SPOR - 22 Ekim 2020 Perşembe 12:47

Başkan Deveci kent sakinleriyle birlikte sağlık için 10 bin adım attı

A
A
A
Başkan Deveci kent sakinleriyle birlikte sağlık için 10 bin adım attı

Atakum Belediye Başkanı Av.

Atakum Belediye Başkanı Av. Cemil Deveci, Sağlık Bakanlığı’nın ‘Sağlık için her gün 10 bin adım’ çağrısına yönelik farkındalık oluşturmak için ilçe sakinleri ile birlikte sabah 10 bin adım attı.


Sosyal medyadan kent sakinlerine, ‘sağlıklı yaşam için her gün 10 bin adım yürüyüşü’ davetinde bulunan Atakum Belediye Başkanı Av. Cemil Deveci’nin çağrısı cevapsız kalmadı. Gün doğumunda Çobanlı İskelesi’nde bir araya gelen Atakumlular, Başkan Deveci ile birlikte Samsun istikametine doğru yürüyüşe geçti. Tempolu adımlarla kısa sürede Atakum Belediyesi Halk İskelesi’ne ulaşan yürüyüş grubu, iskele üzerindeki olta balıkçıları ile sohbet ettikten sonra Çobanlı İskelesi’ne doğru dönüşe geçti. Atakum Belediyesi, güzergah üzerinde kurduğu üç farklı mola istasyonunda katılımcılara su ikram etti, el dezenfektanı kullanmalarını sağladı. Yaklaşık 1,5 saat süren 5 kilometrelik yürüyüşü tamamlayan Atakumlular, 10 bin adım hedefine ulaşmış oldu.


Yürüyüş ile ilgili bilgi veren Atakum Belediye Başkanı Cemil Deveci, “Ben yaklaşık 30 yıldır bu sahilde 10-15 kilometre arasında her sabah yürüyorum. Bugün sabah da daha çok farkındalık oluşturabilmek için sporun önemini açık havada yürüyüşün insan sağlığına faydasını anlatabilmek için Sağlık Bakanlığı’nın o çağrısına Atakum’dan destek verebilmek için bugün böyle bir etkinlik düzenledik. Bunu sürdüreceğiz, takip edeceğiz. Atakumluların bisikletle veya sahilde doğada yürümelerini spor yapmalarını, sporla birlikte hayatlarını bütünleştirmelerini sağlamaya çalışacağız. Belediyenin amaçlarından bir tanesi de bu. Bu konuda bir farkındalık duyarlılık oluşturmak için bu yürüyüşü düzenledik” dedi.



"Atakum, Türkiye’de benzeri olmayan bir ilçe"


Atakum Belediyesi’ne ait Halk İskelesi’nde bazı düzenlemeler yaptıklarını kaydeden Başkan Deveci, “Yalı Kafe’nin kapatılmasıyla iskele ışıksız kalmıştı. Bu sorunu giderdik. Balıkçılık değişik bir kültür. Onların dünyasına girmek lazım. Belediye balıkçılarla ve onların sorunlarıyla yakından ilgileniyor, onları bir sportif aktivitenin parçası olarak görüyoruz. Atakum’un bir başka özelliği var. Kentte 40 bin üniversite öğrencisi var. Bunların 5 bini yabancı uyruklu. Atakum, Türkiye’de benzeri olmayan bir ilçe. Onu öne çıkarıp Türkiye’nin diğer taraflarından fark edilen, bilinen, takip edilen bir ilçe haline dönüştürmek istiyoruz. Sanatın, kültürün, sporun etkin olduğu; sanatla, kültürle, sporlar anılan bir kent olmasını sağlamaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.



"Kenti, gönüllüler ile birlikte yönetiyoruz"


