ÇEVRE - 28 Ekim 2025 Salı 11:39

Sakarya’ya 251 kilogram yağış düştü

A
A
A
Sakarya’ya 251 kilogram yağış düştü

SASKİ, Sakarya genelinde etkili olan kuvvetli yağışlarda 270 personel ve 92 araçla 16 ilçede kesintisiz görev yaptı. Yer yer şiddetini artıran yağışlar Pamukova’ da metrekareye 33,4 kilogram, Kocaali’de ise 28,5 kilogram yağış bıraktı. Alınan önlemler ile altyapı hatları sorunsuz çalıştı, yağmur suları taşkınlara neden olmadan kaynaklara iletildi.


Sakarya Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (SASKİ), Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün kuvvetli yağış uyarısının ardından gece boyunca sahada görev yaparak vatandaşlardan gelen taleplere anında karşılık verdi. 270 kişilik ekip, 58 kanal aracı ve vidanjör ile 34 iş makinesinden oluşan ekipler, 16 ilçede gece boyunca altyapı hatlarının sorunsuz işlemesi için yoğun mesai harcadı. Akşam saatlerinde başlayan ve sabaha kadar aralıklarla süren sağanak boyunca şehir genelinde suyun güvenli şekilde kaynaklara iletimi sağlandı.



251 kilogram yağış düştü, altyapı sorunsuz işledi


Şehir genelinde en çok yağış alan ilçe 33,4 kilogram ile Pamukova olurken, yağış miktarı Kocaali’de 28,5 kilogram, Geyve’de 23,7 kilogram, Sapanca’da 18,2 kilogram, Serdivan’da 17,7 kilogram ve Adapazarı’nda 17,3 kilogram olarak kaydedildi. Yoğun yağışa rağmen şehir genelinde herhangi bir taşkın veya altyapı arızası yaşanmadı.



Taleplere anında karşılık verildi


Kurum tarafından yapılan açıklamada, "Gece saatlerinde etkisini artıran kuvvetli yağışın öncesinde yağmur suyu hatalarımızda, ızgara ve mazgallarda temizlik çalışmaları ile önlemlerimizi almıştık. Sahadaki ekiplerimiz ise bir yandan vatandaşlarımızdan gelen taleplere dönüş yaparken bir yandan da sonbahar mevsiminde olmamızdan dolayı düşen yaprakların hatlarda tıkanıklığa neden olmasının önüne geçti. Sabaha kadar sahada devam eden özverili çalışmalar ile yağmurun bereketini kaynaklarımızla buluşturduk" ifadeleri kullanıldı.



Sakarya’ya 251 kilogram yağış düştü

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa BAL-GÖÇ Genel Kurulu’nda usulsüzlük iddiaları Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği (BAL-GÖÇ)’ün 20. Olağan Genel Kurulu, tartışmalı bir seçim sürecine sahne oldu. Dernek üyesi Prof. Dr. Fahriye Vatansever Ağca, seçimlerin şaibeli ve organize usulsüzlüklerle yürütüldüğünü iddia ederek yaşananlara tepki göstermek için adaylıktan çekildi. Balkan Göçmenleri Kültür ve Yardımlaşma Dayanışma Derneği 20. Olağan kurulu bazı üyelerin aidat yatırmalarına rağmen oy kullanmalarının engellendiği iddialarıyla tartışmalı olarak başlamıştı. İlerleyen saatlerde adaylardan Prof. Dr. Fahriye Vatansever mevcut yönetimin hukuksuz davranarak demokratik bir seçim yarışında bulunmadığını iddia ederek adaylıktan çekildiğini açıkladı. Vatansever,’ Bugün, BAL-GÖÇ’ün 20. Olağan Genel Kurulu’nda, dernek tarihinin en şaibeli, en organize ve en açık usulsüzlüklerle yürütülen seçim sürecine tanıklık ettiklerini’ iddia ederek şunları söyledi: " 21 Aralık’ta yapılan ilk oturumda 2 bin119 kişi olarak tutanak altına alınan hazirun listesi, 28 Aralık’taki seçim gününde hiçbir şeffaf açıklama yapılmadan 2 bin 500 kişiye çıkarılmıştır. Bu artış hileli ve adaletsizdir. Bu artış, manipülasyonun ve organize müdahalenin açık göstergesidir. Aidatını ödediği halde üyeler hazirun listelerine alınmamıştır. Aidatını ödeyen delegeler keyfi gerekçelerle salona alınmamış, Yüzlerce üyemiz yaşlı, kadın, genç demeden yağmur ve soğuk altında saatlerce dışarıda bekletilmiştir. Yaşananlar bir seçim değil, Masa başında kurgulanmış bir senaryodur. Ve biz bu senaryonun figüranı olmayı reddettik. Bu hileli düzene ortak olmadık. Bu adaletsizliğe susarak meşruiyet kazandırmadık. Hakkı yok sayanların karşısında durmayı seçtik. İradesi gasp edilenlerin sesi olmayı görev bildik. BAL-GÖÇ, Balkan göçmenlerini temsil etmeyen, Balkanlarla bağı olmayan anlayışlar eliyle yönetilemez. Balkan göçmenlerinin iradesi, bu iradeye ait olmayan yapılar tarafından belirlenemez. BAL-GÖÇ Balkan göçmenlerinindir ve Balkan göçmenlerinin iradesi gasp edilemez. Buna asla müsaade etmeyiz. Bugün yaşanan bu utanç verici tabloyu bizlere dayatmaya çalışanlarla ne yol yürürüz ne de bu anlayışla yan yana dururuz. Çünkü BAL-GÖÇ, masa başı hesapların değil; Balkan göçmenlerinin alın terinin, hafızasının ve onurunun adıdır. BAL-GÖÇ bizim için sadece bir dernek değildir. BAL-GÖÇ bir davadır, bir kimliktir, bir hafızadır. Kurulan her cümle, verilen her mücadele; göçle yoğrulmuş binlerce insanın emeği, acısı ve onurudur. Bizi susturabileceklerini sananlara sesleniyoruz. Balkan göçmenleri susturulamaz. Mücadelemiz bitmedi. Bugün değilse, yarın Yine, yeniden, omuz omuza var olacağız. Çünkü biz yalnızca Balkanlardan göç etmedik; O acıyla, o onurla büyüdük. Ve şimdi, bu çatıdan kimse bizi silemez. Susmayacağız ve BAL-GÖÇ’e yakışan onurumuzla davamıza devam edeceğiz."