EĞİTİM - 24 Mayıs 2025 Cumartesi 12:22

Rektör Sarıbıyık: "İlklere imza atmaktan mutluluk duyuyoruz"

A
A
A
Rektör Sarıbıyık: "İlklere imza atmaktan mutluluk duyuyoruz"

‘7. Yıl Özel’ konulu söyleşiyle SUBÜ Konuşmaları’nın 98’inci konuşmacısı olan SUBÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, "Kuruluşumuzdan bu yana neredeyse sıfırdan başlayarak bugün birçok konuda ilkleri gerçekleştirmiş olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. 7’nci yılımızı kutlarken bu başarıların mimarı olan herkese teşekkür ediyorum" dedi.


Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) tarafından düzenlenen SUBÜ Konuşmaları’nın 98’inci konuşmacısı, ‘7. Yıl Özel’ konulu söyleşiyle SUBÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık oldu. Moderatörlüğünü SUBÜ İletişim Koordinatör Yardımcısı Öğretim Görevlisi Dr. İlknur Çakar’ın üstlendiği söyleşide; üniversitenin son bir yılda kat ettiği gelişmeler, kazandığı başarılar ve öğrencilerin merak ettiği konular üzerine konuşuldu. Programın tamamı üniversitenin YouTube kanalı SUBÜ Haber’den istenildiği zaman izlenebiliyor.


Üniversitenin gelişimine katkıda bulunan akademik ve idari personellere, öğrencilere, sektör temsilcilerine, sivil toplum kuruluşlarına ve 7 yıllık süreçte emeği olan herkese teşekkür eden SUBÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, "Bugün itibarıyla yaklaşık 30 bin öğrencimiz var. Bunların 4 bini uluslararası öğrencilerden oluşuyor. 6 fakültemiz, 12 meslek yüksekokulumuz, bir yüksekokulumuz, bir enstitümüz ve 20 aktif araştırma merkezimizle eğitim-araştırma faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Teknoloji Yarışmaları Koordinatörlüğü gibi örnek yapılarla öne çıkan bir üniversiteyiz. Kuruluşunun ikinci yılında Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Üstün Başarı Ödülü almış, Kalite Derneği’nden iki kez ‘İlham Veren Kamu Projeleri’ ödülüne layık görülmüş, +1 Eğitim Modeli kapsamında sürdürülebilirlik ile ilgili de ödül kazanmış bir kurumuz. En önemlisi ise Yükseköğretim Kalite Kurulu’ndan (YÖKAK) 5 yıllık kurumsal tam akreditasyon alan 28 üniversiteden biri olmamız. Uygulamalı eğitimde Türkiye’de tek, 2018 sonrası kurulan üniversiteler içinde de bu akreditasyonu alan ilk ve tek üniversiteyiz. Bu bizi ayrıcalıklı bir noktaya taşıyor. Tüm bu başarıların arkasında akademik ve idari kadromuzun özverisi, öğrencilerimizin sahayla kurduğu güçlü bağ ve ekip ruhu var" diye konuştu.



"Bilgiyi beceriyle bütünleştiriyoruz"


Bilgiye kolay ulaşıldığını, asıl meselenin uygulama becerisini geliştirmek olduğunu vurgulayan Sarıbıyık, "’Bilgiyi beceriyle bütünleştiriyoruz’ mottosuyla hareket ediyoruz. İş dünyası sahada işi yapabilen, takım çalışmasına yatkın, dijital dönüşüme açık bireyler arıyor. Bu nedenle uygulamalı derslerden stajlara, atölyelerden öğrenci projelerine kadar pek çok araç kullanıyoruz. Ancak en etkili yöntemin doğrudan iş dünyasıyla entegrasyon olduğunu gördük ve +1 Eğitim Modeli’ni bu anlayışla geliştirdik. Türkiye’de bu modeli teknikten sosyal bilimlere, sağlıktan turizme kadar uygulayan tek üniversiteyiz. Mezunlarımız iş dünyasına hazır oluyor. Firmalar da işe alacakları kişileri önceden tanıma şansı buluyor. Hocalarımız da sektöre danışmanlık yaparak iş birliğini güçlendiriyor. Bu modelin yüzde 90 oranında başarı sağladığını gözlemliyoruz ve somut etkilerini hem öğrenciler hem sektör net biçimde hissediyor" şeklinde konuştu.