Atakum’un sahip olduğu değerlere rağmen fazla yol alamadığını ifade eden Başkan Deveci, “Bunun alt yapısını oluşturmaya çalışıyoruz. Sporun, sanatın yapılabileceği alanları zor bütçemizle oluşturmaya çalışıyoruz. Tüm kaynaklarımızı buna harcıyoruz. İnsana dokunan, insanın yaşamını kolaylaştıracak, insanları bir arada tutacak, komşuluk hukukunu güçlendirecek, ortak kültürlerini aynı kentte kent kültürü ile bütünleştirecek bir proje uygulamaya çalışıyoruz. Hayatın her alanında var olmaya çalışıyoruz. Bir de belediyenin kendi kadrolarının dışında kentin gönüllülerini kent yönetimine katmaya çalışıyoruz. Kent Konseyi bu konuda çok ciddi çalışmalar yapıyor. Kent Konseyi’ni çok önemsiyoruz. Kentin tüm unsurlarını Kent Konseyi çatısı altında birleştirdik. Mahallelerde mahalle meclisleri oluşturuyoruz, orada herkesin görüşünü almaya çalışıyoruz. Siyaset yapmıyoruz. ‘Ben bu kentte yaşıyorum, ben de varım’ diyen insanları, ‘benim de sözüm var’ diyen herkesi dinliyoruz, herkesi projemize katmaya çalışıyoruz. ‘Yönetişim’ denilen kavramı Atakum’da uyguluyoruz” diye konuştu.



“Hayatımda unutmayacağım anılar yaşadım”


Ev izolasyonu sürecinde Atakumlulardan ciddi destek gördüğünü, onların kendisine moral olduğunu dile getiren Deveci, “Korona bende çok ciddi semptom oluşturmadı. Tabii ki ürkütücü bir hastalık. Atakumlular farklı gruplar halinde geldiler. Evimin önünde bir kısmı etkinlikler düzenledi. Müzik etkinliği düzenlediler. Sevgi gösterisinde bulundular. Bu bana moral oldu. Bekli aldığım ilaçlar kadar da etkili oldu. Samsunsporlular ayrıca geldiler. ’Biz senin yanındayız. Sen Samsunspor’u ne kadar destekliyorsan biz de Samsunspor taraftarları olarak. ’Sana sahip çıkıyoruz. Sana sağlık diliyoruz’ dediler. Bende onlara teşekkür ediyorum. Bu karşılıklı gönül bağı dediğimiz şeyin pratiğe geçen, hayata geçen uygulamaları bunlar ve güzel örneklerdi. Benim hayatımda unutmayacağım bir tarafa yazacağım anılardan bir tanesi” şeklinde konuştu.



"Atakum’un sorunlarıyla yatıp kalkıyorum"


Başarılı bir kent yönetimi için karşılıklı anlayışa ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Başkan Cemil Deveci şunları kaydetti:


“Zor bir süreçten geçiyoruz, hem Türkiye hem dünya olarak. Korona ve ekonomik nedenler bizi zorluyor. Birbirimizi anlamamız gerekiyor. Daha önce de söylüyordum, sürekli söylüyorum. Elim, Atakumluların omzunda ama gücüm sonsuz değil. Her sorunu çözemiyorum. Sorunları biliyorum, o sorunlarla yatıp kalkıyorum, olabildiğince katkı vermeye çalışıyorum. Karşılıklı anlayış gerekiyor. Bu zor günleri, birlikte, dayanışma içerisinde, birbirimizi anlayarak atlatmamız gerekiyor. Herkese kolaylık ve sağlık diliyorum.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri KAYOTED’in ilk genel kurulu gerçekleştirildi Kayseri Otelciler Derneği’nin (KAYOTED) ilk genel kurulu gerçekleştirirken; dernek başkanı Murat Erdal; “Kayseri’nin turizmde hak ettiği yeri alması için elimizden geleni yapacağız” dedi. KAYOTED’in Genel Kurulu bir otelde gerçekleştirildi. Kurulda Murat Erdal başkan olarak seçilirken; dernek üyeleri ilk toplantısını da gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan KAYOTED Başkanı Murat Erdal; "İlk genel kurulumuzu gerçekleştirdik. Yönetim, divan ve denetim kurulumuzun hayırlı olmasını temenni ediyorum. Kayseri’nin turizmde marka şehir olması noktasında gereken her türlü adımı atacağız. Bu konuda da çeşitli kararlar aldık. Tanıtım ve yatırım icra kurulu olmak üzere iki farklı kurulumuz olacak. Kayseri’nin turizmde hak ettiği yeri alması için elimizden geleni yapacağız. Bu derneğin kurulmasında katkısı olan herkese teşekkür ediyorum” dedi. Dernek yöneticisi Serhan Çetinsaya da; “Kayseri Otelciler Derneğimiz şehrimiz için hayırlı olsun. Uzun zamandır konuştuğumuz, faaliyete geçirmek için geç kaldığımız bir oluşumdu. Şuan burada ilk genel kurulumuzu da gerçekleştirdik. Kayseri’ye gönül vermiş, Kayseri’nin turizminin gerçekleşmesi noktasında elinden gelen gayreti sunan kurucu üyelerimizle birlikte ilk toplantımızı yaptık. Kayseri’mizin reklam, tanıtım, yerli ve yabancı turiste daha nitelikli hizmet verilmesi için dernek olarak faaliyetlerimizi sürdüreceğiz. Biz hem Kayserili hem de Kayseri yatırımcısı olan bir birey olarak Kayseri’nin marka değerinin layık olduğu yerde olduğuna düşünmüyoruz. Kayseri gerek medeniyeti gerek ekonomide ki payıyla daha çok sanayicilikte öne çıkmış bir şehir. Bu yeni oluşumdan sonra özellikle yerli ve yabancı turistlerde daha çok otel doluluklarımızı, kültür sanat etkinliklerimizi önümüzdeki yıllarda artırarak yatırımcıların da daha bol kazanmasını sağlayacağız” ifadelerini kullandı. KAYOTED Başkan Yardımcısı Mehmet Doğan ise; “Bizim dernek olarak amacımız Kayseri’yi tur düzenlenebilen bir şehir yapmak istiyoruz. Kayseri’mizin çok güzel yerleri var. Gezilip, görülmesi gereken muhteşem yerleri var. Bunların hepsinin tanıtımlarını yapıp yurtiçi ve yurtdışı misafirlerimizi Kayseri’mizde ağırlayacağız” şeklinde konuştu.
İstanbul Yeni Türkiye Partisi Lideri Yılmaz: “Yeni Anayasa için meclis dışı partilerle de görüşülmeli” Yeni Türkiye Partisi (YTP) Lideri Ahmet Reyiz Yılmaz, “Son yerel seçimlere katılan partilerden birer temsilci ile de bir Anayasa komisyonu kurulmalıdır. Bizler de Yeni Türkiye Partisi olarak hükümeti yetkililerini dinlemek ve görüşlerimizi de paylaşmak istiyoruz” dedi. Yeni Türkiye Partisi Lideri Ahmet Reyiz Yılmaz, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Yılmaz, “31 Mart yerel seçimlerine katılım sağlayan partilerle sınırlı kalmak üzere bütün partilere yeni anayasa süreci hakkında bilgilendirme yapılması bir zorunluluktur. Hükümet ne istiyor? Neyi değiştirmek istiyor? Neden ülkenin bu kadar öncelikli sorunları varken yeni Anayasa ülkenin ilk gündemi haline gelmiştir? Etrafımız kuşatılmışken bütün dünya Türkiye merkezli Ortadoğu kuşatma ve savaşı için hazırlık yaparken bu savaşın tam ortasında olan bir halkın yeni anayasa gibi bir ihtiyacı nereden ve hangi gerekçe ile doğmuştur? Bütün bunlar ve daha fazla cevap bekleyen sayısız soru vardır. Hükümet biz istiyoruz diyerek bir anayasa değişikliğine gitmek yerine bütün herkesin görüşüne başvurmalıdır. Aksi durumda