KÜLTÜR SANAT - 17 Ekim 2017 Salı 13:06

İlkadım’da kültürel miras korunuyor

A
A
A
İlkadım’da kültürel miras korunuyor

İlkadım Belediyesi Türk-İslam Sanatları Merkezi kültürel miraslara sahip çıkıyor.

İlkadım Belediyesi Türk-İslam Sanatları Merkezi kültürel miraslara sahip çıkıyor.


Kadim Türk-İslam kültür ve sanat mirası İlkadım Belediyesi tarafından açılan Türk-İslam Sanatları Merkezinde korunarak geleceğe taşınıyor.


Selahiye Mahallesi 100’üncü Yıl Bulvarı üzerinde restorasyonu yapılan Eski Samsun Evlerinin iç dekorasyonunu tarihi dokusuna uygun olarak dizayn eden İlkadım Belediyesi tarafından hizmete açılan Türk-İslam Sanatları Merkezi’nde kadim sanatlar canlandırılıyor.



Usta-çırak ilişkisi


UNESCO’nun korunacak kültürel miraslar listesine alınan ebru sanatının yanı sıra, hüsn-ü hat, tezhip, kaligrafi ve ney sanatlarının eğitiminin de verildiği İlkadım Belediyesi Türk İslam Sanatları Merkezi, usta-çırak yöntemi ile öğrenci yetiştiren bir merkez hüviyetinde.



“Mirası koruyacak sanatkarlar yetişiyor”


Türk-İslam medeniyetinin köklü kültüründen alınan ilhamı yeni nesle tanıtmak ve aktarmak için belediye olarak Türk-İslam Sanat Merkezini açtıklarını söyleyen İlkadım Belediye Başkanı Erdoğan Tok, “Medeniyetin ve toplum kültürünün göstergesi olan sanat, aynı zamanda geleceğe bırakılan bir izdir. Tarih boyunca insanları bıraktıkları sanat eserleri ile tanırız ve biliriz. Kalıcı olmak, iz bırakmak, kültürlerini, değerlerini ve duygularını aktarmak adına sanat eserleri ortaya konulmaktadır. Biz de belediye olarak bu düşünceden hareketle, kadim kültürümüzden bizlere miras kalan hüsn-ü hat, tezhip, kaligrafi, ney ve ebru sanatlarını içinde barındıran medrese hüviyetinde bir merkez açtık. Gayemiz, burada verilen eğitimlerle, usta-çırak ilişkisi içerisinde öğrenci yetiştirerek camiaya yeni ustalar ve üstadlar kazandırmaktır. Bu konuda alanlarda tanınmış, ün yapmış, tecrübeli hocaları İstanbul’dan ve diğer illerden getirmek suretiyle eğitimler verdiriyoruz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep 11. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi, Tıbbi Onkolog Prof. Dr. Mustafa Yıldırım, 11. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi’nde “Testis Kanserinde High Mobility Group Box-1 Ekspresyonu ve Tedavi Hedefi Olarak Rolü” konusunda yaptığı sunumla Türk Tıbbi Onkoloji Derneği tarafından geçen yıl olduğu gibi bu yıl da “En İyi Çalışma Ödülü”nü aldı. KKTC’nin Girne kentinde 24-28 Nisan 2024 tarihleri arasında düzenlenen kongrede ödül alan Prof. Dr. Yıldırım, “Ülkemizde ilaç tasarımı ve ilaç Ar-Ge’si konusunda çalışmaların teşvik edilmesi açısından bu ödülün değeri çok büyük” dedi. “Ben ve ekibim, yaklaşık üç yıldır onkolojide ilaç tasarımı ve ilaç Ar-Ge’si konusunda çalışmalar yapıyoruz. Yaptığımız çalışmaların ürünlerini Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi’nde sunduk” diyen Prof. Dr. Yıldırım, şöyle devam etti: “Geçen yıl 10. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi’nde sunmuş olduğumuz ilaç çalışması ile yine en iyi çalışma ödülünü almıştık. Bu yıl da farklı bir kanser türünde gerçekleştirdiğimiz ilaç çalışmamız en iyi çalışma ödülüne değer görüldü. Ülkemizde ilaç tasarımı ve ilaç Ar-Ge’si konusunda çalışmaların teşvik edilmesi açısından bu ödülün değerinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Kendimize ait, ekonomik ve inavasyon değeri yüksek ürünler elde edebilmek için bu alandaki çalışmaların daha fazla desteklenerek artırılması gerekiyor.”
Hatay Eşini yormamak için otomobiliyle ot taşıyan yaşlı adam yürekleri ısıttı Hatay’da büyükbaş hayvanları için ot biçen yaşlı adam, eşini yormamak için otları aracıyla taşıdı. Otla kaplanan otomobil ortaya ilginç bir görüntü çıkarırken, Nihat Gülen’in “Hanımımı yormamak için biçtiğimiz otları bu şekilde arabanın üzerine atıp getiriyoruz” sözleri yürekleri ısıttı. Defne ilçesi Tavla Mahallesi’nde yaşayan 64 yaşındaki Nihat ve 63 yaşındaki Vecihe Gülen çifti, evlerinin yan tarafında bulunan ahırlarında inek ve iki yavrusunu besliyorlar. Emekli olan aileye ekonomik destek sağlayan inek ve yavruları, baharın gelmesiyle birlikte yeşeren otlarla besleniyorlar. Yaşlı çift, gündüz yaylıma çıkan hayvanların akşam yemi için de ot biçiyor. Biçilen otları yaklaşık 150 metre mesafedeki tarladan ahıra getirmek için traktörü olmayan Nihat Gülen, otları eşini yormamak için otomobiliyle taşıyor. Otlarla kaplanan otomobil ilginç bir görüntü oluştururken, Nihat Gülen’in “Hanımımı yormamak için biçtiğimiz otları bu şekilde arabanın üzerine atıp getiriyoruz” sözleri yürekleri ısıttı. Trafiği tehlikeye sokmadan ve aracına zarar vermeden 150 metre mesafedeki tarlasından otomobiliyle ahırına ot getirdiğini ifade eden Nihat Gülen, “Aracımla tarladan 150 metre mesafedeki evimize ot taşıyoruz. Bu işlem yılda birkaç sefer gerçekleşiyor. Hanımımı yormamak için bu şekilde arabanın üzerine atıp getiriyoruz. Arabaya ve trafiğe zarar vermeden yavaş yavaş getiriyoruz. Bir ineğimiz ve iki yavrusu var. Onlara ot getirdik, hanımım ve ablam biçti. Eşim düşer dedi ama ben yavaş yavaş giderim dedim” ifadelerini kullandı. Hayvanları için tarladan ot taşıdıklarını belirten Vecihe Gülen, “Üç tane hayvanımız var. Bir ineğimiz ve iki yavrusu var. Tarladan onlara ot getiriyoruz” dedi.