YEREL HABERLER - 24 Mayıs 2016 Salı 15:10

1. Uluslararası Türk Sanat Müziği Amatör Korolar Festivali

A
A
A
1. Uluslararası Türk Sanat Müziği Amatör Korolar Festivali

Canik Belediyesi ve Samsunlu Sanatçılar Derneği (SASAD) işbirliğinde düzenlenen "1. Uluslararası Türk Sanat Müziği Amatör Korolar Festivali" başladı.
Düzenlediği kültürel etkinliklerle dikkat çeken Canik Belediyesi, SASAD işbirliğiyle Samsun’da 1. Uluslararası Türk Sanat Müziği Amatör Korolar Festivali düzenledi. Canik Kültür Merkezi’nde düzenlenen ve Hollanda, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ve Türkiye’den 14 ilin korosunun katıldığı festival sanatseverlere unutulmaz anlar yaşattı. Üç gün sürecek festivalin açılışına Canik Belediye Başkan Yardımcısı İrfan Göz, SASAD Başkanı Ömer Umutlu, sanat camiasının önde gelen isimleri ve çok sayıda izleyici katıldı.
UMUTLU’DAN TEŞEKKÜR
SASAD Başkanı Ömer Umutlu, derneklerinin Samsunlu ve Samsun’da yaşayan sanatçıları bir arada toplayıp kültür ve sanat faaliyetlerini etkin bir biçimde yürütmek amacıyla kurulduğunu söyledi. Derneğin bugün Türkiye ve yurt dışında bulunan saz ve ses sanatçılarını buluşturduğunu belirten Umutlu, "Burada amacımız, koroları ve sanatçılarımızı kaynaştırma ve bir buluşmayı hedeflemektir" dedi. Umutlu, festivalin düzenlenmesine katkı veren Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Canik Belediye Başkanı Osman Genç’e teşekkür etti.
“SANAT EVRENSEL BİR DİLDİR”
Canik Belediye Başkan Yardımcısı İrfan Göz ise sanatın evrensel bir dil olduğunu ifade ederek, sanat olmadığı zaman toplumların gelecek kuşaklara aktaracak hiçbir şeyi yoktur. Karadeniz Bölgesi’nde en fazla sanata, spora, kültüre yatırım yapan belediyeyiz. Bizler sanatı önemsiyoruz, sanatçıya değer veriyoruz. Yerel yönetimler sadece belediyecilik anlamında yol, kaldırım ve bina inşa etmekle görevli değildirler. Belediyelerin sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif aktiviteleri de öncelemeleri gerekmektedir. Sanat bir noktada medeniyet köklerimizden aldığımız ruhu gelecek kuşaklara aktaran en önemli olgudur. Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuştur. Bu ana damar koptuğu zaman toplumların ayakta kalması, yaşaması mümkün değildir. Onun için bu evrensel dili iyi kullanan ülkeler bir noktada kendisini ayakta tutar” diye konuştu.
Konuşmaların ardından festivalde korolar performanslarını sergilerken izleyenler unutulmaz anlar yaşadı. Festival öncesi Mevlana Eğitim, Kültür ve Yaşam Kampüsü Müzik Okulu’nu ziyaret eden saz ve ses sanatçıları eğitime, sanata ve kültüre yaptığı katkılar dolayı Canik Belediyesi’ne teşekkür etti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kars Karslı vatandaştan duyarlı davranış Ermeni-Türk harbinde Kars’ta 1920 yılında şehit düşen Yüzbaşı Faik Bey’in mezarına duyarlı vatandaş tarafından önce bayrak dikildi, ardında da mezarın bulunduğu bölge temizlendi. Tarihi Benli Ahmet İstasyonu’nda dört tarafı duvarla çevrili olan Yüzbaşı Faik Bey’in mezarının anıt mezar haline getirilmesini isteyen vatandaşlar, mezarlıkta 5 ayrı mezarın bulunduğuna dikkat çekerek mezarın olduğu bölgenin koruma altına alınması gerektiğini veya buraya anıt mezar yapılmasını istedi. Kars’ın en işlek caddelerinden birisi olan Faikbey Caddesi’ne ismi verilen Yüzbaşı Faik Bey’in mezarının tarihi istasyonda bulunduğunu ifade eden vatandaşlar, "Kars ve civarının Ermenilerden geri alınması için yapılan harekat esnasında 12. Tümen, 