GENEL - 23 Şubat 2018 Cuma 16:09

Prof. Dr. Keyman: "15 Temmuz püskürtülmeseydi Afrin operasyonunu yapamazdık”

A
A
A
Prof. Dr. Keyman: "15 Temmuz püskürtülmeseydi Afrin operasyonunu yapamazdık”

Samsun’da düzenlenen FETÖ çalıştayında konuşan Prof.

Samsun’da düzenlenen FETÖ çalıştayında konuşan Prof. Dr. Fuat Keyman, “15 Temmuz darbe girişimi Türkiye’nin bağımsızlığını ortadan kaldırmaya çalışan bir darbeydi. Bu darbe püskürtülmeseydi Afrin operasyonunu yapamazdık, Fırat Kalkanı’nı yapamazdık, bu terör koridoruna engel olamazdık" dedi.


Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) tarafından düzenlenen "Siyasi, Sosyal ve Kültürel Boyutlarıyla 15 Temmuz ve FETÖ Çalıştayı” başladı. Üniversitelerin; toplumsal sorunları bilimsel bir perspektifle anlama, analiz etme ve çözüm önerileri üretme misyonundan hareketle hazırlanan çalıştayda; 15 Temmuz ihanet ve darbe girişimi ile FETÖ terör örgütü mercek altına alınıyor. Çalıştayın açılış konferansı, OMÜ Uzaktan Eğitim Merkezi(UZEM) Konferans Salonu’nda yapıldı.



Bilgiç: "Aldıkları emirlerin kendilerini vatan haini noktasına getireceğini öngöremediler”


Çalıştayın açılış konuşmasını yapan OMÜ Rektörü Prof. Dr. Sait Bilgiç, "Akademik camia olarak gerçeği arayan ve gerçeklerin ortaya çıkarılmasıyla yükümlü olan bir camiayız. Bu çalıştayla ülkemize yapılan hain kalkışmayı akademik olarak ele alıyoruz. Bu çalıştayla bundan sonraki süreçte ülkemizin bu tür olayların önüne geçecek gerçekleri paylaşmayı amaçlıyoruz. Dünyaya hakim olmaya çalışan güçler kendilerine sorun çıkarabilecek ülkeleri istemez. Fakat bu ülkülerin bunu düşünmesi normal ama bizim bu tuzaklara düşmememiz lazım. FETÖ’ye mensup olan insanlar bu toplumun birer ferdi. FETÖ’nün içerisinde yer alan çoğu insan bu ülkeye hizmet ettiklerini düşünüyordu. Ama bunların en büyük zaafı akıllarına başkasının iradesine verip bu oluşumun içerisinde yer almaları idi. Birey olmaktan çıkmış en üstten gelen emirleri yerine getiren birer asker olarak hareket ettikleri için yaptıkları şeyin doğruluğunu ve yanlışlığını tartışmıyorlardı. Tabii bu emirlerin kendilerini vatan haini noktasına getireceğini öngöremediler. Bizim toplum olarak bunu çok iyi görmemiz lazım. Toplum içerinde çeşitli grupların içerisinde olan insanların birey olarak özelliklerini korumaları gerekiyor. Bizim gibi toplumlar bir yapının içerisine girdiği zaman artık fanatik bir mensubu oluyor. Kendisine ne emredilirse emredenlerin kerameti olduğunu kabul ederek hedefe ulaşmak için de her yolu mubah kabul ediyor. Bunları iyi irdelememiz gerekiyor. Allah’ın bize verdiği ettiği aklı kimseye teslim etmememiz gerekiyor" ifadelerini kullandı.



Keyman: "Siyasi istikrarın olduğu bir dönemde darbe yapıldı"


