SAĞLIK - 07 Ağustos 2018 Salı 16:39

Avustralya’dan geldiği Samsun’da şifa buldu

A
A
A
Avustralya’dan geldiği Samsun’da şifa buldu

Avustralyalı hasta Hatice Ahmet, Samsun’da göz kapağı düşüklüğü tedavisi olarak sağlıklı bir şekilde görmeye başladı.

Avustralyalı hasta Hatice Ahmet, Samsun’da göz kapağı düşüklüğü tedavisi olarak sağlıklı bir şekilde görmeye başladı.


Avustralyalı hasta Hatice Ahmet, “Benim göz kapaklarımda düşüklük vardı. Daha öncelerden de vardı ama üzerinde pek durmadım. 5 sene önce Avusturalya’da bir doktora bu durumu sormuştum. Bana bazı ilaçlar verdi. Pek memnun olamadım ve vazgeçtim. Daha sonra Samsun’a geldim ve Samsun Büyük Anadolu Hastanelerinde göz kapakları düşüklüğü estetiği yapıldığını öğrendim. Ben de hemen Samsun Büyük Anadolu Hastanelerine müracaat ettim. Hazırlıklarım yapıldı ameliyata alındım. Narkoz verilmedi ve ameliyatım yarım saat kadar sürdür. Odada 2 saat kadar istirahat ettikten sonra taburcu oldum. Gözlerimde hiçbir sıkıntı veya sızıntı hissetmedim. Aksine akşam çok rahat uyudum. Şu anda çok iyiyim” dedi.



“Gevşeyen dokuyu gözün anatomik yapısına uygun düzeltiyoruz”


Göz kapağı düşüklüğü estetik tedavisi hakkında önemli bilgiler veren Samsun Büyük Anadolu Hastaneleri Göz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Talha Özdemir, “Göz kapağı estetiği ameliyatı, yaşla birlikte görülmekle beraber gençlerde de gözün gevşemesi ve kirpiklerinin üzerinden sarkması şeklinde tarif edebiliriz. Göz kapağı çok hareket eden bir doku olduğu için doku zamanla esneme ve sarkma oluyor. Bazı hastalarda da gözü kapatacak şekilde de göz kapağı sarkabiliyor. Göz kapağı sarkmalarında tedavi olarak gevşeyen dokuyu gözün anatomik yapısına uygun çıkarılıp düzeltiyoruz. Buna göz kapağı estetiği diğer adı da ‘blefarosplasti’ ameliyatı da diyoruz” açıklamasında bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü çökertildi İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü çökertildi. Operasyonda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 9 şüpheli yakalandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütünün çökertildiğini belirterek operasyonda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 9 şüphelinin yakalandığını kaydetti. "Aziz milletimizin bilmesini isterim ki; hangi büyüklükte olursa olsun organize suç örgütlerini çökertip, adalete teslim edeceğiz. Şafak sökerken de gün batarken de operasyonlarımız devam edecek" diyen Bakan Yerlikaya şunları kaydetti: "Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Başkanlığı koordinesinde; İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, kasten adam öldürmeye teşebbüs, iş yerlerine yönelik çok sayıda molotofkokteyli ve silahlı saldırı, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, 6136 sayılı kanuna muhalefet, tehdit ve mala zarar verme suçlarını işledikleri tespit edildi. Operasyon sonucu 3 adet ruhsatsız tabanca, çok sayıda şarjör ve fişeğe el konuldu. Operasyonları gerçekleştiren kahraman polislerimizi tebrik ediyorum. Allah ayağınıza taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle."
Adana Dede Korkut hikayeleri Türklerde kadının konumunu ortaya koyuyor Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Türk Kültüründe Dede Korkut Kitabı” adlı konferansında Dede Korkut hikayelerindeki kadının konum ve önemine değindi. Prof. Dr. Şenesen, Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Merkezi’nde (ÇÜTAM) verdiği konferansta, Dede Korkut Hikayelerinde genel olarak Oğuzların birtakım mücadelelerinin yer aldığını ifade ederek, “Bu mücadelelerin ikisi Oğuzların kendi aralarında yaptıkları mücadelelerdir. Bunlardan birinde Dirse Han ve oğlu Boğaç Han arasında geçer. Bir başka mücadele ise İç Oğuz ve Taş Oğuz karşılaşır” dedi. Prof. Dr. Şenesen, şunları kaydetti: “Dede Korkut Hikayelerinde sağlam temellere oturtulmuş bir sosyal yapıyla karşılaşırız. Eski kültür hayatımızı ile ilgili zengin bilgiye bu hikayelerde rastlıyoruz. Hikayelerde toplumun başında hanlar hanı diye gösterilen Begil oğlu Emren Hikayesinde padişah olarak ifade edilen Bayındır Han vardır. Bayındır Han’ın hikayelerindeki rolü beylere akın izin vermek, divanı toplamak, yılda bir defa büyük bir ziyafet vermektir. Hikayelerde kahraman olarak görünmez.” Dede Korkut Hikayelerinde hemen hemen tüm hikayelerde kadının önemli bir yer tuttuğunu söyleyen Ç.Ü. Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Kadın bir güzellik sembolü olmanın yanında sosyal hayat içinde erkeğin yanında onun eşi ve ortağı olarak yer alır. Kadın sosyal hayat içinde düşüncesi alınan, eş seçiminde özgür, vefa duygusu gelişmiş, anne, iffet sahibi, saygı duyulan biridir. Bu özelliklerinin yanı sıra ata biner, kılıç kullanır, ok atar ve erkeklerle yarışır” şeklinde konuştu. Konferans sonunda Prof. Dr. Refiye Şenesen’e teşekkür belgesi verilirken hatıra fotoğrafı çekimi de gerçekleştirildi.