SAĞLIK - 23 Şubat 2020 Pazar 18:24

Diyetisyen Mutlu: “Yetersiz sıvı alımı ve hareketsizlik, kabızlığa neden olabilir”

A
A
A
Diyetisyen Mutlu: “Yetersiz sıvı alımı ve hareketsizlik, kabızlığa neden olabilir”

Beslenme ve Diyet Uzmanı Hilal Mutlu, “Yetersiz sıvı ve posa alımı, fiziksel hareket azlığı ve yağdan kısıtlı diyet kabızlığın en önemli nedenleri arasındadır” dedi.

Beslenme ve Diyet Uzmanı Hilal Mutlu, “Yetersiz sıvı ve posa alımı, fiziksel hareket azlığı ve yağdan kısıtlı diyet kabızlığın en önemli nedenleri arasındadır” dedi.


Diyetin önündeki en büyük engellerden olan kabızlık; bağırsak hareketlerinde zorluk, dışkı geçişinin ağrılı olması, dışkının sert ve kuru olması ve tuvalete çıkışın uzun süre olmaması durumu olarak adlandırılıyor. Dışkılama sayısı sağlıklı kişilerde farklılık göstermekle birlikte haftada 3 ile 12 defa dışkılama, uzmanlar tarafından normal olarak kabul ediliyor. Büyük Anadolu Hastaneleri Beslenme ve Diyet Uzmanı Hilal Mutlu, beslenmenin kabızlığa olan etkisi hakkında önemli bilgilendirmelerde bulundu.


Kabızlık nedenlerini anlatan Beslenme ve Diyet Uzmanı Hilal Mutlu, “Kabızlık değişik nedenlere bağlı olarak gelişmekle birlikte beslenme ile doğrudan ilişkilidir. Yetersiz sıvı ve posa alımı, fiziksel hareket azlığı ve yağdan kısıtlı diyet kabızlığın en önemli nedenleri arasındadır. Vücut suyunun yüzde 10 azalması kabızlığa yol açmak için yeterlidir. Bu nedenle sıvı alımı çok büyük önem taşımaktadır. Kabızlığa sebep olan diğer etmenler ise; gebelik, yaşlılık, bazı ilaçlar (antidepresif, antihipertansif, antasidler), metabolik bozukluklar (hipotiroidizm, hiperkalsemi), anüsün, rektumun ve kolonun yapısal ve fonksiyonel bozuklukları, nörojenik anormallikler, psikojenik hastalıklar, demir eksikliği, lavmanın kronik olarak kullanıldığı durumlar olarak sayılabilir” diye konuştu.


Kabızlığı önlemek için yapılması gerekenlerden bahseden Hilal Mutlu, “Genellikle posadan zengin besinler (kurubaklagiller, meyve, sebze, tam tahıllı ürünler) tüketmek, bol sıvı almak ve bol egzersiz yapmak sorunu çözebilmektedir. Bu nedenle lif miktarı artırılmalı; beyaz ekmek ve işlenmiş tahıllar yerine tam tahıl ürünleri ile baklagiller kullanılmalıdır. Meyveler kabuğu soyulmadan tüketilmelidir. Probiyotik özellikli besinler, bağırsak florasına etki ederek uzun vadede bağırsak düzeni sağlamaya yardımcı olmaktadır. Bu yüzden günlük beslenmede kefir ve probiyotik yoğurda yer vermelisiniz. Her öğüne, çiğ sebze ve salata eklemek de fayda sağlamaktadır. Günlük 2,5-3 litre su tüketmeye özen gösterilmelidir. Herhangi bir sağlık probleminiz yok ise; rezene, yeşil çay, papatya ve anason çayını günde 2 fincan içmeye çalışın. Magnezyumdan zengin besinler bağırsak hareketlerini hızlandırır, özellikle ıspanak, marul, kereviz, taze fasulye, salatalık, fındık, badem magnezyum içermektedirler ayrıca her gün içilen 1 adet maden suyunun yine magnezyum içeriğinden dolayı kabızlığa faydası olacaktır. Düzenli spor yapmak kabızlık belirtilerini azaltmaktadır, günde en azından yarım saatlik yürüyüşün bile etkisini göreceksiniz. Her gün aynı saatte tuvalete gitmek, tuvalete çıkma hissi yoksa bile 10-15 dakika oturmak dışkılama düzenini sağlayarak faydalı olacaktır” şeklinde konuştu.


