GENEL - 14 Şubat 2017 Salı 10:10

Kanseri kendi yaptığı özel karışımla yendi

A
A
A
Kanseri kendi yaptığı özel karışımla yendi

Yakalandığı akciğer kanseri sonrası kendi hazırladığı bitkisel karışımla kanseri yendiğini ileri süren emekli otobüs şoförü, ruhsatını aldığı karışımı diğer kanser hastalarına vermeye başladı.
2009 yılında kansere yakalanan otobüs firmasından emekli 59 yaşındaki Metin Özçelik’in bir akciğeri alındı. Fakat kanser 2011 yılında diğer akciğerine de sıçradı. Kansere karşı hayata küsmeyen ve kanseri yenmenin yollarını arayan Özçelik, bitkilerden bir karışım oluşturdu. Karışımı kendi üzerinde deneyen Özçelik, kısa sürede kanseri yenerek sağlığına kavuştu. Bu arada hastadaki iyileşmeyi gören Özçelik’in doktoru Medical Park Samsun Hastanesi Göğüs Hastalıkları Kliniği’nden Doç. Dr. Şevket Özkaya, bitkisel karışımı öğrenince, karışımı kullanan diğer kanser hastalarıyla da görüştü. Karışımın diğer kanserli hastalarda da olumlu etki yaptığını gören Özkaya, bu karışımın yasal zemine oturtularak diğer hastalara da verilmesinin uygun olacağını düşündü. Metin Özçelik’le birlikte Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğüne başvuran Doç. Dr. Şevket Özkaya, “D.M Healing” adında takviye edici gıda şeklinde karışımın ruhsatını aldı.

"Kullanan kişiler 15 gün içerisinde kendisine iyi geldiğini hissediyor"

2009 Şubat’ta kendisine akciğer kanseri teşhisi konulduğunu belirten Metin Özçelik, "Kanser olduğumu öğrendiğimde bütün dünya alt üst oldu. Hayat bitti bir anda. Ama ben teslim olmadım. Sağ akciğerim komple alındı. 2011’de sol akciğerimde de sorun çıktı. O zamana kadar kendime 12 bitkiden oluşan bir karışım hazırlamıştım. Bu karışıma 2011’de 6 bitki daha ekledim. Bu bitkiler ender bulunan ve bazılarını da yurt dışından getirdiğim bitkiler. Bu bitkileri karıştırarak kullanmaya başladım. Kısa süre sonra sol akciğerdeki sorunun tamamen gittiğini Doç. Dr. Şevket Özkaya bana söyledi. 2013’e kadar kimseye vermedim, sadece kendim kullandım. Sonra yüzlerce insana verdim bunu. Bu karışımı verirken hiç kimseye bir umut vaat etmedim. Bir iddiada asla bulunmadım. Ama şuana kadar bana hiç olumsuz dönen olmadı. Ayrıca ben bu ürünü ticari bir ürün olarak görmedim. Şimdi de görmüyorum. Çünkü malın mülkün servetin hiçbir işe yaramadığını bu teşhis bana konulduğunda gördüm. Ben yaşadığım sürece bu asla bir ticari ürün olmayacak. Şimdi kanseri tamamen yenmiş biri olarak elimden geldiğince insanlara faydalı olmaya çalışıyorum. Lösemi hariç bütün kanser türlerine bu karışımı verdik. Hepsinde belli oranda başarılı oldu. Süreç hala devam ediyor. Hasta bu karışımı sadece alternatif olarak kullanacak. Doktoru ne diyorsa hepsini yapacak. Bu takviye gıdayı da kullanacak. Bir ayın sonunda gelişmelere göre ikinci bir kür kullanılacak. Sonuçlar pozitif olduğunda 3’üncü kürde sonuca ulaşılmış oluyor. Kullanan kişiler 15 gün içerisinde kendisine iyi geldiğini hissediyor” dedi.

