EKONOMİ - 23 Kasım 2021 Salı 16:06

Samsun’da ekmeğe çifte zam: İstanbul’un ardından en pahalı il

A
A
A
Samsun’da ekmeğe çifte zam: İstanbul’un ardından en pahalı il

Samsun’da ekmeğe gramaj zammı yapıldı.

Samsun’da ekmeğe gramaj zammı yapıldı. 230 gramdan 200 grama düşürülen ekmeğin fiyatı 2 TL’de kaldı. Ayrıca ekmek fiyat tarifesinin yılbaşında görüşülerek o günkü un fiyatından tekrar belirlenmesine karar verildi. Samsun’un ekmek fiyatında Türkiye’de İstanbul’un ardından en pahalı illerden biri olduğu açıklandı.


Samsun Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (SESOB) Yönetim Kurulu ekmek fiyat tarifesini belirlemek için toplantı. Yönetim kurulu üyeleri ve fırıncılar daha önceden görüşülen ve talep ettikleri fiyatı tartıştı. Fırıncılar talep ettikleri fiyatın ardından da una büyük bir zam geldiğini ifade ederek, ekmeğin alınan karardan daha da pahalı olmasını talep etti.


SESOB Başkanı Eyüp Güler, fiyat tarifesi belirlemek için kurul kurulması, kuruldan çıkacak kararın da bakanlık ve federasyon tarafından onaylanması gerektiğini, bunun da uzun bir süre aldığını dile getirdi. Samsun’da yılbaşında tekrar fiyat tarifesi belirlemek için toplanma kararı alan yönetim, ekmeği 30 gram düşürdü ancak fiyatını değiştirmedi. Yönetim, 230 gram olan ekmeği 200 grama indirdi, fiyatın ise 2 TL olarak kalmasına karar verdi.



“Her gün kurul kurup döviz ve altın gibi ekmek fiyatı verme mecburiyetinde kalacağız”


Ekmek fiyatlarının da döviz ve altın kuru gibi günlük belirlenebileceğine dikkat çeken Eyüb Güler, “Burada toplanmamızın amacı, ekmek fiyatına yetişemiyoruz. Ekmek fiyatına değil, ekmek zammı değil, un fiyatlarına yetişemiyoruz. Şu anda unun çuvalı 300 TL. Yarın kaç TL olacağı belli değil. Ben fırıncıların yanında olmak mecburiyetindeyim. Un fiyatları her gün artıyor. Her gün bir kurul kurup, nasıl dolar kuru altın kuru artıyorsa biz de ona göre fiyat verme mecburiyetinde kalacağız gibi görünüyor. Bu işi körükleyen taraf biz değiliz. ‘Bir ekmeğimiz var onunla mı oynuyorsunuz’ gibi algı var. Ne yapalım ekmeği bedava verecek halimiz yok. Son zammımızda 140 TL olan un fiyatı 300 TL’ye çıktı. Bu bizim fırıncı esnafının günahı değil. Biz de zam almak istiyoruz. Un fiyatı ve diğer maliyetler artıyor. Bu maliyetler arttıkça biz ekmeğe zam yapmak mecburiyetindeyiz. Bizi bu zamma mecbur kılan un fiyatlarının artışıdır. Un fiyatı düşerse biz de ekmeğin fiyatını düşürürüz. Un fiyatı artınca da kimse bize kızmasın, ekmeğin fiyatı ile oynamak mecburiyetindeyiz” dedi.



“Şu anda Türkiye’de kilosu 10 TL üzerinde ekmek satan yok(İstanbul hariç)”


Alınan zamla birlikte ekmeğin kilo fiyatının 10 TL’ye çıktığını ve İstanbul’un ardından en pahalı illerden biri olduklarına da değinen Güler, “230 gram 2 TL olan ekmeğin 30 gram düşürülerek, 200 gramı 2 TL satılsın teklifi geldi. Biz bunu 20 gün önce almıştık. Bu zammın da yeterli olmayacağı kaygısındayız. Bugün 3 TL olarak da karar olsak yarın ne olacağı belli değil. Türkiye’nin durumu da ortada. Yılbaşına 1 ay kaldı. 200 gram 2 TL olsun diyoruz. Yılbaşında tekrar toplanalım, yeniden karar alalım. O zaman un fiyatları da belli olur. Bu artık bizim ya da fırıncıların derdi değil. Bu artık devletin bir derdi. Yılbaşında tekrar fiyat belirleyelim. Şu dakikadan sonra ekmeğin fiyatı Samsun’da 200 gram ekmeğin 2 TL olması kararını huzurunuzda imzalıyorum. Şu anda Türkiye’de kilosu 10 TL üzerinde ekmek satan yok(İstanbul hariç). Bu 10 TL ile 1 sene idare edelim demiyoruz. 1 ay sonra tekrar bir araya gelip, 2,5 ya da 3 TL’yse ona göre fiyat belirleyelim” diye konuştu.


