Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Ramazan Özçankaya, depresyonun tıbbi bir sorun olduğunu, tanının sadece ve sadece psikiyatrist tarafından konulması gerektiğini söyledi.
Depresyon tedavisi hakkında bilgi veren VM Medical Park Samsun Hastanesi Psikiyatri Kliniğinden Prof. Dr. Ramazan Özçankaya, “Depresyon ile ilgili henüz hangi hastalara hangi tip depresyona neyin daha etkili olduğuyla ilgili kesin ve net araştırma verilerinden uzağız. Bunun önemli sebeplerinden birinin depresyonun tanım ve nedenlerinin kesin tespit edilememesiyle ilgilidir. Ayrıca her hastada aynı sebeple depresyonu doğurmaz. Depresyon tanısı alan her hasta da belirtiler aynı değildir” dedi.
Prof. Dr. Ramazan Özçankaya, depresyon ile ilgili bilinmesi gerekenleri şöyle sıraladı:
Keyifli olmayan ve canı sıkılan herkes depresyonda değildir. Dünyada antidepresif ilaç kullanımı hızla artmaktadır. Gereksiz ilaç kullanımı çok yaygın bir hal almıştır. Psikoterapinin mi yoksa ilacın mı daha etkili olduğuna karar vermek için danıştığınız profesyonelin bu işi doğru ve yeterli yapabildiği kesin değildir. Bir profesyonelin yeterli doz ve süre ilaç uyguladığından emin olmak gerekir. Hangi psikoterapi tipinin, hangi hastaya uygulanacağına psikiyatrist karar vermesi gerektiği gibi, hangi ilacın hangi hastaya verilmesi gerektiğine psikiyatrist karar vermelidir. Hastalarımız psikiyatrik tedavi için pratisyen hekimlere, nörologlara, dahiliyecilere ve hatta eczacılara danışıp ilaç almaktadırlar. Öyle hastalarla karşılaşıyoruz ki arkadaşına iyi gelen bir ilacın kendisine de iyi geleceğini düşünerek aynı ilacı kullanmaktadır. Bu çok yanlış bir alışkanlıktır. Psikoterapi sadece sohbet etmek değildir. En net olan araştırma verisi şudur: Her iki tedavinin kombine bir şekilde hastaya uygulanması depresyonda en etkili yöntemdir. Daha da önemlisi tablonun tanı ve ayırıcı tanısının doğru konulmasıdır. Depresyon yapan birçok tıbbi neden vardır. Bu tıbbi nedenleri tanıyan bilen tıp eğitimi almış olan psikiyatristir. Birçok metabolik endokrin ve beyni ilgilendiren hastalık depresyonla karşımıza çıkmaktadır. Bu durumların ayırıcı tanısını ancak bir hekim yapabilir. Psikolog ve benzerleri yapamaz. İlaç almama konusunda direnç gösteren hastalar ilaçsız tedavi olacağım derken ciddi bir tıbbi hastalık tanısı atlanmış olur ve geç tanı söz konusu olabilir. Unutmayalım depresyon tıbbi bir tablodur. Tanı sadece ve sadece psikiyatrist tarafından konmalıdır.”
Prof. Dr. Ramazan Özçankaya şu bilgileri verdi: “Özellikle yaşlılarda sosyal ilişki eksikliği ve yalnızlık sonucu oluşan tablo depresyon diye tanımlanıp bir antidepresan reçete ediliyor. Uzun süre mutluluk ilacı mantığında kullanılıyor. Bu uygulama hem çok yanlış hem de ülke ekonomisine büyük külfetler getiren sorumsuz bir davranıştır. Depresyon tedavisinde her hastanın depresyonu yaşama biçimi, dışa vuran duygulanım, düşünce ve davranışı farklılık gösterir. Hastanın ihtiyacı göz önüne alınarak ona uygun bir tedavi formüle edilmelidir. Çoğu hafif vakada, hastanın tecrübelerinin ve tecrübeleri sonucu vardıkları olumsuz düşünce sisteminin ve duygularının irdelenmesi, olumlu alternatiflerinin geliştirilmesi ile çok olumlu sonuçlar alınabiliyor. Depresyonda yaygın olarak, kişinin kendine ve çevresine, yaşamına ve geleceğine ilişkin olumsuz düşünce biçimleri bulunmaktadır. ‘Ben sevilecek adam değilim, beceriksizim, bir şeye yaramam vb’ gibi olumsuz kognisyonların düzeltilmesi çok işe yarar. Depresyon tekrarlarının önlenmesinde depresyonun tipine göre birçok ilacın etkisi kanıtlanmıştır. Depresyon en önemli intihar nedenleri arasında olduğundan tekrarların önlenmesi, atakların tedavisi hayati öneme sahiptir.”
