ÇEVRE - 22 Mart 2019 Cuma 17:16

Sıfır Atık Çalıştayı başladı

A
A
A
Sıfır Atık Çalıştayı başladı

Kaynakların doğru ve verimli kullanılması, atıkların yeniden ekonomiye kazandırılması, israfın önlenmesi, çevre ve doğaya karşı farkındalık ve duyarlılığın geliştirilmesi amacıyla Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nin öncülüğünde başlayan Sıfır Atık Projesi kapsamsında düzenlenen “Sıfır Atık Çalıştayı” Uzaktan Eğitim Merkezi (UZEM) Konferans Salonu’nda başladı.

Kaynakların doğru ve verimli kullanılması, atıkların yeniden ekonomiye kazandırılması, israfın önlenmesi, çevre ve doğaya karşı farkındalık ve duyarlılığın geliştirilmesi amacıyla Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nin öncülüğünde başlayan Sıfır Atık Projesi kapsamsında düzenlenen “Sıfır Atık Çalıştayı” Uzaktan Eğitim Merkezi (UZEM) Konferans Salonu’nda başladı.


Rektör Prof. Dr. Sait Bilgiç ve diğer OMÜ yönetiminin sıfır atıkla ilgili görüşlerini bildirdiği projenin tanıtım filmiyle başlayan çalıştaya, OMÜ Vakfı anasınıfı öğrencilerinin gösterisi renk kattı. Geri dönüşüm temalı kostümleriyle çevrecilik mesajı veren pankartlar taşıyan anasınıfı öğrencileri, söyledikleri şarkılarla izleyenleri gülümsetti.



“Sıfır atık tasarruf, verimlilik, vizyon ve yaşam şeklidir”


Çalıştayın açılış konuşmasını yapan ve sıfır atık projesinin süreçleri hakkında bilgi veren proje yürütücüsü ve Rektör Danışmanı Prof. Dr. Yüksel Ardalı, “Üniversitemizde yaklaşık 5 aydır yürütülen sıfır atık projesine büyük bir heyecanla başladık. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının ve Emine Erdoğan Hanımefendi’nin çalışmalarından ilham alarak ve Rektörümüzün büyük desteğiyle projenin çalışmalarını başlattık. Sıfır Atık Projesi, sadece atıkların ayırılması değil tasarruf, verimlilik, vizyon ve yaşam şeklidir. Üniversitemiz çok büyük ve yeşil alanda yer alan çok güzel bir üniversite. Rektörlüğün de bu yeşilliğin korunarak daha da arttırılması için 2 buçuk sene önceden başlayan yeşil kampüs çalışmaları var. Biz de bu çalışmalara ilave olarak atıkların uygun ve sağlıklı koşullarda depolanması ve geri dönüşümünün sağlanması için çalışmalarımızı yürütüyoruz” dedi.



“Sıfır atık seferberliği başlattık”


Sıfır atık projesine çevre duyarlılığı ve tasarruf konusunda anket yaparak başladıklarını belirten Prof. Dr. Yüksel Ardalı ilerleyen süreci şöyle özetledi: “Bu anketleri, OMÜ ailesinin bu konudaki düşüncelerini ölçmek ve bir tablo belirlemek için uyguladık. Daha sonra İl Çevre Müdürlüğü’nün düzenlediği sıfır atık zirvesine katıldık ve bu konuda beraber çalışmaya başladık. Projenin uygulama aşamasında ise 65 bin kişiden oluşan OMÜ’de, Rektörümüzün ve tüm birimlerimizin desteğiyle odak noktaları belirleyerek her birimde sıfır atık eğitimlerine başladık. Aldığımız geri bildirimlerden de farkındalık oluşturduğumuzu ve bilgi eksikliklerini giderdiğimizi gördük. Sonuçta bilmediğimiz bir konuda farkındalık oluşturamayız. Ayrıca tüm üniversitenin tehlikeli atıkları için de bir üst kurul oluşturduk. Bunların yanında biz sadece atık için çalışmıyoruz. Bu aynı zamanda bir su ve enerji tasarrufu projesi. Bu nedenle tasarrufu sağlamak için toplantılar yaptık ve Genel Sekreterimiz Menderes Kabadayı ile geri dönüşüm firmalarıyla görüştük. Ayrıştırma kutularının yaklaşık yüzde 80’inin dağıtımını geri dönüşüm firmalarına dağıttık. Sonuçta bu projenin toplama, ayrıştırma ve geri dönüştürme şeklinde üç ayağı var. Kısacası sıfır atık seferberliği başattık.”



