EĞİTİM - 11 Nisan 2019 Perşembe 11:14

SAÜ’de ’Osmanlı Kadını ve Mahremiyeti’ konuşuldu

A
A
A
SAÜ’de ’Osmanlı Kadını ve Mahremiyeti’ konuşuldu

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) İlahiyat Fakültesi Çarşamba Konferanslarında bu hafta, “Osmanlı Kadını ve Mahremiyet” konuşuldu.

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) İlahiyat Fakültesi Çarşamba Konferanslarında bu hafta, “Osmanlı Kadını ve Mahremiyet” konuşuldu.



SAÜ İlahiyat Fakültesi Konferans Salonunda düzenlenen konferansa SAÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Arif Bilgin konuşmacı olarak katıldı. Prof. Dr. Bilgin, konferansta Osmanlı kadınlarındaki mahremiyet konusunu iktisadi faaliyetler kavramı çerçevesinde anlattı. Türkiye’de Osmanlı kadınları üzerine yapılan çalışmaların iki farklı kutba ayrıldığını söyleyen Prof. Dr. Bilgin, bir tarafta dört duvar arasına sıkıştırılmış kadın figürü öngörüldüğünü, diğer tarafta da Osmanlı kadınlarının daha sosyal bir yaşam sürdüklerini savunan görüşler olduğunu belirtti. Osmanlı kadınlarının sadece sosyal hayat sürmekle kalmadıklarını, bununla beraber iktisadi faaliyetlerde de yer aldıklarını anlatan Prof. Dr. Bilgin, 17’nci yüzyılda Bursa’da sadece kadınlardan oluşan pazarların varlığının bilindiğine değindi.



Mahremiyet söz konusu olduğunda Osmanlı kadınlarının ‘muhaddere’ eylemini önemsediklerini belirten Prof. Dr. Bilgin, Osmanlı kadınlarındaki mahremiyet konusu hakkında bilgi edinirken Evliya Çelebi’den yararlanılması gerektiğini de ifade ederek, “Bu durum, kadının bir şekilde görünür olduğunu ve ahlaklı olması gerektiğini gösteren bir durumdur. Kadınların nerede görüldüklerine, giyim kuşamlarına ve ahlaklarına dikkat etmeleri gerektiği anlaşılmaktadır. Mahremiyet denilen şey, gözle görülür bir durum olarak kabul edildi. Oysa Avrupa’da bu durum daha farklı olarak, dokunma duyusuyla ilişkilendirildi. Evliya Çelebi, Osmanlı coğrafyasının neredeyse tamamını gezmiştir. Ama en iyi bildiği şehir, kaçınılmaz olarak doğduğu şehir olan İstanbul’dur. Evliya Çelebi’nin İstanbul gözlemlerine bakıldığında, Müslüman ve gayrimüslim kadın ayrımı yoktur. Kadınlar, kamusal alanlarda ihtiyaç olmadıkça görünmemektedirler. Ama İstanbul kadınlarının diğer Anadolu kadınlarına göre daha esnek bir tavır sergilediklerini de belirtmiştir. Burada mahremiyet çizgisini aşan bazı tavırlardan bahseder. Çelebi, İstanbul hamamlarının hem kadınlara hem de erkeklere hizmet verdiklerini de söyler. Sadece İstanbul’a bakarak mahremiyet çerçevesi çizmek çok zordur. Evliya Çelebi, doğu bölgesine veya Kafkaslara gittiğinde işlerin değiştiğini görüyor. Mahremiyet hakkındaki tanımları daha sertleşip keskinleşiyor” dedi.