Toplantıda konuşan Samsun Fırıncılar Odası Başkanı Yılmaz Yiğit ise artan un maliyetleri nedeniyle bakkal ve marketlere verilen iskontoda azaltmaya gideceklerini, un fiyatları artarsa da bakkallara ekmek vermekte zorlanacaklarını dile getirdi.



Vatandaş ekmek zammına tepkili


Ekmeğe yapılan zamma tepki gösteren vatandaşlar ise şunları söylediler:


“Her şeye zam geliyor. Un fiyatlarını ve doları bahane ediyorlar. Bu yüzden her şeye zam geliyor. Vatandaş olarak ekmeğin 1,5 ya da 2 TL olması gerekiyor. Az da zam yapsan çok da zam yapsan bazı insanlar doymuyor. Vatandaş zaten ekmek ile karnını doyuruyor. Ekmeğe de zam gelince millet ne yapacak. Allah sonumuzu hayır etsin.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Miras ve iftira iddiaları gölgesinde işlenen cinayete müebbet hapis Kocaeli’nin Körfez ilçesinde eşine yönelik ithamlarda bulunduğu ve miras yüzünden husumet beslediği iddiasıyla arkadaşını tabancayla vurarak öldüren sanık, müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Olay, 14 Aralık 2023 tarihinde Yeniyalı Mahallesi Hamit Kaplan Caddesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Körfez Belediyesi temizlik işçisi, park halindeki 34 BK 3432 plakalı Skoda marka otomobilde bir kişinin hareketsiz şekilde yattığını gördü. İhbar üzerine adrese sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. İsminin Adem Aydoğan (61) olduğu belirlenen ve omzunun arkasından silahla vurulduğu tespit edilen kişi, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Olaya ilişkin inceleme başlatan polis ekipleri Aydoğan’ın, arkadaşı Doğan Z. (63) tarafından vurulduğu tespit etti. Şüpheli tutuklanarak cezaevine gönderildi. "Gamze’nin babasından kalan mallarla ilgili birçok tehdit olayları başımıza geldi" Olayla ilgili açılan davanın son celsesi, Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanık Doğan Z., maktulün ailesi, sanığın tanık eşi Gamze Z. ve taraf avukatları katıldı. Sanık Doğan Z. savunmasında, "Adem Aydoğan’ı uzun yıllardır tanırım, benim daha önce adliyelik herhangi bir işim olmadı, ne zaman ki eşim Gamze ile evlendim sabıkalarım oldu. Gamze’nin babasından kalan mallarla ilgili birçok tehdit olayları başımıza geldi. Bu olaylarla ilgili de hatta eşim Gamze’de şikayetlerde bulundu. Adem benim yakın arkadaşımdı. Daha önceki ifademde anlattığım şekilde Adem bir seferinde kendi cep telefonunu bulabilmek için benim cep telefonumu almıştı, bu sırada eşim Gamze’nin telefonunu numarasını aldığını düşünüyorum. Zira Gamze’nin telefonu Adem’de olmaz" dedi. "Benim Gamze ile para için birlikte olduğumu söylemiş" Olay tarihinden bir gün önce Adem Aydoğan’ın eşini aradığını söyleyen Doğan Z., savunmasına şöyle devam etti: "Bunu bana eşim söyledi. Benim Gamze ile para için birlikte olduğumu, Gamze’nin numarasını sağa sola dağıttığımı söylemiş. Gamze bunu bana anlatınca ona ’Seni arayan Adem değildir’ dedim. Zira Adem’den böyle bir şey beklemezdim. Gamze’ye, ’Seni arayan ya Sefa İ.’nin adamlarıdır ya da amcandır. Birini peşine takmışlardır’ dedim. Ertesi gün hamile olan Gamze’yi hastaneye kontrole götürdük. Doktorun yanındayken Gamze’nin telefonu çaldı, bunun üzerine Gamze dışarıya çıkıp konuştu, bende doktorun yanından çıktığımda Gamze bana, Adem’in hastanenin önüne geldiğini söyledi. ’Aşağıya inelim, kim olduğuna bakalım, sen gelen araca binersin bende durdururum’ dedim. Devamında bahse konu aracı durdurduğumda içerisinde Adem’in olduğunu gördüm, yanında Gamze vardı. Gamze’ye araçtan inmesini ve gitmesini söyledim, ön yolcu koltuğuna ben oturdum, ’Adem bunu bana nasıl yaparsın?’ dedim. Adem de bana, ’Bu malı sana yedireceğimi mi sanıyorsun?’ şeklinde sözler söyledi." "Adem bir anda boynumu kavradı, boğuştuk" Doğan Z., tartıştıkları sırasında aracın hareket halinde olduğunu belirterek, "Beni 9 kişinin olduğu bir yere götüreceğini söyledi. Yolda bir yerde durdu. Bu bahsettiği 9 kişi bana saldırır düşüncesiyle silahımı çekmiştim. Sağa sola bakıyordum, Adem bir anda boynumu kavradı, boğuştuk. Bu sırada elimdeki silah ateş aldı, ben neresinden vurulduğunu görmedim. Olay sonrasında olay yerinden ayrıldım. Adem tek mermi ile vurulduysa benim anlattığım şekildedir. 2 mermi varsa adamları tarafından vurulmuştur. Olaylar bu şekilde gerçekleşmiştir, tahliyemi istiyorum" diye konuştu. "Adem bana, ’Eşin seni başkalarına pazarlıyormuş’ dedi" Tanık olarak dinlenen Gamze Z., "Olay günü hamile olduğum için eşimle kontrole hastaneye gidecektim. Maktul, telefonda beni aradı. Telefon numaramı nereden bulduğumu sorduğumda eşim Doğan’ın verdiğini söyleyerek, ’Seni başkalarına peşkeş çekiyor’ dedi. Peşkeş çekmek ne demek bilmiyorum. Benim kötü yollu olduğumu söylediğini zannettim. ’Eşin seni başkalarına pazarlıyormuş’ dedi. Maktul, eşimin ailemden kalan mirasa ortak olacağını her yerde anlattığını söyledi. Telefonla konuşacaklar konular olmadığını söyledi. Ben hastaneye gideceğimi söyledim. Orada çıkışta karşıma çıktı. Arabaya binmemi istedi. Ben arabaya binmedim. O sırada eşim Doğan geldi. Eşimin beni arabada görmesi söz konusu değil, ben arabaya binmedim. Adem, silahı görünce kaçmak için arabasına bindi. Eşim önünü kesti. Eşim beni gönderdi, ben de eve geldim. Onlar yalnız kaldı. Maktul olaydan bir gün önce de aramıştı, hastaneye gideceğimi söylemiştim. Adem’in beni aradığını Doğan’a söylemedim. Benim psikolojik rahatsızlığım yoktur. Aralarında para husumeti varmış, bilmiyordum" şeklinde konuştu. "Ailemi korumak zorundaydım" Eşinin ifadesine karşı sanık Doğan Z. ise "Eşimi arabadan ben indirdim ve eve gönderdim. Kendisi tam olarak hatırlamıyor. Adem ile çok samimiydik. Ademin bu şekilde konuşma yaptığına inanamadım. Adem arkadaşımdı, neden karımı aradı, onunla buluştu. Telefonumu alıp, karımın numarasını alıyor. Bu hangi dine ve arkadaşlığa sığar. Ailemi korumak zorundaydım. Öldürme kastım yoktu" ifadelerini kullandı. Müebbet hapis Kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanığı "kasten öldürme" suçundan müebbet hapis, "ruhsatsız silah bulundurma" suçundan ise 1 yıl hapis cezasına çarptırdı.
Gaziantep Gaziantep Şehir Hastanesi’nde Teknoloji Transfer Ofisi açıldı Gaziantep Şehir Hastanesi’nde sağlıkta yenilikçi projelere destek veren Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) Teknoloji Transfer Ofisi açıldı. Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) Teknoloji Transfer Ofisi’nin Gaziantep Şehir Hastanesi şubesi düzenlenen törenle açıldı. Sağlık alanında bilgi, teknoloji ve yeniliğin ticarileşmesini destekleyecek olan bu önemli adımın açılış töreninde, sağlıkta araştırma, geliştirme ve inovasyon ekosistemini güçlendirmeye yönelik adımlar ele alındı. Sağlık alanında ortaya çıkan bilimsel bilgi, buluş, yenilik ve klinik tecrübelerin ticarileşmesinin amaçlandığı merkezde, sağlık çalışanlarının, yatırımcının ve sanayicilerin fikirlerini dünya markası haline dönen ürünlere dönüştürülmesi hedefleniyor. Gaziantep Şehir