“Atıkların azaltılması yönünde önümüze bir hedef koyduk”


Sıfır atık konusunda prensip sahibi olmanın ülkeyi, doğayı ve canlıyı sevmenin bir gereği olduğunun altını çizen Yüksel Ardalı ilerleyen süreçte yapacakları hakkında şu bilgileri verdi: “Atıkların azaltılması, organik atıkların değerlendirilmesi, yemek artıklarının hayvan barınaklarına dağıtılması, elektronik atıkların DEHAM’a gönderilmesi konusunda birçok bağlantı yaptık. Önümüze de bir senede ne kadar atık azaltacağımız hususunda bir hedef koyduk. Artık çöp, çöp kamyonu görüntüsü istemiyoruz. İşimizde de evimizde de az tüketmeli, israfı önlemeliyiz.”



“İçten ve emekle hazırlanmış bir proje”


İçten ve emekle hazırlanan sıfır atık projesinin yürütülmesinde emeği geçenleri tebrik eden Atakum Belediye Başkanı İshak Taşçı da, “Çevre bilincinin arttırılması için başlatılan bu proje, özellikle yarınlarımız için büyük önem taşıyor. Çocuklarımızın geleceğini düşünmek ve onlara güzel bir gelecek bırakmak için bu projenin tüm Türkiye’ye yayılarak hayat bulması gerek. Bu nokta da iş birliğine ihtiyaç var. Kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşları toplumun ortak problemi olan atık sorununu birlikte çözmeli. OMÜ’ye bu konuda öncü olmasından dolayı şükranlarımı sunuyorum. Üniversiteler toplumun ufkunu açan kurumlardır. OMÜ, bu projeyle bu görevini layıkıyla yerine getiriyor” ifadelerini kullandı.



“Ölçüsüz tüketim büyük miktarda atık üretimine yol açtı”


İnsanın dünyayı değiştirme iradesi olan tek canlı olduğuna dikkat çeken Rektör Prof. Dr. Sait Bilgiç ise, “Dünyayı güzelleştirmek de kötüleştirmek de bizim elimizde. Bize teslim edilen bu irade ölçülü kullanılmadığı takdirde, sınırlı imkânlar sınırsız isteklerle kullanılmaya çalışıldığı takdirde dünyayı kötüleştirmemiz kaçınılmaz. İnsanlar daha kıt imkânlara sahip olduğu dönemlerde tasarrufu kendiliğinden yapıyordu. Kendi büyüklerimden gördüğüm kadarıyla da ağacın tek bir meyvesi bile ziyan edilmezdi. Refah düzeyimiz yükseldikçe tüketim çarkının içine düştük. Daha çok kazanmak isteyen firma ve holdinglerin tüketimi körükleyen reklamları bizi ölçüsüz bir şekilde yaşamaya alıştırdı. Ölçüsüz üretim de büyük miktarda atık üretimine yol açtı. Bu atıkların geri dönüşümle ekonomik bir değere dönüştürülebileceğinin mümkün olduğunu da uzun bir dönem bilmeden yaşadık. Atıklardan sadece çevre temizliğini olumsuz etkilediği için rahatsız olduk ” değerlendirmesinde bulundu.



“Bir ton kâğıdın geri dönüşümü 17 ağaç kurtarıyor”


Sıfır Atık Projesi’nin tam kapasiteyle OMÜ’de mutlaka hayata geçeceğini vurgulayan Rektör Sait Bilgiç, “Biz bu projeyi gerçekleştirdiğimizde çok büyük kazançlarımız olacak. Bir ton kâğıdın geri dönüşüme kazandırılması 17 ağacı kurtaracak ve 177 kg daha az sera gazının üretilmesini sağlayacak. Bununla birlikte 4 bin 100 kw’lık elektrik enerjisi tasarrufu sağlanacak. Bu örneği cam, plastik gibi atıklarla zenginleştirdiğimizde ve kazanımlarımızı hesap ettiğimizde ortaya büyük bir miktar çıkıyor. Kısacası bu örneklere bakıldığında hafife alınmayacak bir proje olduğunu görüyoruz. Emine Erdoğan Hanımefendi’nin bu işin başında olması, Türkiye’de sıfır atık konusundaki hassasiyet yükselmesi için yapılacaklar konusunda önemli bir mihenk taşı” şeklide konuştu.