“Formülü benden başka kimse bilmiyor”
Karışımın formülünün kendisinde saklı olduğunu belirten Özçelik, “Formül kafamda yazılı. Kızım kimyager. Yanımda çalışıyor. Formülün yarısını da o biliyor. Tamamını benden başka kimse bilmiyor. Bu karışımı kullanıp da bana olumsuz dönen olmadı. Ama herkese kesinlikle iyi gelecektir diye bir iddiam da yok. Örneğin son aşamaya gelmiş bir siroz hastamız vardı. Hakkın rahmetine kavuşacak gözüyle bakılan hasta sadece 16 günlük sürede tamamen ayağa kalktı. Şu an hiçbir ilaç kullanmıyor. Hiçbir tedavi de görmüyor. Sağlıklı bir şekilde hayatına devam ediyor. Bu takviye gıdayı kullanan şu anda iki tane doktor var. Her ikisinin de sağlığı gayet iyi. Bu karışımın ruhsatını almak için Şevket Bey beni teşvik etti. Ruhsatını aldık. Üremini burada yapıyorum. Fiyatı 200 TL'dir. Hiçbir yerde hiçbir şubemiz yoktur. Hiçbir yetkili satıcımız da yoktur. Bunu almak isteyen insan direkt benden alması gerekiyor. Kargoyla da kendilerine gönderebilirim" dedi.

Doç. Dr. Özkaya: "Gerçekten işe yaradığını gördük, hiç negatif sonuç almadık"

İnsanların kanser olduktan sonra çeşitli çareler aradığını söyleyen Doç. Dr. Şevket Özkaya, "Metin ağabey de bu hastalardan biriydi. 2007'den beri kendisini tanıyorum. 2009 yılında Metin ağabey akciğerinde bir lezyon tespit ettik. Erken tanıyla Metin ağabeyin bir akciğerini aldık. Her şey yolunda giderken maalesef sağlam akciğerinde de bir lezyon tespit ettik. Hiç beklemediğimiz bir durum. Tek akciğer olduğu için ameliyat edemiyoruz. Işın vermeyi düşündük fakat tek akciğer olduğu için solunum yetmezliğine gidebilirdi. Daha ileri teknikleri uygulamayı düşünürken Metin ağabey toparlamaya başladı. Kanseri gitmeye başladı. Biz kendisine nasıl böyle bir şey olduğunu sorduğumuzda açık açık söyledi. 'Bütün şifalı bitkileri okuyup kendim için bir şey hazırladım' dedi. Kendi yaptığı ürünü başka hastalarla da paylaştığını öğrendik. Metin ağabeyin yaptığı takviye edici gıdayı kullanan hastalarla tek tek görüştük. Gerçekten işe yaradığını gördük. Özellikle kemoterapisi bitmiş, artık yapacak bir şeyi olmayan hastaların genel durumunu düzelttiğini; daha umutlu bir şekilde yaşadığını gördük. Kemoterapi alıp da bu takviye karışımı kullanan kişiler kemoterapinin etkilerini daha az görüyorlar. Bunun üzerine yakın çevrede araştırmasını yaptık. Hastaların bunu kullandığı için bunu yasal bir zemine oturtmak istedik. İçerisindeki maddelerin zararlı olup olmadığını öğrenmek için Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğüne başvurduk. İçerisindeki maddelerin insan sağlığına zararı olmadığını ve bunun kullanılabileceğinin onayını aldıktan sonra üretime geçildi. Şu an Samsun ve civarında bunu 200 kişi kullanıyor. Çok olumlu sonuçlar alıyoruz. İnsanların ne olduğunu bilmediği şeyler kullanacağına en azından etkisi bilinen bir ürünü kullanmalarını tavsiye ediyoruz. Şu an aktif olarak kullananlardan pozitif sonuçlar alıyoruz. Hiç negatif sonuç almadık. Kanser tedavisi gören doktor arkadaşlarımız var. Onlara da bunu önerdik. Onlardan da pozitif sonuçlar aldıktan sonra biz de inandık bu takviye edici gıdaya. Hastalarımız da kullandıkça daha iyi oluyorlar. Mitolojide ölümsüzlük iksiri diye bir şey var. Bunun da vücutta ne yaptığını bilmiyoruz ama iyi geldiğini biliyoruz" diye konuştu.