Hastanesi Konferans Salonu’nda düzenlenen törende konuşan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, "Eğer bugün ‘bismillah’ demezsek yarın çok geç olacak. Bugün burada olduğunuz için, bu güzel desteğiniz için ben her birinize çok teşekkür ediyorum. Bugün bir tarih yazacağız ve inşallah artık dışa bağımlıktan kurtulduğumuz, silikon vadilerinin burada kümeleştiği, en azından doktorların dışarıya gitmediği, her şeyi ülkemizde bulduğu bir dönemi başlatacağız. Çünkü bilgi ekonomisinde bilgi güçlü iktidar yapar. Ama iktidar yapanlar gayretten çok öğretiyor. Biz öğretemeyiz, biz yaşadık ve izliyoruz. Merhameti akılla birleştiririz ve bunu Allah’ın izniyle başarırız. Bu noktada birlikte başaracağımıza bütün kalbimle inanıyorum. Bilimde de, tıpta da, felsefede de ve ahlakta asıl olan insandır. Bina araçtır, imkanlar vasıtadır. O yüzden her şeyin başı insandır" dedi. Gaziantep İl Sağlık Müdürü Dr. Beytullah Şahin ise, "Koruyan sağlık anlamında Gaziantep Şehir Hastanemiz, modern alt yapısıyla vatandaşımızın sağlığını en güçlü şekilde koruyan bir kale vazifesi görüyor. Ancak bizler koruyucu sağlık hizmetlerini sadece tedavi ile değil, bilimsel öngörü ve veri odaklı yaklaşımlarla da destekliyoruz. TÜSEB Teknoloji Transfer Ofisi, akademik birikimi inovasyonla buluşturarak teşhis ve tedavi yöntemlerimizi modernize edecek, sağlık hizmeti kalitemizi dünya standartlarının üzerine çıkaracaktır. Bilginin ticarileşmesi, yerli ve milli üretimin en temel şartıdır. Biz artık sadece teknoloji tüketen değil, patent alan, lisanslayan ve kendi tıbbi teknolojisini ihraç eden bir ülke olma yolundayız. İşte bu yöntem ve bugün açılışını yaptığımız bu Teknoloji Transfer Ofisi, üreten sağlık vizyonumuzun Gaziantep’teki kalbi olacaktır. Genç araştırmacılarımız ve uzman hekimlerimiz en büyük hayallerini ve projelerini hayata geçirmek için artık uzaklara gitmek zorunda kalmasın. Kendi şehirlerindeki bu imkana kavuşsunlar. Gaziantep’in girişimci ruhu ile TÜSEB’in bilimsel gücü birleştiği zaman Türkiye yüzyılının sağlık ayağını hep birlikte inşa etmiş olacağız" diye konuştu. Türkiye Sağlık Enstitüleri (TÜSEB) Başkanı Prof. Dr. Ümit Kervan yaptığı sunumda, Teknoloji Transfer Ofisi’nin sağlık alanındaki yeniliklerin desteklenmesi için önemli bir adım olduğunu anlattı. Türkiye genelinde Teknoloji Transfer Ofisi sayısını artırmayı hedeflediklerini belirten Kervan, sunumun devamında ise ofisin çalışmaları hakkında bilgi verdi. Konuşmaların ardından kurdele kesimi yapılarak ofisin açılışı yapıldı. Türkiye’nin sağlıkta yerli üretim, teknoloji geliştirme, kamu, sanayi ve akademi entegrasyonunu hedefleyen "Üreten Sağlık Buluşmaları" programı gerçekleştirildi. Gaziantep Şehir Hastanesi’nde Teknoloji Transfer Ofisi açılışı ile başlayan program, Gaziantep Ticaret Odası’nda düzenlenecek Gaziantep Sağlık Endüstrisi İş Birliği Zirvesi ile devam edecek. Programa, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemalettin Aydın, Gaziantep İl Sağlık Müdürü Dr. Beytullah Şahin, Gaziantep Şehir Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ilgın Türkçüoğlu, Türkiye Sağlık Enstitüleri (TÜSEB) Başkanı Prof. Dr. Ümit Kervan, doktorlar ve ilgililer katıldı.
