YEREL HABERLER - 23 Mart 2017 Perşembe 11:49

Başkan Yılmaz: “Samsun’dan denize bir kaşık pis su bile akmıyor”

A
A
A
Başkan Yılmaz: “Samsun’dan denize bir kaşık pis su bile akmıyor”

Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, "Allah’a şükürler olsun şehrimizde şu anda bir dirhem, bir kaşık dolu pis su bile denize gitmiyor" dedi ve Samsun’un içme suyuna nasıl kavuştuğunu yıllar sonra ilk kez anlattı.

Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, "Allah’a şükürler olsun şehrimizde şu anda bir dirhem, bir kaşık dolu pis su bile denize gitmiyor" dedi ve Samsun’un içme suyuna nasıl kavuştuğunu yıllar sonra ilk kez anlattı.


DSİ Samsun Bölge Müdürlüğünün düzenlendiği Dünya Su Günü programında konuşan Başkan Yusuf Ziya Yılmaz, “Büyükşehir olarak Samsunumuzun dünya standartlarında, kaliteli su kullanması için büyük bir gayret içerisindeyiz” dedi ve yıllar sonra Samsun’un nasıl içme suyuna kavuştuğunu ilk kez duygu dolu sözlerle anlattı.



Susuzluk çeken samsun içme suyuna nasıl kavuştu?


“Çakmak Barajı’ndan önce Samsun’un su ihtiyacı ‘Dereler’ olarak adlandırılan yerden Mert Irmağı’nın yanındaki su pompaları ile karşılanıyordu” diyerek Çakmak Barajı’ndan Samsun’a su getirilmesi ile ilgili dönemin Valisi Şinasi Kuş ve Büyükşehir Belediye Başkanı Muzaffer Önder ile olan anısını anlatan Başkan Yılmaz, "O dönemlerde ben Karayolları Bölge Müdürü idim. Beni çağırıp yaptıkları toplantıda dediler ki ‘biz barajı bitirdik. Arıtma tesisini de bitirdik. Tekkeköy açıklarından sonra Derbent’i geçemiyoruz. Karayolları bizi buradan geçirmiyor. Sen Karayolları Bölge Müdürüsün, bizi buradan geçireceksin. Bu işi halledeceksin’ dediler. Çok şaşırdım. ‘Her şey bitti, Samsun’un su ihtiyacının karşılanması bir bana mı kaldı’ dedim. Hiç unutmuyorum. ‘Peki, ben hayır dersem ne olacak’ diye sorduğumda ‘Samsun susuz kalacak, içme suyuna kavuşamayacak’ dediler. ‘Hayır’ dediğimizde boruları geçirecek bir alternatif daha vardı ancak yapılması en az iki sene süren bir işti. Yani 2 sene Samsun susuz kalacaktı. Ben de olayı genel müdürümüze ilettim ve o da ‘aklını mantığını kullan ve kurulacak olan çelik boruların yarın patlaması durumunda yolu tehdit etmeyecek şekilde beton zırhları da yaptırarak buradan geçmeleri ile ilgili olaya müsaade etmek zorundaysan müsaade et’ dedi. Hemen o haberden sonra rahmetli Valimiz Şinasi Kuş beyi ve Allah rahmet eylesin Muzaffer ağabeyi arayarak ‘müsaadeyi aldım’ dedim. Hiç unutmuyorum hayatımda en mutlu uyuduğum gecelerden birisiydi o. Samsun’un çok önemli bir meselesinin çözümü bana nasip olmuştu" dedi.



“Bir bardak pis su bile denize gitmiyor”


6 sene sonrasında belediye başkanı olduğunda ilk iş olarak “Atık su arıtma tesisi yapmalıyız” diyerek işe başladığını belirten Başkan Yılmaz, "O dönem maalesef Samsun’da atık su arıtma tesisi yoktu. Samsun’un bütün atıkları şehrin içindeki limanın içine akıyordu. Hatta denizin içinde fosseptik adacıkları oluşmuştu. Dış ülkelerde bir yere gittiğimizde ‘hemen atık suyunuz nereye akıyor’ diyerek bizleri geri ülke ve şehir statüsünde görüyorlardı. Atık su arıtma tesisi olmalıydı, başka yolu çaresi yoktu. Ve uzun uğraşlar sonucu 105 bin metreküp kapasiteli ileri biyolojik arıtma tesisini Samsun’a kazandırdık. Şu anda bir dirhem, bir kaşık dolu pis su bile denize gitmiyor. Bu gurur verici bir şey. Üniversite altından itibaren Çarşamba’ya kadar olan bu sahilde hiçbir yerden küçük bir bardak dolusu dahi pis su denize gitmiyor. 35 milyon euroluk yatırım olan atık su arıtma tesisi ile birlikte Samsun limanımız da temizlendi. İçi fosseptik çukuru haline gelmiş olan Samsun Limanı’nın içi tertemiz oldu ve sahillerimizin temizliği sayesinde şehrimiz Mavi Bayrak’a kavuştu. Rabbime şükürler olsun” şeklinde konuştu.


