’li bildiri kitaplarında yayımlanacak. Yazarlar makalelerini uluslararası dergilerde yayımlatma imkânı da bulacak. Sosyal bilimler alanında yeni ufuklar açmayı hedefleyen kongre ile ilgili detaylı bilgilere http://www.incsos.net adresinden ulaşılabiliyor.



INCSOS 25’, SUBÜ’nün de iş birliği ile Mısır’da gerçekleştirildi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Sakaryaspor - Hatayspor maçının ardından Trendyol 1. Lig’in 17. haftasında oynanan Sakaryaspor-Hatayspor maçının arından iki takımın teknik sorumluları basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Trendyol 1. Lig’in 17. haftasında Sakaryaspor, sahasında karşılaştığı Hatayspor’u 3-0 mağlup etti. Karşılaşmanın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Hatayspor Teknik Direktörü Gökhan Alaş, "Sakaryaspor, tecrübeli ve bireysel yetenekli oyunculara sahip olan bir takım. Ancak atletizm konusunda belli sıkıntıları olduğunu da gözlemlemiştik. Maça başladığımızda özellikle ön alan baskısında birebir eşleşmeli bir baskı pozisyonu almayı, topun arkasına geçtiğimiz durumda da adamdan çok alanı korumaya yönelik bir savunma anlayışıyla maça hazırlandık. Aslında maçın başında bunu biraz da başarabilmiştik. Ancak bir anlık dalgınlık, kademe hatalarında verdiğimiz zafiyet maalesef 1-0 geriye düşmemize sebebiyet verdi. Tabi skor dezavantajını yaşadıktan sonra bizim adımıza oyuna tutunmak kolay olmuyor. İkinci yarıda bazı hamlelerle oyunu canlandırmaya çalışsak da kulübeden oyuna dahil ettiğimiz genç oyunculardan oyunu çevirmeye yönelik bir çıkış beklemek çok iyimser bir tablo olur. Çünkü onlar gelişim odaklı baktığımız süreci pozitif yönde kendi adlarına çevirmeye çalıştığımız bir grup. Gene de mücadelelerinden memnunum. Tabi ki mağlup olduğumuz için çok üzgünüz. Sezonun ilk galibiyetini almak üzere bir anlayışla hazırlandık ama gene üzüntülü bir şekilde buradan ayrılıyoruz. Yapacak bir şey yok. Önümüzdeki maçlara bakacağız. Hatalarımızı tekrara masaya yatıracağız. Kendi adımıza düzeltmemiz gereken bölümleri düzeltip, gençleri bu konuda eğitmeye devam edeceğiz. Kalan maçlarda da Sakaryaspor’a başarılar diliyorum’’ dedi. "Biraz temkinli başladık, ikinci yarı oyunu çözdük’’ Sakaryaspor Teknik Sorumlusu Furkan Köseoğlu ise, "Büyükşehir Belediye Başkanımız Yusuf Alemdar bize bir görev tebliğ etti. Biz de elimizden geldiği kadar kısa zamanda takımı toparlamaya çalıştık. Etki etmişiz midir, ufak tefek dokunuşlar yaptık tabi. Önümüzde Çorum maçı var ona hazırlanacağız. Elimizden geldiği kadar bu armayı yükseltmek için, biz Sakarya’nın çocuğuyuz. Elimizden geleni yapacağız. Şuan iyi gidiyoruz moral olarak, inşallah. Kolay bir maç gibi görünüyor ama kaybedecek hiçbir şeyi olmayan bir takım karşımızda. Biraz temkinli başladık. İkinci yarı oyunu çözdük. Mete’nin durumu kötü ama Burak, Çorum maçına sahada olur" diye konuştu.
