SAĞLIK - 26 Mayıs 2015 Salı 10:50

Guatra Karşı ‘Iyotlu Tuz' Uyarısı

A
A
A
Guatra Karşı ‘Iyotlu Tuz' Uyarısı

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Cafer Polat, “Toplum olarak kalp sağlığımız için az tuz tüketmeliyiz fakat tuzumuzun iyotlu olmasına dikkat etmeliyiz” dedi.
Tiroit bezinin büyümesinin ‘guatr hastalığı’ olarak adlandırıldığını söyleyen Prof.Dr. Cafer Polat, şöyle konuştu: “Tiroit bezi boynun ön tarafında ‘H’ harfine benzeyen, 20 gram ağırlığında önemli bir endokrin bezdir. T3 ve T4 olarak bilinen iki hormon üretir. Tiroit bezi sentezlediği bu hormonlar nedeniyle vücutta metebolizmanın merkezinde görev yapar. Bezin yeterince çalışmadığı durumlarda ‘erken yorulma, halsizlik, kilo alma, ciltte kuruluk, saçlarda kırılma-dökülme, sürekli uyuklama isteği, soğuğa tahammülsüzlük, kilo alma, kabızlık, adet düzensizliği ve düşünce hızında yavaşlama’ gibi şikayetler görülür. Bu durum hipotiroidi olarak adlandırılır. Bezin çok çalışması durumunda yukarıdakilerin tersine çarpıntı, sinirlilik, ellerde titreme-terleme, sıcağa tahammülsüzlük, uyuyamama, çok yemek yeme ancak zayıflama, hipertansiyon, ishal, adet düzensizliği, düşünce akışında hızlanma, konuşurken daldan dala atlama gibi belirti ve bulgular görülür. Tıpta bu durum ‘hipertiroidi’ olarak isimlendirilir. Halk arasında ‘zehirli guatr’ olarak bilinir.”
“GEBELER YETERİNCE ‘İYOT’ TÜKETMELİ”
“Yukarıdaki belirti ve bulguların tamamı veya bir kaçının kişi de olması o kişi de muhakkak guatr hastalığı olduğu anlamına gelmez. Başka birçok hastalık da benzer şikayetlere yol açabilir. Bu kişiler guatr hastalığı yönünden de araştırılmalıdır” ifadelerini kullanan Polat, guatr hastalığının en sık nedeni günlük tüketilen ‘iyot’un yetersizliği olduğunu söyledi. Bu durumu önlemek için ülkemizde de sofra tuzlarına ‘iyot’ ilave edildiğini anlatan Polat, "Toplum olarak kalp sağlığımız için az tuz tüketmeliyiz fakat tuzumuzun iyotlu olmasına dikkat etmeliyiz. Özellikle gebelerin yeterince ‘iyot’ tüketmeleri önemli. Çocuğun guatrlı doğması böylece önlenmiş olur. Ayrıca, ‘iyot’un çocuğun zekası üzerinde etkili olduğu da unutulmamalıdır” şeklinde konuştu.
Tiroit bezinin içinde yumruların olmasının tıpta “nodüler guatr” olarak isimlendirildiğini, toplumda, özellikle de Karadeniz bölgesinde sık görüldüğünü, ancak çoğunlukla zararsız olduğunu, sadece takip edilmesi gerektiğini anlatan Prof. Dr. Cafer Polat, şu bilgileri verdi:
“Aşağıdaki durumlarda tiroit nodülleri önem arz eder: Tiroit nodülleri büyüyerek bası belirtilerine yol açabilir. Yutma güçlüğü, solunum sıkıntısı gibi. O zaman ameliyat gerekebilmektedir. Nodüller, aşırı tiroit hormonu üretebilir ve yukarıda bahsettiğimiz belirti ve bulgulara yol açabilir. Bu durumlarda da cerrahi bir tedavi seçeneği olabilmektedir. Tiroit nodüllerinin çok az bir kısmı kötü huylu hastalığa yol açabilmektedir. Günümüzde tiroit kanserlerinin önemli bir kısmının tedavisi gerçekleştirilebilmektedir. Ancak, erken teşhis, tüm kanserlerde olduğu gibi, tiroit kanserinde de önemlidir. Boynunda şişlik şikayeti olan hastaların hekimlerince muayene edilmeleri ve bir boyun ultrasonografisi yaptırmaları ve gerekirse ultrasonografi eşliğinde ince iğne aspirasyon biyopsisi yaptırmaları erken tanıda yardımcı olmaktadır.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Manisa Büyükşehir İtfaiyesinden samanlık yangınları uyarısı Manisa Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı, son günlerde artan samanlık yangınlarına karşı hayvan yetiştiricilerine önemli uyarılarda bulundu. Yangınların uzun sürdüğü, aşırı su harcamasına ve hayvanların yaralanması ya da ölümüyle sonuçlandığına dikkat çekilen açıklamada, alınacak küçük çaplı önlemlerle büyük yangınların önüne geçilebileceğine vurgu yapıldı. Son günlerde Manisa’da samanlık depolarında, özellikle saman ve kuru ot balyalarından yangınlar çıktığının görüldüğüne dikkat çeken Manisa Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı, bu tür yangınların üreticilere büyük zarar verdiği, yangınların uzun sürdüğü ve çok