İnsanın yaradılışında iyi ve kötü unsurların bulunduğuna işaret eden Rektör Bilgiç, “Allah bize içimizdeki iyi ya da kötüyü kullanma konusunda bir irade vermiş ve kurallar koymuş. İyi insan; merhametli, etrafına saygılı ve ölçülü insandır. Dolayısıyla çevreye duyarlı olmak, tasarrufa dikkat etmek iyi insanların kendiliğinden geliştireceği davranışlardır. Bu projeye destek olmak aynı zamanda insanın içindeki iyi tarafı kullanması için de bir fırsattır” dedi.


OMÜ ailesinin sıfır atık projesine destek çıktığını ve bu konuda olumlu geri dönüşler aldığını belirten Sait Bilgiç, “Yeşil kampüs ve sıfır atık çalışmalarımızın yanında senato toplantısında dumansız kampüs kararı aldık. 2021 yılına kadar tam anlamıyla uygulamaya geçireceğiz. Yani 2021 yılında yeşil, atık sorunu çözülmüş, insan sağlığına zararlı olan dumandan arınmış bir kampüse sahip olacağız” diye konuştu.


Şehir dışından Samsun’a çalıştay için gelen akademisyenlerin bilgi ve tecrübeleriyle değer katacağını da ifade eden Rektör Sait Bilgiç, çalıştayın hayırlı geçmesini diledi.


Açılış konuşmalarının ardından Rektör Prof. Dr. Sait Bilgiç Atakum Belediye Başkanı İshak Taşçı’ya ve programa katkı sunanlara fidan sertifikası verdi.


Çalıştay birinci oturumu, Samsun Büyükşehir Belediyesi çevre mühendisi Elif Özcan’ın “Belediyede Sıfır Atık Çalışmaları”, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Sıfır Atık Yönetimi Daire Başkanlığı Sıfır Atık Envanter ve Şube Müdürü Hülya Çakır’ın “Ülkemizdeki Sıfır Atık Uygulamaları”, Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Enstitüsü öğretim üyesi Prof. Dr. Nilgün Cılız’ın, “Sürdürülebilir ve Yeşil Kampüs” konulu sunumlarıyla devam etti.


İki gün sürecek çalıştay, genel bir değerlendirmenin ardından sona erecek.


