EĞİTİM - 06 Ekim 2019 Pazar 14:55

OMÜ Vakfı Yönetiminde bayrak değişimi

A
A
A
OMÜ Vakfı Yönetiminde bayrak değişimi

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Vakfı 2019 Yılı Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı’nda, 3 yıldır başkanlık görevini sürdüren Prof.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Vakfı 2019 Yılı Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı’nda, 3 yıldır başkanlık görevini sürdüren Prof. Dr. Halil Kütük, görevini Prof. Dr. Metin Yılmaz’a devretti.


Atakum Omtel Otel’de gerçekleştirilen OMÜ Vakfı 2019 Yılı Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı’nda yapılan seçim sonunda, Vakfın yeni başkanı Prof. Dr. Metin Yılmaz oldu. Toplantıda Divan Heyeti ise Başkan Refik Moral ile Divan Kâtipleri Osman Demir ve Fuat Katırcı’dan teşekkül etti. Ardından Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve şehitler, ebediyete intikal eden öğretim üyeleri ile vakfın kurucu üyeleri için saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı söylendi.


Olağanüstü genel kurulun toplanma nedenleri ve vakfın mali durumunu özetlemek için kürsüye davet edilen eski Başkan Prof. Dr. Halil Kütük, sunumunda; vakfın bütçesi, cirosu ve hizmetleri ile cari hesapları, kira gelirleri, verilen burslar, iktisadi işletmelerin mevcut durumu, personel sayısı gibi hususları katılımcılarla paylaştı. Toplantıda Divan Heyetine sandık kurulu yetkisinin verilmesiyle aday tespiti yapılıp seçime gidildi. Seçimde OMÜ Vakfının yeni Başkanı Prof. Dr. Metin Yılmaz olurken, Yönetim Kuruluna da 9 asil, 8 yedek üye seçildi.


Başarı dilekleri ile genel kurul toplantısının açılışını yapan eski Başkan Prof. Dr. Halik Kütük, “Kuruluşundan bugüne kadar gerek vakfımızın gerekse üniversitemizin gelişmesi için emeği geçen kurucu üyelerimize, üniversitemizin değerli yöneticilerine, vakıf ve iktisadi işletmelerinde görev yapan tüm çalışanlarımıza yönetim ve denetleme kurulumuz adına huzurunuzda teşekkür ediyorum. Ebediyete uğurladığımız kurucu üyelerimizi şükran duygularımızla ve rahmetle anarken geride kalan aile fertlerine sağlıklı bir hayat ve uzun ömürler diliyoruz. Bu duygu ve düşüncelerle genel kurul çalışmalarımızın yeni başarılara imza atmasını diliyor, saygılarımı sunuyorum” dedi. Seçim sonunda teşekkür konuşması için tekrar söz alan eski Başkan Prof. Dr. Halil Kütük, görevi boyunca hizmet eden tüm kişilere şükranlarını sunarak, devamında şunları söyledi: “Yeni yönetime en kalbî duygularımla başarılar diliyorum. Allah yâr ve yardımcıları olsun, yolları ve bahtları açık olsun, tekrar kendilerine muvaffakiyet diliyorum, hayırlı uğurlu olsun.”



"Vakıfların tabiatında yardım, hayır ve iyilik yatıyor”