Kırıkkale Kırıkkale’de FETÖ, uyuşturucu ve dolandırıcılık suçlarından aranan 4 hükümlü yakalandı Kırıkkale’de FETÖ, uyuşturucu ticareti, dolandırıcılık ve taksirle ölüme neden olma suçlarından haklarında kesinleşmiş hapis cezası bulunan 4 hükümlü, jandarma ekiplerince yakalanarak cezaevine teslim edildi. Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla İl Jandarma Komutanlığınca aranan şahısların yakalanmasına yönelik yürütülen çalışmalar kapsamında farklı suçlardan haklarında kesinleşmiş hapis cezası bulunan 4 firari hükümlü yakalandı. Edinilen bilgiye göre, Fetullahçı Terör Örgütü’ne (FETÖ) üye olma suçundan aranan M.R.K. (57), uyuşturucu ticareti yapma suçundan aranan A.G. (35), resmi belgede sahtecilik, Türk vatandaşı veya yabancının yurt dışına çıkmasına imkan sağlama ile kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta, kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtmak suretiyle dolandırıcılık suçlarından aranan A.H. (25) ve taksirle ölüme neden olma suçundan aranan N.Y. (56) jandarma ekiplerince yakalandı. Yakalanan şahıslardan M.R.K. hakkında kesinleşmiş 8 yıl 1 ay 15 gün, A.G. hakkında 4 yıl 2 ay, A.H. hakkında 1 yıl 1 ay hapis cezası bulunduğu belirlenirken, söz konusu 3 hükümlü tutuklanarak Keskin Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na teslim edildi. Hakkında kesinleşmiş 4 yıl 5 ay 10 gün hapis cezası bulunan N.Y. ise, tutuklanarak Sulakyurt Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na teslim edildi. Jandarma ekiplerinin kent genelinde aranan şahısların yakalanmasına yönelik çalışmalarını kararlılıkla sürdürdüğü bildirildi.
Giresun Giresun’da fındık fiyatı 250 TL’ye geriledi, üretici umudunu yeni yıla bıraktı Giresun’da serbest piyasada fındık fiyatları son bir ayda yaşanan düşüşle 250 liraya kadar gerilerken, elinde ürün bulunan üreticilerin fiyatların yeniden yükselmesine yönelik beklentisi yılbaşından sonraya kaldı. Sezona 270 liradan başlayan fındık fiyatları kısa sürede 350 liraya kadar yükselirken, son bir aylık süreçte yaklaşık 100 liralık düşüş yaşadı. Rekolteye göre pazara inen fındık oranının yüzde 70’lere ulaştığı belirtilirken, üreticinin elinde yaklaşık 130 bin ton ürün kaldığı tahmin ediliyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Keşap Ziraat Odası Başkanı Abdullah Şahin, "2025 yılı fındık hasadının ardından fiyatlar 350 liraya kadar çıktı, ancak yaşanan dalgalanmalar sonucunda bugün serbest piyasada fındık 250 liradan işlem görüyor. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hasat döneminde açıklanan 453 bin tonluk rekoltenin büyük bölümü pazara indi. Üreticiler fiyatların daha da yükseleceği beklentisiyle acil ihtiyacı olmayan ürünlerini piyasaya sürmedi. Ancak beklenti gerçekleşmedi, fiyatların gerilemesiyle hem üreticiler hem de yüksek fiyattan alım yapan tüccarlar hayal kırıklığı yaşadı. Sezon başından bugüne 260 ila 350 liradan fındık alan tüccarlar da fiyatların artacağı düşüncesiyle satış yapmadı, ancak onların da beklentileri boşa çıktı" dedi. Elinde fındığı bulunan üretici ve tüccarın umudunun yılbaşı sonuna kaldığını ifade eden Şahin, "Üretici ve tüccar, artık sanayicinin stoklarının tükenmesini bekliyor. Fabrikaların yeni yılın ilk aylarından itibaren ürün tedariki için yeniden piyasaya inmesi bekleniyor. Bu süreçle birlikte yeni yıl sonrasında serbest piyasada bir hareketlenme yaşanabilir ve fındık fiyatlarının yeniden yükselmesini umut ediyoruz" diye konuştu.