Bütün Atakum sahilleri için Mavi Bayrak’a talip olduklarını belirten Yılmaz, “Olur ya denizimizi kirletecek bir şeyle karşılaşırsınız lütfen bunu bize bildirin. Birlikte sahip çıkalım suyumuza denizimize. Çünkü suyumuzun da denizimizin de kirlenmesini asla istemiyoruz. Suyu içiyorsak vücut bunu atıyor. İçtiğimizin temizliğine nasıl ihtiyaç varsa attığımızı da içtiğimiz suyun seviyesinde temizleyerek tabiata atmamız bilincini hepimiz taşımamız lazım” ifadelerini kullandı.



“Şehrin batısı ve tüm ilçeler de atık su arıtma tesislerine kavuşuyor”


Altınkum, Çatalçam ve Taflan bölgelerinde yapılan atık su arıtma tesisinden de bahseden Başkan Yılmaz şu bilgileri verdi: "Oralarda herkes kirli suyu evinin arkasındaki fosseptiğe veriyordu. Şimdi o kirli suları topladık. Altınkum, Çatalçam ve Taflan’ın altına bir kanalizasyon sistemi kurduk. Derin deniz deşarj sistemimiz de hazır ama henüz denize vermedik. Sadece Altınkum, Çatalçam ve Taflan için yapacağımız bir arıtma tesisini 30 milyon TL’ye ihale ettik. Artık o bölgenin suları yukarıya basılacak ve arıtılarak Çatalçam açıklarında bir derin deniz deşarjı ile denizin altına temiz bir su kalitesinde atıklar atılacak. Şehrimizin batı tarafındaki atık su sorunu da çözülmüş olacak. Aynı şekilde ilçelerimizde de atık su arıtma tesisi olmayan yerlerde işe koyulduk. Atık su arıtma tesisi olmayan 19 Mayıs, Yakakent, Vezirköprü, Çarşamba, Salıpazarı, Kavak ve Ladik’e önümüzdeki iki sene içerisinde bu tesisleri kazandıracağız. Böylece ben içme suyunu da hallettim ve tükettiğim atık suyu da tertemiz bir şekilde doğal ortamına geri veriyorum diyebilen Türkiye’deki iller arasında ilk ona girmiş olacağız. Ben bu olayı çok önemsiyorum. Çünkü içiyorsak kirletiyoruz ve kirlettiğimizi de arıtıp yeniden doğal ortama vermek zorundayız.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Meyve düşmanı bir çift ’fındık kurdu’ 200 meyveye zarar veriyor 10 gün içerisinde tamamlamaları gerektiğini söyledi. Türkiye ve Samsun’un en önemli ihracat kalemlerinden olan fındıkta kahverengi kokarcanın ardından fındık kurdu için uyarı geldi. Mücadelesi yapılmadığı takdirde önemli oranda verim kaybına neden olan fındık kurdu zararlısı ile ilgili açıklamalarda bulunan İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, gerekli tedbirlerin en kısa sürede alınması gerektiğini ifade etti. “Bir çift fındık kurdu 200 meyveye zarar veriyor” Ekonomik anlamda üretimi yapılan fındığın ana zararlısı olan fındık kurdunun beslenme ve yumurta bırakmak yoluyla meyvelerde zarar yaptığına dikkat çeken Sağlam, “Fındık kurdu erginleri, öncelikle yeni oluşmakta olan meyvelerde zarar yapar daha sonraları fındığın meyve kabuğunu hortumunun ucundaki ağız parçalarıyla kemirerek deler ve kabuk içindeki yumuşak etli kısımla beslenir. Zarar gören meyveler normal büyüklüğe erişinceye kadar kabuk içindeki etli kısmı ve kabuk kısmı sarı renk alır. Bu zarar şekline halk arasında sarı karamuk denir. Meyve normal iriliğe ulaştıktan sonra zarara uğrarsa meyve içi kararır ve bu zarara da kara karamuk denir. Bir çift fındık kurdu ergini (dişi ve erkek); beslenme ve yumurta koyma yoluyla yaklaşık 200 meyveye zarar verebilir. Meyve içerisinde beslenen larvalar meyve içini tamamen yedikten sonra bir delik açarak dışarı çıkar. Bu şekilde beslendiği fındık meyvelerinin pazar değeri kalmaz ”dedi. “Fındık kurdu ve kokarca görülen bahçelerde her ikisiyle de mücadele yapılır” Samsun’da üreticilerin en önemli