Akabinde söz alan Rektör Prof. Dr. Sait Bilgiç, katılımcıları selamlayarak Genel Kurul Toplantısı’nda bulunmaktan ötürü duyduğu mutluluğu ifade etti. OMÜ Vakfının kuruluşundan bugüne kadar Üniversitenin gelişip ilerlemesinde ciddi katkıları olduğunu belirten Rektör Bilgiç, “Vakıfların tabiatında yardım, hayır ve iyilik yatıyor. Özellikle aramızdan ayrılan kurucu üyelerimizi rahmetle anmak istiyorum zira onların ayrı bir yeri var. Yaşayanlara şükranlarımı sunuyorum ve hizmet verenlere de teşekkürü bir borç biliyorum. Tabii bugün bizler varız, yarın başkaları olacak. Kurucu üyelerimiz, gösterilen fedakârlığı, yerlerine bıraktıkları evlatlarının yahut vekillerinin de sürdürmesini elbette gönülden istemişlerdir. Artık yeni destek ve yardımlar gerekiyor. Bu kanalın kullanılması ve üye sayısının artırılmasının yararlı olacağını düşünüyoruz. Vakfımızın yükümlülüğünü üstlenen arkadaşlarımız hakikaten büyük fedakârlıklar gösteriyor. Yeni yönetimin de daha iyisini başarmak adına canla başla çalışacaklarına ve bu süreçte edinilen birikim ve tecrübeden faydalanacaklarına inanıyorum. Vakfın, OMÜ’nün güçlü bir destekleyicisi durumunda olması, kurumumuzun geleceği açısından çok önemli. Zira akademisyenlerimize, yurt dışı programlar ve benzer ihtiyaçlar söz konusu olduğunda destek olmasını göz ardı edemeyiz. Yine Üniversitenin yeni mevzuat çerçevesinde altından kalkamadığı durumlarda, vakfımızın kendi gelirleriyle destek olması, önemli yararlılıklar olarak değerlendirilmeli. Dünyadaki üniversitelere odaklandığımızda, örneğin Harvard Üniversitesine, mezunların da dâhil olduğu 16 milyar dolarlık bir destek var. Yine bazı üniversiteler; vakıf ve benzeri dernekler tarafından ciddi anlamda destekleniyor. Ülkemizde de bu özelliğe sahip üniversitelerimiz mevcut. Bu gerçekleri göz önüne aldığımızda, OMÜ Vakfının yaşatılması ve daha güçlü bir şekilde geleceğe taşınması bakımından ne yapılması gerekiyorsa bu adımları hep birlikte atmalıyız diye düşünüyorum” diye konuştu.


“Üniversite ve Samsun bazında oluşturulacak kampanya ile yeni yönetimin desteklenmesini arzuluyoruz. Sağlanan bu yardım ve desteklerle vakfımızın daha güçlü ve emin adımlarla geleceğe yürümesinin önünü açmış olacağız. Yeni yönetimi bu vesileyle tebrik ediyor, kendilerine başarılar diliyorum” diyen Rektör Bilgiç, konuşmasının son bölümünde OMÜ’deki değişime ve gelişmelere değindi. Bilgiç, Samsun’un kenevir üretimi için en uygun şehirlerden biri olması ve Üniversite bünyesinde bu konuda çalışan akademisyenlerin bulunmasından ötürü Kenevir Araştırma Enstitüsünü kurduklarını ve bu birimin yapılanmasının bütün hızıyla devam ettiğini dile getirdi. Yeni açılacak Eczacılık Fakültesine Bafra’nın sahip çıktığını söyleyen Rektör Bilgiç, faaliyete geçmesiyle bu fakültenin de sağlık bilimleri alanında kendini göstereceğini kaydetti.



"Amacımız; elimizden gelenin en iyisini yapmak”


Seçimde başkanlığa seçilen Prof. Dr. Metin Yılmaz ise teşekkür konuşmasıyla katılımcılara hitap etti. Vakıfların aynı zamanda uzmanlık alanında yer aldığına vurgu yapan yeni başkan Prof. Dr. Metin Yılmaz “Vakıf işi kutsal bir iş. Bu işe soyunmamızda 2 temel husus var: Birincisi Allah’a hizmet ve en kutsal alanlardan biri olan eğitimde üniversitemize hizmet etmek çünkü büyük bir görev. İkincisi rektörümüzün bu noktadaki teşvikleri. Dolayısıyla bu vazifeden geri duramadık. Vakfımız, OMÜ gibi güzide bir kuruma her zaman destek olacak pozisyonda olmalı ve inşallah bundan sonraki süreçte bu uğurda elimizden gelenin en iyisini yapmak için çaba sarf edeceğiz” şeklinde konuştu.


2019 Yılı Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı’na ayrıca Millî Eğitim Bakanlığını (MEB) temsilen Temel Eğitim Genel Müdürü Dr. Cem Gençoğlu, fakülte dekanları, meslek yüksekokulu müdürleri ile vakfın genel kurul üyeleri katıldı.


Seçimle yeniden şekillenen OMÜ Vakfı Yönetim Kurulunda yer alan 9 asıl ve 8 yedek üye şu isimlerden oluşuyor:


“Asıl Üyeler; Prof. Dr. Metin Yılmaz (Başkan), Prof. Dr. Selim Arıcı, Prof. Dr. Ayhan Dağdemir, Prof. Dr. Soner Çankaya, Dr. Öğr. Üyesi Faruk Tan. Yedek Üyeler; Prof. Dr. Harun Albayrak, Prof. Dr. Murat Terzi, Prof. Dr. Rıza Karagöz, Prof. Dr. Bahtiyar Öztürk, Doç. Dr. Erol Terzi. Kurucu Üyeler (Asıl); Levent Hüseyin Başoğlu, Sevin Derindere, Hüseyin Cahit Berk, Yusuf Şevki Altuniç. Kurucu Üyeler (Yedek); Ahmet Tarık Karslı, Orhan Özdemir, Haluk Cüneyt Pelenk."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Yerlikaya: “BTÖ’ye yönelik düzenlenen ‘Bozdoğan-30’ operasyonlarında 147 örgüt üyesi şüpheli yakalandı” İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Bölücü Terör Örgütüne (BTÖ) yönelik düzenlenen “Bozdoğan-30” operasyonlarında 147 örgüt üyesi şüphelinin yakalandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, İl Jandarma Komutanlıklarınca Adıyaman, Ağrı, Aydın, Burdur, Diyarbakır, Edirne, Erzurum, Gaziantep, Giresun, Hatay, İstanbul, Kocaeli, Kilis, Osmaniye, Rize, Siirt, Şırnak, Tekirdağ ve Van’da operasyonlar düzenlendi. Jandarma tarafından 19 ilde düzenlenen operasyonlarda şüphelilerin, sosyal medya hesapları üzerinden terör örgütü propagandası yaptıkları, terör örgütüne üye olma ve terör örgütüne yardım ve yataklık etme suçlarını işledikleri tespit edildi. Emniyet Müdürlükleri tarafından ise İstanbul, Mersin, Ankara, Antalya, Aydın, Denizli, Elazığ, İzmir, Kilis, Manisa, Mardin, Sivas, Şanlıurfa, Şırnak ve Van’da operasyonlar düzenlendi. İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü, İstihbarat ve TEM Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu İstanbul merkezli Ankara ve Şanlıurfa’da düzenlenen operasyonlarda şüphelilerin, bölücü terör örgütünün “Basın Yapılanması” içerisinde faaliyet gösteren, terör örgütüyle bağlantılı ve terör örgütü lehine yayın yapan haber sitelerinde faaliyet yürüterek propaganda içerikli program ve haberler yaptıkları, sosyal medya hesapları üzerinden terör örgütü propagandası yatıkları ve terör örgütünün basın komitesi içerisinde faaliyet yürüterek, örgüte yönelik yayın yapan kanallarda muhabirlik yaptıkları tespit edildi. Emniyet ekipleri tarafından diğer illerde yapılan operasyonlarda ise şüphelilerin, nevruz etkinliklerine katılarak terör örgütünün propagandasını yaptıkları, 2022 yılı içerisinde ülkemize illegal yollardan geçtikleri tespit edilerek yakalanan terör örgütü mensuplarına ülkemize geçişleri sırasında yardım ettikleri, geçmiş dönemlerde terör örgütü içerisinde faaliyet yürüttükleri ve haklarında kesinleşmiş hapis cezası ve aranma kayıtları bulundukları tespit edildi. Operasyonlar sonucunda çok sayıda ruhsatsız tabancaya, çok sayıda av tüfeğine, plastik el bombası ve çok sayıda dijital materyal ve örgütsel dokümana el konuldu.
Bayburt Çoruh’un su seviyesi yağışlarla birlikte yükseldi etrafında çay keyifleri başladı Bayburt kent merkezinin ortasından geçen, Türkiye’nin en hızlı, dünyanın ise ikinci hızlı akan nehri unvanına sahip Çoruh Nehri’nin su seviyesi, kar sularının erimesiyle ve bahar yağışlarının bol olmasıyla birlikte yeniden yükseldi. Kışın donan, bu aylarda ise kar sularıyla beslenerek artan debisiyle güzel görüntüler oluşturan Çoruh’a karşı Bayburtluların çay keyfi başladı. Havaların ısınmasıyla beraber nehir kenarında bulunan çay evlerini dolduran Bayburtlu vatandaşlar Çoruh’a karşı çay içerek, dondurma yiyerek keyifli vakit geçiriyorlar. Bahar aylarında su seviyesi bir hayli artan, yaz aylarında suyu çekilen nehir kenarında vatandaşlar hem yürüyüş yapıyorlar, hem de dalga sesleri eşliğinde çay içerek sohbet ediyorlar. Dalga sesleriyle huzur bulan Bayburtlular, nehrin önceki yıllarda taştığını şimdilerde ise su seviyesinin