YEREL HABERLER - 26 Mayıs 2015 Salı 13:20

Yılmaz: “Uzaktan Eleştirmek Bir Şey İfade Etmiyor”

A
A
A
Yılmaz: “Uzaktan Eleştirmek Bir Şey İfade Etmiyor”

Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, “Uzaktan eleştirmek, uzaktan yapılanı beğenmemek hiçbir şey ifade etmiyor. O bakımdan eleştiri yapıcı olmalı, eleştiri içten ve iyi niyetle birlikte bu işte hata yapma ihtimali olan insanların hata yapmasını önlemeye dönük bir duyarlılıkla ortaya konmalı” dedi.
Samsun Büyükşehir Belediyesi ile Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi ortaklaşa “Kent Estetiği Çalıştayı” düzenledi.
Samsun Sanat Merkezi’nde düzenlenen çalıştaya Samsun Valisi İbrahim Şahin, Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, OMÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Şenol Eren, OMÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Metin Eker, kaymakamlar, ilçe belediye başkanları, kamu kurum ve kuruluş temsilcileri katıldı.
Çalıştayın açılış konuşmasını yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, “Şehirler estetik problemini, çevre düzenini, şehir görüntüsünü iyileştirmek için tarih boyunca mücadele etmişlerdir. Ama hızlı kentleşme aslında insanların estetik kaygılarını ve estetiğe yönelik hassasiyetlerini bir tarafa iterek, etrafımızda gördüğümüz, beğenmediğimiz çirkinliklerin ister istemez oluşmasına sebep olmuşlardır. Tarih boyunca bu böyle olmuştur. Gidip de hayran olduğumuz Batı’nın veya doğunun, bu şehirlerdeki hayran olduğumuz güzellikleri görünce dönüp şehrimizdeki bu çirkinlikler veya bizim yaşadığımız mekanlardaki kentsel estetik bozan bu görüntülerle mücadele etme hırsımız her gün biraz daha giderek artıyor. Estetik, bir çekidüzen, bir görüntü gibi algılanıyor” diye konuştu.
Estetiğin çok büyük bir maliyet gerektirmediğini belirten Başkan Yılmaz, “Bence estetik mütevazi ölçüde yapılabilecek bir iş olarak da başlatılabiliyor. O mütevazi ölçekte başlayan iş giderek belli bir maliyete yönelme sürecinde, bu defa bana göre estetiğe kavuşan kent dokusu estetiğe kavuşturulan rantların veya oradaki emlak sahiplerinin de katkı verebileceği bir boyuta dönüştürülebiliyor. Biz şimdi bunu Çiftlik’te (İstiklal Caddesi) yaşıyoruz Çiftlik Caddesi’ni boydan boya aldık. Belli bir temizliğe, tabela kirliliğinden kurtarmaya, cephe kirliliklerinden kurtarmaya yönelik bir çaba içersindeyiz. İnsanlar başlangıçta ‘bu ne kadar tutar, ne yapılır, neye yarar’ derken, şimdi yavaş yavaş ‘ne zaman bitecek, bize ne zaman sıra gelecek, gecikmeden yapılsa bu iş, bu iskeleler uzun süre durduğunda altındaki ticareti etkiliyor’ gibi eleştiriler yapıyorlar. Demek ki artık bunun yapılmasıyla ilgili doğruyu bulduk. Doğru, bunların bir düzene getirilmesi, düzene kavuşturulması ölçeğinde. Hatta ‘maliyet ne çıkıyor, bu maliyet biran önce çıksa da bizde bize yönelecek olan iktisadi boyutu görelim ve bununda hazırlığını yapalım’ diye haklı olarak bazı talepler geliyor” şeklinde konuştu.
“UZAKTAN ELEŞTİRMEK BİR ŞEY İFADE ETMİYOR”
Samsun’da yapılan bir takım çalışmaları eleştirenlere cevap veren Başkan Yılmaz, şöyle konuştu: “Bu salondaki herkese buradan çağrıda bulunuyorum, lütfen uzaktan eleştirmek, uzaktan yapılanı beğenmemek hiçbir şey ifade etmiyor. Yapan insanların hiçbirisinin bu işle ilgili ‘ben ne yapayım da bu şehre bir kötülük olsun. Bir yerde estetik diye yaptıkları bir şeyi tersini konuşayım veya tersine karar aldırayım, tersine bir şey yapayım’ diye kimsenin bir çabası yok. Eleştirenin de böyle bir çabası yok. Eleştirenin de iyi niyetli olduğuna inanıyorum. Bu konudaki insanlarında bu işi iyi niyetle yapmaya çalıştıklarına inanıyorum. Eleştirenin de bu kurula gelip, bu kurulda fikrini ve düşüncesini söyleyip, daha güzelini ve iyisini yapma yönünde katkı vermediği takdirde iyi şeylerin ortaya çıkmasını da farkında olmadan engelleme tehlikesi var. O bakımdan eleştiri yapıcı olmalı, eleştiri içten ve iyi niyetle birlikte bu işte hata yapma ihtimali olan insanların hata yapmasını önlemeye dönük bir duyarlılıkla ortaya konmalı. Bu şehir bizim. Bu şehirde bir yabancı, dostumuz, bir akrabamız havaalanından indiğinde bize gelirken, şehre bakarken bizim yaşadığımız mekanları, bizim yaşadığımız sosyokültürel çevreyi izlerken tıpkı yarım saat sonra evimize geldiğinde evimizin misafir salonunda onu misafir ederken, misafir salonundaki bizim yaşam biçimimizin stili ile ilgili nasıl fikir sahibi oluyorsa, havaalanından inip, şehre gelen insan da bizim bu kentle ilgili, bu kentte yaşayan biri olarak yaşam stilimiz ile ilgili fikir sahibi oluyor.”
