YEREL HABERLER - 06 Ocak 2012 Cuma 12:41

ÖZÜRLÜ TESPİT PROJESİ İMZALANDI

A
A
A
ÖZÜRLÜ TESPİT PROJESİ İMZALANDI

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın 2010 yılı Özürlüler Destek Programı kapsamında Samsun Valiliği ve İl Sağlık Müdürlüğü arasında "Samsun Engelli Tespit ve Destek İzleme Sistemi (SEDİS) Projesi" protokolü imzalandı.
İl Sağlık Müdürlüğü’nde yapılan imza töreninde protokole Vali Yardımcısı Haluk Şimşek ve İl Sağlık Müdürü Dr. Mustafa Kasapoğlu imza koydu. Protokole göre, toplam 99 bin 760 TL’lik bütçeye sahip olan, 88 bin 260 TL’si Özürlüler Destek Programı (ÖDES) kapsamında desteklenen ve 12 ay sürecek olan SEDİS Projesi kapsamında Samsun merkez ve kırsalında minimum 154 bin kişiye anket uygulanması gerçekleştirilecek. Proje sonunda elde edilen bilgiler İl Sağlık Müdürlüğü Bilgi İşlem Şube Müdürlüğü bünyesinde kurulacak olan "Engelli Tespit ve Destek İzleme Sistemi"ne aktarılarak takibi yapılacak.
Törende konuşma yapan İl Sağlık Müdürü Dr. Mustafa Kasapoğlu, 2012 yılının özürlüler yılı olacağını söyledi. Kasapoğlu, "Amacımız Samsun merkezde ve ilçelerimizde bulunan engellileri tespit etmek ve hizmetlerimizi engellilerimize ulaştırmak. Bu projede Samsun’dan 37 bin görme, zihinsel ve bedensel engelli bekliyoruz. Geri kalanlar da kronik hastalıklara bağlı diyabet, kanser, şeker hastaları gibi yüzde 40 ve üzeri rapor almış herkesi bu engelli kapsamına sokuyoruz. İlk amacımız 37 bin engelliye ulaşmak, ikincisi de yüzde 40 ve üzerindeki raporlulara ulaşmak. 2012 yılı özgürlüler yılı olacak ve Samsun’daki kaldırımlardan, bina girişlerine kadar bütün her yer bedensel engellilere uygun hale getirilecek" dedi.
Projede amaçlarının engellileri raporlamak ve daha iyi hizmet sağlamak olduğunu söyleyen Vali Yardımcısı Haluk Şimşek, "Oluşturulan ’Engelli Tespit ve Destek İzleme Sistemi’ aracılığıyla bu bireylerin takibinin yapılarak başta sağlık olmak üzere sosyal hizmetler, eğitim ve diğer alanlarda kamu kurumları ve diğer kurumlar tarafından engelli bireylere sunulan hizmetlerin hızlı, etkin ve verimliliğini arttırmaktır" diye konuştu.
Bütün özürlülerin bu sisteme kayıt olmaları gerektiğini belirten Proje Koordinatörü Cengiz Türkman ise kayıt olan özürlüler hakkında daha sağlıklı bilgiler elde edeceklerini dile getirdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kars Karslı vatandaştan duyarlı davranış Ermeni-Türk harbinde Kars’ta 1920 yılında şehit düşen Yüzbaşı Faik Bey’in mezarına duyarlı vatandaş tarafından önce bayrak dikildi, ardında da mezarın bulunduğu bölge temizlendi. Tarihi Benli Ahmet İstasyonu’nda dört tarafı duvarla çevrili olan Yüzbaşı Faik Bey’in mezarının anıt mezar haline getirilmesini isteyen vatandaşlar, mezarlıkta 5 ayrı mezarın bulunduğuna dikkat çekerek mezarın olduğu bölgenin koruma altına alınması gerektiğini veya buraya anıt mezar yapılmasını istedi. Kars’ın en işlek caddelerinden birisi olan Faikbey Caddesi’ne ismi verilen Yüzbaşı Faik Bey’in mezarının tarihi istasyonda bulunduğunu ifade eden vatandaşlar, "Kars ve civarının Ermenilerden geri alınması için yapılan harekat esnasında 12. Tümen, 36. Alay 1’inci tabur komutanı yüzbaşı Faik bey 14 Ekim 1920 tarihinde Ermeni-Türk harbinde, Berne (Koyunyurdu) Köyü’nün doğusundaki tepede birliğin başında olduğu sırada çarpışmalarda şehit düştü. Ben de her sene geliyorum. Otlarını temizliyoruz, bayrağını taktık. Her yıl bu ayalarda gelip buranın bakım ve onarımı yapıyorum" dedi. Duyarlı vatandaş daha sonra Yüzbaşı Faik Bey’in bulunduğu mezarın etrafını temizledi, mezarın üzerinde bulunan ağaç parçalarını ve istenmeyen otlarını topladı, mezarlığın içerisindeki bayrağı değiştirdi. Şehitlere dua eden vatandaş daha sonra bölgeden ayrıldı.