Kabızlıkla mücadele tüketilecek gıdalardan da söz eden Mutlu, şunları söyledi:


“Sabah uyanınca 1 bardak oda sıcaklığında su ve 1-2 adet kuru kayısı ve kuru erik tüketilebilir. Eğer uzun zamandır bu sıkıntıyı çekiyorsanız; 2 adet kuru incir, 2 adet kuru kayısı, 2 adet kuru eriği ufak ufak doğrayıp, 1,5 çay bardağı suyla haşlayın. Daha sonra içine 1/2 tatlı kaşığı zeytinyağı, 1 tatlı kaşığı keten tohumu ekleyerek robottan geçirin. Bu karışımdan sabah aç karnına 2 su bardağı ılık su ile 1 tatlı kaşığı kadar tüketebilirsiniz. Kabızlık problemini çözmek için laksatif içerikli ilaçlar, sinameki içerikli bitki çayları ve lavman doktora danışılmadan kullanılmamalıdır çünkü bu ilaçların uzun süre kullanımı bağırsak tembelliğine sebep olacaktır. Eğer iki haftadan uzun süredir şiddetli kabızlığınız varsa, yukarıda bahsedilen unsurlara dikkat ediyor ancak fayda sağlayamıyorsanız bir doktora ve diyetisyen başvurmanızda fayda vardır.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Nilüfer’deki çile sona erdi...Çamlık Bulvarı asfaltlandı Bursa’da Çınarcık Barajı’nın içme suyunu Nilüfer’e ulaştırma amacıyla 30 Ağustos Zafer Mahallesi’nde 2 aydır devam eden çalışmalar tamamlanarak Çamlık Bulvarı asfaltlandı. 30 Ağustos Zafer Mahallesi Muhtarı Halil Özçoban, gece gündüz yapılan çalışmalardan dolayı Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’e teşekkür etti Bursa Büyükşehir Belediyesi, Nilüfer ilçesinde asfaltlama işlemini tamamladığı Çamlık Bulvarı’nı daha konforlu hale getirerek halkın kullanımına sundu. Bursa’nın içme suyu ihtiyacını karşılayacak olan ‘Çınarcık İçme Suyu’ projesini tüm hızıyla sürdüren Büyükşehir Belediyesi, Çınarcık Arıtma Tesisi’nden suyu alarak kente taşıyacak olan altyapı işlemlerine de aralıksız devam ediyor. Boru döşeme işlemleri tamamlanan bölgelerde, Ulaşım Dairesi Başkanlığı ekipleri tarafından asfalt kaplama çalışması tamamlandı. Nilüfer ilçesi 30 Ağustos Zafer Mahallesi sınırlarında yer alan, bin 600 metre uzunluğunda ve 8 metre genişliğindeki Çamlık Bulvarı’nda gece gündüz demeden çalışan ekipler, 2 bin 800 ton asfalt kaplama ve 10 bin ton kazı dolgu gerçekleştirdi. Yol çizgisi ve çevre düzenleme işlemlerinin de tamamlanmasının ardından Çamlık Bulvarı, vatandaşların kullanımına sunuldu. 30 Ağustos Zafer Mahallesi Muhtarı Halil Özçoban, çalışmaların tamamlanmasıyla bölgedeki trafiğin rahatlamış olduğunu dile getirdi. Yaklaşık 10 dakikada İzmir Yolu’na bağlantı sağlanabildiğini anlatan Özçoban, "Öğrenciler okullarına, çalışanlar işlerine daha erken ve rahat bir şekilde ulaşabiliyor. Mahalle halkı adına Bursa Büyükşehir Belediye Başkanımız Mustafa Bozbey’e çok teşekkür ediyorum" dedi. 30 Ağustos Zafer Mahallesi Muhtarı Halil Özçoban, çalışmaları yakından takip ederek mahalle sakinlerini düzenli olarak bilgilendirdi. Muhtar Halil Özçoban, "Çamlık Bulvarı’nda, Çınarcık Barajı’ndan gelen su isale hattı çalışması yapıldığından iki ay kapalı kalan yol nedeni ile trafik akışı sürücülere Atlıçayır Bulvarı’ndan