ASAYİŞ - 11 Aralık 2025 Perşembe 18:32

Yaylada kaybolduktan saatler sonra bulunmuşlardı: O anlar cep telefonu kamerasına yansıdı

A
A
A
Yaylada kaybolduktan saatler sonra bulunmuşlardı: O anlar cep telefonu kamerasına yansıdı

Sakarya’da yaylada kaybolan ve hem gece görüşlü dronlarla hem de yaya olarak arandıktan saatler sonra bulunan yaşlı çiftin bulunma anı cep telefonu kamerasına yansıdı.


Akyazı ile Taraklı arasında bulunan Karagöl Yaylası mevkiinde 9 Aralık’ta meydana gelen olayda, Akyazı ilçesinde yaşayan H.K. (71) ve M.K. (72) öğle saatlerinde Geyve’deki akrabalarından evlerine dönmek için yola çıktı. Yakınlarını arayıp yayla yolunda seyir halindeyken araçlarının çamura saplandığı bilgisini veren çiftin daha sonra telefon sinyali kesildi. Çifte ulaşamayan yakınları, 112 Acil Çağrı Merkezi’ne kayıp ihbarında bulundu. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye AFAD, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. AFAD ekipleri, gece görüşlü dron ve yaya olarak bölgede yaşlı çifti bulmak için çalışma başlattı. Yapılan geniş çaplı inceleme neticesinde yaşlı çift bulunup sağlık kontrolleri sonrasında yakınlarına teslim edilmişti. Ekiplerin yoğun mesaisi sonrasında yaşlı çifti buldukları anlar cep telefonu kamerasına yansıdı.



