ASAYİŞ - 10 Ekim 2025 Cuma 13:06

Otoyol üzerindeki köprüde feci kaza: Göreve giden 2 jandarma şehit oldu

A
A
A

Sakarya’nın Akyazı ilçesinde otoyol üzerindeki köprüde sivil jandarma aracı ile otomobilin kafa kafaya çarpıştığı kazada göreve giden 2 jandarma şehit oldu, 2 kişi yaralandı. Araçların hurdaya döndüğü kazanın ardından yol çift yönlü trafiğe kapandı.

Kaza, Vakıf Mahallesi Ada Caddesi’nde bulunan ve Kuzey Marmara Otoyolu üzerinden geçen Vakıf Köprüsü’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, sivil jandarma aracı olduğu öğrenilen 54 EP 891 plakalı SUV araç ile 54 ABC 591 plakalı Opel marka otomobil köprü üzerinde kafa kafaya çarpıştı. Çarpışmanın etkisi ile savrulan araçlar hurdaya döndü.

Otoyol üzerindeki köprüde feci kaza: Göreve giden 2 jandarma şehit oldu

Kazanın haber verilmesi üzerine bölgeye itfaiye, sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Adrese ulaşan sağlık ekiplerince yapılan kontrollerde 54 EP 891 plakalı araçtaki sivil jandarma personeli oldukları öğrenilen 2 kişinin hayatını kaybettiği belirlendi. Diğer otomobildeki yaralanan 2 kişi ise ilk müdahalelerinin ardından hastaneye kaldırıldı. Kaza sebebiyle bölgede ulaşım çift yönlü trafiğe kapandı.Kaza ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı.