İstanbul "Kabine dönemimizde 58 farklı ülkeden kırmızı bültenle aranan 588 suçlu Türkiye’ye getirildi" İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, ‘’Kabine dönemimizde Türkiye’ye getirilen 588 suçludan 243’ü Gürcistan’dan ülkemize getirilmiştir. Tiflis ziyaretimden sonra ise Gürcistan’dan ülkemize 54 şahsın teslimi gerçekleşmiştir. Bu sayılar, Gürcistan’la olan stratejik ortaklığımızın, suç ve suçluyla olan mücadeledeki kararlılığımızın en güçlü göstergesidir. Bugüne kadar suç ve suçluya sınırlarımız içerisinde nasıl alan bırakmadıysak, sınırı aşan suçlulara da asla nefes aldırmayacağız’’ dedi. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya Beşiktaş’ta bulunan Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde Gürcistanlı mevkidaşı Gela Geladze ile bir araya geldi. Programa ayrıca iki ülkeden temsilciler ve bazı davetliler katıldı. Toplantıda iki ülke arası ilişkiler ve bölgesel gelişmeler ele alındı. Basın mensuplarına açıklamalarda bulunan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Gürcistan’la komşu olmanın ötesinde tarihi, kültürel ve stratejik ortaklık konusuna önem verdiklerini belirtti. Bakan Yerlikaya, Gürcistan’ın da yine aynı iradeyi ve samimi duruşu sergilediğine dikkat çekti. Gürcistanlı mevkidaşının iki ülke arasındaki ilişkilerin güçlenmesine katkıda bulunduğunu belirten Bakan Yerlikaya, ’’Bilhassa geçtiğimiz ay, askeri kargo uçağımızın Gürcistan topraklarında yaşadığı elim kazanın ardından Bakan, kaza mahalline arama-kurtarma ekiplerini süratle sevk etmiştir. Ayrıca kendisi, bizzat orada bulunarak süreci yönetmiş ve eş zamanlı olarak bizleri bilgilendirmiştir. Sayın Geladze ve tüm Gürcistan makamlarına da bu zor zamanda gösterdikleri samimi ve dostane yaklaşım için tekrardan şahsım ve milletimiz adına şükranlarımı sunuyorum. Bu vesileyle, şehitlerimize bir kez daha Yüce Allah’tan rahmet diliyorum’’ ifadelerini kullandı. ‘’Türkiye Interpol, Europol ve dost ülkelerin emniyet birimleriyle birlikte çalışan dünyadaki en etkin ülkelerden biridir’’ Konuşmasına geçtiğimiz eylül ayında Tiflis’e yaptığı ziyaretle devam eden Bakan Yerlikaya, ‘’Bugün yaptığımız toplantılarda, ülkelerimizin huzur ve güvenliğini tehdit her türlü suç ve suçluyla mücadele ana gündem maddemizdi. Biliyoruz ki, sınır aşan suçlarla mücadele ancak sınır aşan bir iş birliği iradesiyle nihai sonuca ulaşabilir. Bu doğrultuda, bütçe görüşmelerinde ifade ettiğim gibi Türkiye Interpol, Europol ve dost ülkelerin emniyet birimleriyle birlikte çalışan dünyadaki en etkin ülkelerden biridir. Kabine dönemimizde 58 farklı ülkeden kırmızı bültenle aranan 588 suçlunun Türkiye’ye getirilmesi bunun en somut örneğidir. Gürcistan da bu iş birliğimizin en verimli seyrettiği dost ülkelerdendir’’ dedi. ‘’Kabine dönemimizde Türkiye’ye getirilen 588 suçludan 243’ü Gürcistan’dan ülkemize getirilmiştir’’ Gürcistanlı makamlarla, suç ve suçluları yakalamaya yönelik yapılan ortak çalışmaların önemine değinen Bakan Yerlikaya, ’’Nitekim, kabine dönemimizde Türkiye’ye getirilen 588 suçludan 243’ü Gürcistan’dan ülkemize getirilmiştir. Tiflis ziyaretimden sonra ise Gürcistan’dan ülkemize 54 şahsın teslimi gerçekleşmiştir. Bu sayılar, Gürcistan’la olan stratejik otaklığımızın, suç ve suçluyla olan mücadeledeki kararlılığımızın en güçlü göstergesidir. Bugüne kadar suç ve suçluya sınırlarımız içerisinde nasıl alan bırakmadıysak, sınırı aşan suçlulara da asla nefes aldırmayacağız. Er ya da geç; tıpkı diğer suçlularda olduğu gibi hepsini yakalayıp, adalete teslim edeceğiz. Bugün kıymetli dostum Geladze ile suçla mücadelede ve suçluların iadesi noktasında ortak irademizi daha da güçlendirerek yolumuza devam edeceğimizi ifade etmek isterim‘’ diye konuştu.