yeterli olduğunu belirttiler. Çoruh’a karşı arkadaşlarıyla birlikte çay içmeye gelen Kemalettin Demir isimli vatandaş, havaların biraz daha ısınmasıyla nehrin suyunun giderek yükseleceğini, debisinin artacağını belirterek, "Çoruh’un suyunun daha yüksek olduğu zamanlarda, su köprünün alt kısmına vururdu. Su köprüden taşardı, çarşı sele uğrardı. Şu an su seviyesi normal aşırı değil ancak kurumuş da değil. Yağmur sularıyla nehir beslendi, havalar biraz daha ısındıkça su seviyesi daha da çoğalır. Çoruh’a karşı çay içmeyi çok seviyorum. Benim işim çay içmek. Çoruh’un kenarı, temiz hava, suyun sesi bundan iyisi mi var? Çoruh’a karşı çay içmek sevdiğim bir aktivite, ben seviyorum. Nehir boyunca siz de insanları görürsünüz herkes Çoruh kenarında, genellikle Çoruh’a karşı oturuyorlar" dedi. Temiz havada rıhtımda çay keyfi yapan Orhan Çınar isimli Bayburtlu, "Dağdaki karların erimesinden dolayı, Nisan yağmurlarının yüksek yerlere yağmasından dolayı nehrimizin suları yükseldi. Biz de rıhtımda çay keyfi yapıyoruz. Çoruh kenarında hava almak, çay içip sohbet etmek benim için büyük bir zevk" diyerek konuştu. Bahar yağmurları ve kar sularıyla Çoruh’un debisinin arttığını belirten Adem Aka, "Yağan yağmurlar, kar sularının nehire karışması sonucu Çoruh’umuzun su seviyesi bayağı bir arttı. Önceki yıllarda suyun köprünün üzerinden taştığı zamanları da hatırlıyorum. Bu sene su seviyesi yüksek ama taşkına neden olmaz. Şu an Çoruh’un bu durumu ideal, su seviyesi bir hayli yüksek" ifadelerini kullandı. Su seviyesinin bir ay daha yükseleceğini tahmin eden Fatih Demirer isimli vatandaş ise, "Eriyen karlarla, yağmur sularıyla beraber kaynaklar çoğaldı, Çoruh Nehri’nin debisi yükseldi. Eskiden bu köprünün üzerinden suların taşarak taşkına neden olduğunu bizler iyi biliyoruz, hatırlıyoruz. Bu yükseliş hemen hemen bir ay daha devam eder. Mayıs ayından sonra sulama sezonu başlayınca biraz daha su seviyesi düşer. Bundan sonra yağışlarla beraber sel baskınları da olabilir" şeklinde konuştu.
Erzincan Annesini ayı yiyen ve ölmekten gazeteci tarafından kurtarılan keçi yavrusu büyüdü Erzincan’da yaklaşık 1 ay önce annesini ayı yiyen ve ölmekten gazetecinin sayesinde kurtulan oğlak büyüdü. Kendisini ziyarete giden gazeteciyle adeta hasret giderdi. Erzincan’ın Çağlayan beldesinden Munzur Dağlarına trekking yapmak için yaklaşık 2 bin metre rakıma çıkan Murat Aydemir ve beraberindeki arkadaşı doğadan gelen inleme sesi üzerine irkildi. Bir süre etrafa bakınan Aydemir, yarısı yenmiş kalan kısmı da toprağa gömülen keçiyi ve kış uykusundan uyanan ayının ayak izlerini gördü. Ayı tarafından öldürülen keçinin yanına giden Aydemir ve arkadaşı çalılıkların dibinden bir ses duymaları üzerine baktıklarında kısa bir süre önce dünyaya gelen keçi yavrusunu fark ettiler. Murat Aydemir, bitkin ve ölmek üzere olan keçi yavrusuna, şeffaf eldivenin parmak kısmını biberon gibi kullanıp içerisine ılık su ve şeker katıp süt niyetine içirdi. Bir süre sonra karnı doyan yavru keçi kendini toparladı. Sırt çantasına yavru keçiyi koyarak köye dönen Aydemir, keçinin sahibi olan Çağlayan Beldesinden Abdullah Anlar’a ulaştı. Munzur Dağından köye yaklaşık 2 saatlik yolu gazetecinin sırt çantası içerisinde gelen yavru keçi, kanguru yavruları misali çantayı barınağı gibi sahiplendi. Şirinliğiyle mutluluk kaynağı olan yavru keçi, dışarı çıkarıldığında dönüp dolanıp çantanın yanından ayrılmak istemedi. “O oğlak büyüdü” Murat Aydemir aradan geçen yaklaşık 1 ay sonra oğlağı görmek için Abdullah Anlar’ın ağılına gitti. Diğer oğlaklarla birlikte gayet sağlıklı görünen keçi yavrusu, hayatını kurtaran insana adeta vefa gösterisinde bulundu. Aydemir ile hasret gideren oğlak tebessüm ettirdi.