GENEL - 20 Ekim 2016 Perşembe 10:16

Kerküklü profesör Musul’daki tehlikeye dikkat çekti

A
A
A
Kerküklü profesör Musul’daki tehlikeye dikkat çekti

Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde (OMÜ) öğretim görevlisi olarak çalışan Kerküklü Prof. Dr. Kudret Kevseroğlu, Musul operasyonunda yer alan ülkelerin pastadan pay alma peşinde olduğunu belirterek, “Türkiye Musul’da olmalı” dedi.
Üniversite eğitimini Kerkük’te tamamladıktan sonra Türkiye’de akademik hayatına devam eden Prof. Dr. Kudret Kevseroğlu, Musul’da yaşanan savaşla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Dedesi Osmanlı döneminde Musul’un üst düzey yetkililerinden olan OMÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kudret Kevseroğlu, Musul’a düzenlenen operasyonlarla yaklaşık 700 bin kişinin göç edebileceğini söyledi. Bu göç dalgasının adresinin ise Türkiye olduğunu belirten Prof. Dr. Kevseroğlu, Türkiye’nin bölgede olması gerektiğini dile getirdi. 36 ülkenin şu an Musul’da olduğunu söyleyen Kevseroğlu, herkesin pastadan pay alma peşinde olduğunu ifade etti.
"Asıl hedef insanları kurtarmak değil"
Şu an Musul’daki olayların önceden Orta Doğu ve İslam alemini bozmak için düzenlenmiş bir plan olduğunu belirten Prof. Dr. Kudret Kevseroğlu, "Bu plan domino taşları gibi ilk önce Irak ve Mısır’da başladı. Libya ve Suriye’de oldu. İnşallah Allah bu planı bozar ve taşlar yerine oturur. DAEŞ çeşitli örgütlere mensup unsurlar tarafından oluşmakta. Belli bir zihniyete sahip değil. İçinde Saddam’ın üst düzey askerleri de var. Bunun kontrollü ve çok eskiye dayanan bir olay olduğunu düşünüyoruz. Burada asıl hedef insanları kurtarmak değil. Burada esas amaç bağcıyı dövmek değil, üzümü yemektir. Musul zengin bir petrol kaynağıdır. Irak’ın en büyük ikinci şehridir. Petrol Süleymaniye’de yok, Erbil’de yok. Onun için Kürtler, Musul ve Kerkük için uğraşıyorlar. Musul için bazı Kürt yetkililerin açıklamaları var. ’Musul ve Telafer’i kurtarsak biz orada kalırız’ şeklinde ifadeleri var. Musul, Kerkük’ten sonra gelen önemli bir petrol kaynağıdır. Basra’nın güney bölgesinde Şiiler, İran at oynatmaya çalışıyor" dedi.
"Bunlar keyfinden orada değiller"
36 ülkenin çıkarları için Musul’da olduğunu belirten Kevseroğlu, "36 tane ülke şu an müşterek olarak savaşa katılmak için orada bulunuyorlar. Bunlar keyfinden orada değildir. Belirli bir amaç için oradalar. Olay pastadan pay kapma meselesidir. Musul’da çoğunlukla Araplar var. Ondan sonra Türkmenler var. Asimilasyon olayları oldu orada. Baas partisi 1988’de Türkmenlere karşı büyük bir katliam yaptı. Birçok Telaferli idam edildi. Evlerinden edildiler. Şu anda bir sürü Telaferli aç susuz yaşıyor. Biz birbirimize karşı kimin Şii, kimin Sünni olduğunu bilmezdik. Şu anda Telafer’de Sünni ve Şii birbirini vuruyor. IŞİD’den daha fazla birbirine zarar verdikleri söyleniyor. Abartılı olabilir ama acı bir cümle" diye konuştu.
"Osmanlı kalsaydı böyle olmazdı"
Bölgeden yeni bir göç dalgasının olabileceğini belirten Kevseroğlu, "Uluslararası Göç Örgütü’nün (IOM) açıklamasına göre 700 bin kişinin göç etmesi bekleniyor. Ya Türkiye’ye göç edecekler ya da Suriye düşünülüyor. Suriye’den zaten göç ediyor insanlar. Kürt bölgesi ’biz daha kimseyi istemiyoruz’ diyor. ABD yetkilisi açıklama yapıyor. ’Kimin gelip gelmeyeceğine Irak karar verebilir’. Kardeşim orada 36 tane ülke at oynatıyor. Bunlar Irak’tan izin aldılar mı? Türkiye’nin kendisini savunması lazım. Uluslararası kanunlar da öyle diyor. O ülkenin egemenliğine zarar vermemek kaydıyla. Türkiye’nin bölgede olması gerekiyor. Türkiye kendini savunacak. Musul halkının bir kısmı, Osmanlı oradan çekilirken ağlıyordu. Ama bir kısmının da İngilizler beyinlerini yıkadı. O zamanlarda Iraklı aydınlar Osmanlı’nın oradan çıkmaması gerektiğini söylüyordu. Türk’ün Türk’e her zaman özlemi vardır. Dedelerimiz şunu söylerlerdi; ’Osmanlı kalsaydı böyle olmazdık’. Misak-ı Milli sınırları içerisinde Musul, Süleymaniye, Erbil, Kerkük vardı. Benim dedem de oranın büyük yetkililerindendi. Osmanlı kalsaydı böyle olmazdı. Yakınlarımızdan birçok kişi idam edildi" şeklinde konuştu.