Antalya Eşinden para istedi, ’param yok’ cevabını alınca hayatı değişti, kendi işinin patronu oldu Kocası harçlık vermeyince kendi dükkanını açan kadın, 36 yıldır mesleğini icra ediyor. Antalya’nın Serik ilçesinde yaşayan Fahriye Altınkaynak, 36 yıldır hayali olan olan terzilik mesleğini sürdürüyor. Altınkaynak, terziliğe hobi olarak başladı. Eşinden bir ihtiyacı için bir miktar para istediğinde “Param yok” cevabını alan Altınkaynak, kendi iş yerini açtı. Evindeki el makinesi ve kumaşlarla birlikte dikiş, giyim üzerine açtığı küçük bir dükkanla geçimini sağlamaya başlayan Fahriye Altınkaynak (62), “Herkes bana, "Başaramazsın, yapamazsın, tek başına bir bayansın” dedi. Ben de yapabilirim dedim” dedi. Terzilik mesleğiyle çocuklarını okuttu İş yeri açtığı zaman müşteri gelmesi için konfeksiyonlara broşür ve kartvizit dağıttığını anlatan Fahriye Altınkaynak, mesleğinin çocukluk hayali olduğunu aktardı. Eşinin işine karşı gösterdiği tüm direnişlere rağmen, 36 yıllık zaman zarfında 3 çocuğunun üniversite öğrenimini tamamladığını açıklayan Altınkaynak, meslekte nasıl başarıya ulaştığını şu sözlerle ifade etti: "Mesleğim, çocukluk hayalim. Bu işe önce evde başladım. Fakat evde olmuyordu, eve gelen çocuklarıyla geliyordu, çalışma imkanım olmuyordu. Sonra çok acil bir para ihtiyacım oldu. Eşimden para istedim, ’Param yok’ dedi. Eşimin bana öyle demesi çok üzdü. Oturup düşündüm ve bir iş yeri açmaya karar verdim. Hemen araştırmaya başladım ve dikiş, giyim üzerine bir dükkan kiraladım ama hiçbir şeyim yoktu, sadece küçük bir el makinem vardı. Herkes bana, ’Başaramazsın, yapamazsın, tek başına bir bayansın’ dedi. Ben de ’Neden, ben de yapabilirim’ dedim. Evimdeki makinemi iş yerime getirdim. Broşürler, kartvizitler bastırdım. Bütün konfeksiyonları dolaşarak dağıttım. ’Yapılacak tadilat işlerinize talibim’ dedim. Evdeki kumaşlarımı getirdim, dükkanıma yerleştirdim, badana yaptım. Eşim şiddetle karşı çıktı, ’Yapamazsın, uğraşamazsın, otur evde yemeğini yap’ dedi. Ama ben kararlıydım. Çok ağır bir kelime kullandı. Eğer hayat müşterekse ve ben çalışmıyorsam, almakla mükelleftir kendisi. Almıyorsa, ben de bir şeyler yapma ihtiyacı hissettim. Kimseye muhtaç olmak istemedim. O kadar zor ki birilerine muhtaç olmak. Azmettim ve yavaş yavaş müşterilerim gelmeye başladı. Sonra eşimden ayrıldım." Kadınların hayatta her zaman üretken olması gerektiğini anlatan Altınkaynak, “Elimden geldiği kadar helalinden olsun diye gece gündüz, gece yarılarına kadar çalıştım. 3 çocuğum ve 8 torunum var. Oğullarım ve kızım üniversiteyi bitirdi ve hepsinin mesleği var. Torunlarımla mutluyum ve en güzeli bir işim var. Bir kadın, üretken ve karınca gibi olmalı. İlla ki, iş yeri açması gerekmiyor. Evde, tarlada, fabrika başka bir iş yerinde çalışsın ama üretsin. Kadınlar, kimseye muhtaç olmamalı, dimdik ayakta kalmalı” diye konuştu.