36. Alay 1’inci tabur komutanı yüzbaşı Faik bey 14 Ekim 1920 tarihinde Ermeni-Türk harbinde, Berne (Koyunyurdu) Köyü’nün doğusundaki tepede birliğin başında olduğu sırada çarpışmalarda şehit düştü. Ben de her sene geliyorum. Otlarını temizliyoruz, bayrağını taktık. Her yıl bu ayalarda gelip buranın bakım ve onarımı yapıyorum" dedi. Duyarlı vatandaş daha sonra Yüzbaşı Faik Bey’in bulunduğu mezarın etrafını temizledi, mezarın üzerinde bulunan ağaç parçalarını ve istenmeyen otlarını topladı, mezarlığın içerisindeki bayrağı değiştirdi. Şehitlere dua eden vatandaş daha sonra bölgeden ayrıldı.
Antalya Eşinden para istedi, ’param yok’ cevabını alınca hayatı değişti, kendi işinin patronu oldu Kocası harçlık vermeyince kendi dükkanını açan kadın, 36 yıldır mesleğini icra ediyor. Antalya’nın Serik ilçesinde yaşayan Fahriye Altınkaynak, 36 yıldır hayali olan olan terzilik mesleğini sürdürüyor. Altınkaynak, terziliğe hobi olarak başladı. Eşinden bir ihtiyacı için bir miktar para istediğinde “Param yok” cevabını alan Altınkaynak, kendi iş yerini açtı. Evindeki el makinesi ve kumaşlarla birlikte dikiş, giyim üzerine açtığı küçük bir dükkanla geçimini sağlamaya başlayan Fahriye Altınkaynak (62), “Herkes bana, "Başaramazsın, yapamazsın, tek başına bir bayansın” dedi. Ben de yapabilirim dedim” dedi. Terzilik mesleğiyle çocuklarını okuttu İş yeri açtığı zaman müşteri gelmesi için konfeksiyonlara broşür ve kartvizit dağıttığını anlatan Fahriye Altınkaynak, mesleğinin çocukluk hayali olduğunu aktardı. Eşinin işine karşı gösterdiği tüm direnişlere rağmen, 36 yıllık zaman zarfında 3 çocuğunun üniversite öğrenimini tamamladığını açıklayan Altınkaynak, meslekte nasıl başarıya ulaştığını şu sözlerle ifade etti: "Mesleğim, çocukluk hayalim. Bu işe önce evde başladım. Fakat evde olmuyordu, eve gelen çocuklarıyla geliyordu, çalışma imkanım olmuyordu. Sonra çok acil bir para ihtiyacım oldu. Eşimden para istedim, ’Param yok’ dedi. Eşimin bana öyle demesi çok üzdü. Oturup düşündüm ve bir iş yeri açmaya karar verdim. Hemen araştırmaya başladım ve dikiş, giyim üzerine bir dükkan kiraladım ama hiçbir şeyim yoktu, sadece küçük bir el makinem vardı. Herkes bana, ’Başaramazsın, yapamazsın, tek başına bir bayansın’ dedi. Ben de ’Neden, ben de yapabilirim’ dedim. Evimdeki makinemi iş yerime getirdim. Broşürler, kartvizitler bastırdım. Bütün konfeksiyonları dolaşarak dağıttım. ’Yapılacak tadilat işlerinize talibim’ dedim. Evdeki kumaşlarımı getirdim, dükkanıma yerleştirdim, badana yaptım. Eşim şiddetle karşı çıktı, ’Yapamazsın, uğraşamazsın, otur evde yemeğini yap’ dedi. Ama ben kararlıydım. Çok ağır bir kelime kullandı. Eğer hayat müşterekse ve ben çalışmıyorsam, almakla mükelleftir kendisi. Almıyorsa, ben de bir şeyler yapma ihtiyacı hissettim. Kimseye muhtaç olmak istemedim. O kadar zor ki birilerine muhtaç olmak. Azmettim ve yavaş yavaş müşterilerim gelmeye başladı. Sonra eşimden ayrıldım." Kadınların hayatta her zaman üretken olması gerektiğini anlatan Altınkaynak, “Elimden geldiği kadar helalinden olsun diye gece gündüz, gece yarılarına kadar çalıştım. 3 çocuğum ve 8 torunum var. Oğullarım ve kızım üniversiteyi bitirdi ve hepsinin mesleği var. Torunlarımla mutluyum ve en güzeli bir işim var. Bir kadın, üretken ve karınca gibi olmalı. İlla ki, iş yeri açması gerekmiyor. Evde, tarlada, fabrika başka bir iş yerinde çalışsın ama üretsin. Kadınlar, kimseye muhtaç olmamalı, dimdik ayakta kalmalı” diye konuştu.