fazla tonajda su harcandığı bazı yangınlarda hayvanların yaralandığı ve öldüğüne dikkat çekerek, hayvan yetiştiricilerine önemli uyarılarda bulundu. Konu ile ilgili İtfaiye Dairesi Başkanlığından yapılan açıklamada, “Mevsim şartlarından dolayı kuru ot ve saman açısından uygun zaman olması sebebiyle çiftçilerin kendi ürettikleri veya dışarıdan aldıkları ot balyalarını yem depolarına istiflemektedirler. Fakat iyi kurutulmamış ve nem miktarı fazla olan otların balyalanması ve bu balyaların yem depolarına üst üste istiflenmeleri sonucunda, nem miktarının fazla olması sebebiyle içten içe bir kızışma olmakta ve maalesef bu durumda samanlıkta çıkan yangınların artışını göstermektedir” denildi. Alınacak tedbirler sıralandı Açıklamada, samanlık yangınlarına karşı alınacak tedbirler şöyle sıralandı: “Yangına sebebiyet verecek tüm ihtimallerin göz önünde bulundurularak, gerekli tedbirlerin alınması, samanlığa yakın yerlerde kesinlikle ateş vb. yanıcı, yakıcı madde yakılmaması ve demir kaynağı ya da kıvılcıma neden olacak ısı işlemleri yapılmaması gerekmektedir. Çiftliklerde çalışan tüm personelin yem depolarına kesinlikle sigara ile girmemeleri, yem deposuna yakın yerlere de izmaritlerin atılmaması gerekmektedir. İşletmede görevli tüm personele, yangın konusunda eğitim ve farkındalık çalışmaları yapılmalı gerekirse Büyükşehir itfaiyemiz eğitim biriminden destek de istenmelidir. Traktör vb. mazot veya yakıt içeren veyahut yangına neden olabilecek, yangını hızlandırabilecek araçlar yem deposunda bulundurulmamalıdır. Ateşleyici ve yanıcı malzeme kaynakları birbirinden ayrı yerlerde muhafaza edilmelidir. Her an çıkabilecek yangınlar için su depoları ve su pompaları yangın söndürme cihazları çalışır durumda bulundurulmalıdır. Duman algılama dedektörleri takılarak yangına başlangıç anında, yangın büyümeden ilk müdahale sağlanmalıdır. Elektrik tesisatı sık sık kontrolden geçirilmelidir. Hayvan yemi olarak kullanılacak otların depolanmadan önce iyice kurutulduğundan emin olunmalıdır. Isıölçer aletlerle sık sık ısı ölçümü yapılmalıdır. Olabilecek bir yangın tehdidinde derhal 112 acil çağrı merkezi aranarak İtfaiye ile irtibata geçilmeli ve itfaiye araçlarının geçeceği ve müdahale edeceği yerler açık bırakılması sağlanmalıdır. Yangın sırasında saman balyalarını taşıyacak iş makinaları, kepçe vb. araçlar hazır bulundurulmalıdır. Yangın hayvanların bulunduğu yere yakınsa hızlıca hayvanların tahliyesi yapılmalıdır. Yetiştiriciler olabilecek yangın durumları olmadan önce az maddiyat ile tedbir alarak büyük yangınların önüne geçebilirler.”
Eskişehir Eskişehirspor evindeki son maçında 4-1’lik skorla galip geldi Eskişehir Yeni Atatürk Stadyumu’nda sezonun son ev sahipliğini yaptığı maçında Eskişehirspor, rakibi Çimili Belediyespor karşısında 4-1’lik skorla galip geldi. Bölgesel Amatör Lig’in 25’inci haftasında Eskişehirspor evinde Çilimli Belediyespor’u ağırladığı maçta farklı galibiyet ile puanını 49’a çıkardı. Maçın ilk yarısında tempo, genel olarak Çimili Belediyespor’un sahasında olurken, Eskişehirspor ilk 45 dakikayı Kerem Eryılmaz’ın 29’uncu dakikada attığı gol ile 1-0 önde kapadı. İkinci yarının henüz başlarında Eskişehirsporlu futbolu Sergen Şakirler’in 46’ncı dakikada attığı gol ile fark ikiye çıktı. Genel olarak baskıyı kuran taraf olan Eskişehirspor’da Ferit Özler’in kendi kalesine attığı gol farkı yeniden bire indirdi. Temposu yoğun geçen mücadelede Çilimli Belediyesporlu İbrahim Halil Aksu , Eskişehirspor’un atağında topu uzaklaştırmak isterken kendi kalesine attı ve skor 3-1 oldu. Ev sahibi takımın atağında ceza sahası dışına çıkan Çimili Belediyespor kalecisi Ramazan Aydın, kendisine aşırtma gol atmaya çalışan rakip takım oyuncusunun şutuna müdahele edince hakem tarafından kırmızı kart gördü. 10 kişi kalan rakibi karşısında dakika 87’de gol atan Ercan Kuruçayır, takımının dördüncü golünü atarken, skoru da belirlemiş oldu. Eskişehirspor, ligin 26’ncı haftasında ve son maçında 12 Mayıs Pazar günü Ankara temsilcisi Ankara Türkiye Kömür İşletmeleri’ne konuk olacak.