İzmir yolu Görükle köprülü kavşağına verildi. Çamlık Bulvarı kapalı kaldığı süre içerisinde sabah ve akşam saatlerinde yoğun olan trafik akışı mahalle sakinlerimize ve sürücülere zor saatler yaşattı. İki aylık süre sonrasında bugün yolumuz asfaltlaması tamamlanarak trafiğe açıldı. Trafik Çamlık Bulvarı ile Atlıçayır Bulvarı’nda rahat nefes aldı. Yolumuz mahallemize ve sürücülerimize hayırlı olsun. Beton mikser kamyon şoförlerin dikkatli kullanmalarını, yollarımıza betonlarını dökmeden gitmelerini istiyoruz. Çünkü, yollara dökülen betonlar hem yolu bozuyor, hem de tümsekler oluşturduğundan sürücülere tehlike oluşturuyor" dedi. Yaklaşık iki aydır Atlıçayır Bulvarı’nda yaşanan trafik yoğunluğunun, Çamlık Bulvarı’nın açılmasıyla birlikte bir nebze de olsa rahatlaması bekleniyor.
Yozgat Kesmek için aldığı koyunlara şimdi antrenörlük yapıyor Yozgat’ın Sorgun ilçesine bağlı Araplı kasabasında yaşayan Erol Önal, kesmek amacıyla aldığı iki koyunla kurduğu bağ sayesinde kasabanın ilgi odağı oldu. Kendisine alışan koyunları kesmekten vazgeçen Önal, şimdi her sabah onlarla birlikte kilometrelerce yol yürüyerek spor yapıyor. İstanbul’daki çalışma hayatının ardından 45 yaşında emekli olan ve memleketi Araplı kasabasına yerleşen Erol Önal, vakit geçirmek amacıyla iki adet koyun satın aldı. İlk etapta kesmek ve beslemek için alınan koyunlar, kısa sürede sahiplerine bağlılık gösterdi. Koyunların kendisini bir gölge gibi takip ettiğini gören Önal, bu duruma kayıtsız kalamayarak onları kesmekten vazgeçti. Erol Önal ve koyunları arasındaki bu bağ, her sabah sıra dışı bir görüntüye sahne oluyor. Önal sabahın erken saatlerinde yürüyüşe çıktığında, iki koyunu da bir an olsun yanından ayrılmıyor. Kasaba yollarında Erol Önal önde, koyunlar arkada yapılan bu yürüyüşler hem hayvanların hem de sahibinin günlük spor aktivitesi haline geldi. Koyunların sadakati karşısında oldukça şaşıran Erol Önal, "Emekli olduktan sonra köyüme döndüm. İki tane koyun aldım kesmek için. Spora çok meraklıyım. En büyük hobim spor yapmak. Günlük burada yarım saat spor yapıyorum. Bu hayvanlar da benimle yarım saat koşuyorlar. Günümüzü böyle geçiriyoruz. Doğaya çıkıp mantar topluyorum, bana eşlik ediyorlar. Beni adım adım takip ediyorlar. Bana alıştılar, ben de kesmekten vazgeçtim. Onlara antrenörlük yapıyorum. 3 aydır böyle devam ediyoruz" dedi.
İzmir Aort damarı yırtılan Libyalı hasta, İzmir’de kapalı yöntemle tedavi edildi Libya’nın Mısrata şehrinde yaşayan, emekli ve 5 çocuk babası Alhussein Ahmed Mohamed Abdulkafi, hayati risk taşıyan aort damarı yırtılması nedeniyle yatırıldığı Acıbadem Kent Hastanesi’nde kapalı yöntemle gerçekleştirilen "stentli yapay damar" uygulamasıyla şifa buldu. Doç. Dr. Cüneyt Narin, hastada hayatı tehdit eden Tip III aort diseksiyonu (yırtılması) olduğunu belirterek, "Yırtığın ilerleyerek beyin damarlarını etkileme riski vardı. Girişimsel yöntemle yırtığı kontrol altına aldık ve hastanın şikâyetlerinde belirgin düzelme sağladık. Sağlıkla ülkesine