GENEL - 07 Aralık 2017 Perşembe 09:48

Hastalıkta ve sağlıkta

A
A
A
Hastalıkta ve sağlıkta

Samsun’da 18 yıldır kronik böbrek yetmezliği tedavisi gören ve 5 ay önce böbrekleri iflas eden Resül Çebi’ye (37) 8 yıllık eşi Zeynep Çebi (34) bir böbreğini vererek hayata tutunmasını sağladı.

Samsun’da 18 yıldır kronik böbrek yetmezliği tedavisi gören ve 5 ay önce böbrekleri iflas eden Resül Çebi’ye (37) 8 yıllık eşi Zeynep Çebi (34) bir böbreğini vererek hayata tutunmasını sağladı.


5 ay önce rahatsızlanarak Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Hastanesine kaldırılan Resül Çebi, böbreklerinin artık çalışamaz duruma geldiğini öğrendi. Diyalize girmeye başlayan Çebi’ye kardeşi ve eşi böbreğini vermek istedi. İlk önce kardeşi ile test yaptıran Resül Çebi’nin dokuları kardeşi ile uyuşmadı. Sonra eşi ile yaptırdıkları testler uyunca Zeynep Çebi eşine bir böbreğini verdi. OMÜ Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalında Öğretim Prof. Dr. Nurol Arık ile başlayan tedavi OMÜ Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve OMÜ Böbrek Nakli Merkez Sorumlusu Prof. Dr. Yarkın Kamil Yakupoğlu’nun nakli gerçekleştirmesiyle mutlu bir şekilde sona erdi.



"Her şeyden önce, çocuklarımızın geleceğini düşünmek zorundayız"


Eşine böbreğini hiç düşünmeden verdiğini belirten Zeynep Çebi, "Çok şükür en azından çaresi olan bir şeydi ve bunu ben yaptım. Başka bir şeye muhtaç olmadık. Çünkü kadavradan olduğu zaman çok uzun zaman bekleyen insanlar var. Çok şükür bize öyle bir şeye gerek kalmadı. Eşim diyalize girdiğinde aklıma ilk gelen şey; eşim kabul etmese bile doktoruma benden nakil olmasını teklif edecektim. Kanımız, dokumuz her şeyimiz uydu. Ömrümüzü paylaşıyoruz, böbreğimizi de paylaştık artık. Çocuklarımız var. Her şeyden önce, kendimizden ziyade onların geleceğini düşünmek zorundayız. İnşallah biraz toparlandıktan sonra daha iyi olacağız. Tedavimizi yapan Prof. Dr. Nurol Arık, Prof. Dr. Yarkın Kamil Yakupoğlu hocama ve OMÜ personeline çok teşekkür ediyoruz" dedi.



"Aynı durumda ben olsaydım ben de yapardım"


5 ay önce hastalanarak acile gittiğini belirten Resül Çebi, "Böbreklerimin çalışmadığı diyalize girmem gerektiği söylendi. İlk önce kardeşimle test yaptık fakat kanlarımız tutmadı. Eşimin kanı tuttu. Sonra hastanede bütün tahliller yapıldı ve eşimle tahlillerimiz uyuştu. 5-6 aylık bir hazırlık sürecinden sonra nakil oldu. Eşimle uyuşmamız büyük şans oldu. Böbreğini vermeyi eşim teklif etti. İkinci bir şans oldu benim için. Aynı durumda ben olsaydım ben de yapardım. Eşim de yaptı Allah razı olsun. Dokularımızın uyuşması büyük şans oldu bizim için. Hatta doktorum bile, ’Tahlil yaptın da mı aldın eşini’ diye espri yaptı bana. Çok şükür eşimin de dediği gibi kadavraya gerek kalmadan atlattık. İyileşme süreci de iyi gidiyor" diye konuştu.



"Sağlık durumları iyi"