Çalıştayın açılışına; Samsun Garnizon Komutanı Topçu Albay Recep Ali Üstün, dekanlar, akademisyenler, kamu kurum yetkileri ve idari personel katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Nevşehir Modifiyeli araç tutkunları buluştu Nevşehir’de düzenlenen etkinlikte, modifiyeli araç sahipleri ve tutkunları bir araya geldi. Farklı renk ve modellerde araçların sergilendiği etkinlikte birbirinden ilginç araçlar, özellikleriyle görücüye çıktı. Nevşehir’in Gülşehir ilçesinde düzenlenen ’1.Modifiye Fest’; modifiyeli araçlar festivali yaklaşık 750 araç ve sahipleri ile meraklılarını bir araya getirdi. Gülşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen etkinliğe, farklı kentlerden gelen sürücüler, birbirinden ilginç modifiyeli araçlarıyla katıldı. Oyuncaklarla süslenenlerin yanı sıra, ses sistemlerinin, görücüye çıktığı etkinliğe, gençler oynayarak renk kattı. Nevfest Dernek Başkanı Ekrem Varol yaptığı açıklamada, “Nevşehir’de güzel bir organizasyon yapmak için burada toplanıyoruz. Türkiye’nin birçok ilinden yaklaşık 700-800 aracımız geldi. Burada ayrıca 2 bin kişiye yakın yaya topluluğumuz var. Nevşehir’i ve Kapadokya’yı en güzel şekilde temsil etmeye çalışıyoruz” dedi. Amasya’dan festival için Nevşehir’e geldiklerini söyleyen Amasya Tunik Başkanı Talip Yeniçeri de; “Nevşehir’de düzenlenen bu festivale Türkiye’nin birçok ilinden gelerek destek veriyoruz. Amacımız modifiyeyi iyi bir şekilde tanıtmak” şeklinde konuştu. Yıllardır bu tür organizasyonlara katıldığını söyleyen Alparslan Uysal da Konya’dan ekip olarak geldiklerini söyledi. Festivalde yapılan desibel yarışlarında da Türkiye rekoru kırıldı. Festivale Mersin’den katılan Samet Topal’ın kullandığı araç 169.9 desibel ile yeni bir rekora imza atmış oldu. Festivalde ayrıca güzellik ve basıklık yarışmaları da düzenleniyor.
Ankara Bakan Uraloğlu: “Otoyol ile Ortadoğu’daki ticaret yolları Türkiye üzerinden bütün Avrupa’ya bağlanacak” Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, ‘Üç Deniz Girişimi’ kapsamında değerlendirmelerde bulunarak, “Via Carpatia Otoyolu ile Ortadoğu’daki ticaret yolları Türkiye Üzerinden bütün Avrupa’ya bağlanacak. Türkiye olarak Via Carpatia projesinin bir parçası olmaya ve her türlü işbirliğine hazırız” dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu, Orta ve Doğu Avrupa’da enerji, ulaştırma ve dijitalleşme alanlarındaki altyapı eksikliklerinin giderilmesini hedefiyle Baltık, Adriyatik ve Karadeniz’e kıyısı olan ülkelerin başlattığı ‘Üç Deniz Girişimi’ ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Bakan Uraloğlu, ‘Üç Deniz Girişimi’nin; enerji, ulaştırma ve telekomünikasyon sektörlerindeki altyapıyı birbirine bağlayarak Kuzey-Güney eksenindeki ülkeleri daha iyi entegre etmek amacıyla AB Üye Ülkeleri tarafından kurulduğunu söyledi. Bulgaristan’dan Türkiye’ye bağlanacak Üç Deniz Girişimi kapsamında inşa edilmesi planlanan ve Orta Koridor’a direk bağlantısı olması sebebiyle Türkiye’yi doğrudan ilgilendiren ‘Via Carpathia’ Otoyol Projesi’nin, Litvanya’nın Klaipeda Limanı’ndan başlayarak; Polonya, Slovakya, Macaristan, Romanya, Bulgaristan’dan sonra Selanik Limanı’na ve buradan da İstanbul’a uzanacağını ifade eden Uraloğlu, bu projenin ayrıca Türk firmalarının küresel pazardaki rekabet gücü ve üretim kalitesi düşünüldüğünde, ülkemiz için önemli bir ekonomik faaliyet ve fırsat alanı olabileceğini vurguladı. Toplam uzunluğu 712 kilometre Orta Koridor ve Kalkınma Yolu ile Türkiye’ye gelecek olan ya da Türkiye’de üretilen ürünlerin Baltık, Adriyatik, Ege ve Karadeniz’e komşu olan ülkelere doğrudan iletilmesini sağlayacak olan ‘Via Carpatia’ Otoyol Projesi’nin uluslararası taşımacılık faaliyetlerine büyük katkı sağlayacağını da kaydeden Bakan Uraloğlu, “Via Carpatia, Baltık, Ege, Karadeniz ve Adriyatik Denizleri arasında Kuzey-Güney ekseninde uzanan bir proje. Projenin Polonya’daki kısmı 2027’de tamamlanacak. Toplam uzunluğu ana güzergahın 712 km’sini oluşturuyor. Bugün itibariyle projenin 259,6 km’si tamamlandı. 