Ankara Sahiplendiği köpeklere cinsel istismarda bulunup öldüren doktor hakkında gerekçeli karar açıklandı Ankara’da sahiplendiği köpekleri cinsel istismarda bulunup öldürmekten 9 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılan doktor hakkındaki gerekçeli karar açıklandı. Sahiplendiği köpeklere cinsel istismarda bulunup öldürdüğü gerekçesiyle Ankara Batı 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 9 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılan doktor Muhammet Mustafa Duman (28) hakkında verilen cezanın gerekçesi açıklandı. Mahkeme, sanık Duman’ın Mart ve Nisan 2025 tarihleri arasında farklı zamanlarda sahiplendiği en az 8 yavru köpeğe ikametinde cinsel saldırıda bulunarak öldürdüğünün kamera kayıtları, dijital materyaller, bilirkişi raporları ve tanık beyanlarıyla sabit olduğunu belirtti. "Kamera, dijital delil ve mesajlar birbirini doğruladı" Gerekçeli kararda, sanığın 30 Mart 2025’te 5 yavru köpeği, 26 Nisan 2025’te ise 3 yavru köpeği ikamet ettiği villaya getirdiği, kısa süre sonra çöp poşetleri ve kutularla evden ayrıldığı, ardından temizlik yaptığının kamera kayıtlarıyla tespit edildiği bilgisi yer aldı. Sanığa ait cep telefonunda ele geçirilen ve silinen dosyalardan kurtarılan videolarda, kanlar içinde hareketsiz yavru köpeklerin bulunduğu, sanığın bu görüntüleri kayda aldığı ve kardeşine göndererek silmesini istediği mesajlaşmaların bulunduğu kaydedildi. "Duvar boyama ve temizlik delil karartma olarak değerlendirildi" Mahkeme, sanığın karakoldaki ilk ifadesinden sonra serbest bırakılmasının ardından duvarlardaki kan izlerini yok etmek amacıyla evini boyadığı, gece saatlerinde babasıyla birlikte evden çöp poşetleri ve eşyalarla ayrıldığı tespitlerine yer verdi. Gerekçeli kararda bu durumun delil karartma çabası olduğu ifade edildi. Sanık Duman’a ait cep telefonunda yapılan incelemede ise hayvanlara yönelik cinsel içerikli binlerce görüntünün izlendiği, bazı görüntülerin ekran görüntüsü alınarak kaydedildiği, internet aramalarında "hayvan ile cinsel birliktelik" ve "Bestialii" (zoofili, hayvanlarla cinsi münasebet sapkınlığı) gibi anahtar kelimelerin kullanıldığının belirlendiği kaydedildi. Mahkemenin bu kapsamda sanığın müstehcenlik suçunu da işlediğine hükmettiği belirtildi. Sanığın sahiplendiği köpeklerin ikametinin camını açık unuttuğundan ötürü kaçtıklarını iddia etmesine ilişkin ise kararda, bu durumun hayatın olağan akışına uygun olmadığı ve inandırıcılığının bulunmadığı anlatıldı. Yavru köpeklerin yürümekte dahi zorlandığı anlatılan gerekçeli kararda, köpeklerin cama tırmanarak kaçmalarının mümkün olmadığı belirtildi. Kararda, sanığın cinsel amaçlarla söz konusu yavru köpekleri evine getirdikten hemen sonra bu köpeklere cinsel saldırırda bulunarak öldürdüğü, daha sonra bu yavru köpekleri poşetlere koyarak aynı gün çöpe atarak cesetlerinden kurtulduğu anlatıldı. Buna istinaden sanığın cep telefonuyla çektiği görüntü kayıtlarında da poşet üzerinde ölü vaziyette kanlar içinde yavru bir köpeğin bulunmasının bu durumu kanıtladığı ifade edildi. "Zincirleme suç hükümleri uygulandı" Gerekçeli kararda, sanığın eylemleri farklı tarihlerde farklı hayvan gruplarına, yenilenen kasıtla işlediği gerekçesiyle ayrı ayrı suçlar olarak değerlendirildiği belirtildi. Bu nedenle sanık hakkında 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun 28/A maddesi kapsamında ayrıca zincirleme suç hükümleri uygulanarak cezaların artırıldığı belirtildi. Yerel mahkemede yapılan son duruşmada sanık Duman, ’köpekleri öldürme’ suçundan 5 yıl 2 ay, ’hayvanlara cinsel istismar’ suçundan ise 4 yıl 7 ay olmak üzere toplam 9 yıl 9 ay hapis cezası ile 20 bin 550 lira adli para cezasına çarptırılmıştı. Ayrıca sanık Duman’a ’müstehcenlik’ suçundan 1 yıl 15 gün hapis ve 750 lira adli para cezası verilmiş ancak cezada hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmişti.