EĞİTİM - 08 Aralık 2025 Pazartesi 16:12

SAÜ, UI GreenMetric 2025’te Türkiye’de 12’nci sıraya yükseldi

A
A
A
SAÜ, UI GreenMetric 2025’te Türkiye’de 12’nci sıraya yükseldi

Sakarya Üniversitesi, çevresel sürdürülebilirlik performanslarının değerlendirildiği UI GreenMetric 2025 sıralamasında Türkiye’de 12’nci, dünyada ise bin 745 üniversite arasından 157’nci sırada yer aldı.


Geçen yıla kıyasla Türkiye’den 22 üniversitenin daha değerlendirmeye dahil olmasına rağmen bir basamak daha yükselen SAÜ, sürdürülebilirlik alanındaki kurumsal kararlılığı ortaya koydu. UI GreenMetric, kampüs altyapısından enerji ve iklim değişikliğine, atık yönetiminden su tasarrufuna ve ulaşım çözümlerine kadar uzanan geniş bir değerlendirme sistemine dayanıyor. Sakarya Üniversitesi; yeşil kampüs uygulamaları, çevreci ulaşım politikaları, enerji verimliliği ve karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik çalışmalar sayesinde sıralamada üst dilimde yer aldı. Sakarya Üniversitesinin son yıllarda geliştirdiği kampüs içi ulaşım modeli, depozito iade sistemleri ve geri dönüşüm altyapısı, bu performansa doğrudan katkı sağladı. Atık yönetimi, enerji verimliliği ve sürdürülebilir binalar alanlarında kaydedilen gelişmeler, üniversitenin çevresel sürdürülebilirlik stratejisinin somut sonuçlara dönüştüğünü gösterdi. Eğitim, araştırma ve toplumsal katkı alanlarında sürdürülebilirlik temelli yaklaşım da sıralamaya yansıdı. Çevre eğitimi, farkındalık çalışmaları ve öğrenci inisiyatiflerini destekleyen uygulamalar, SAÜ’nun kampüsü bir yaşam laboratuvarına dönüştürdü. Sakarya Üniversitesi, çevresel performansını artırma ve karbon ayak izini azaltma hedefiyle yürüttüğü çalışmaları, gelecek dönemde daha geniş ölçekli projelerle güçlendirmeyi planlıyor.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep Büyükşehir’den engellileri ilgilendiren proje için karar çıktı Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, kentteki engelli bireylerin yaşam standartlarını artırmak amacıyla "İşitme Cihazı Yapım Uygulama ve Odyoloji Merkezi’ni hizmete almaya hazırlanıyor. Gaziantep Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 2025 Aralık Ayı Dönem Toplantısı’nın Birinci Birleşimi Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin başkanlğında toplandı. Meclis’te teklif karar olarak sunulup oy birliğiyle kabul edilen ilk gündem maddesine göre, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ile hayırsever iş insanı Beyhan Uslu iş birliğinde kente "İşitme Cihazı Yapım Uygulama ve Odyoloji Merkezi" yapılacak. Proje çerçevesinde 2 bin 555 metrekare alana yayılan toplam alanın bin 88 metrekaresini inşaat alanı oluşturacak. Engelsiz Kent Gaziantep mottosuyla böylelikle özel durumlu bireyler için kente yeni bir merkez daha kazandırılmış olacak. Proje işitme engelli bireyleri mali açıdan rahatlatmayı hedefliyor Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, işitme engelliler için yeni bir merkezin inşaatına başlayacaklarını müjdeleyerek, "Gaziantep Modeli bir örneğini daha kente kazandırmaya hazırlanıyor. Hayırseverimiz bina inşaatını yapacak. Biz de Gaziantep Büyükşehir olarak içerisini kullanıma hazır hale getireceğiz. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ise Evrensel Hizmet Fonu ile merkezin teknik ve teknolojik altyapısına destek verecek. Böylelikle işitme cihazı ihtiyacı olan özel durumlu bireyleri mali açıdan rahatlatmayı hedefliyoruz. Proje faaliyete geçtiğinde şehirdeki işitme engelli bireylerin bu talebini yerine getirmiş olacağız" dedi. Sezer Cihan, ulaşım projeleri hakkında bilgi verdi Meclis’te ayrıca Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Sezer Cihan kentteki ulaşım faaliyetlerine ilişkin sunum yaptı. Bu bağlamda Cihan, 10 milyar liralık Dülük-OSB tünel çalışmasında bin 422 metreye kadar ulaşıldığını belirterek, ulaşımın kesintisiz devam etmesi açısından ise alternatif yol çalışmalarına devam edildiğini dile getirdi. Cihan, Şanlıdere caddesi, Onkoloji Halep Bulvarı, Havalimanı Mavikent yolu, ikinci çevreyolu planlama ve projelendirme çalışmaları ve bir dizi ulaşım projeleri hakkında meclis üyelerini bilgilendirdi.
Düzce Aileler ve çocuklarla kaliteli etkileşim Düzce Üniversitesi Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölümü ve Okul Öncesi Eğitimi Anabilim Dalı öğretim üyeleri tarafından 2025 Aile Yılı kapsamında düzenlenen "Erken Öğrenmeyi Desteklemek: Aileler ve Çocuklarla Kaliteli Etkileşimler" başlıklı seminer, Güzelbahçe Anaokulu ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Seminere, Düzce İl Millî Eğitim Müdürü Gülşen Özer, öğretmenler ve veliler katılım gösterdi. Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Okul Müdürü Ayşe Süleymanağaoğlu, erken çocukluk döneminde aile–çocuk etkileşimlerinin öğrenme üzerindeki belirleyici rolüne dikkat çekerek seminerin, aileleri ve eğitimcileri güçlendirmeyi amaçlayan uygulamalı bir eğitim niteliği taşıdığını vurguladı. Milli Eğitim Müdürü Gülşen Özer ise Aile Yılı kapsamında yapılan çalışmaların önemine değinerek, "Aile, çocuğun ilk öğretmenidir. İnteraktif kitap okuma ve oyun; çocuklarımızın sevgi, güven ve karakter gelişiminin en güçlü temelidir" ifadelerini kullandı. Programın ilk konuşmacısı Düzce Üniversitesi Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Eğitimi Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Zeynep Topcu Bilir, "Oyunla Güçlenen Bağ: Aile İçi Etkileşim ve Gelişim" başlıklı sunumunda oyunun çocukların sosyal-duygusal gelişimindeki merkezi önemine değindi. Bilir, serbest oyun etkinlikleri sırasında ebeveynlerin sergilediği duyarlı etkileşimlerin çocukların dil gelişimi, kendini düzenleme becerileri ve problem çözme yeteneklerini önemli ölçüde desteklediğini belirtti. Ailelerin günlük yaşam içinde kolaylıkla uygulayabilecekleri oyun örnekleri katılımcılarla paylaşıldı. Seminerin ikinci konuşmacısı Düzce Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Özel Eğitim Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Ayşe Nur Kart, "Etkileşimli Kitap Okuma" başlıklı sunumunda, çocukların erken dönemde maruz kaldıkları dil girdisinin ileriki okuryazarlık becerilerinin en güçlü belirleyicilerinden biri olduğunu ifade etti. Kart, etkileşimli kitap okuma tekniklerinin aileler tarafından günlük rutinlere kolaylıkla entegre edilebildiğini belirterek okuma sürecinin, pasif bir etkinlik değil; karşılıklı konuşma, tahmin yürütme, kelime öğretimi ve düşünme becerilerini destekleyen eğitsel bir fırsat olduğunu vurguladı. Seminer boyunca ailelere; çocukların gelişimini desteklemek için uygulanabilecek pratik stratejiler, kaliteli etkileşimin unsurları, kitap okuma sırasında kullanılabilecek soru sorma ve modelleme teknikleri, oyun yoluyla öğrenmenin temel ilkeleri ve evde sürdürülebilir öğrenme ortamları oluşturmaya yönelik öneriler sunuldu. Katılımcıların sorularının yanıtlanmasıyla devam eden program, toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.