"İbadi’nin Türkiye’ye kaşı yaklaşımı çok yanlış"
Irak Başbakanı Haydar El İbadi’nin Irak halkını fazla temsil etmediğini belirten Kevseroğlu, "İbadi’nin Türkiye’ye kaşı yaklaşımı çok yanlış. İbadi hükümet olarak zayıf kalıyor. Irak halkını çok fazla temsil etmiyor. Kendi aralarında da anlaşamıyorlar. Mecliste de anlaşamıyorlar" ifadelerini kullandı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu Özel bireylerin eğitim hayatına katkı sağlayacak çalıştay sona erdi Kastamonu’da düzenlenen “Türkiye Yüzyılı Kastamonu Özel Bireyler” çalıştayı sona erdi. Çalıştayın kapanışında konuşan Vali Meftun Dallı, "Özel çocuklarımıza bireylerimize vereceğimiz katkıları bir an önce yapmaya gayret edeceğiz” dedi. Kastamonu Valiliği tarafından Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı’nda düzenlenen “Türkiye Yüzyılı Kastamonu Özel Bireyler Çalıştayı” sona erdi. 2 gün süren çalıştayın kapanış programına Vali Meftun Dallı, AK Parti Kastamonu Milletvekili Serap Ekmekci, Kastamonu Belediye Başkan Vekili Hasan Fehmi Taş, KUZKA Genel Sekreteri Dr. Serkan Genç, İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Gümüş ve Kastamonu Özel Bireyler ve Aileleri Dayanışma Derneği Başkanı Huriye Boyraz ile sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve özel birey aileleri katıldı. “Türkiye, hem hukuki hem de pratik olarak büyük mesafeler kat etti” Türkiye’nin hem hukuki hem de pratik gelişmeler olarak büyük mesafeler kat ettiğini söyleyen Kastamonu Valisi Meftun Dallı, “Gönül isterdi ki çalıştığın başlangıcından itibaren saat saat takip edelim. Ancak Ankara’daydım, o sebeple katılamadım. Öncelikle bir hakkı teslim edeyim. Bu konunun fikri tamamen Milletvekilimizin. Serap hanıma teşekkür ediyoruz onun için. Daha sonra bizler de, süreci daha kolay yönetebilmek adına Valilik olarak katkıda bulunmaya çalıştık. Tabii unutmadan çalıştaya katılan katkı sunan hocalarımız başta olmak üzere bütün arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyoruz. 1988 yılında başladım mesleğe. O taraftan bugüne baktığımda Türkiye bu konuda gerçekten çok büyük bir mesafe kat etti. Her alanda, özel bireylerimiz ile ilgili gerek hukuki boyut olarak, gerek pratik gelişmeler olarak baktığımızda mukayese edilemeyecek kadar mesafe kat ettiğimizi buradan söylemem lazım. İyinin hududu yoktur. Bunun iki boyutu var birincisi ulusal düzeyde birisi yerel düzeyde yaklaşmamız gereken üretmemiz gereken çözümler var” dedi. “Özel çocuklarımıza bireylerimize vereceğimiz katkıları bir an önce yapmaya gayret edeceğiz” Özel çocukların ve bireylerin verecekleri katkıları bir an önce yapmaya gayret edeceklerini belirten Vali Dallı, “İşin ulusal düzeydeki boyutu en çok hukuki. Onunla da Sayın Milletvekilimiz komisyonda da inşallah o noktada buradan çıkacak sonuçları taşıyacaktır. Eksikler giderilecek, uluslararası standartlara ulaşılması anlamında yapılacak gereken ne varsa yapılacaktır. Yerel düzeyde imkanlar çerçevesinde yapılabilecek iken ilgisizlikten bilgisizlikten her nedense imkansızlıklardan belki yapılamayan işler varsa bu çalıştayın bir sonucu olarak bize iletirseniz elimden gelen her türlü gayreti göstereceğim. Çok küçük dokunuşlarla çok küçük inisiyatiflerle özel çocuklarımıza bireylerimize vereceğimiz katkıları bir an önce yapmaya gayret edeceğiz. Bunun sözünü taahhüdünü buradan veriyorum. Sanki evinde bir özel birey olan ailenin bir ferdiymiş gibi konuya yaklaşacağımızdan bu hassasiyeti göreceğimizden buradan hepinize tekrar etmek istiyorum” diye konuştu. “Daha hassasiyetle yaklaşacağız” Özel