Yaylada kaybolduktan saatler sonra bulunmuşlardı: O anlar cep telefonu kamerasına yansıdı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Batı Karadeniz’in Efes’ini gezdi Düzce Üniversitesi’nde düzenlenen konferansa konuşmacı olarak katılan ve fahri doktora belgesi takdim edilen Savunma Sanayii İmalatçıları Derneği (SASAD) Başkanı ve Kale Grubu Yönetim Kurulu Başkan vekili Osman Okyay, Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü ile birlikte Konuralp Antik Tiyatro’yu gezdi. Düzce Belediyesi’nin personel ve lojistik desteği sayesinde kısa sürede gün yüzüne çıkarılan Konuralp Antik Tiyatro ziyaretçilerinde hayranlık uyandırmaya devam ediyor. Başkan Faruk Özlü’nün davetlisi olarak şehirde bir dizi programa katılan ve daha sonra Konuralp Antik Tiyatro alanını ziyaret eden Osman Okyay, tarihi yapı hakkında bilgi aldı. İstanbul ve Ankara’ya en yakın antik tiyatro olma özelliği taşıyan Konuralp Antik Tiyatro hakkında bilgiler paylaşan Başkan Özlü, Konuralp’i bir destinasyon merkezi haline getirmek için üç aşamalı çalışma planı hazırladıklarını aktardı. Faruk Özlü, "Kazıları bitirdik. Orada bir kilise çıktı ve aşağıya doğru gidiyor. Üç aşamalı bir program uygulayacağız. Rölövesini çıkardık, elde ne var diye baktık. Eskiden nasıl bir yer burası, şimdi restorasyona başlayacağız. Kazılarda bulduğumuz taşlarla eksikleri tamamlayacağız. Burada beyaz gördüğünüz her şeyi biz çıkardık. Siyahlar önceden vardı, burası komple toprak doluydu. Burası toplam 10 bin kişilik. Arkeologların söylediğine göre 10 bin kişilik bir tiyatro varsa o tarihlerde buranın nüfusu yaklaşık 100 bin ve şehir aslında burada. Şu karşıda gördüğünüz Aslanlı Mozaik. Burayı bir destinasyon merkezi yapmak istiyoruz. İstanbul’a en yakın Antik Tiyatro burası" dedi. Heyet daha sonra seyir terasının bulunduğu alanda hatıra fotoğrafı çekiminin ardından Konuralp’ten ayrıldı. (TS-ALI-
Bolu Emekli öğretmenin evinden tarih fışkırıyor: II. Mahmut’un masasından Çanakkale kılıcına Bolu’da yaşayan emekli öğretmen Yılmaz Özarslan, çocukluğundan beri ilgi duyduğu ve yıllar içinde topladığı yüzlerce eski eseri koleksiyona dönüştürdü. Koleksiyonda, II. Mahmut’tan kalan yemek masasından, Çanakkale Savaşı’ndaki kılıçlara kadar birçok tarihi eser bulunuyor. Bolu’da 1981 yılında emekli olan ve 28 yıl Kızılay Bolu Şube Başkanlığı yapan Yılmaz Özarslan (81), uzun yıllardır ilgi duyduğu antika tutkusunu babasından kalma bir dairede kurduğu özel koleksiyonda yaşatıyor. Çocukluğundan itibaren biriktirdiği eşyalar, dostlarından gelen parçalar ve ailesinden kalma eserlerle zenginleşen koleksiyon içerisinde II. Mahmut’un yemek masasından, Çanakkale’den gelen süngüye kadar pek çok eseri barındırıyor. "Hobi olarak başladım" Antikaya olan ilgisinin yavaş yavaş geliştiğini belirten Özarslan, "Elimizdekileri topladım. Bazı şeyleri eş dost getirdi. Dolayısıyla böyle bir hobi olarak bu noktaya geldim. Mesleğimi, sanatımı icra ettiğim ufak tefek imalatlar da yapıyorum. Onun dışında bu antika işleri ile uğraşıyorum. Hatta eskiden kalma paralar da var, babamdan kalma. Öyle de vakit geçiriyorum. Kahvehanelere gitme alışkanlığım olmadığı için burada mutlu oluyorum" dedi. "II. Mahmut’un bir ilk ıslahat döneminde yemek yediği masayı muhafaza ediyorum" Koleksiyonun en değerli eserlerinden biri olan II. Mahmut’un ıslahat döneminde kullandığı yemek masası ve sandalyeleri olduğunu söyleyen Özarslan, "II. Mahmut’un bir ilk ıslahat döneminde yemek yediği masayı muhafaza ediyorum. Çatal, bıçak vs. kullanmak üzere ürettiği bir masa ve sandalyeleri. Orman mühendisleri ahşabına baktılar, 200 küsur yıllık imalat olduğunu düşündüler. Daha sonra araştırmaya devam ettim. Bunun 2. Mahmut’a Fransa’dan ıslahat döneminde 1927 yılında hediye ettiklerini öğrendik. Zaten II. Mahmut Avrupa’daki diğer ülkelerin yaşantılarına bakmak suretiyle Osmanlı Devleti’nde de ıslahata gitmiş bir padişah" ifadelerini kullandı. Çanakkale Savaş’ından kalan kılıç Özarslan’ın koleksiyonunda ayrıca dedesinin Çanakkale Savaşı’nda eline geçen, 1915 tarihli Avusturalya yapımı bir süngü, yine ona ait kılıçlar, Karadeniz seyahatinde hediye edilen gümüş kabartma vazo, 1978’de kendisine verilen vazo, çini eserler ve Pontus döneminden kaldığı belirtilen şarap şişesi yer alıyor. Bakır dövme Atatürk portresi Koleksiyonun diğer önemli parçalarından biri de dedesinden kalan, bakır dövme tekniğiyle yapılmış kabartma Atatürk resmi olduğunu dile getiren Özarslan, "Atatürk resmi de tabii çok eski, tarihini bilemeyeceğim ama dedemden kalma. Çerçevesini yaptırdım. Bakır dövme olarak yapılmış bir resimdir. Çok değerli bir kabartma Atatürk resmidir o da" dedi. (YE-FK-