15 Temmuz’un üzerinde çok ciddi olarak çalışılması gereken bir olay olduğunu belirten Prof. Dr. Fuat Keyman, "15 Temmuz darbe girişimi özgün bir olaydır. 1945 Türkiye’nin demokrasiye geçişinden bu güne kadar çok partili hayat darbelerle kesilmiştir. 1960, 1970, 1980 darbesi, 28 Şubat 1997 post modern darbesi, 27 Nisan 2007 e- darbesi gibi darbelerle siyasi ve ekonomik istikrarı kesilen bir Türkiye bir darbe daha yemiş oldu. Ama diğer darbelere göre 15 Temmuz’un çok özgün bir yapısı var. Çünkü darbeler genelde siyasi istikrarsızlığın olduğu dönemlerde olur. Koalisyon hükümetlerinin olduğu, ülkenin yönetilemediği, siyasi istikrarın olmadığı dönemlerde olur. Biz iki yıl önceye baktığımızda güçlü bir siyasi istikrar var. Bütün seçimleri kazanan güçlü bir parti vardı. 1990’larla karşılaştırdığınız zaman siyasi istikrarın olduğu bir dönemde darbe yapıldı. Darbe koşullarının olmadığı bir dönemde Türkiye’ye darbe yapıldı" diye konuştu.



"Türkiye’nin eli kolu bağlanmak istendi"


Keyman şöyle devam etti: “Türkiye bu darbeyi yaşarken ne tür sorunları vardı? 7 Haziran seçimlerinden sonra olan terör sorunundan bahsediyoruz. Hendek savaşlarından bahsediyoruz. 7 Haziran seçimlerinden sonra bu hendek savaşları nasıl çıktı. Bu hendek savaşlarının ortaya çıkmasının temel nedeni Suriye idi. Suriye ve Irak’ta çökmüş devletler temelinde orada kanton devlet düşünüldü. Yani orada devletleşme projesinin Türkiye’deki egemenlik temelindeki ilk deneyimiydi. Bugün geldiğimiz noktada Afrin operasyonu bu deneyimin Türkiye içindeyken esas nedeninin Türkiye dışında olan Türkiye sınırlarında bir devlet kurma ile ilgili yapı olduğunu görüyoruz. Türkiye kendi içinde parçalanmaya doğru gidildi ki Suriye’deki bu oluşuma karşı eli kolu bağlı kalması istendi. Orada bir terör koridoru oluşturarak kanton devlet oluşturularak Türkiye’nin Orta Doğu ile bağı kesilmesi amaçlandı."



"Darbe püskürtülmeseydi Afrin operasyonunu yapamazdık"


15 Temmuz’da Ankara’nın tarihinde görülmemiş saldırılar yaşadığını belirten Keyman, "Meclisin önündeki Kızılay’da, Gar’da olan saldırılara Türkiye’nin 11 Eylül’ü dedik. Türkiye’nin siyasal merkezine yapılan müdahaleydi. 3 tane 11 Eylül’ü Türkiye bir yıl içerisinde yaşadı. Türkiye bir terör sarmalının içerisine sokuldu. Nasıl oluyor da siyasi istikrarı olan, ekonomisi düzgün olan kentleşmiş Türkiye’de bu olaylar oluyor. Afrin operasyonunun başarılı olması Türkiye’nin 15 Temmuz’a vermiş olduğu yanıtla ilgilidir. 15 Temmuz darbe girişimi; darbe, işgal ve terörü iç içe taşıyan Türkiye’nin bağımsızlığını ortadan kaldırmaya çalışan bir darbeydi. Bu darbe püskürtülmeseydi Afrin operasyonunu yapamazdık. Fırat Kalkanı’nı yapamazdık. Bu terör koridoruna engel olamazdık" şeklinde konuştu.


Konuşmaların ardından OMÜ Rektörü Prof. Dr. Sait Bilgiç, günün anısına Keyman’a OMÜ’de kendi adına dikilmiş bir fidan sertifikası ve hediye takdiminde bulundu.


2 gün sürecek çalıştay, dört oturum ve müzakerelerle devam edecek. Oturumlarda FETÖ’nün politik ve dini boyutu ve sosyolojik boyutu alanında uzman isimler tarafından analiz edilecek. Bu kapsamda, OMÜ Rektörü Prof. Dr. Sait Bilgiç’in de başkanlık yapacağı oturum ve müzakerelere; Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı, TBMM İnsan Hakları Komisyonu Üyesi Doç. Dr. Ahmet Yıldız, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Murat Yılmaz, Atatürk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. M. Zeki İşcan, OMÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahmut Aydın, Hitit Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Evkuran, OMÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Faruk Sancar, Başbakanlık Başdanışmanı Dr. Necdet Subaşı, Hitit Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hilmi Demir, Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kemal Ataman ve İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Tekin gibi bilim insanları katılacak.