gelir kaynaklarından biri olan fındığın ana zararlısı olan fındık kurdu zararlısı ile duyurulan zaman aralığında ve tekniğine uygun mücadele yapılmasının verim kaybını önlemek bakımından çok önemli olduğunu belirten Sağlam, “Fındık kurdu mücadelesinde bitki köklerine zarar vermeden bahçe toprağının çapalanması böcek yoğunluğunu azaltmada etkili olmaktadır. Kimyasal mücadele; ergin fındık kurdu zararlısının ekonomik zarar yapmaya başladığı dönemde, bahçedeki hâkim çeşitlerin yarıdan fazlası mercimek iriliğine yaklaşınca (3-4 mm) yapılmalıdır. Fındık kurdu mücadelesine karar vermek için, 2-3 günde bir güneş doğmadan sabahın erken saatlerinde çarşaf yöntemi ile fındık kurdu sayımı yapılmalıdır. 10 ocakta iki ve daha fazla fındık kurdu ergini bulunursa ilaçlama yapılmalıdır. Fındık kurdu ilaçlaması yapılan bahçelerde fındık kokarcasına rastlanırsa ayrı bir ilaçlama yapmaya gerek yoktur. Sayımlarda 10 ocakta ortalama bir ergin fındık kokarcası bulunursa her iki zararlıya karşı etkili etken maddeli ilaçlarla mücadele yapılır. Ayrıca fındık kurdu popülasyonunun yüksek olduğu yerlerde tekrar sayım yapılarak zararını engellemek için mayıs sonu, haziran başında ikinci bir ilaçlama yapılabilir. Fındık kurdu ve kahverengi kokarca görülen fındık bahçelerinde her ikisine de ruhsatlı BKÜ ile ilaçlama yapılarak kontrol sağlanabilir” diye konuştu. “Mücadele zamanı geldi, 1 hafta-10 gün içinde mücadele tamamlanmalı” Fındık kurdu ile mücadele zamanının geldiğine değinen Sağlam, “İl/İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğümüzce fındık alanlarında yapılan sürvey ve fenolojik gözlemlere göre sahil ve orta kuşakta erkenci çeşitlerin hakim olduğu bahçelerde 6 Mayıs, yüksek kuşakta ise 15 Mayıs tarihi itibariyle mücadele zamanının geldiği belirlenmiştir. Fındık üreticilerimizin bahçelerindeki hâkim çeşitlerin yüzde 50’sinin mercimek büyüklüğüne ulaştığı dönemde teknik tavsiyelere uygun olarak mücadeleye başlamaları, gerekli koruyucu tedbirleri almaları ve ilaç uygulamalarını en kısa sürede tamamlamaları (1 hafta-10 gün) gerekmektedir. Kimyasal mücadelede kullanılacak bitki koruma ürünleri yetkili bayilerden alınmalı, reçete yazma yetkisine sahip olan kişiler tarafından reçetelendirilmeli, uygulama yetkisine sahip olan kişiler tarafından uygulanmalıdır” şeklinde konuştu. Diğer geçim kaynaklarından biri olan arıcılıkta arı faaliyetlerinin bitki çeşitliliğinin sürdürülebilirliği bakımından da çok önemli işleve sahip olduğunu belirten Sağlam, fındık kurdu ilaçlamaları esnasında arıların su içtiği kaynaklara hiçbir şekilde ilaç bulaştırılmaması gerektiğini, tarım ilaçları uygulamalarının akşam üzeri veya sabahın erken saatlerinde arıların uçuş yapmadıkları zamanda yapılması gerektiğini ve öncelikle arılara zarar vermeyen bitki koruma ürünleri tercih edilmesi hususunda üreticilerin özenli davranmalarını, ayrıntılı bilgiye sahip olmak için il/ve ilçe müdürlüklerine başvurmaları gerektiğini sözlerine ekledi.