Burma: "Anneme 6-10 ay ömür biçmişlerdi"

Eski Atakum Belediye Başkanı Metin Burma'nın annesi de bu gıda takviyesini kullanmış. Konuyla ilgili açıklama yapan Metin Burma, “Anneme karaciğer ve pankreas teşhisi konulmuştu. Hastanede tedavisine başlandı. Şevket Bey ve Metin Beyi önceden de tanıyordum. Metin Bey başından geçen hastalığı anlattı. Gıda takviyesi bu ilaçtan bahsetti. Biz de kendisine güvendiğimiz için bunu denedik. Sonuçta doktorların 6-10 ay ömür biçtikleri annem 2,5 yıl daha yaşadı. Kanserle ilgili o acı tabloyu yaşamadı. Acı çekmedi. Annem sonuçta kanserin acı sonuçlarıyla ölmedi. Kalp yetmezliğinden 87 yaşında vefat etti. Ben bilim adamı değilim. Bilimsel boyutunu bilemem. Ama biz bunun fayda verdiğini düşündük. Sonuçta doktorların 6 ile 10 ay arası yaşayacak dedikleri annem kanserin yıkıcı etkisini görmeden, acı çekmeden 2,5 yıl yaşadı" şeklinde konuştu.

Öztürk: "5 ay önce yürüyemiyordum, şimdi top bile oynarım"