280,8 km’si ise inşaat halinde, 171,6 km’si ise ihale ve hazırlık aşamasında” dedi. “Avrupa Birliği ile bağlantısallığımızın artırılmasını ve taşımacılık faaliyetlerimizin gelişmesine olumlu katkı sağlayacak” Bakan Uraloğlu, Via Carpatia Projesi’ne Belarus, Bulgaristan, Hırvatistan, Yunanistan, Macaristan, Litvanya, Polonya, Romanya, Slovakya, Ukrayna’nın ardından 2016 yılında II. Lancut Deklarasyonu ile Türkiye’nin de dahil olduğunu belirterek, “Baltık, Ege, Karadeniz ve Adriyatik Denizleri arasında Kuzey-Güney ekseninde uzanan Via Carpatia Otoyol projesinin ülkemizi de kapsayacak şekilde genişletilmesi Avrupa Birliği ile bağlantısallığımızın artırılmasının yanı sıra söz konusu rota üzerinde yer alan ülkeler ile taşımacılık faaliyetlerimizin gelişmesine olumlu katkı sağlayacak. Ayrıca müteahhitlik sektörümüzün de söz konusu proje üzerinde yer alan ülkelerin karayolu altyapısı inşa sürecine dahil edilmesi de ülkemiz için çok değerli” diye konuştu. “Proje Türkiye’nin uluslararası yeni ticaret koridorlarında yer almasını ve yakın coğrafyadaki ülkelerle işbirliği yapmasını sağlayacak” Türkiye’nin, bu ticaret koridorunun ve Avrupa’nın önemli bir parçası olacağını vurgulayan Uraloğlu, “Proje Türkiye’nin uluslararası yeni ticaret koridorlarında yer almasını ve yakın coğrafyadaki ülkelerle işbirliği yapmasını sağlayacak. Dünya’da geçmişteki İpek Yolu bugün de Modern İpek Yolu Doğu’dan Batı yönündeydi. Artık geldiğimiz noktada herkes bu pastadan pay almak istiyor. Bu proje doğu batı yönündeki koridorlardan ziyade kuzey güney yönlü bir proje. Via Carpatia Otoyolu ile Ortadoğu’daki ticaret yolları Türkiye üzerinden bütün Avrupa’ya bağlanmış olacak" dedi. “Proje, Litvanya’nın Klaipeda Limanı’ndan başlayan ve Bulgaristan’da Orta Koridor’a bağlanıyor” Baltık Denizi, Adriyatik Denizi ve Karadeniz’e komşu olan ülkelerin başlattığı projenin çok doğru bir proje olduğunun altını çizen Bakan Uraloğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Proje, Orta Koridor ve Kalkınma Yolu ile kesişen ve bu koridorları doğrudan güçlendirecek bir proje. Litvanya’nın Klaipeda Limanı’ndan başlayan ve Bulgaristan’da Orta Koridor’a bağlanan Via Carpatia Projesi girişim üyesi olmamamıza rağmen desteklediğimiz bir proje. Biz bu projenin bir parçası olmaya ve her türlü işbirliğine hazırız. Orta koridor bağlantısı ile her şartta bizim de olmamız gereken bir proje. Konumumuz itibarı ile bu coğrafyada bir koridor olacaksa eğer bu Türkiye’siz olmaz. Türkiye her açıdan istikrarlı ve güvenli bir liman.”
Erzincan A Milli Kadın Futbol Takımı, Azerbaycan maçı hazırlıklarını Erzincan’da sürdürüyor 2025 Avrupa Şampiyonası Elemeleri B Ligi 1. Grup’ta yer alan A Milli Kadın Futbol Takımı, Azerbaycan maçı öncesi Erzincan’da antrenmanlarını sürdürüyor. Maçın oynanacağı Erzincan 13 Şubat Şehir Stadı’nda, teknik direktör Necla Güngör Kıragası yönetiminde ısınma hareketleriyle başlayan idman, şut ve taktik çalışmayla sona erdi. Antrenmanı izleyen Erzincan Gençlik ve Spor İl Müdürü Volkan Burak Mumcu teknik ekip ve sporcularla bir süre sohbet edip başarı diledi. İdman öncesi gazetecilere açıklama yapan Kıragası, geldikleri günden itibaren vatandaşların yoğun ilgisiyle karşı karşıya kaldıklarını, bunun kendilerini çok mutlu ettiğini ifade etti. Tesislerin, standartların üzerinde olduğunu ifade eden Kıragası, "Azerbaycan maçı öncesi hazırlıklarımıza başladık. Şimdi taktiksel çalışmalarımıza geçmeye başladık. Eksik olan oyuncularımız tamamlanıyor. 28 Mayıs tarihinde artık tam kadro saha çıkmaya başlayacağız. Heyecanla ayın 31’indeki Azerbaycan maçını bekliyoruz" dedi. Milli futbolcu Birgül Sadıkoğlu ise, "Hazırlıklarımız çok iyi geçiyor, hepimiz çok motiveyiz. 2 maçı da alıp önümüze bakmak istiyoruz. Mutlaka taraftarlarımızı bekliyoruz. Çünkü onları arkamıza alıp bu sahadan galip ayrılmak istiyoruz. Taraftarlarımız gelsin, onlarla daha güçlüyüz. Daha motiveyiz ve burada taraftar rekoru kırmak istiyoruz" şeklinde konuştu. Antrenmanlara erken başladıklarını ve çok iyi hazırlandıklarını söyleyen kaleci Selda Akgöz, "Atmosfere, havaya, en önemlisi zemine alışıyoruz. Bundan sonrası 31 Mayıs tarihini bekliyoruz. Azerbaycan ile oynayacağımız maçta Erzincan halkına nasıl hazır olduğumuzu göstereceğiz" ifadelerini kullandı. Milli takım, Azerbaycan ile 31 Mayıs Cuma günü karşı karşıya gelecek.