Çalıştayda; FETÖ/PDY’nin niçin ve nasıl ortaya çıktığı, gizli gündemini gerçekleştirmek için ne tür stratejiler izlediği ve bundan sonraki süreçte sosyal rehabilitasyonun nasıl sağlanacağı gibi konulara odaklanılacak. "Siyasi, Sosyal ve Kültürel Boyutlarıyla 15 Temmuz ve FETÖ Çalıştayı"nda ele alınan konular, yapılan analizler ve ortaya çıkan sonuçlar, OMÜ yayını olarak sonrasında kamuoyuyla da paylaşılacak.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Tatvan’da şifa deposu ‘kenger otu’ mesaisi başladı BİTLİS (İHA) – Bitlis’in Tatvan ilçesinde baharın gelişiyle birlikte dağlarda doğal olarak yetişen kenger otuna vatandaşlar yoğun ilgi gösteriyor. Tatvan ilçesinin Yelkenli köyünde baharın gelmesiyle birlikte bölgenin birçok yerinde yetişen ve nefis bir tada sahip olan kenger otu yoğun ilgi görüyor. Kısa ömürlü olmasından ötürü erken toplanan ve sağlık açısından da faydaları saymakla bitmeyen kenger otu, hafta sonunu değerlendirmek isteyen vatandaşların uğraşı haline geldi. Turşusu ve yemeğinin yapıldığı kenger otu, çapaya benzer bir alet ile topraktan çıkarılarak dikenli kesimlerinin kesilmesiyle torbalara konuluyor. Toplanılan kenger otunun turşusunu ve yahnisini yaptıklarını söyleyen Zakir Tarlan, “Bahar mevsiminin gelmesiyle kenger otu ortaya çıkıyor. Bölgemizde en çok sevilen otlardan biridir. Bu otun turşusunu yapıyor ve aynı zamanda yahnisini de yapıyoruz. Çok güzel bir ottur. Birçok hastalıklara da şifadır. Kenger otu genelde nisan ve mayıs ayları arasında oluşuyor” dedi. Baharın gelmesiyle Adana’dan memleketi Tatvan’a gelen ve topladıkları kenger otuyla kışlık hazırlıklarını yaptıklarını söyleyen Sakine Tarlan da, “Eşimle beraber Adana’dan memlekete geldik. Kışlık ihtiyaçlarımızı memleketimizin dağlarına gelerek karşılıyoruz. Bu otun turşusunu yapıyoruz. Şifa deposu kenger otunu çiğ bile yiyebiliyoruz. 2 bidona yakın kenger otu topladık. Topladığımız kenger otunu hediyelik olarak arkadaşlarımıza ve çevremize de vereceğiz” diye konuştu.
Antalya Kumluca’da başpehlivan Fatih Atlı Kumluca Belediyesi tarafından, bu yıl 25.’si düzenlenen Tarım ve Seracılık Festivali kapsamında gerçekleştirilen yağlı pehlivan güreşlerinde başpehlivan, Fatih Atlı oldu. Kumluca Şehir Stadı’nda gerçekleştirilen güreşlere, farklı illerden yaklaşık bin 238 güreşçi katıldı. Güreşlerde 70’i başpehlivan olmak üzere 13 kategoride sporcular, rakipleriyle mücadele etti. Güreşleri yaklaşık 7 bin güreşsever izledi. Güreşler günün erken saatlerinde başlamasına rağmen güreşen pehlivan sayısının çok olmasından dolayı gece saat 22.30’da sona erdi. Açık arttırma usulü ile yapılan ağalık yarışmasında 3 milyon 7 bin TL veren sebze ve meyve komisyonculuğu yapan Ercan Sabur, güreş ağası oldu. Kumluca Yağlı Pehlivan Güreşleri Tertip Komitesi Başkanı ve Kumluca Belediye Başkanı Mesut Avcıoğlu, "Yağlı pehlivan güreşlerimiz, Türk tarihinin, Türk kültürünün, Türk geleneklerinin en önemli unsurlarındandır. Bu yüzden de Dünya Kültür Mirası’nın içinde yerini almıştır. Kendi içinde özelliği, güzelliği ve kuralları olan bir spor dalıdır. Kumluca Güreşleri’nin sezonun ilk güreşi olmasından dolayı pehlivanlarımız yıl içinde yaptığı çalışmaların sonuçlarını, bu güreşlerde ortaya koymaktadır. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" dedi. Güreşlerin finalinde Kırkpınar başpehlivanlarından Fatih Atlı ve Enes Doğan karşı karşıya geldi. Müsabakanın ilk 15 dakikalık bölümünde her iki başpehlivan da birbiriyle kontrollü bir şekilde mücadele etti. Daha sonra atak yapan Fatih Atlı, rakibini yenerek 25. Kumluca Yağlı Güreşleri’nde başpehlivanlığı kazandı.