Iğdır Iğdırlılardan Çağrı: "Kirli havadan dolayı ölmek istemiyoruz" Dünya Hava Kalitesi Endeksi’ne göre 1 Aralık’ta Türkiye’nin en kirli havasına sahip ili olarak kaydedilen Iğdır’da hava kirliliği hem yaz hem de kış aylarında kritik seviyelerde seyrediyor. Rüzgar sirkülasyonunun zayıf olması nedeniyle kentte havada asılı kalan partikül madde yoğunluğu özellikle kasım ayında tehlikeli seviyelere ulaşıyor. Doğu’nun Çukurova’sı olarak bilinen Iğdır’ın Türkiye ve Avrupa’nın en kirli kenti olmasından dolayı şehirde yaşayanlar durumdan rahatsız. Partikül madde yoğunluğunun kasım ayında tehlikeli seviyeye çıkma durumunun halk sağlığını ciddi biçimde tehdit ettiğini belirten Kadim Aşiretler Federasyonu Iğdır İl Başkanı Ferhat Armağan, Iğdır’daki 25 aşiretin liderleri ve yaklaşık 150 kanaat önderi adına bir açıklama yaptı. "Iğdır, Türkiye’nin ve Avrupa’nın en kirli havasına sahip" Açıklamada, kentte uzun süredir devam eden hava kirliliğinin yaşamı olumsuz etkilediğini belirten Armağan, şu ifadeleri kullandı: "Son dönemde Iğdır’da hava kirliliği ciddi boyutlara ulaştı. Kentimiz Türkiye’nin ve hatta Avrupa’nın en kirli, zehirli havasına maalesef sahiptir. Bu durum toplumda hastalıkların artmasına neden oluyor. Yanı başımızda Ermenistan’ın Metzamor nükleer santrali var. Iğdır’da bazen 20–25 gün boyunca yoğun bir sis ve kirli tabaka oluşuyor, güneş dahi görülmüyor." Nüfusun daha yüksek ve havadar bölgelere taşınması önerisi Armağan, kentin hem deprem bölgesinde yer alması hem de hava sirkülasyonunun yetersizliği sebebiyle Iğdır’ın gelecekteki şehir planlamasının daha yüksekte bulunan, temiz havaya sahip bölgelere kaydırılması gerektiğini ifade etti. "Büyüklerimizden, Iğdır’ın nüfusunun daha havadar ve güvenli alanlara taşınmasını talep ediyoruz. Bu, hem deprem riski hem de hava kirliliğinin azaltılması açısından önemlidir." "Yağmur yağdığında çamur yağıyor" Armağan, kentte yağmur sonrası havadaki yoğun partiküller nedeniyle "çamur yağışı" görüldüğünü söyleyerek durumun aciliyetine dikkat çekti: "Iğdır’da yağmur yağdığında havadaki yoğun kirli partiküller nedeniyle adeta çamur yağıyor. Bu, çok acil bir durumdur." Doğalgaz eksikliği ve kömür kullanımı kirliliği artırıyor Hava kirliliğinin başlıca nedenlerinden birinin doğalgaz altyapısının yetersizliği olduğunu belirten Armağan, yakın köylere ve mahallelere doğalgazın hızla ulaştırılması gerektiğini söyledi. Ayrıca kömür ve hayvansal atık yakmanın da kirliliği artırdığı belirtildi. Cumhurbaşkanına çağrı: "Iğdır’a acil tedbir alınsın" Açıklamanın sonunda Armağan, tüm yetkililere ve özellikle Cumhurbaşkanı’na seslenerek Iğdır’daki hava kirliliği sorununun acilen ele alınmasını istedi: "Iğdır’ın bu zehirli havası hem Türkiye’nin hem Avrupa’nın en kötü hava kalitesine sahip. Halkımızın bu kirli havadan dolayı zehirlenip ölmesini istemiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımıza buradan sesleniyoruz; Iğdır için acil ve özel tedbirler alınmalıdır" dedi.
Malatya Battalgazi Belediyesi Aralık ayı meclis toplantısı tamamlandı Battalgazi Belediyesi Aralık ayı meclis toplantısının ikinci birleşimi, Belediye Başkanı Bayram Taşkın başkanlığında gerçekleştirildi. Başkan Taşkın, toplantıda 2025 yılına ilişkin değerlendirmelerde bulunurken, 2026 yılına dair altyapı, enerji yatırımları ve sosyal projeler başlıklarında hedeflerini meclis üyeleriyle paylaştı. Battalgazi Belediyesi Aralık ayı meclis toplantısının ikinci ve son birleşimi, Belediye Başkanı Bayram Taşkın başkanlığında Belediye Meclis Toplantı Salonu’nda yapıldı. Toplantıda toplam 2 gündem maddesi görüşülürken, Başkan Bayram Taşkın 2025 yılı boyunca yürütülen çalışmalar hakkında değerlendirmelerde bulundu, 2026 