bu talebin geri tepmesi ihtimali göz ardı edilemez” ifadelerini kullandı. ‘Partiler eksiksiz bilgilendirilmelidir’ Yeni Türkiye Partisi yerel seçimlere katılmış ve birçok partiyi girdiği illerde geride bıraktığını ifade eden Yılmaz, “Yeni Anayasa konusunda parti olarak bilgilendirilmek istiyoruz. Son yerel seçimlere katılan partilerden birer temsilci ile de bir Anayasa komisyonu kurulmalıdır. Halka bu konuyu daha iyi anlatmak istiyorsanız önce seçimlere katılan partilere meselenin gerekçelerini anlatmak demokratik bir sorumluluktur. Bizler de Yeni Türkiye Partisi olarak hükümeti yetkililerini dinlemek ve görüşlerimizi de paylaşmak istiyoruz” dedi.
Ankara Bakan Göktaş: “Çeşitli nedenlerle ailelerinden alınan Türk çocuklarıyla ilgili süreci sıkı bir şekilde takip ediyoruz” Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, “Bugün vatandaşlarımızın farklı ülkelerde aile bütünlüğünün bozulmasına neden olan uygulamalara maruz kaldığını biliyoruz. Bu kapsamda çeşitli nedenlerle ailelerinden alınan Türk çocuklarıyla ilgili süreci sıkı bir şekilde takip ediyoruz” dedi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Uluslararası Demokratlar Birliği (UID) Kapasite Geliştirme ve Eğitim Çalıştayı’na katıldı. Ankara’da özel bir otelde düzenlenen çalıştayda konuşan Bakan Göktaş, yurt dışında yaşayan Türklerin aile yapısına yönelik yaptırımların farkında olduklarını söyleyerek, bu süreçte aileleri yalnız bırakmadıklarını ve süreçlerin sonuna kadar takip edildiğini söyledi. “Öz vatanından uzakta farklı iki kültürün arasında yaşamanın ne demek olduğunu çok iyi biliyorum” Çalıştayda yurt dışında yaşayan Türk ve akraba topluluklarının siyasi, kültürel ve ekonomik sorunları üzerine görüşmeler gerçekleştirileceğini söyleyen Bakan Göktaş, “Sizin yaşadıklarınıza çok benzer hikâyeye sahip olan bir kardeşiniz olarak karşınızdayım. Yıllar önce babası yurt dışına göçmüş bir annenin çocuğuyum. Öz vatanından uzakta farklı iki kültürün arasında yaşamanın pek çok zorluğu da beraberinde getirdiğinin ne demek olduğunu çok iyi biliyorum. Hepimiz kimliğimizle, inancımızla, değerlerimizle sınandık, hâlâ da sınanıyoruz. Her ne kadar içinde yaşadığınız toplum için canla başla çalışıyor olsak da, hiç beklemediğimiz bir anda geleceğe dair umutlarımızın yerle bir edildiğini birçok kez yaşadık. Şunu can-ı gönülden dile getirmek isterim ki; bu süreçte insanı ayakta tutan sadece iki şey var. Birincisi, sizi siz yapan, her şartta sizlere destek olan aileniz. İkincisi ise bir parçası olduğunuz bu ülkeye, Türkiye’ye olan bağlılığınız, muhafaza ettiğiniz milli ve manevi değerlerinizdir. Yurt dışında yaşadığım süre boyunca bu iki değer ayakta durmamı, her şartta mücadele etmemi sağladı. Ailemden ve sizler gibi yurt dışında yaşayan kardeşlerimden aldığım güçle ülkemizi ve sahip olduğumuz değerlerimizi bulunduğum her platformda bir nişan gibi göğsümde taşıdım. Dünyanın neresinde olursanız olun, aynı gururu paylaştığımızı, aynı duyguları yaşadığımızı çok iyi biliyor, bunu gönülden hissediyorum” ifadelerini kullandı. “Çeşitli nedenlerle ailelerinden alınan Türk çocuklarıyla ilgili süreci sıkı bir şekilde takip ediyoruz” Dışişleri Bakanlığı, büyükelçilik ve başkonsolosluklar bünyesinde aile ataşeleri görevlendirerek yurt dışında yaşayan vatandaşların yanlarında olduklarına dikkati çeken Bakan Göktaş, “Bugün halihazırda, 6 ülkede, 14 yurt dışı temsilciliğimizde rehberlik hizmeti sağlıyoruz. Dış temsilciliklerimiz ve aile ataşelerimiz, vatandaşlarımızın yaşadıkları ülkenin sosyal hizmet makamlarıyla yaşayabilecekleri sorunları ortaya çıkmadan engellemek, var olan sorunları çözüme kavuşturmak için görev yapıyorlar. Bugün vatandaşlarımızın farklı ülkelerde aile bütünlüğünün bozulmasına neden olan uygulamalara maruz kaldığını biliyoruz. Bu kapsamda çeşitli nedenlerle ailelerinden alınan Türk çocuklarıyla ilgili süreci sıkı bir şekilde takip ediyoruz. Tüm süreçte vatandaşlarımıza rehberlik hizmeti veriyor ve ailenin hukuki destek almasına yardımcı oluyoruz. Ailenin haklı