Otoyol üzerindeki köprüde feci kaza: Göreve giden 2 jandarma şehit oldu

Ali Samet Yıldırım

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul "Antibiyotik direnci ve süper bakteriler sağlığı tehdit ediyor" Gereksiz antibiyotik kullanımının en tehlikeli sonucunun "antibiyotik direnci" olduğunu vurgulayan İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Attila Önmez, "Bakteriler, hayatta kalmak için sürekli evrimleşir. Bir antibiyotiğe gereksiz yere maruz kaldıklarında, o ilaca karşı nasıl savunma yapacaklarını öğrenirler. Bu durum, o antibiyotiğin gelecekte o bakteriye karşı etkisiz kalmasına yol açar. ’Süper bakteri’ (çoklu ilaca dirençli bakteri) dediğimiz kavram da budur. Eğer gereksiz antibiyotik kullanımı bu hızla devam ederse, gelecekte basit bir idrar yolu enfeksiyonunu veya zatürreyi tedavi edecek etkili antibiyotik bulamayacağımız bir döneme girebiliriz" dedi. İAÜ VM Medical Park Florya Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Attila Önmez, viral enfeksiyonlarda antibiyotik kullanmanın "süper bakteri" riskini artırdığını ve vücudun doğal savunma sistemi olan mikrobiyotaya zarar verdiğini belirtti. "Hayatı tehdit edebilir" Gereksiz antibiyotik almak vücudun doğal dengesini bozduğunu ifade eden Doç. Dr. Attila Önmez, vücuda verdiği önemli zararları ise şöyle açıkladı: "Gereksiz antibiyotik kullanımı, yararlı bakterileri öldürdüğü için bağırsak florası zarar görebilir, bu da ishal veya mantar enfeksiyonları gibi sorunlara yol açar. Ayrıca her ilaçta olduğu gibi antibiyotiklerin de yan etkileri vardır. Gereksiz kullanıldığında karın ağrısı, mide bulantısı, iştahsızlık, ishal hatta karaciğer ve böbrek hasarı gibi yan etki riskleri artar. En önemlisi, gereksiz antibiyotik kullanımı bakterilerin direnç kazanmasını hızlandırır. Bu direnç gelişince, daha önce antibiyotikle kolayca tedavi edilebilen basit bir enfeksiyon bile tedavi edilemez hale gelebilir, ağır seyredebilecek enfeksiyonlara dönüşebilir. Sonuç olarak enfeksiyonların tedavisi zorlaşır, hastanede kalış süreleri uzar, hatta dirençli enfeksiyonlar hayatı tehdit edebilir." "Antibiyotikler virüslere etki etmez" "Mevsimsel hastalıkların artmasıyla birlikte en sık yapılan hataların başında, grip ve nezle gibi viral enfeksiyonlar için antibiyotik kullanmak geliyor" diyen Doç. Dr. Attila Önmez, bu yaygın ve tehlikeli alışkanlığın, gelecekte ciddi enfeksiyonları tedavi edilemez hale getiren "antibiyotik direnci" sorununu körüklediğini vurguladı. Grip, nezle ve Covid-19 gibi hastalıkların virüs kaynaklı olduğunu ve antibiyotiklerin virüsler üzerinde hiçbir etkisinin bulunmadığını belirten Doç. Dr. Attila Önmez, "Bu tür hastalıklar viral etkenli oldukları için kendi seyrini tamamlayıp geçerler; tedavisinde istirahat, yeterli sıvı alımı ve destek tedavisi yeterlidir. Antibiyotik kullanımı bu durumlarda hem gereksiz yan etkilere maruz kalmak demektir hem de ileride direnç gelişimine davetiye çıkarır. Antibiyotikler, bakteriyel enfeksiyonları tedavi etmek için kullandığımız en güçlü silahımızdır. Ancak bu silahı virüslere karşı kullandığımızda, sadece vücudumuzdaki faydalı bakterileri (mikrobiyota) öldürmekle kalmıyor, aynı zamanda zararlı bakterilerin bu ilaçlara karşı direnç geliştirmesine neden oluyoruz" dedi. "En büyük tehdit: antibiyotik direnci ve süper bakteriler" Gereksiz antibiyotik kullanımının en tehlikeli sonucunun "antibiyotik direnci" olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Önmez, süreci şöyle açıkladı: "Bakteriler, hayatta kalmak için sürekli evrimleşir. Bir antibiyotiğe gereksiz yere maruz kaldıklarında, o ilaca karşı nasıl savunma yapacaklarını öğrenirler. Bu durum, o antibiyotiğin gelecekte o bakteriye karşı etkisiz kalmasına yol açar. ’Süper bakteri’ (çoklu ilaca dirençli bakteri) dediğimiz kavram da budur. Eğer toplumdaki gereksiz antibiyotik kullanımı bu hızla devam ederse, gelecekte maalesef basit bir idrar yolu enfeksiyonunu veya zatürreyi tedavi edecek etkili antibiyotik bulamayacağımız bir döneme girebiliriz." Viral ve bakteriyel enfeksiyon nasıl ayırt edilir? Hastaların kendi başına antibiyotiğe karar vermemesi gerektiğini, viral ve bakteriyel enfeksiyon ayrımının mutlaka hekim tarafından yapılması gerektiğini belirten Doç. Dr. Önmez, "Viral enfeksiyonlar genellikle yaygın vücut ağrısı, hafif ateş, burun akıntısı ve boğazda yanma gibi belirtilerle seyreder. Bakteriyel enfeksiyonlar ise genellikle daha lokalizedir; örneğin, tek bir bölgede şiddetli ağrı, yüksek ve düşmeyen ateş, iltihaplı (pürülan) akıntılar veya balgam gibi daha ağır semptomlar gösterir. Bu ayrımı yapacak kişi hekimdir" şeklinde konuştu. "Hekim önerisi olmadan kullanılmamalı" Doç. Dr. Önmez, viral enfeksiyonlarda tedavinin antibiyotik değil, semptomatik (belirtileri hafifletici) olması gerektiğini belirterek, "Ateş düşürücüler, ağrı kesiciler, bol sıvı tüketimi ve istirahat, viral enfeksiyonlarda vücudun kendi savunma sisteminin hastalığı yenmesi için yeterlidir. Hekim önerisi olmadan, komşu tavsiyesiyle veya evde kalan antibiyotikleri kullanmak, sağlığımıza yaptığımız en büyük kötülüklerden biridir" uyarısında bulundu.
İzmir Göztepe, kalesini en fazla maçta gole kapatan takım Göztepe, Trendyol Süper Lig’de ilk 12 haftada oynanan 8 maçta kalesini gole kapatarak bu alanda en iyi takım konumunda bulunuyor. Göztepe, Trendyol Süper Lig’de verilen milli maç arasına 22 puanla 5. sırada girdi. Sarı-kırmızılılar bu süreçte oynadığı 12 müsabakada 6 galibiyet, 4 beraberlik ve 2 mağlubiyet aldı. İzmir ekibi özellikle savunmadaki istikrarıyla öne çıkıyor. Stanimir Stoilov yönetimindeki Göztepe, ligde sadece 6 gol yiyerek lider Galatasaray’la birlikte ligin en az gol yiyen takımı konumunda bulunuyor. Savunma başarısını istatistiklere de yansıtan Göztepe, oynadığı 12 maçın 8’inde kalesini gole kapatarak bu alanda ligin zirvesine yerleşti. Çaykur Rizespor, Karagümrük, Beşiktaş, Başakşehir, Gençlerbirliği ve Kasımpaşa maçlarını hem kazanıp hem de gol yemeden tamamlayan sarı-kırmızılılar; Fenerbahçe ve Eyüpspor karşılaşmalarında da rakiplerine gol şansı tanımadı. Bu performansıyla Göztepe, Trendyol Süper Lig’in en fazla maçta kalesini gole kapatan takımı olmayı başardı. Savunma hattı duvar ördü Göztepe’de üçlü defans hattı geçit vermiyor. Bu bölgede şimdiye kadar 6 farklı oyuncu görev aldı. Malcom Bokele, Heliton ve Allan Godoi defansın vazgeçilmez isimleri olurken, zaman zaman Furkan Bayır, Miroshi ve Taha Altıkardeş de bu rotasyona dahil oldu. Göztepe’nin savunmacıları defansta güven verirken 8 maçta da rakiplerinin skor üretmesine izin vermedi. Lis’in performansı dikkat çekti Geçtiğimiz sezon eleştirilerin hedefi olan kaleci Mateusz Lis, bu sezon sergilediği performansla dikkat çekti. Polonyalı kaleci, yalnızca 4 karşılaşmada 6 gole engel olamadı. 28 yaşındaki file bekçisi, istikrarlı performansıyla Göztepe’nin başarısında büyük bir pay sahibi olmayı başardı.