Osmanlı kadınlarının en fazla çalıştıkları alanın ev içi hizmetler olduğunu belirten Prof. Dr. Bilgin, kadınların aynı zamanda emlak piyasasında bulunduklarını, mevsimlik işçilik yaptıklarını ve hamam görevlisi olduklarını anlattı. Osmanlı kadınlarının miras ya da hibe yoluyla elde ettikleri mülkleri ellerinde tutma eğiliminde olmadıklarına işaret eden Prof. Dr. Bilgin, “O mülkleri işletmek yerine ağırlıklı olarak satıyorlar. Ankara ve Kayseri örneklerine bakıldığında, ev alım ve satım oranları diğer şehirlerin iki katı durumundadır. Bunun yanı sıra Bursa’daki Osmanlı kadınları, mülklerin işletimini kölelere yaptırıyorlar. Bizzat kendisi işleten de var, ama ağırlıklı olarak başkalarına işletmeleri söz konusudur. Dolayısıyla Osmanlı kadınlarında mahremiyet söz konusu olduğunda, mahremiyetin Osmanlı kadınları için temel bir ölçüt olduğunu görüyoruz. Mahremiyet algısının ticari kentlerde daha esnek olduğunu söyleyebiliriz. Diğer alanlarda çok daha keskin bir biçimde işlemektedir” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Ferizli’de sosyal yaşamın merkezi olacak projede çalışmalar başladı Sakarya Büyükşehir Belediyesi, Türkiye’nin 7 coğrafi bölgesinden ilham alınarak tasarlanacak bölümler, oturma grupları, yürüyüş yolları, kafeterya, modern aydınlatma tesisleri, oyun grupları, yeşil alanlar ve gölgeliklere yer verilecek sosyal donatı alanında çalışmalara başladı. Sakarya Büyükşehir Belediyesi, şehrin dört bir yanda binlerce kişinim sosyal yaşamına değer katan projeler inşa ediyor. Yeşil, sosyal, dirençli şehrin inşası için vizyoner bir çalışma ortaya koyan Büyükşehir, Başkan Yusuf Alemdar’ın müjdesini verdiği park için bu kez Ferizli’de işlemlere başladı. İlçenin kalbinde toplam 10 dönüm arazi üzerinde modern bir park inşa ediliyor. Atatürk Parkı için yoğun bir çalışma ortaya koyan Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı ekipleri, mevcut alanda yıkım, söküm, alt yapı, zemin hazırlama işlemlerini bir arada yürütüyor. Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar, "Ferizli ilçemizde insanlarımızın çocuklarıyla, aileleriyle huzur içinde vakit geçireceği yeni bir alan kazandırmak için çalışmalarımızı başlattık. 10 dönümlük Atatürk Parkı’nı modern parka dönüştüreceğiz. İnşallah yeni park hemşerilerimizin nefes alacağı, bir araya geleceği modern bir yaşam alanı olacak. Ferizli’de yaşayan vatandaşlarımızın sosyal yaşamına değer katacak projemizi en kısa süre içinde ilçemizin hizmetine sunacağız. Şehrimize, ilçemize hayırlı uğurlu olsun" dedi.
Tunceli Tunceli ’kadına yönelik şiddette mücadelede’ ülkeye örnek oluyor Tunceli’de kadına yönelik şiddet olaylarında azalma olduğunu dile getiren Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Hüseyin Okan, "Bu anlamda Tunceli, birçok ile örnek olabilecek seviyede. Tunceli kadına değer veren, kadını koruyan bir yapıya sahip. Kentte toplumsal bilincin yüksek olduğunu gittiğimiz vakalarda bizler de görüyoruz" dedi. Tunceli’de kadına yönelik şiddetle mücadele çalışmaları, kurumlar arası iş birliği ve toplumsal bilinçle güçlenerek sürüyor. Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü koordinesinde yürütülen eğitim, farkındalık ve önleyici faaliyetler kapsamında binlerce kişiye ulaşıldı. Kamu personelinden üniversite öğrencilerine, mahalle buluşmalarından kolluk kuvvetleri ve baro ile yapılan ortak çalışmalara kadar geniş bir alanda yürütülen bu faaliyetlerin, kentte kadına yönelik şiddet vakalarında belirgin bir düşüş sağladığı ifade edildi. Tunceli’nin bu alanda birçok ile örnek olabilecek bir noktaya geldiğini vurgulayan yetkililer, toplumsal bilincin en büyük koruyucu güç olduğuna dikkat çekiyor. Tunceli’ye yaklaşık 1 yıl önce geldiğini ve bu süreçte kadına yönelik şiddetle mücadele noktasında çokça çalışma yapıldığını belirten Aile ve Sosyal Hizmetler Tunceli İl Müdürü Hüseyin Okan vakaların gözle görülür derecede düştüğünü ve asıl hedeflerinin sıfır vaka olduğunu belirtti. "Tunceli, birçok ile örnek olabilecek seviyede" Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Okan, "Şehrimizde kadınlarla alakalı yaptığımız çalışmalar çok güçlü, şehrimizin kadınları çok bilinçli. Bu anlamda kadına yönelik şiddetle mücadele eğitimlerini oldukça artırdık. 2 bin 780 kişiye bu anlamda bilinçlendirme eğitimleri verdik, farkındalık seviyelerini artırmaya çalıştık. Kamu personellerine ve üniversite öğrencilerine daha fazla eğitim vermeye çalıştık. Mahalle buluşmalarımızda kadına yönelik şiddetle mücadele eğitimleri verdik. Bizler toplumsal bilincin kadına yönelik şiddette en büyük önleyiciliğe sahip olduğunu düşünüyoruz. Bu yüzden bilinç seviyesini artırmaya çalıştık. İlimizdeki kolluk kuvvetleriyle ve baromuzla ortak çalışmalar yaptık. Bu çalışmaların amacı kadına yönelik şiddette savunuculuğu sağlamaktı. Bu çalışmaların oldukça faydasını gördük. Şehrimizde kadına yönelik şiddette düşüşlerin olduğunu gördük. Bu anlamda Tunceli, birçok ile örnek olabilecek seviyede" diye konuştu. "Tunceli, kadına değer veren, kadını koruyan bir yapıya sahip" Okan, "Tunceli, kadına değer veren, kadını koruyan bir yapıya sahip. Kentte toplumsal bilincin yüksek olduğunu gittiğimiz vakalarda bizler de görüyoruz. Komşular, esnaflar, akrabalar kadına yönelik şiddette neredeyse bizden önce müdahale edip önlemeye çalışıyorlar. KADES uygulamamız şehrimizde çok aktif çalışıyor. Yaptığımız eğitimlerde ve denemelerde görüyoruz ki kadına yönelik herhangi bir şiddet söz konusu olduğunda KADES kullanılıyor ve ortalama 3 dakika sonra polislerimiz müdahale ediyor. Oldukça hızlı bir müdahale söz konusu. Bir hedefimiz vardı, ilk bir yıl içerisinde düşüşü sağlamak. Bunu sağladığımızı düşünüyoruz. 2026 yılında kadına yönelik şiddeti iki haneye düşürmek, bir sonraki yılda ise tek bir vakanın bile olmadığı bir Tunceli’yi hedefliyoruz. Vatandaşlarımızın, esnaflarımızın, kadınlarımızın destekleri ile bunu sağlayabileceğimizi düşünüyoruz. Bizler, kadının gücünü biliyoruz, kadının gücüne inanıyoruz. Kadının gücüyle, sesiyle, sanatıyla, varlığıyla kadına yönelik şiddeti bitirebileceğimizi düşünüyoruz" şeklinde konuştu.