İstanbul Huawei, Enterprise Roadshow 2024’ü başlatıyor Huawei, yeşil ve dijital teknolojilerle endüstriyel zekayı hızlandırmak için Enterprise Roadshow 2024’ü başlatıyor. Huawei, şirketin büyük işletmeler, kamu daireleri, sağlık, eğitim, perakende gibi sektörler için en son ürün yeniliklerini göstermek adına özel olarak tasarlanmış "tekerlekli" teknoloji merkezi Huawei Europe Enterprise Roadshow 2024’ün bu yılki turunu başlatıyor. Roadshow turunda, şirketin yeni bilgi ve iletişim teknolojileri ürünleri ve çözümlerinin olduğu iki demo tırı eş zamanlı olarak Avrupa genelinde iki ayrı rotada seyahat ediyor. Tırlar, Huawei ürünlerinin ilk elden tanıtımlarının yanı sıra sektörün önde gelen isimlerinden uzman görüşleri alma fırsatı da sunarak katılımcılarla tanışmak için Avrupa’nın önemli şehirlerinde durarak ziyaretçi kabul edecek. 2024 Roadshow, Fransa ve İspanya’daki etkinliklerle başladı ve önümüzdeki üç ay boyunca 22 ülkede 53 şehir ziyaret edilecek. Dijital ve Yeşil, Endüstriyel Zekayı Hızlandırın teması altında roadshow, İsviçre, Portekiz, Polonya, Türkiye, Finlandiya, Norveç, İsveç, Avusturya, Çek Cumhuriyeti, Hollanda, Yunanistan, Belçika, Lüksemburg, Sırbistan, Macaristan, İrlanda, Bulgaristan’a seyahat edecek ve Romanya’da sona erecek. Demo tırı Türkiye’de Bursa (7 Mayıs), İzmir (10 Mayıs), Antalya (14 Mayıs) ve Ankara (16 Mayıs) olmak üzere 4 şehri ziyaret edecek. Huawei Avrupa Kurumsal İş Grubu Başkanı Willi Song, "Avrupa Enterprise Roadshow Turu, inovasyona ve teknolojik mükemmelliğe olan sarsılmaz bağlılığımızın güçlü bir tezahürüdür. Bu roadshow, müşteriler ve iş ortaklarıyla bir araya gelmek, en son ICT yenilikleri hakkında bilgi edinmek ve hepsinden önemlisi işletmelerin dijital dönüşümlerinde yeni zirvelere ulaşmaları için iş birlikçi bir ekosistemi teşvik etmek için eşsiz bir fırsat" dedi.
Ankara ’Altılı Masa’da bulunan 2 genel başkan partilerine veda etti Altılı Masa’da bulunan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ardından İYİ Parti eski Genel Başkanı Meral Akşener’de partisine veda etti. Cumhuriyet Halk Partisi, İYİ Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, Demokrat Parti ve Demokrasi ve Atılım Partisinden oluşan ’Altılı Masa’ ilk toplantısını 12 Şubat 2022’de gerçekleştirdi. Millet İttifakından bağımsız olan masa, 26 Ocak 2023’te yaptığı 11’inci toplantı sonrasında kendini "Millet İttifakı" olarak tanımladı. Ardından 30 Ocak 2023’te Altılı Masa tarafından Ortak Politikalar Mutabakat Metni Ankara’da kamuoyu ile paylaşıldı. Cumhur İttifakına karşı Cumhurbaşkanı adayı belirleme süreci uzun süren Altılı Masa’da İYİ Parti, Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığını desteklemeyerek 3 