"Üniversite-iş dünyası iş birliği"


Nitelikli insan gücünün önemine değinen Sarıbıyık, "Biz artık üniversite-sanayi değil, üniversite-iş dünyası iş birliğinden söz ediyoruz. Çünkü sadece sanayi değil, hizmet ve sosyal bilimler sektörleri de işin içinde. Türkiye olarak üretmek ve bunu ihraç etmek zorundayız. Bunun yolu da nitelikli insan gücünden geçiyor. +1 Eğitim Modeli’ni bu amaçla geliştirdik. Özellikle yüzde 87 iş teklifi alan uluslararası ticaret ve lojistiğe yönelik bölümlerimiz bu modelin başarısını gösteriyor. Dijital dönüşüm alanında da güçlü adımlar atmaya devam ediyoruz. Yapay Zeka ve Veri Bilimi Merkezimiz faaliyette. İsteyen her öğrenci bu alanda eğitim alabiliyor. Hocalarımıza yönelik sürekli güncel dönüşüm eğitimleri düzenliyoruz. YÖK’ün açtığı yeni dijital bölümlerden 11’ini biz üstlendik. Bu da bize duyulan güvenin göstergesi" ifadelerini kullandı.



"İhtiyaca yönelik yapılar"


Sarıbıyık, "Bölümleri rastgele değil, ihtiyaca ve bölgenin potansiyeline göre açıyoruz. Arifiye’de otomotive yönelik programlar, Kocaali’de denizcilik, Bilişim MYO’da ise yazılım ve yapay zekâya yönelik programlar açtık. Hendek’te açtığımız dijital dönüşüm programlarını, organize sanayi bölgesi içinde yer alacak 15 bin metrekarelik yeni okul binasına taşıyoruz. Aynı şekilde Akyazı’daki meslek yüksekokulumuzu Akyazı Sağlık Hizmetleri MYO’ya dönüştürdük. Çünkü Sağlık Bilimleri Fakültemizle entegre olması gerekiyordu. Bu vizyonumuz, YÖK ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) yaptığı tematik okul eşleşmeleri protokolüyle daha da anlam kazandı. Şimdi bir de doğayla iç içe, Sapanca ve Arifiye’yi kapsayacak yeni bir kampüs alanı üzerinde çalışıyoruz. Bazı fakültelerimizi buraya taşıyarak, kalıcı ve örnek bir kampüs kurma hedefindeyiz" dedi.



"Güçlü bağlar kuruyoruz"


Uluslararası üniversite olmanın önemini açıklayan Sarıbıyık, "Uluslararasılaşma sadece öğrenci değişimi değil, ortak proje üretimi, bilgi alışverişi ve personel hareketliliğiyle anlamlı. 100’ün üzerinde üniversiteyle iş birliğimiz var. Hocalarımıza da ‘bizden iyiyse öğrenin, kötüyse öğretin’ diyoruz. Uluslararası öğrenci sayımız sadece eğitim değil, kültürel ve ekonomik ilişkiler açısından da çok değerli. Türkçe öğreniyorlar, iş yerine gidip pratik yapıyorlar, döndüklerinde hem kültür hem ticaret elçimiz oluyorlar. Sınıflarda farklı ülkelerden öğrencilerle kurulan dostluklar ise ileride uluslararası iş birliklerine dönüşüyor" diye konuştu



"Öncü ve örnek projeler"


SUBÜ’nün birçok projede öncü ve örnek olduğunu belirten Sarıbıyık, "Hedefimiz sadece bilgi aktaran değil, mentörlük yapan hoca modeliyle proje temelli eğitim sunmak. TÜBİTAK projelerine öğrencilerimizi yönlendiriyor, bitirme projelerini destekliyoruz. Sosyal transkript uygulamamız sayesinde bu projeler öğrencinin resmi geçmişinde yer alıyor. Teknoloji Yarışmaları Koordinatörlüğümüz’de bine yakın öğrenci çalışıyor ve Teknofest gibi yarışmalardan çok sayıda ödül alıyoruz. Bu başarılar, öğrencinin sektörde yer bulmasına da katkı sağlıyor. Hatta bu model TÜBİTAK’a örnek oldu. Şimdi 150 üniversitede Milli Teknoloji Atölyesi kuruluyor ve bunun öncüsü olmak bizi gururlandırıyor. Kuruluşumuzdan bu yana neredeyse sıfırdan başlayarak bugün birçok konuda ilkleri gerçekleştirmiş olmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. En çok da huzurla çalışan, motive ve işine bağlı bir ekip oluşturduğumuz için mutluyuz. Bu sinerji sayesinde hem öğrencilerimizle hem iş dünyasıyla güçlü bir bağ kurduk. 7’inci yılımızı kutlarken bu başarıların mimarı olan herkese teşekkür ediyorum. Gelecekte üniversitemizi yönetecek öğrencilerimiz için çıtayı yüksek tutmamız şart" şeklinde konuştu.