bireylerle ilgili konulara daha hassasiyetle yaklaşacaklarını söyleyen Vali Dallı, “Yaklaşık 60 bin öğrencimizin içerisinde 4 bin 860 özel birey olarak tanımlanmış çocuğumuz var. Onlarla ilgili yapılabilecek her şey inşallah bundan sonra biraz daha hassasiyetle yaklaşarak yapacağız. Bu konuya daha yakından eğilmemize onları daha yakından takip etmemize çalıştayımızın vesile olmasını diliyorum” şeklinde konuştu. “Birlikte yürüyeceğiz ve birlikte başaracağız” AK Parti Kastamonu Milletvekili Serap Ekmekci ise, “Türkiye Yüzyılında Kastamonu Özel Bireyler Çalıştayımız bu akşam sona eriyor. Öncelikle iki gün boyunca gösterdiğiniz büyük emek için tüm çalıştay katılımcılarımıza kalbi şükranlarımı sunuyorum. Farklı kamu kurumları ve özel kuruluşlardan gelerek ahenkli bir ekip oluşturdunuz, gözbebeğimiz bir konu üzerine saatlerce kendinizi verdiniz, deneyim ve akademik birikiminizi harman ettiniz. Çalıştay bildirimiz hasadımız olacak. Eminim ki her birimizin onur, gurur ve kıvanç duyacağı bir çalışmaya imza atılmış olacak. Teşekkür ediyorum. Bu çalıştayımız bir son değil aksine başlangıç. Hem özel bireyler alanında hem de toplumsal hayatın merkezini oluşturan diğer yaşam alanlarına ilişkin çalıştay serimizi sürdüreceğiz. Şunu gördük ki ortak akıl, istişare ve imece ile taş üstüne taş koymak hem çok kolay hem de çok doğru. ’Türkiye yüzyılında Kastamonu Özel Bireyler Çalıştayı’ bildirimizin ardından eylem adımlarımızı oluşturacağız. Bütüncül bir plana varmak için yola çıkacağız. Yerelde yapacaklarımızı yerelde, bakanlıklar düzeyinde yapacaklarımızı bakanlıklarda bir bir atacağız. Gözbebeklerimiz için en doğru, güncel ve sürdürülür eğitim yöntemlerini birlikte arayacağız, bulacağız ve hizmete sunacağız. Heyecanımın katılımcılarımızın gözlerinde görmek ve kalp vuruşlarının sesinde hissetmek yolumuzun uzun olduğunun kanıtı. Birlikte yürüyeceğiz ve birlikte başaracağız” ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından programa katkı veren uzmanlara plaket takdim edildi.
Bursa Yenilebilir yabani otları bu eğitimde tanıdılar Nilüfer Belediyesi’nin düzenlediği “Yenilebilir yabani otlar” eğitimine katılanlar, bilmedikleri bir çok otu tanıdı ve nasıl tüketebileceklerini öğrendi. Nilüfer Belediyesi’nin düzenlediği “Yenilebilir Yabani Otlar Eğitimi” büyük ilgi gördü. Karaman Dernekler Yerleşkesi’nde gerçekleşen eğitimi ziraat mühendisi Kemal Özdemir verdi. Katılımın yoğun olduğu eğitimde Özdemir, katılımcılara hem yenilebilir yabani otlar grubundaki bitkileri tanıttı, hem de tüketilebilirliği hakkında bilgiler verdi. Yabani otların yüzyıllardır insan beslenmesinde önemli rol oynadığını kaydeden Özdemir, “Baharın gelişiyle doğada çıkmaya başlayan yabani otlar gastronomik ve bitkisel zenginlik açısından ülkemizde önemli bir yere sahiptir. Ülkemizde yaklaşık 12 bin bitki türü bulunmakta ve bunların 4 bine yakını endemiktir. Yenilebilir yabani otlar grubunda yer alan bitkiler aynı zamanda düşük bütçeli gıdalar arasında yer almaktadır. Tatlarının nasıl olduğunu ya da ne yemekler yapıldığını göstermek için Hasanağa Gıda Merkezi’nde uzman ekiple 6 farklı tarif uyguladık. Hem düşük bütçeli hem de sağlık açısında faydalı yabani otları iyi tanıyıp tüketebilirsiniz” diye konuştu. Eğitim sonunda yabani otlardan yapılan yiyecekler de tanıtıldı. Katılımcılar gelincik şerbeti, çiriş otu böreği, semiz otu-sebzeli arpa şehriye salatası, balık otu turşusu, balık otu kavurması, ısırganlı kiş ve gelincik köftesi yiyeceklerin tadına bakarak yabani otlarla neler yapabileceklerini de öğrendi.