“ARTIK AŞAĞIDAN YUKARIYA DOĞRU BİR ETKİ İLE YÖNETİLİYOR”
Gelişmiş dünyada kentlerin yönetimleri ve yönetişimlerinin biraz farklı şekilde algılanmaya başlandığını ifade eden Samsun Valisi İbrahim Şahin, “Hatta algılanmanın ötesinde, uygulanmaya başlandı. 20-30 sene geri gittiğinizde ülkelerin yönetiminden bahsedilirdi, bugün yönetişiminden bahsediliyor. Eskiden yukarıdan inmeci bir mantık vardı. Bir şehrin veya ülkenin yöneticileri vardı. Onlar kanunları çıkarırlardı veya bir takım kuralları koyardı. O kuralları da o yörede, şehirde, ülkede yaşayanlar uyardı. Şimdi bu tersine döndü. Artık aşağıdan yukarıya doğru bir etki ile yönetiliyor. Özellikle ülkemizde demokrasinin biraz daha oturması ve gelişmesiyle beraber biz bu yönetişim kavramında içselleştireceğiz. Çünkü buna çokça ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından Kent Estetiği Çalıştay Paneli yapıldı. Panelde Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Zennube Albayrak, OMÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Metin Eker ve sivil toplum kuruluşu adına da Emine Karaçuha Yılmaz birer konuşma yaptılar.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Kütahya, Türkiye’de kaplıca tatili için gidilebilecek 10 şehrinden birisi Termal zengini Kütahya’nın, Türkiye’de kaplıca tatili için gidilebilecek 10 şehrinden birisi olduğu belirtildi. Kütahya’nın termal bölgesi Ilıca’da faaliyet gösteren Harlek Termal Otel’in Genel Müdürü Mehmet Emin Ustaoğlu, termal tatilin mevsiminin olmadığını ifade etti. Ustaoğlu, "Bilindiği gibi, Türkiye’de 10 tane termal bölge var. Bu termal bölgelerinde Kütahya ayağı mevcut. Kütahya’da bu 10 termal bölgeden biri. Bunların birinci sırada, en eski, en köklü olanı Ilıca Kaplıcaları. Bunların yüz akı olma yolunda ilerlemekle devam ediyor. Şimdi ilkbaharla birlikte sezonumuzu açtık. Sezonumuzu açtık diyoruz ama bu dil alışkanlığı oldu. Biz de 12 ay sezon var biliyorsunuz. Biz misafirlerimize tüm cilt hastalıkları, romatizma, sporcu hastalıkları özellikle menisküs yırtıklarının tedavisi konusunda yardımcı oluyoruz. 43 derecelik termal suyumuzun şifası her şeyden önce böyle. Ormanın içerisindeyiz, doğa ile iç içeyiz. İşletmemiz 36 dönüm bir çam ormanı içerisinde bulunuyor. Sezona hızlı bir giriş yaptık, misafirlerimiz otelimizden memnun ayrılıyorlar. Otelimizden, suyumuzdan çok memnunlar. Termal ayağında Kütahyamızın yüz akı olmaya devam edeceğiz inşallah, bu yolda ilerliyoruz" diye konuştu. Ustaoğlu, Ilıca’daki termal suyun romatizmal hastalıklar başta olmak üzere sporcu yaralanmaları ile iç ve dış menüsküs yırtıklarına şifa olduğunu sözlerine ekledi.
