ASAYİŞ - 06 Nisan 2021 Salı 10:18

Tüfekle bir kişiyi vurup evin balkonunda elinde tüfekle intihara kalkıştı

A
A
A
Tüfekle bir kişiyi vurup evin balkonunda elinde tüfekle intihara kalkıştı

Samsun’da alacak-verecek meselesi yüzünden iş yerine gittiği bir kişiyi tüfekle vuran şahıs daha sonra da evinin balkonunda elinde tüfekle intihara kalkıştı.

Samsun’da alacak-verecek meselesi yüzünden iş yerine gittiği bir kişiyi tüfekle vuran şahıs daha sonra da evinin balkonunda elinde tüfekle intihara kalkıştı. Olay yerine gazeteci çağıran şahıs açıklama yaptıktan sonra polise teslim oldu.


Olay, Samsun’un Atakum ilçesi Cumhuriyet Mahallesi’nde saat 08.00 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 63 yaşındaki Recep Meleke, Bafra ilçesindeki evini 47 bin liraya satıp bir kişi ile ortak çanta imalatı işine girdi. Ancak işler iyi gitmedi. Recep Meleke ortak iş yaptığı kişi ile tanışmasına sebep olan, dekorasyon işi yapan C.K.’nin iş yerine gitti. Burada çıkan tartışmada Meleke, yanında getirdiği tüfekle 3 el ateş edip C.K.’yi bacaklarından yaraladı. C.K. 112 ekipleri tarafından ambulansla hastaneye kaldırıldı.


Recep Meleke daha sonra polisi telefonla arayarak sivil polis ve basın mensubu istedi. Olay yerine sivil polis ekipleri sevk edildi ve olayın olduğu bölgede geniş güvenlik önlemi alındı. Ancak, Recep Meleke’nin olay yerine yakın bir apartmanın 2. katındaki balkonda elinde tüfek intihara kalkıştığı tespit edildi. Olay yerine gelen polis ekipleri çelik yelek giyerek müzakereci çağırdı. Bu kez Recep Meleke basın mensuplarının gelmesi halinde onlara açıklama yapıp teslim olacağını söyledi.


Olay yerinde balkondan basın mensuplarına açıklama yapan Recep Meleke, "Benim evimi, ocağımı aldılar. 14 ay bana hapishaneden beter hayat yaşattılar. Yalvardım, hiç olmazsa bana 20-25 bin lira verin, emekli olayım diye. Cumhurbaşkanlığına, Adalet Bakanlığına, valiliğe yazdım, kaymakamlığa yazdım, savcılığa yazdım, belediyeye yazdım. Yazmadığım yer kalmadı. En son gidecek yerim kalmadı. Bunlar benim hayatımı çaldı. Yine öldürmedim. Öldürmeyecektim. Vurmaya değil konuşmaya gittim. Benim anama, avradıma sövdüler. Bunlar ölümü hak etti, yine öldürmedim. Bunu bilin, her zaman yapan suçlu olmuyor. 63 yaşındayım, şuan sokaktayım. Başkalarının çalmasın, başkalarını benim durumumu düşürmesin diye bunu söylüyorum. Şimdi teslim oluyorum" dedi.


Binadan aşağı inen Recep Meleke apartman kapısı önünde bekleyen polisler tarafından gözaltına alındı. Recep Meleke’nin elinde poşet içinde giysilerle çıkması ve polisin ne olduğunu sorması üzerine cezaevinde giyeceği eşya olduğunu söylemesi dikkat çekti.


Ters kelepçe takılıp polis aracına götürülen Recep Meleke, "Bunlar ölümü hak etti. Ama ben çocuklarına bağışladım. Eğer ben çıkana kadar evimin parası ödenmezse kafalarına sıkacağım" diye konuştu.


Gözaltına alınan Recep Meleke sorgulanmak üzere Samsun Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Bürosuna götürüldü.


Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Bu belirtiler varsa Lohusa Sendromu yaşıyor olabilirsiniz Doğum sonrası başlayıp ortalama 6 hafta devam eden lohusalık sürecinde anneler duygusal, biyolojik, fiziksel, toplumsal, psikolojik değişiklikler yaşıyor. Medicana Sağlık Grubu Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Kerime Nazlı Salihoğlu, “Anneler doğumun ardından kendilerini mutsuz, karamsar, üzgün hissedebilir. Hayattan zevk alamama, bebeğine yeterli sevgi hissedememe, dışarı çıkmak istememe, aşırı uyku hali ve aşırı iştah ya da tam tersi uykusuzluk ve iştahsızlık gibi durumlar yaşayabilir. Bu süreçte aile ve eşlerin anneye desteği çok önemlidir” dedi. Medicana Sivas Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Kerime Nazlı Salihoğlu, doğum yapan her 100 kadından 10-15’inde lohusa sendromunun görebileceğini söyledi. Lohusa sendromu belirtilerini anlatan Op. Dr. Nazlı Salihoğlu, sendrom döneminde aile desteğinin önemli olduğunu söyledi. Lohusalık sürecinin önemli olduğunu söyleyen Salihoğlu, “Bazen hastalarımız, kadınlarımız bu durumu gizledikleri için ya da çok farkına varamadıkları için ortaya çıkması da gecikebilir. Toplumda her doğum yapan kadında lohusa sendromu görülme riski vardır. Her 100 doğum yapan kadının 10-15 ‘inde de görülebilir. Aslında bu oranlar daha fazla ama kadınlar paylaşmadıkları için oranlar biraz daha düşükmüş gibi algılanıyor. Doğumu zor olan hastalarımızda, travmatik bir doğum yaşamışsa, prematüre bir doğum yaşamışsa, daha önce gebelik döneminde depresyon şikayeti varsa, ailesi ile ve eşiyle problemi olan hastalarımızda lohusa sendromu risk altındadır. Daha önce gebelikte anksiyete ya da sosyo-ekonomik düzey olarak düşük seyreden hastalarımızda lohusa sendromunu daha fazla görüyoruz. Yapılan çalışmalarda; normal doğum yapanlarda, sezaryen doğuma oranla, daha fazla lohusalık sendromu görüldüğü belirtiliyor. Çalışan annelerde de çalışmayan annelere oranla daha fazla görülüyor’’ şeklinde konuştu. “Herkeste görülebilen ve tedavisi mümkün olan bir durum” Salihoğlu, bu süreçte annelerin bebeği reddetme, kötü davranma, beslememe durumunun olduğunu belirterek “Bazen lohusalık sendromunda, bebeğini kucağına aldığında yeterli sevgi hissedemediğini söyleyen anneler oluyor. Ya da ‘Anne olamadım mı?’ diye düşünenler oluyor. Bebeği reddetme durumu görülebiliyor. Bazen kötü davranma, emzirmeme, bakımını yapmama gibi tepkilerle karşılaşabiliyoruz. Bu süreçte anneler bebeğine gerçekten kötü davranma meyillin de olabiliyorlar. Bu süreçte mutlaka psikolojik ve psikiyatrik destek almalarını öneriyorum. Mutlaka eşiyle, hekimiyle, aile hekimiyle ya da kadın doğum hekimiyle mutlaka paylaşılmalı. Çünkü bunlar önlenemeyen şeyler değildir. Herkeste görülebilen bir durumdur. Tedavisi olmayan bir durum değildir. Genelde konuşarak ya da bazen psikolog desteği alarak da ortadan kaldırılabilir. Bazen psikoza kadar ilerleyebilir. O zamanda ilaç tedavisi ya da psikiyatrik destekte öneriyoruz mutlaka. Bu süreçte aileye ve eşe çok fazla destek düşüyor’’ ifadelerini kullandı. “Kendimizi yıpratmamızın bir anlamı yok’’ Op. Dr. Salihoğlu, Lohusalık Sendromuna yakalanan annelerin egzersiz yapmalarını, yürüyüş yapmalarını ve eşleriyle vakit geçirmelerini önerdiğini ifade ederek, “Bazen eve yeni bir bebek gelmenin heyecanıyla bütün ilgi bebeğe kayabiliyor. Anne burada kendini değersiz, sevilmediğini, artık ikinci planda olduğunu hissedebiliyor. Bazen bu hissiyatta annelerimizi lohusalık sendromuna sokabiliyor. O yüzden ailede bebeğe bakımı açısından destek olup, eşler yeri geldiğinde mutlaka annelerimizle birlikte ayrıntılı vakit geçirmeliler. Annemize bu süreçte en önemli tavsiyem mutlaka kendisine vakit ayırmasını öneriyorum. Bolca dinlenmesini, uyku düzenini oturtmasını, ailesinden bebek için yardım almasını, eşiyle birlikte yalnız olarak dışarı çıkıp birlikte vakit geçirmelerini öneriyorum. Ya da annemizin arkadaşlarıyla birlikte vakit geçirmesini öneriyorum. Bolca egzersiz yapabilir, yürüyüş yapabilir, televizyon izleyebilir, sosyal medyada anne bloklarını takip edebilir. Hayatta her şey rol olduğu gibi annelikte bir roldür ve oynadıkça, öğrendikçe bizler öğreneceğiz. O yüzden kendimizi yıpratmamızın bir anlamı yok. Mutlaka önemli olan sevgi temeline dayalı, bebeğiyle birlikte vakit geçirerek bu süreci birlikte atlatabileceklerini düşünüyorum” ifadelerine yer verdi.
Balıkesir Ayvalık turizm sezonuna hazırlanıyor Turizm alanında Kuzey Ege’nin incisi ve cazibe merkezi konumundaki Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde, yaklaşan sezon öncesinde hazırlıkları sürüyor. Ayvalık Belediyesi Fen İşleri ve Temizlik İşleri müdürlüklerine bağlı ekiplerin ortak yürüttükleri çalışmalarla Ayvalık’ta yeni yaz sezonu hazırlıkları tamamlanıyor. Sarımsaklı Badavut mevkisinde sahil boyunca yürütülen çalışmalarla Ayvalık’ın doğal güzellikleri titizlikle korunuyor. Sahilde, atıklardan arındırma, kumları temizleme işlemlerini hızlandıran ekipler, bölgenin temiz ve düzenli bir görünüme kavuşmasını sağlıyor. Badavut mevkiindeki çalışmalar, kumsalın hem estetik açıdan daha güzel bir görünüme kavuşmasını, hem de yerli ve yabancı turistlerin rahat ve keyifli vakit geçirebileceği bir ortama kavuşturmaya çalışıyor. Ekipler, titizlikle yürüttükleri çalışmalarla Ayvalık’ın turizm potansiyeline değer katabilmek için mücadele ediyor. Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, yapılan çalışmaların Ayvalık’ın çevre düzenlemesi ve turizme verilen değer açısından önemli olduğunu belirterek, Sarımsaklı Badavut mevkisi sahilindeki düzenlemelerin titizlikle yürütüldüğünü söyledi. Başkan Ergin, "Kentimize gelen her vatandaşımız temiz ve düzenli bir çevrede vakit geçirsinler. Kentimizden huzur içinde keyifli hatıralarla ayrılmalarını hedefliyoruz" dedi.