Hatay Eldiveni takan başkan ve kaymakam kenti temizlemek için sahaya indi Hatay’ın İskenderun ilçesinde başlatılan temizlik kampanyası çerçevesinde kentin sokaklarındaki izmaritler başta olmak üzere çöpler, Kaymakam Murat Sefa Demiryürek ve Belediye Başkanı Mehmet Dönmez’ın katılımı ile toplandı. İskenderun Kaymakamlığı ve İskenderun Belediyesi’nin ortaklaşa düzenlediği “Çevremizi Temiz Tutalım, İskenderun’umuza Sahip Çıkalım” kampanyası çevresinde kentte temizlik seferberliği başlatıldı. Kampanyaya İskenderun Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, ilçe protokolü, vatandaşlar ve öğrenciler katıldı. Kentin sokaklarında Kaymakam Demiryürek, Başkan Dönmez ve vatandaşlar tek tek izmarit topladı. Temizliğin en başta kirletmemekten geçtiğini dile getiren Kaymakam Demiryürek, “Caddelerimizin, sokaklarımızın temiz kalması, sadece temizlik işçilerinin görevi değil. Hepimizin görevi, tüm vatandaşların görevi ve tüm İskenderunluların görevi. Bunun en iyi yolu kirletmemekten geçiyor. Deprem süreci hepimizi çok zorladı. Hepimizi çok zorlayan bir süreç ama normalleşme yolunda bu tür duyarlılıkları hepimizin paylaşması, kurumsal olarak tavrımızı ortaya koymamız ve bu amaçla mücadele etmemiz gerekiyor. Sayın belediye başkanımızla, ekipleriyle, bütün kurumlarımızla ve en önemlisi bu kenti gelecekte teslim edeceğimiz, emanet bırakacağımız çocuklarımızla bu duyarlılığı tüm İskenderunlu, tüm çevreyle paylaşmak adına bugün beyaz eldivenlerimizle sokaktayız” ifadelerini kullandı. Başkan Dönmez ise, belediye olarak temizlik çalışmalarını aralıksız yürüttüklerini belirterek, “Deprem yaşadık, acılar yaşadık. Bu acılarla beraber insanların bazı şeyleri kanıksadığını gördük; etrafın dağınık olmasını, etrafının kirli olmasını. Bu kanıksamanın önüne geçebilmek için biz temizlemeye çalışıyoruz. Var gücümüzle belediye ekiplerimiz, temizlik şirketimiz çalışmalarını devam ettiriyor ama asıl olan kirletmemek, asıl olan insanların şehri temiz tutmasını sağlamak. Bu amaçla bir kampanya başlattık. Kampanyaya hep birlikte destek veriyoruz. Bu kampanya bir defalık olmayacak, en önemlisi bunu birer hafta arayla sürekli hale getireceğiz" şeklinde konuştu. 120 okul, sivil toplum kuruluşları, öğrenciler ve vatandaşlar, temizlik çalışmalarına katkıda bulundular.
Samsun Öğretmen eşini öldüren ve 19 suç kaydı bulunan koca tutuklandı Samsun’da boşanma aşamasındaki İngilizce öğretmeni eşini tabancayla vurarak öldüren ve 19 suç kaydı bulunan şahıs, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, İlkadım ilçesi 19 Mayıs Mahallesi’nde gece meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, İlkadım ilçesinde bulunan Belediye Ortaokulu’nda İngilizce öğretmeni olarak görev yapan Saadet Çay (43) ile büfeci eşi Adem Çay (48) boşanma aşamasında oldukları için ayrı yaşamaya başladı. 2 çocuk annesi eşi Saadet Çay’ı kendi kafasına silah dayamış halde görüntülü arayarak ‘intihar edip kendini öldüreceği’ şeklinde mesaj atan Adem Çay, son kez görmek istediğini söyledi. Saadet Çay, yardım etmek için yanına erkek arkadaşı ve 2 çocuğunu da alarak konuşmak için Adem Çay’ın depo olarak kullandığı eve gitti. Saadet Çay ile Adem Çay arasında Atakum ilçesinde bulunan yazlık evin kime kalacağı konusunda tartışma çıktı. Yan odada bulunan Saadet Çay’ın erkek arkadaşı silahın doldur boşalt sesini duyunca kendini evden dışarı atıp bekçilerden yardım istedi. Polis ve bekçiler evin kapısını kırıp içeri girdiklerinde İngilizce Öğretmeni Saadet Çay’ı silahla öldürülmüş olarak buldular. Evde bulunan Adem Çay, Samsun Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri tarafından gözaltına alındı. Kasten yaralama, tehdit, yağma, görevli memura mukavemet gibi suçlardan 19 suç kaydı bulunan Adem Çay, polisteki sorgulamanın ardından çelik yelek giydirilerek geniş güvenlik önlemi altında bugün Samsun Adliyesine sevk edildi. Nöbetçi mahkemeye ifade veren Adem Çay, tutuklanarak Samsun T Tipi Kapalı Cezaevine gönderildi.