Hatay Hataylı tır şoförü aşkını 2 bin 216 km uzaklıktaki Ukrayna’da buldu Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde yaşayan tır şoförü Fevzi Kalkan, aradığı aşkı 2 bin 216 km ötedeki Ukraynalı Anastasia Kvasha’nda buldu. İlk görüşte aşık olan çift, depremin vurduğu Hatay’da dünya evine girdi. Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde yaşayan ve tır şoförü olan 29 yaşındaki Fevzi Kalkan, aşkını mesleği icabı sıklıkla gittiği ülke sınırları dışında buldu. Tır şoförü Kalkan, 2021 yılında Ukrayna’da tanıştığı 30 yaşındaki Anastasia Kvasha’ya ilk görüşte aşık oldu. Ukrayna’nın Odessa kentinde terzilik yapan Kvasha’da gönlünü Hataylı Kalkan’a kaptırdı. Aşkın sınır tanımadığına inanan Kalkan ve Ukraynalı Kvasha, 2 bin 216 km mesafeyi hiçe sayarak gönül ilişkisi yaşamaya başladı. Ailelerinde tanıştığı ilişkide çift, evlenme kararı aldı. Ukraynalı gelini ailesinden istemek için Ukrayna’ya giden Kalkan ailesi, tercüman ve resimler sayesinde kız isteme merasimini gerçekleştirdi. Türkiye ve Hatay’ı çok seven Anastasia, Müslüman oldu ve Hatay’a yerleşme kararı aldı. Ukraynalı gelin Kvasha ve Hataylı tır şoförü Kalkan, Antakya ilçesinde bulunan konteyner evlendirme dairesinde evlenerek resmi olarak hayatlarını birleştirdiler. “Kız isteme merasiminde tercüman sayesinde anlaştık” Aradığı aşkı 2 bin 216 kilometrede bulan Fevzi Kalkan, “Ukrayna’ya gitmiştim, gezmek için şehrin merkezine gittim. Alışveriş yapmak için markete gittim. Markette eşimi Anastasia gördüm. Aylar yıllar geçti. Aileler tanıştı. Biz de evlilik yoluna girdik. Kız isteme merasiminde tercüman sayesinde anlaştık. Kendi geleneklerimizi anlattım. Ben uzun zamandır orada çalıştığım için onların geleneklerini biliyorum” dedi. “Türkiye ve Hatay çok güzel evlendikten sonra da burada kalmak istiyorum ve burada yaşamak istiyorum” Ukraynalı gelin Anastasia Kvasha, Hatay’ın ve Türkiye’nin çok güzel olduğunu söyleyerek “Türkiye ve Hatay çok güzel evlendikten sonra da burada kalmak istiyorum ve burada yaşamak istiyorum. Onu markette gördüğümde etkilendim” şeklinde konuştu. Bir çok ülkeden Hatay’a gelen damat ve gelin adaylarının nikahlarını kıydığını belirten nikah memuru Niyazi Yalçın, “Biz Antakya’da olduğumuz için burası çok milleti barındıran bir kent. Farklı inşaları gördüğümüzde daha mutlu oluyoruz. Ben yabancı evliliklerine tamamen açığım ve daha çok olmasını isterim. Şuana kadar; Ukrayna, Rusya, Hırvatistan, Sırbistan, Almanya, Macaristan, Azerbaycan, Fas, Mısır ve birçok ülkeden bireylerin nikahlarını kıydım” ifadelerini kullandı.
Gümüşhane Gümüşhane’de 54 yılın Nisan ayı sıcaklık rekoru kırıldı Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün 54 yıllık kayıtlarına göre Gümüşhane’de Nisan ayının en sıcak gün rekoru 30,7 dereceyle 25 Nisan 2024 tarihinde kırıldı. Kurumun 1961 yılından bugüne kadar tuttuğu kayıtlarda Gümüşhane’de Nisan ayındaki en sıcak gün 12 Nisan 1970’de 29 dereceyle kayıt altına alınırken, bu rekor 25 Nisan günü egale edildi. Meteorolojinin kayıtlarına göre 25 Nisan 2024 Perşembe günü Gümüşhane kent merkezinde hava sıcaklığı 30,7 derece olarak ölçüldü ve yeni rekor kayıtlara geçti. Aynı tarihte Kürtün ilçesinde 34,1, Torul ilçesinde 33,5, Şiran ilçesinde 30,7, Kelkit ilçesinde 30,6 ve Köse ilçesinde 26,2 olarak ölçüldü. Yaşanan bu durum vatandaşlar arasında kuraklık endişesini artırırken, Nisan ayında bu sıcaklıklara ulaşan havanın Haziran-Temmuz ve Ağustos aylarında nasıl olacağı merak konusu oldu. “Küresel ısınma tüm şiddetiyle devam ediyor" Yaşanan bu durumu değerlendiren Murat Akçay, “Küresel ısınma tüm şiddetiyle, tüm hızıyla kendini gösteriyor. Geçtiğimiz