uğurladık" dedi. Uzun süredir yüksek tansiyon hastası olan ve daha önce kalp damarlarındaki darlıklar nedeniyle stent takılan Libyalı hastada, ani gelişen karın, sırt ve bel ağrıları üzerine yapılan tetkiklerde hayati risk taşıyan Tip 3 aort diseksiyonu tespit edildi. Yapılan tetkiklerde, aort damarının sol kol damarının çıktığı bölgeden başlayarak sol bacak damarına kadar uzanan ciddi bir yırtık olduğu belirlendi. "Tip III aort diseksiyonu" olarak adlandırılan bu hayati tablo, böbrek damarlarına giden kan akımını da azaltarak böbrek yetmezliğine yol açtı. Hasta bu süreçte diyalize alınmak zorunda kaldı. Tedavi amacıyla bir dönem Tunus’ta da izlenen hasta, daha sonra Türkiye’ye getirilerek farklı merkezlerde takip edildi. Şikâyetlerinin medikal tedaviyle gerilememesi üzerine 21 Ekim 2025 tarihinde Acıbadem Kent Hastanesi’ne sevk edilen Abdulkafi, Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cüneyt Narin ve Girişimsel Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Parıldar tarafından multidisipliner olarak değerlendirildi. Stentli yapay damar uygulandı Hastaya, yırtılan damarın stabilize edilmesi ve yırtığın beyin damarları gibi hayati bölgelere ilerlemesinin önlenmesi amacıyla kapalı (anjiyografik) yöntemle operasyon planladıklarını belirten Doç. Dr. Narin, şu bilgileri verdi: "Hastamızda hayatı tehdit eden Tip III aort diseksiyonu mevcuttu. Çok şanslıymış. Yırtığın ilerleyerek beyin damarlarını etkileme riski vardı. Geçtiğimiz 23 Ekim’de Prof. Dr. Parıldar ile birlikte girişimsel yöntemle hem yırtığın başladığı bölgeye hem de yırtık nedeniyle kapanan sol böbrek atar damarına stentli yapay damar yerleştirdik. Uygulanan tedaviyle, aort damarındaki anormal kan akışı engellenerek kanın olması gereken damar boşluğundan akması sağlandı. Operasyon öncesinde sırt üstü yatmakta zorlanan, şiddetli karın ve bel ağrıları nedeniyle sürekli eğilmek zorunda kalan hastanın, işlem sonrası ağrıları geçerken, rahatça yürüyebilir ve günlük aktivitelerini sorunsuz şekilde yapabilir hale geldi. Tedavi sürecinde diyetisyen eşliğinde beslenmesi düzenlenen hastamız, haftada üç gün diyaliz programına alındı ve kalp ritim bozukluğu nedeniyle pıhtı önleyici tedavisi planlandı. Genel durumunun düzelmesi üzerine taburcu ettik ve ülkesine uğurladık." 2022 yılında sağlığının bozulduğunu, kalp damarlarından birine stent takıldığını, kalp kasında zayıflık, kol ve bacaklarında ödem olduğunu belirten Abdulkafi ise ülkesine yeniden doğmuş olarak döneceğini belirterek, "Ne oturabiliyor, ne yürüyebiliyordum. Sadece sağ tarafıma sabit yatıyordum. Aorttaki yırtık yaşamımı tehdit ediyordu. Yani her an ölümle burun burunaydım. Öldürmeyen Allah öldürmüyor, çok şanslıymışım. Libya’da bu tedaviler yapılmıyor, keza Tunus’ta da öyle. Ben de tedavi olmak için İzmir’e geldim. Çok çektim ama Acıbadem Kent Hastanesi’nde gördüğüm başarılı tedaviyle şikayetlerimden kurtuldum. Emeği geçen tüm doktorlarıma çok teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.