2012 yılında lenfoma kanserine yakalanan 32 yaşındaki Serkan Öztürk ise, “2016’da metastaz yaptı ve kasıklarıma vurdu. 2016 Eylül ayında böbrek ve omuriliğimde 4 tane tümör çıktı. Sonra Metin Beyin bu gıda takviyesini bir arkadaşım vasıtasıyla öğrendim. Doktoruma danıştım doğal olduğu için kullanabileceğimi söyledi. Kemoterapi almadan bu karışımdan kullandım. 8,5 saat kemoterapi aldım. Kemoterapi sonrası ne kusma, iştahsızlık, yara falan olmadı. Çok memnunum. Şu an 3. kemoterapiyi alıyorum. Ben 5 ay önce yürüyemiyordum, şimdi top bile oynarım" açıklamasında bulundu.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul ArnAkademi ile YKS ve LGS yolculuğunda dijital güç Arnavutköy’de Arnavutköy Belediyesi’nin eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmek amacıyla hayata geçirdiği dijital eğitim platformu ArnAkademi, düzenlenen lansman programıyla tanıtıldı. Tamamen ücretsiz olarak sunulan platform, LGS ve YKS’ye hazırlanan öğrenciler için güçlü, erişilebilir ve çağın ihtiyaçlarına uygun bir eğitim desteği sunacak. Arnavutköy Belediyesinin eğitim alanındaki vizyon projeleri arasında yer alan ArnAkademi’nin tanıtım programı, Nuri Pakdil Kültür ve Sanat Merkezinde yoğun katılımla gerçekleştirildi. Gerçekleşen programa; Arnavutköy Kaymakamı Mahmut Hersanlıoğlu, Belediye Başkanı Mustafa Candaroğlu, İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Yılmaz, okul yöneticileri, öğretmenler, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı. ‘’Bu proje gençlerimizin sesine kulak verilerek hayata geçti" Programda konuşan Belediye Başkanı Mustafa Candaroğlu, ArnAkademi’nin gençlerin talep ve beklentileri doğrultusunda şekillenen bir proje olduğuna dikkat çekti. Dijital çağın imkânlarını eğitimle buluşturmayı hedeflediklerini vurgulayan Candaroğlu, "ArnAkademi; geleneksel belediyecilik anlayışının ötesine geçen, gençlerimizin her an yanında olacak bir eğitim yol arkadaşıdır. Bu platformla, öğrencilerimizin sınav yolculuğunda yalnız olmadıklarını hissettirmek istiyoruz" dedi. Sınav sürecinde güçlü ve erişilebilir destek ArnAkademi’nin telefon, tablet ve bilgisayar üzerinden her an erişilebilen bir dijital eğitim platformu olduğunu belirten Candaroğlu, yapay zekâ destekli altyapısıyla öğrencilerin sınavlara hazırlık süreçlerine sistemli katkı sunduğunu ifade etti. Platformda, 8. sınıf ve tüm lise müfredatını kapsayan 2 bini aşkın konu anlatım videosu ile 100 binden fazla çözümlü soru yer aldığı bilgisi paylaşıldı. Motivasyonu artıran altın puan sistemi Platformda yer alan ödüllendirme sistemiyle öğrencilerin çalışma motivasyonunun desteklendiğini belirten Candaroğlu, "Öğrencilerimiz soru çözdükçe altın puanlar kazanacak, bu puanlarla kitap ve çeşitli hediyelere ücretsiz olarak ulaşabilecek. Böylece başarıyı teşvik eden sürdürülebilir bir öğrenme ortamı oluşturuyoruz" ifadelerini kullandı. "Bu fırsatın kıymeti bilinmeli" Programda konuşan Arnavutköy Kaymakamı Mahmut Hersanlıoğlu ise, ArnAkademi’nin ilçenin akademik gelişimi açısından son derece değerli bir kazanım olduğunu vurguladı. Öğrencilerin sınavlara hazırlık sürecinde ulaşmakta zorlandıkları önemli bir imkânın belediye tarafından ücretsiz sunulduğunu belirten Hersanlıoğlu, bu fırsatın iyi değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Eğitimin yalnızca akademik başarıyla sınırlı olmadığını dile getiren Hersanlıoğlu, gençlere sabır, saygı ve sorumluluk bilinciyle hareket etmeleri yönünde tavsiyelerde bulundu. Zengin ve akıllı içerik yapısı ArnAkademi, öğrencilerin sınav hazırlık sürecini bütüncül bir yaklaşımla destekleyen güçlü bir içerik altyapısına sahiptir. Platformda; LGS ve YKS’ye yönelik tüm 8. sınıf ve lise müfredatını kapsayan konu anlatım videoları, branş bazlı ders içerikleri, yüz bini aşkın çözümlü soru, konu tarama testleri ve performans takip uygulamaları yer almaktadır. Yapay zeka destekli sistem sayesinde öğrencilerin doğru-yanlış analizleri yapılarak eksik konular tespit edilmekte, kişiye özel çalışma önerileri sunulmaktadır. Soru çözdükçe kazanılan altın puanlar ile öğrenme süreci teşvik edilirken, öğrencilerin motivasyonu sürekli canlı tutulacak. ArnAkademi, Arnavutköy’de eğitimde dijital dönüşümün güçlü bir adımı olarak öğrencilerin hizmetine sunuldu.
Rize Rize’de satılan çay fabrikasının işçilerinin tazminat pazarlığı Lipton Rize’deki çay fabrikasını Özgür Çay’a satınca işçilerle tazminat pazarlığı başladı. Geçtiğimiz aylarda Lipton’un bölgedeki çay fabrikalarını devralan Özgür Çay, çay fabrikalarında çalışan yaklaşık 220 personelin tamamını işten çıkarma kararı aldı. Edinilen bilgilere göre, Özgür Çay yetkilileri bugün Pazar ilçesinde bulunan Hamdiye Çay Fabrikası’nda işçilerle bir araya gelerek, arabulucu ve avukatlar eşliğinde iş akitlerinin feshedileceğini personele iletti. Görüşmede, işçilere doğan tazminat haklarının ise taksitler halinde ödenmesi teklif edildi. İşçiler, bu teklifi kabul etmediklerini belirterek duruma tepki gösterdi. Kararın ardından fabrika önünde toplanan işçiler, basın açıklaması düzenledi. Lipton bünyesinde 19 yıldır çalıştığını ifade eden Serdar Fatih Kabaoğlu, kendilerine işten çıkarılacaklarının bildirildiğini belirterek, "İşçilere tazminatının tek seferde ödenmesi gerekiyor ancak Özgür Çay’ın avukatları ’Şirketi kapattık, sizin haklarınızı da taksitli bir şekilde ödemek istiyoruz’ dediler. Bizimle birebir görüşüp kağıtları imzalatmak istediler. Biz de avukatlarımıza sorduk ve bilgi aldık. İmza atmamamız halinde tazminatlarımızı yıl sonuna kadar toplu şekilde almamız gerektiğini öğrendik. Arabulucular bizimle biraz tehditvari konuştular. Orada da çalışanlar biraz gerildi. Haklarımızı biliyoruz ve bu teklifi kabul etmiyoruz" dedi. Lipton’da 15 yıldır çalışan Hüseyin Baştopçu ise işten çıkarma kararının kendilerine iletildiğini belirterek, "Tazminatlarımızın 3 ila 5 taksit arasında ödenmesi teklif edildi. Aksi durumda ’mahkeme’ imasıyla karşılaştık. Bu yaklaşımı doğru bulmuyoruz. Yaşanan mağduriyetin bir an önce giderilmesini istiyoruz" ifadelerini kullandı. İşçiler, tazminat haklarının tek seferde ve eksiksiz ödenmesi gerektiğini vurgularken, sürecin takipçisi olacaklarını ve haklarını sonuna kadar arayacaklarını dile getirdi.