günlerde Gümüşhane’de yapılan ölçümlerde yaklaşık 31 derece Nisan ayı itibariyle. Geçmişte bu aylarda Gümüşhane’nin yüksekliğinde görülebilir kar, soğuk mevcuttu. Ama şu anda ortalık yeşillendi, ağaçlar açtı, çağlaya döndü. Küresel ısınmanın tehlikeli boyutları şu anda belki insanların hoşuna gidiyor ama fark edilmiyor, hızla geliyor. Bu her türlü şeye yansıyor. Ben amatör olarak arıcılık da yapmaktayım. Geçen sene bunun sıkıntısını yaşadık. Bir önceki sene kar ve mevsimler normaldi. Her türlü sebze, meyve ve arı bol oldu. Ama geçtiğimiz sene kar az yağdı. Dolayısıyla sıkıntısı bir hayli yansıdı. Bu sene hiç olmadı. Kar çok az. Yağmurda geçen sene vardı. O açığı oradan kapattık ama bu sene yağmur da yağmıyor çok az miktarlarda. Dolayısıyla yazın büyük bir ihtimalle bu kuraklık daha da artacak. Gümüşhane’de 40 dereceleri görür gibi görünüyor şu anda. Bunun yansıması da bütün çevreye fazlasıyla olacak meyvede, sebzede, içme suyunda. Dolayısıyla acil önlemler da alınması lazım. Her köye bir gölet yapılması bu en azından susuzluğu giderecek bir önlem olacak. Çevresel etkileri azaltacak bir önlem olacak. Kuraklığın bu şekilde devam etmesi insanlığın yaşamı açısından da çok büyük tehlikeler arz edecek. Hastalıkların artmasına sebep olacak. Bir başka türü de şu: Sıcaklık arttıkça sadece kuraklık olmuyor. Tropikal iklime de geçiş oluyor. Seller daha iklimsel olaylar. Bunların da tabi bugünden hesaplanıp Türkiye’ye göre önlemlerin alınması lazım. Yoksa ileride bunun sıkıntılarını çok fazla yaşayacağız” dedi. “Gümüşhane o serin havasına, meşhur yayla havasına inşallah tekrardan kavuşur” Gümüşhane’nin son zamanlarda çok sıcak olduğun ve o yayla gibi havasını özlediklerini dile getiren Hasan Can Yavuz ise “Gümüşhane ilimiz son zamanlarda çok sıcak. Normalde, normal mevsimlerde bu kadar sıcak değildi. Önceki yıllarda, Nisan ayında bu kadar sıcaklık ölçülmedi. En son 1970 yılında bir sıcaklık ölçülmüştü. Şimdi Perşembe günü 30,7 ile tekrardan bir ölçüm yapıldı ve bu rekor kırıldı. Normalde biz Haziran, Temmuz aylarında bu sıcaklığa alışkınız. Fakat Nisan ayında görmek açıkçası çok bunaltıcı oldu. Bir de çöl tozları dediğimiz olay da gerçekleşti. İnsanlar nefes darlığı çekmeye başladı. Aşırı da sıcak, bizleri bunalttı, artık güneş gözlüğü bile fayda edemez duruma geldi. Tabi bu durum aynı zamanda tarımı da etkiledi. Normalde şu anda artık çiçekler açtı. Belki bir tık erken açmış oldu. Yarın öbür gün soğuyacak olsa havalar don etkisi oluşturacak. Tabi meyve durumunu da etkileyecektir. Umuyoruz en kısa zamanda tekrardan Gümüşhane o serin havasına meşhur yayla havasına inşallah tekrardan kavuşur. Bizler de biraz daha serinler rahat ederiz” diye konuştu. “Artık su savaşları da çıkar mı çıkmaz mı onu da bilemiyorum” Ay itibariyle yağışlı hava beklerken aşırı sıcakla karşı karşıya kaldıklarını ifade eden Hüsamettin Kaya da “Şu anda biz yani yağmurlu hava bekliyorken şu an çok sıcak. Şu an böyleyse Ağustos ayını Temmuz ayını düşünemiyorum. Yani kavurucu sıcaklar, kuraklık her şey olabilir. Yağmur yağmadığı için barajlarımız boşalacak. Boşalmadan dolayı da artık su savaşları da çıkar mı çıkmaz mı onu da bilemiyorum. Ama inşallah yağmur yağar. Bol yağmur yağar, bol bereketli olur. 2024 bize hayırlı uğurlu olur” ifadelerini kullandı. “Bu sıcaklıklar şimdi böyleyse Haziran, Temmuz, Ağustos’ta düşünemiyoruz bile” Esnaflardan Zafer Akyıldız ise “Gümüşhane’de Nisan ayında kar yağmur beklerken bu sıcaklıklara pek alışkın olmadığımız için zor geliyor. Bu sıcaklıklar şimdi böyleyse Haziran, Temmuz, Ağustos’ta düşünemiyoruz bile. Her şey için hayırlısı olsun. Allah yardımcımız olsun” dedi.