olduğu durumlarda çocuğun mümkün olan en kısa zamanda aileye dönmesini sağlamak için elimizden gelen tüm gayreti gösteriyoruz. Koruyucu aileye verilecek çocukların ise Türk veya Müslüman koruyucu ailelere verilmesi için girişimlerde bulunuyoruz. Ayrıca aile eğitimi, engelli ve yaşlı hakları, kadına karşı şiddetle mücadele, bağımlılıkla mücadele gibi konularda bilgilendirici faaliyetler yürütüyoruz” diye konuştu. “Ailenin Korunması ve Güçlenmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planını 15 Mayıs’ta açıklayacağız” Toplumun temel taşı olan aileyi güçlü kılmak için çalışmalarına devam ettiklerini söyleyen Göktaş, “Aileye yönelik her türlü tehdide karşı duruşumuz nettir. Bu anlamda aile değerlerimize her zamankinden daha fazla sahip çıkacağız. Aile bağlarımızı sarsacak yaklaşım ve uygulamalara karşı teyakkuzda olmaya devam edeceğiz. Bu kapsamda hazırladığımız ‘Ailenin Korunması ve Güçlenmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planını’ da 15 Mayıs’ta açıklayacağız. Bu eylem planıyla aileyi sadece ülkemiz sınırları içerisinde değil uluslararası bağlamda da çevre, ekonomi, dijitalleşme ve demografik değişimlerin olumsuz etkilerine karşı güçlendirme çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi.
Ankara Sağlık-Sen Genel Başkanı Doğan: "Emekçiye yaraşır şekilde 1 Mayıs’ı kutladık" Sağlık-Sen Genel Başkanı Mahmut Faruk Doğan, "Emekçiye yaraşır şekilde 1 Mayıs’ı kutladık" dedi. İstanbul’daki 1 Mayıs kutlamasında bir grup tarafından polise yapılan saldırıyı kınayan Memur-Sen Genel Sekreteri ve Sağlık-Sen Genel Başkanı Mahmut Faruk Doğan, "İstanbul’da Taksim Meydanı’na ilerlemeye çalışan ve polislerimize saldıranları kınıyorum. Yaralanan polislerimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyorum. 1 Mayıs’ı ideolojik zemine oturtmaya çalışanlara karşı Memur-Sen olarak yıllardır mücadele ediyoruz. Elbette sorunlarımızı haykıracağız, taleplerimizi dile getireceğiz. Ama asla ülkemizi kaosa sürüklemeyeceğiz. Memur-Sen olarak her zaman milletimizin yanında yer aldık, milletimizin çıkarlarını gözeten bir anlayışı benimsedik. Memur-Sen milletin ta kendisidir, Memur-Sen Anadolu’dur" ifadelerini kullandı. "Emekçiye yaraşır şekilde 1 Mayıs’ı kutladık" Memur-Sen’in binlerce emekçinin katılımıyla 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü Samsun’da kutladığını dile getiren Doğan, "Binlerce emekçinin katılımıyla Samsun tarihi bir ana şahitlik etti. Sorunlarımızı haykırdık, taleplerimizi dile getirdik. Emekçiye yaraşır şekilde 1 Mayıs’ı kutladık. Gelir dağılımında ve vergide adaletin sağlanması, adil bölüşümün tesis edilmesi için ses yükselttik. Kira yardımı, dayanışma aidatı, 1. dereceye 3600 verilmesi, bayram ikramiyesi, yardımcı hizmetler sınıfının genel idari hizmetlere aktarılması gibi birçok genel talebimizi yineledik" diye konuştu. "Taleplerimiz sağlık sistemi açısından önemli" İnsanların sağlığı için gece gündüz görev yapan sağlık profesyonellerinin 1 Mayıs’ta da görevinin başında olduğunu hatırlatan Doğan, sözlerine şöyle devam etti: "Şu an hekimimiz, hemşiremiz, ebemiz, 112 çalışanımız, sosyal hizmet uzmanımız, yani tüm sağlık ve sosyal hizmet profesyonellerimiz görevlerinin başında insanımız için mücadele ediyor. Bizler sadece ve sadece alın terimizin ve emeğimizin karşılığını istiyoruz. Nöbet ücretlerinin günümüz ekonomik şartları dikkate alınarak artırılması, gece çalışma tazminatı ödenmesi, sağlık profesyonellerinin giydiği formanın özel görev kıyafeti sayılması, sosyal hizmet tazminatının kapsamının genişletilmesi gibi sağlık ve sosyal hizmet profesyonellerimiz için birçok talebimiz var. Bu taleplerimizi 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla bir kez daha yineliyoruz. Sağlık-Sen olarak taleplerimiz karşılık bulana kadar mücadele etmeye, gündemde tutmaya devam edeceğiz. Tüm emekçilerimizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü tebrik ediyorum. Omuz omuza kutlayacağımız nice 1 Mayıslara. Yaşasın 1 Mayıs, yaşasın Sağlık-Sen, yaşasın Memur Sen."