Rektör Sarıbıyık: "İlklere imza atmaktan mutluluk duyuyoruz"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Manisa’da iş yeri hırsızlığına 5 tutuklama Manisa’nın Turgutlu ilçesinde Organize Sanayi Bölgesi’nde bir iş yerinde meydana gelen hırsızlık olayıyla ilgili adım adım iz takip eden Manisa İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri 7 şüpheliden 3’ünü İstanbul’da yakaladı, şüphelilerden 2’sinin farklı suçlardan cezaevinde oldukları öğrenildi. Mahkemeye çıkarılan 5 kişi tutuklanırken, 2 şüpheliyi yakalama çalışmaları devam ediyor. Manisa İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince, 13 Ekim 2025’i 14 Ekim 2025’e bağlayan gece saatlerinde Turgutlu ilçesi Selvilitepe Mahallesi Organize Sanayi Bölgesi’nde yaşanan iş yeri hırsızlığı olayıyla ilgili geniş çaplı çalışma başlatıldı. Asayiş Şube Müdürlüğü ve İstihbarat Şube Müdürlüğü ekiplerince yapılan çalışmalarda, iş yeri ve çevresinde bulunan çok sayıda güvenlik kamerası görüntüsü incelendi. Yapılan incelemelerde, yüzleri maskeli 4 şüphelinin iş yerine girdikleri, iş yerinde bulunan çelik kasayı keserek içerisindeki paraları aldıkları ve olayın ardından ara yolları kullanarak Manisa’dan ayrıldıkları belirlendi. Şüphelilerin yakalanmasına yönelik olarak 13-14 Ekim tarihlerinde kente giriş ve çıkış yapan yaklaşık 3 bin 500 araç incelemeye alındı. Yapılan çalışmalar sonucunda şüphelilerin İstanbul’dan Turgutlu’ya geldikleri tespit edilirken, olaya karıştığı belirlenen toplam 7 şüpheli şahıs belirlendi. Şüphelilerden H.K. (31) ve M.T. (25), İstanbul’da yakalanarak gözaltına alındı. 26 Aralık 2025 tarihinde Manisa’ya getirilen 2 şüpheli, sevk edildikleri adli makamlarca tutuklandı. D.Ç. (27) ve M.K. (24) isimli şüphelilerin ise farklı suçlardan cezaevinde bulundukları tespit edildi. Söz konusu 2 şüpheli, 29 Aralık 2025 tarihinde dosya kapsamında SEGBİS yöntemiyle sevk edildikleri adli makamlarca tutuklandı. Z.S. (27) isimli şüpheli ise İstanbul’da yakalanarak gözaltına alındı. 30 Aralık 2025 tarihinde Manisa’ya getirilen şüpheli, çıkarıldığı adli makamlarca tutuklandı. Olayla bağlantılı 2 şüphelinin yakalanmasına yönelik çalışmaların sürdüğü belirtilirken, soruşturma kapsamında şu ana kadar toplam 5 şüpheli tutuklandı.
İstanbul Somali Cumhurbaşkanı Mahmud: "Netanyahu’nun bu saldırgan tavrı, Somali’yi de içeren bu tavrı kabul edilemez" Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, "Netanyahu’nun bu saldırgan tavrı, Somali’yi de içeren bu tavrı kabul edilemez. Aslında bu saldırgan tavır, uluslararası hukukun da ihlalidir" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud ile Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde bir araya geldi. Toplantı sonrasında Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud basın açıklaması yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Somali’nin zor zamanlarında yanında olduğu ve liderliği için teşekkür eden Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, "Özellikle Somali’nin toprak bütünlüğü ve egemenlikle ilgili tehditle karşılaştığı bu dönemde biz, Türkiye’nin, Türk milletinin desteğini hissettik. Somali olarak biz de kendi kuvvetli hükümetimizi kurmak toprak bütünlüğümüzü eğemenliğimiz korumak için çalışıyoruz. Türkiye çok uzun yıllar önce Somali arasında arabuluculuk çalışmaları yapmıştır. O zamandan beri bu sorunun barışçıl dostane bir şekilde çözülebilmesi içinde çalışmalar