Mart 2023’te masadan ayrıldı. Masadan ayrılışı kısa süren İYİ Parti, 6 Mart 2023’te dönerek Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığını kabul etti. Kılıçdaroğlu’nun adaylığı aynı gün Saadet Partisi Genel Merkezinde yapılan mitingle halka duyuruldu. Erdoğan, 12. Cumhurbaşkanı seçildi 14 Mayıs 2023’te gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Cumhur İttifakı adayı Recep Tayyip Erdoğan yüzde 49,50 alırken Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu yüzde 44,90 oy aldı. Erdoğan, rakibi Kılıçdaroğlu’na 2 buçuk milyonu aşkın fark attı ama Cumhurbaşkanı seçimi 50 artı 1 şartı arandığından dolayı seçimler ikinci tura kaldı. 28 Mayıs’ta yapılan seçimlerde ise Erdoğan yüzde 52,18 alarak Türkiye’nin 12. Cumhurbaşkanı seçildi. Rakibi Kılıçdaroğlu ise yüzde 47,82 oy aldı. CHP’de 13 yıllık Kılıçdaroğlu dönemi sona erdi Cumhurbaşkanlığı seçimlerin ardından CHP, yaklaşık 6 ay sonra 38. Olağan Kurultayı’nı Ankara Spor Salonu’nda gerçekleştirdi. Yapılan seçimlerin ardından Manisa Milletvekili Özgür Özel, genel başkanlık seçimini kazanarak CHP’nin 8. genel başkanı oldu. Böylece CHP’de genel başkanlığı 13 yıl süren Kemal Kılıçdaroğlu dönemi sona erdi. İYİ Parti’nin kurucu lideri Akşener, partisine veda etti İYİ Parti eski Genel Başkanı Meral Akşener, 31 Mart yerel seçim sonuçlarının ardından partisini seçimli olağanüstü kurultaya götürme kararı aldı. Akşener, ardından kurultayda genel başkan seçimi için aday olmadığını açıkladı. 27 Nisan’da ATO Congresium Kongre ve Sergi Merkezi’nde gerçekleştirilen İYİ Parti 5. Olağanüstü Kurultayı’nda adaylardan Müsavat Dervişoğlu genel başkanlığa seçildi. Böylece İYİ Parti’nin kurucu lideri ve ilk genel başkanı olan Meral Akşener’de partisine veda etti.
Samsun Hayvanlara kötü davranan ve kaçak avlanan 62 kişiye 788 bin TL ceza Doğa Koruma ve Milli Parklar 11. Bölge Müdürlüğü tarafından, Hayvanları Koruma Kanunu’nu ihlal eden 13 kişi ve avcılık kurallarına uymayan 49 olmak üzere toplam 62 kişiye 788 bin TL idari para cezası uygulandı. Samsun’da Doğa Koruma ve Milli Parklar 11. Bölge Müdürlüğü tarafından 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu kapsamında 2024 yılında hayvanlara kötü muamele yapan 13 kişiye ise 390 bin TL idari para cezası verildi. 49 avcı ve 13 kişiye toplam 788 bin TL para cezası kesildi Öte yandan av koruma ve kontrol çalışmaları kapsamında 2024 yılında şimdiye kadar 49 avcıya kurallara uymaması ya da kaçak avcılık sonucu toplam 398 bin TL idari para cezası kesildi. Hayvanlara kötü muamele yapan 13 kişiye de bu yıl içerisinde şimdiye kadar 390 bin TL ceza uygulandı. Müdürlük tarafından 2024’te toplam 62 kişiye 788 bin TL idari para cezası yazıldı. 198 yeni avcıyla birlikte Samsun’daki avcı sayısı 4 bin 935’e yükseldi Bu yıl Samsun’da 11 adet avcılık kursu açıldı. 2024’te bugüne kadar kursu bitirerek, avcı belgesi alan kişi sayısı ise 198 oldu. Yeni eklenen 198 avcı ile birlikte Samsun’daki aktif avcı sayısı 4 bin 935’e çıktı. Bu avcıları denetlemeyle görevli de 7 tane fahri av müfettişi bulunuyor. Bu yıl itibariyle 3 bin 74 adet avlanma pulu verilirken, bu pullardan 1,6 milyon TL gelir sağlandı.