EĞİTİM - 20 Kasım 2020 Cuma 16:55

Rektör Ünal: “OMÜ’yü hak ettiği yere taşıyacağız"

A
A
A
Rektör Ünal: “OMÜ’yü hak ettiği yere taşıyacağız"

Ondokuz Mayıs Üniversitesi(OMÜ) Rektörü Prof.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi(OMÜ) Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal, OMÜ’nün Samsun’un en önemli değeri olduğunu ve bunu hak ettiği yere taşıyacaklarını söyledi.


Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal, 19 Mayıs Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Yusuf Ziya Çakır ve Yönetim Kurulu Üyelerini makamında kabul etti. Cemiyet Başkanı Yusuf Ziya Çakır, Ağustos ayında ’rektör’ olarak atanan Prof. Dr. Yavuz Ünal’a, "Hayırlı olsun" dileklerini iletti.


Basının desteğini son derece önemsediğini belirten Rektör Ünal ise, "Sizlerle beraber çalışmak bize mutluluk verir. Basın, sadece bilgilendirme değil motivasyonu sağlama açısından da önemli. Medyanın farklı bir kültürü, farklı bir bakış açısı var. Bu yüzden hizmet kalitesine ciddi katkı sağladığına inanıyorum. Yapılan hizmetleri toplumun bilmesi ayrıca toplumun psikolojisine de katkı sağlar. İletişim kanallarımızın açık olması bizim için çok önemli" dedi.



“Eğitim politikalarına önem verilecek”


Rektör Yavuz Ünal, en önemli ve öncelikli hedefinin ’eğitim planlaması’ olduğunu belirterek, "Bugün bakan herkes üniversitemizin içerisinde bulunduğu krizi görüyor. OMÜ, son 5 yılı yaklaşık yüzde 35 bandında irtifa kaybıyla, istikrarlı bir şekilde düşüşle geride bırakmış. Sayılarla OMÜ adresine baktığınızda da bunu görürsünüz. Oysa üniversitemiz bu kentin en önemli değeridir. Başkan şansı da yoktur. Kampüse bakıyorsunuz, fiziki mekana bakıyorsunuz, AR-GE’ye bakıyorsunuz, eğitime bakıyorsunuz. Diyanet İşleri Başkan Yardımcılığı da dahil 15 yıllık yöneticilik hayatımda daima eğitim politikalarına önem verdim. Hep işin eğitim kısmıyla uğraştım. İnşallah en kısa sürede toparlanarak OMÜ’ye hak ettiği noktaya taşıyacağız" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Konteynerinin bulunduğu arazi satılan kadın sokakta kaldı, gözyaşlarına boğuldu Antalya’nın Serik ilçesinde belediye tarafından yaptırılan konteyner evde yaşayan ve kardeşi ile yaşadığı sorunlar nedeniyle evden kovulduğunu söyleyen kadın, 5 gündür parklarda yaşıyor. Annesine bakması karşılığında, arsasının içine belediyenin desteğiyle konteyner yaptırılmasına izin verilen Durdu Bodur, tam hayatını düzene soktuğunu düşünürken, kardeşi tarafından kaldığı evin arsasını satışa çıkartıldı. İddiaya göre kardeşi tarafından sokağa atılan kadın, üniversitede okuyan kızını mezun etmek için halde günde 12 saat çalıştığını anlatırken gözyaşlarına boğuldu. Durdu Bodur, "Kızım üniversiteden ziyarete geldi, arkadaşının yanında kalıyor. Ben kızımı evime götürüp bir poğaça yediremiyorum, ağırlayamıyorum ve ben burada parkta kalıyorum" dedi. Mahalle muhtarının bilgisi var Annesinin arsasında yaşamaya izin verdiğini ve tek şartının kendisine bakması olduğunu söylediğini belirten Durdu Bodur (53), bir süre sonra kız kardeşinin alanı satacaklarını söyleyerek yaşam alanından çıkmasını istediklerini ifade etti. Bodur, "30 yıldır Antalya’da yaşıyordum. Anneme buraya gelip yerleşeceğimi söyledim. O da tamam dedi ve ‘tek şartım bana bakman’ dedi. Ben de tamam dedim. Tüm kardeşlerimle konuştuk. Belediye sayesinde subasman döktürdük ve konteyner koydurduk. Orada yaşıyordum ve hayatımı düzene sokmuştum. Bu kez kardeşim evden çık, tarlayı satacağız demeye başladı. Annemi formaliteden oraya getirdiler, ikametgahı belli. Muhtarımız her şeyi biliyor" diye konuştu. "Herkes sesimi duysun" Kardeşinin kendisini geçtiğimiz Ramazan aynın Kadir Gecesi günü zor kullanarak sokağa attığını iddia eden Durdu Bodur, şöyle konuştu: "Kardeşim, beni ’anlaşmaya uymadı, anneme bakmadı’ diye Kadir Gecesi sokağa attı. Bütün mercilere şikayetimi yaptım. Ölüm tehdidi aldığımı, beni bıçakla kovaladığını söyledim. En son Cuma günü bıçakla beni kovaladı ve ‘buraya giremezsin’ dedi. ‘Sen annene bakmadın, nereye gidersen git’ dediler. Ne yapacağımı bilmiyorum. İş kıyafetimle kaldım ortada. Halde çalışıyorum, tek amacım üniversitede okuyan kızımın tahsilini bitirtmek, 1 yılı kaldı. Dedim ki, ‘1 yıl müsaade edin, çocuğumu mezun edeyim’. Günde 12 saat çalışıyorum. Kardeşim, beni çalışıyorum diye sokağa atıyor. ‘Çalışmayacaksın, annenin yanında oturacaksın’ diyor. Annem çok şükür yatalak değil, mağdur durumda değil. Her şeyini yapabiliyor. Çocuğum şu an üniversiteden ziyarete geldi, arkadaşının yanında kalıyor. Ben kızımı evime götürüp bir poğaça yediremiyorum, ağırlayamıyorum ve ben burada parkta kalıyorum. Herkes sesimi duysun istiyorum, bana yardım etsinler, ne yapacağımı bilmiyorum."