Nakil ve hastaların sağlık durumu hakkında bilgi veren Prof. Dr. Yarkın Kamil Yakupoğlu, "Hastamızın eşinden laparoskopik yöntemle aldığımız böbreği, standart açık yöntemle eşine başarılı bir şekilde naklettik. Şu an hem alıcının hem de vericinin sağlık durumları iyi. Böbrek hemen fonksiyone oldu. Hastalarımızı kısa sürede normal yaşamlarına kazandırmayı düşünüyoruz" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Depremzede kadınların elinden çıkan amigurumi bebekler, 300 ile bin 300 TL arasında alıcı buluyor Hatay Halk Eğitim Merkezi tarafından depremden etkilenen kadınlar için düzenlenen el sanatları kursları afetzede vatandaşlara moral olurken, aile bütçelerine de katkı sağlıyor. Kadınların elinden çıkan amigurumi bebekler, 300 TL ile bin 300 TL arasında alıcı buluyor. Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkımın en çok olduğu yer Hatay olmuş, 25 bine yakın insan vefat etmişti. Afetzede kadınlar, psikolojik travmayı atlatmak için Halk Eğitim Merkezi tarafından açılan el sanatları kurslarına yöneliyor. Kadınlar kurslarda; amigurumi oyuncaklar ve çantalar gibi ürünler yaparak hem moral buluyorlar hem de aile ekonomilerine katkıda bulunuyorlar. Haftanın 5 günü devam eden kursa gelen kadınlar, yeni beceriler kazanıyorlar. Kadınların elinde ince ince işlenen amigurumi bebekler, 300 TL ile bin 300 TL arasında alıcı buluyor. "Bizim bu depremi atlatabilmemiz için uzun seneler lazım" Kursta revaçta olan amigurumi oyuncaklar ve çantalar yaptıklarını söyleyen Halk Eğitim Merkezinden Usta Öğretici Serpil Güven, "Burada bayanlara el sanatları dersi veriyorum. Burada biz bayanlara yönelik onların hem morallerini hem yaşantılarına biraz renk getirmek amacıyla beceri kursları veriyoruz. Bunlardan ürettiklerini satabilme en azından aile ekonomisine katkıda bulunabilmeleri için çeşitli ürünler yapıyoruz. Şu an revaçta olan amigurumi oyuncaklar ve çantalar yapıyoruz. Bunları da pazarlıyoruz. Kursumuz haftanın 5 günü var. Kursa öğlen başlıyoruz, ikindin 5 gibi bitiriyoruz. Deprem psikolojisini bir nevi atabiliyorlar. Bizim bu depremi atlatmamıza uzun seneler lazım. Zamanla atlatılacak şu an burası onlar için moral deposu olarak düşünüyorum" dedi. "Hayallerle uyuyup hayallerin olmadığı bir sabaha uyandık" Kursun yorucu değil tam tersi iyileştirici olduğunu dile getiren Hatice İnanç ise, "6 Şubat depreminde çok ağır şeyler yaşadık. Hayallerle uyuyup hayallerin olmadığı bir sabaha uyandık. Çoğu insan ailesini, çocuğunu, eşini kaybetti. Kendi bedeninden kolunu, bacağını kaybeden insanlar gördük. Çaresizliği gördük. Biz o sabah kıyameti yaşadık. Burada depremzede bayanların kendilerini iyileştirmeleri için Halk Eğitim Merkezi tarafından amigurumi el sanatları kursu açıldı. Peluş ayıcıklar, bebekler, çantalar, sepetler, ceket ve hırka yün olarak her şeyi yapıyoruz. Yaklaşık 5 aydır kursumuz var 5 ayda çıkarttığımız ürünleri burada sergiliyoruz. Fiyat aralığı 300 TL ile başlayıp bin 300 TL civarına kadar çıkabiliyor. Yaptığımız ürünlere göre fiyat aralığı değişiyor. Kurs yorucu değil tam tersi iyileştirici bir iş, biz bunları işleyerek, psikolojik yönden kafamızı biraz toparladığımız için bize yorucu gelmiyor. Severek yapıyoruz" şeklinde konuştu.
Adana Hayali hostes olmaktı trafik kazası hayatını kararttı Adana’da arkadaşlarının ısrarı üzerine gece dışarı çıkınca bindiği otomobilin tıra arkadan çarpması sonucu hem bedensel engelli kalan hem de konuşma kabiliyetini kaybeden genç kızın hayali hostes olmaktı Edinilen bilgiye göre kaza, Sarıçam ilçesine bağlı Ahmet Zenbilci Bulvarı’nda 10 Aralık günü meydana geldi. Tofaş marka 20 AGR 112 plakalı otomobilin park halindeki 01 CTV 81 plakalı tıra arkadan çarptığı kaza anbean güvenlik kameralarına yansıdı. Kazayı gören vatandaşlar durumu sağlık, polis ve itfaiye ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri araç içerisinde sıkışan 5 kişiyi çıkarttı. Kazada hastaneye kaldırılan bir kişi yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamazken 4 kişi ağır yaralandı. Ağır yaralılardan biri olan Firdevs Erol (16) ise yapılan tedaviler sonucunda hayata tutundu. 10 Aralık tarihinde gerçekleşen kazada ağır yaralanan Erol, en büyük hayali hostes olmaktı. Doktorlardan alınan bilgiye göre kazada ağır yaralanan Erol’un tekrar yürüyebilmesi için 2 yıl boyunca fizik tedavi görmesi gerekecek. Aynı zamanda Erol konuşma kabiliyetini de kaybetti. “İşe giderken izin istedi vermedim, kaza haberini aldım” Olay günü işe giderken kızının kendisinden dışarı çıkmak için izin istediğini fakat izin vermediğini ifade eden Hatice Atay (35), “İzin vermemiştim fakat arkadaşlarının ısrarı ile çıkmıştı. İşyerine vardığımda arkadaşları kazanın olduğunu arayıp bana söylediler. 2 ay yoğun bakımda yattı şu an tedavilerine evde devam ediyoruz” diye konuştu. “Kızımın durumundan kaynaklı işten ayrıldım” Kızının durumundan dolayı ona bakmak için işten ayrıldığını belirten Atay, “Şu an evdeyim, çalışmadığım için de maddi durumumuz biraz kısıtlı ama elimden geldiği kadar kızımı desteklemeye çalışıyorum” dedi. “Kızımın en hızlı şekilde iyileşmesini istiyorum” Çeşitli yardımlarla Firdevs’i fizik tedaviye götürdüğünü ifade eden Atay, “Şu an kızım fizik tedavi alıyor. Fizik tedavi almasının en büyük sebebi çevremin, ailemin yardımcı olması, onların desteği olmasa buralara kadar gelemezdik. Şu an kızımın daha hızlı iyileşmesini istiyorum. Özel doktora götürmek tabi ki isterim fakat imkanlar el vermiyor. Devlet hastanelerinde ki doktorlar da çok güzel ilgileniyor fakat onların vakitleri kısıtlı olduğu için pek fazla ilgilenemiyorlar" ifadesini kullandı “Firdevs’in en büyük hayali hostes olmaktı” Kızının çok hareketli cıvıl cıvıl olduğunu ve en büyük hayalinin hostes olduğunu söyleyen Atay, “Hostes olmak için son senesini dışardan okuyup hostes olmak için hazırlanıyordu. Allah izin verirse tedavilerinin ardından da hostes olacak kızım. Bu hayalini gerçekleştirebilmesi için doktorlar tedavi sürecinin tedaviye bağlı olarak 1-2 sürebileceğini söylediler” diye konuştu.