yılına yönelik yatırım ve proje hedeflerini ise meclis üyeleriyle paylaştı. Yeni GES yatırımıyla enerjide güçlenme hedefi Battalgazi Belediye Başkanı Bayram Taşkın, enerji alanındaki yatırımların sürdürüleceğini belirterek, 2026 yılı içinde ikinci bir Güneş Enerji Santrali (GES) kurmayı hedeflediklerini açıkladı. Taşkın, bu yeni santralin, bu yıl devreye alınan mevcut tesisle benzer kapasite ve verimlilikte olacağını ifade ederek, belediyenin enerji giderlerinde ciddi bir tasarruf sağlandığını ve bu modelin yaygınlaştırılacağını vurguladı. Deprem Anı ve Hafıza Müzesi önerisi Toplantıda, 6 Şubat 2023 depreminin unutulmaması ve gelecek nesillere aktarılması amacıyla bir belediye meclis üyesi tarafından "Deprem Anı ve Hafıza Müzesi" kurulması yönünde öneri gündeme getirildi. Başkan Taşkın, bu öneriyi son derece anlamlı bulduklarını belirterek, meclis üyelerinin uygun görmesi hâlinde ilgili birimlerin proje çalışmalarına başlayabileceğini söyledi. Müzenin, Çöşnük’te karayolları alanı yerine yapılması planlanan Millet Bahçesi çevresinde konumlandırılmasının uygun olabileceği ifade edildi. Az yapı, çok yeşil alan anlayışı Başkan Taşkın, söz konusu bölgenin yalnızca bir müze alanı olarak değil, nikâh salonu, hayır çarşısı, spor alanları, yürüyüş yolları ve yeşil alanlarıyla Battalgazi’nin yeni cazibe merkezi olacak şekilde planlandığını dile getirdi. Kentleşmede "az yapı, çok yeşil alan" anlayışının temel ilke olarak benimsendiğini vurguladı. 2025 yılı değerlendirmesi: 10 eser ilçeye kazandırıldı 2025 yılının yoğun ve verimli geçtiğini ifade eden Başkan Taşkın, kısa süre içerisinde 10 önemli eserin Battalgazi’ye kazandırıldığını belirtti. Hayvan barınağı projesinde önemli aşamaya gelindiğini, Orduzu Çarşıbaşı Parkı’nda ise çalışmaların hızla sürdüğünü aktaran Taşkın, birçok projenin 2026 yılı Nisan ayı sonuna kadar tamamlanmasının planlandığını söyledi. Aşevi projesi sosyal belediyeciliğin merkezi olacak 2026 yılı öncelikli projeleri arasında yer alan Aşevi Projesi hakkında da bilgi veren Başkan Taşkın, bu çalışmanın sadece bir sosyal destek faaliyeti değil, aynı zamanda vicdani bir sorumluluk olduğuna dikkat çekti. Hiçbir vatandaşın "aç kaldım" demediği bir Battalgazi hedeflediklerini vurgulayan Taşkın, çorba, su ve sıcak çayın bulunacağı, insan onuruna yakışır bir aşevinin hayata geçirileceğini, yer ve planlamanın hazır olduğunu ifade etti. Altyapı ve kaldırım çalışmaları 2026’da yoğunlaşacak 2026 yılında sokak, kaldırım ve asfalt çalışmalarının ilçe genelinde yoğun şekilde devam edeceğini belirten Başkan Bayram Taşkın, bu sürecin özellikle deprem sonrası tamamlanacak rezerv alanlar, yeni çarşı alanları ve konut bölgeleriyle doğrudan bağlantılı olduğunu söyledi. Taşkın, Taştepe, Yıldıztepe ve Saray mahallelerinde deprem sonrası oluşan risklerin ortadan kaldırılması için büyük bir mücadele verildiğini, bugün gelinen noktada inşaat çalışmalarının büyük ölçüde tamamlandığını ifade etti. Rezerv alanlar, yeni çarşı alanları ve deprem konutlarının tamamlanma aşamasına gelmesiyle birlikte altyapı, yol, kaldırım ve çevre düzenleme çalışmalarının 2026 yılı boyunca ilçenin birçok noktasında yoğunlaşacağını vurgulayan Taşkın, bu süreç için şimdiden bütçe planlamalarının yapıldığını ve malzeme stoklarının oluşturulduğunu açıkladı. Altyapı yatırımlarında kredi kullanımının ise asgari seviyede tutulacağını, ekonomik denge bozulmadan yatırımların sürdürüleceğini belirtti. Meclisin uyumlu çalışmasıyla Battalgazi’ye 10 eser kazandırıldığını ifade eden Başkan Bayram Taşkın, 2026 yılında da en az 10 yeni eser hedeflediklerini dile getirdi. Birlik ve beraberlik vurgusu yapan Başkan Taşkın, emek veren tüm meclis üyelerine teşekkür etti.