yürütmüştür. Bugün Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, yine Türkiye’nin Somali’nin yanında olduğunu bir kere daha tekrarlamıştır. Türkiye, Somali’yi desteklemek üzere Somali’nin yanında olacaktır. Türkiye’nin desteği, Somali’nin ilerlemesinde son derece önemli. Barış, istikrar ve iyileşme için Türkiye’nin işbirliği bizimle çok önemli" dedi. "Son 2 yılda Somali ve Türkiye farklı alanlarda yaptıkları çalışmalarla dikkat çekiyor" Türkiye ve Somali’nin yaptığı çalışmalarla dikkat çektiğini belirten Mahmud, "Netanyahu’nun bu saldırgan tavrı, Somali’yi de içeren bu tavrı kabul edilemez. Aslında bu saldırgan tavır, uluslararası hukukun da ihlalidir. Birleşmiş Milletler kurucu anlaşmasını ihlal eder niteliktedir. Yine Afrika Birliği’ni bir araya getirmiş olan anlaşmaların da diplomasinin de her türlü ilkesini ihlal eder niteliktedir. Toprak bütünlüğü, egemenlik ve bunlara müdahale etmemek bütün uluslararası sistemlerin altındaki temel değerlerdir. Somalili gruplar içerisinde de bazı gerginlikler var. Bu ayrımcılığı aşırı uç gurupları destekleyerek daha da derinleştirmek uluslararası ve dışarıdan müdahalelerle bunu derinleştirmek kimseye faydalı olmaz. Son 2 yılda Somali ve Türkiye farklı alanlarda yaptıkları çalışmalarla dikkat çekiyorlar. Güvenlik alanındaki çalışmalar buna bir örnek. Yine insani yardım çalışmaları da Somali’nin geçmiş olduğu en zor dönemde Türkiye’nin uzatmış olduğu yardım eli de çok önemli" şeklinde konuştu. Mahmud, "Bugün ortak olarak dedik ki Somali’nin petrol ve gaz kaynaklarının tetkik edilmesinde beraber çalışmalar yapıldığını ve anlamlı başarılar elde edildiğini duyurduk. Bu alanda uzun zamandır çalışma yapıyoruz. Türkiye’ye çok müteşekkiriz bu alanda öncülük ettiği için ve Somali’nin yanında durduğu için. Teknik ve bilimsel değerlendirmeler yapıldı ve bunun sonucunda olumlu sonuçlar elde edildi. Bu uzun süreli bir iş birliği ve yatırım. Bundan sonraki fazda yine sondaj çalışmaları devam edecek bu da çok büyük bir çalışma. Ağır bir görev. Fakat çok kısa süre içerisinde sondaj çalışmaları da başlayacak. 2026’ya çok iyi bir başlangıç yapacağız" diye konuştu. "Petrol ve gazın keşfedilmiş olmasının Somali’nin ulusal anlamda tekrar güçlenmesinde etkili olacaktır" Petrol ve gazın keşfedilmiş olmasının önemli olduğunu vurgulayan Somali Cumhurbaşkanı Mahmud, "Petrol ve gazın keşfedilmiş olmasının Somali’nin ulusal anlamda tekrar güçlenmesinde etkili olacaktır. Somalili insanın hayatını da iyileştirecektir. Somali insanı bu sayede daha yüksek bir refah seviyesine ulaşacaktır. Bunların yönetimi de hesap verebilirlik, eşitlik ve nesiller arası sorumluluk ile sürdürülmelidir. Biz bugün bu ilkelerin, bu sürecin temellerini atıyoruz. Biz, Somali-Türkiye işbirliğinin daha da kuvvetlenmesi yönünde kararlılığımızı bir kere daha tekrarlamak istiyoruz. Allah’ın izniyle bu çabaların somut sonuçlarını artık görmeye ve ülkemize bahşedilen bu zenginlikten fayda sağlamaya biz de başlıyoruz. Bu son derece önemli ve tarihi bir başarı bizim için. Ülkemizin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü zayıflatmaya çalışanlara karşı kararlılıkla mücadelemizi sürdürürken bu zorlukların bizi doğal kaynaklarımızın sorumlu ve sürdürülebilir biçimde geliştirilmesi yönündeki hedefimizden alıkoymasına asla izin vermedik. Ve bu süreçte de Sayın Erdoğan’dan ve Türkiye’den her zaman destek gördük. Amacımız, halkımız için daha iyi ve daha müreffeh bir geleceği güvence altına almaktır" dedi.