SAĞLIK - 28 Ocak 2020 Salı 11:13

Kanser teşhisinde tam isabet

A
A
A
Kanser teşhisinde tam isabet

Nükleer Tıp Uzmanı Dr.

Nükleer Tıp Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Selahattin Albayrak, ‘PET-BT’nin sadece kanser tanısında değil, hastanın tedaviye verdiği cevap değerlendirmesinde ve takiplerinde de en güvenilir yöntem olduğunu söyledi.


VM Medical Park Samsun Hastanesi Nükleer Tıp Kliniğinden Dr. Öğr. Üyesi Selahattin Albayrak, kanser teşhisinde son dönemde yüksek doğrulukla tanı imkânı sağlayan ‘PET- BT’ hakkında bilgilendirmelerde bulundu. PET görüntülemesinin, kanser hastalıklarının ve yayılmalarının (metastazlarının) erken dönemde yüksek doğrulukla teşhisini sağlayan önemli bir yöntem olarak öne çıktığını belirten Dr. Öğr. Üyesi Selahattin Albayrak, son dönemde PET tetkikleriyle ilgili hasta yararına önemli gelişmeler olduğunu aktardı. Tıp teknolojisinde yakın zamandaki en önemli buluşlardan birisinin kanser teşhisinde tam isabet sağlayan PET- BT olduğunu kaydeden Dr. Albayrak, “PET- BT sadece kanser tanısında değil, hastanın tedaviye verdiği cevap değerlendirmesinde ve takiplerinde de en güvenilir yöntemdir. Kanser hastasının tedaviye yanıtı yeterli değilse, daha etkin tedavi yöntemlerine yardımcı olan bir yöntemdir” dedi.



“Şehir dışından gelen hasta sonucunu aynı gün alabiliyor”


PET- BT hazırlığı hakkında da bilgilendirmede bulunan Dr. Öğr. Üyesi Selahattin Albayrak, hastaların en az 5 saatlik aç olmasının ideal bir PET çalışması için yeterli olduğunu vurgulayarak, “Gelen hastaların kan şekerleri ölçülüp teşhis için kullanılacak ilaçlar damar yolu ile verilmektedir. Şeker hastalığı olan hastalarımızın randevu alırken görevlileri uyarmaları önemlidir. Çekim süresi yaklaşık 20 dakika olup, kontrol sonrası hastalarımız bölümden ayrılabilmektedir. Şehir dışından merkezimize gelip PET çekimini yaptıran hastalarımıza aynı gün içerisinde sonuçları verilmektedir” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Giresun Pembe kimlikle 38 yıl yaşayan Kumral Bodur’un hayatı film oluyor Giresun’da nüfus memurunun yaptığı hatadan dolayı pembe kimlik verilen ve 38 yıl boyunca erkek olduğunu ispatlamaya çalışan 52 yaşındaki Kumral Bodur’un hayatı beyaz perdeye ilham kaynağı oldu. Yazar Aziz Nesin’in filmlere de konu olan “Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz” romanının ardından, nüfus müdürünün hatası nedeniyle nüfusa kadın olarak kaydedilen Kumral Bodur’un 38 yıl boyunca erkek olduğunu ispatlamaya çalıştığı hayat hikayesi de filme konu oluyor. Filim yapımcılarının kendisini aradığını anlatan Kumral Bodur, “Trajikomik bir film hikayesi için hayatımın bir film senaryosuna ilham kaynağı olmuş. Bununla ilgili filmin yönetmenliğini yapacak olan Abbas Karatekin ve Yapımcısı Ulaş Karadeniz beni aradılar ve projelerinden bahsettiler. Ben de olumlu yaklaştım. Önümüzdeki günlerde Giresun’a gelip senaryo yazımı için detaylı görüşmeler yapacağız” dedi. 15 hakim, 19 savcı değişmiş, kimliği değişmemişti Giresun’un Bulancak ilçesinde yaşayan 52 yaşındaki Kumral Bodur nüfus memurunun yaptığı hatadan dolayı nüfusa kadın olarak yazılmış ve pembe kimlik verilmişti. Ancak yapılan hatanın düzeltilmesi ise tam 38 yıl sürmüş bu süre içerisinde evlenip çocuk sahibi olmasına rağmen ne resmi evlilik yapabilmiş ne de çocuklarını nüfusuna yazdırabilmişti. Çocuklarını kardeşlerinin nüfusuna yazdıran Kumral Bodur, sigortalı bir işe girip çalışamamış ve askerlik görevini de yapamamıştı. 15 hakim, 19 savcının değiştiği hukuk mücadelesi ise tam 38 yıl sürmüştü. Kumral, mahkeme sürecinde yaşadığı psikoloji sorunlar nedeniyle aldığı hapis cezasını da, kadın kimliğiyle, erkek cezaevine girdiğinde ise yanlışlığın fark edilmesi sonucu cezaevinden dışarı çıkartılmıştı.
Amasya Amasyalı öğrenciler okulda ata tohumu ekip fide yetiştirdi Amasya’nın Taşova ilçesinde Emine Bursalı İmam Hatip Ortaokulu öğrencileri ve öğretmenleri okulda ektikleri ata tohumlarından fide yetiştirdi. Çileklerin ve diğer sebzelerin hasadı yapılırken ata tohumu domates fideleri de okul bahçesinde oluşturulan seraya dikildi. "Ata tohumlarını burada yetiştiriyoruz" Fen ve teknoloji laboratuvarında yetiştirilen ata tohumları, ‘Eğitimde Rehberlik ve Destekleme Modeli (ERDEM) Destek 2022 Programı’ çerçevesinde sağlanan 25 bin liralık destekle okul bahçesinde oluşturulan 25 metrekarelik seraya taşınarak öğrencilerin elinde toprakla buluştu. Çok heyecanlandıklarını belirten 7. sınıf öğrencisi Abdullah Ensar Sarıbaş, “Getirdiğimiz ata tohumlarını burada yetiştiriyoruz. Burada çilek, marul, maydanoz gibi bir sürü çeşit bitki bulunuyor” dedi. Arkadaşı Tuğçe Naz Aşık da, “Köyümüz uzak olduğu için git, gel yapamıyoruz. Okulumuzda bunun gibi sera olduğu için tarımdan da yararlanabiliyoruz. Laboratuvarda üretiyoruz. Sonra gelip buraya dikiyoruz” diye konuştu. "Amacımız akademik başarının yanı sıra evlatlarımızı hayata da hazırlamak" Çalışmanın öğrencilerinin gelişimi için fırsat olduğuna işaret eden Fen Bilimleri Öğretmeni Bayram Atalay, “3 sene önce kurulan serada çilek, domates, salatalık, karnabahar, roka yetiştiriyoruz. Çocuklara eğitim, öğretim faaliyetinin haricinde yaparak ve yaşayarak öğrenmeyi de öğretiyoruz” şeklinde konuştu. Amaçlarının akademik başarının yanı sıra evlatlarını hayata da hazırlamak olduğunu vurgulayan Okul Müdürü Ali Buğalı ise, “Son yıllarda küresel ısınmayla beraber gıdaya erişim konusundaki sıkıntıları göz önüne aldığımızda toplumumuzun üreten, kendi kendine yeten bir toplum olması açısından tarım faaliyetlerine yönelip her türlü sebze ve meyveyi yetiştirmeye çalışıyoruz. Onlara da örnek olmaya çalışıyoruz” diye konuştu.