GENEL - 18 Ocak 2012 Çarşamba 13:57

(ÖZEL HABER) 650 YILLIK GELENEK KİSPET

A
A
A
(ÖZEL HABER) 650 YILLIK GELENEK KİSPET

Ata sporu olan yağlı güreşlerde pehlivanların giydiği işlenmiş deriden yapılan kispet, Samsun’da üretilerek tüm Türkiye’ye pazarlanıyor.
Samsun’un Tekkeköy ilçesinde kispet üretimi yapan imalat sahibi ve eski güreşçi Rahmi Sarıkaş, bir kispetin 22 parçadan oluştuğunu ve 8-9 saatte bittiğini söyledi. 5 yıldır kispet imalatı ile uğraştığını belirten Sarıkaş, "Ben bu işe 2005 yılında Hikmet Kesen ustamızın yanında başladım. 2006 yılında da yanından ayrılarak eski Avrupa ve Türkiye Güreş Şampiyonu Öztürk Korkmaz ile bu işi beraber devam ettirmekteyiz. Bizim yaptığımız kispetler 22 parçadan oluşuyor. Biz, kispetteki perçin sorununu çözdük.
Yani kispetin içindeki perçinlerin pehlivanların tırnaklarını kesme olayı ortadan kaldırdık. Biz buna yenilik getirerek dışarıdan gözüken perçini, içerde göstermemeye çalıştık. Bu yönden dolayı iş potansiyelimiz biraz arttı. Bütün güreş camiası da bundan memnun kaldı. O yüzden bizi tercih ediyorlar. Ortalama 3 senedir başpehlivanların yüzde 60-70’i bizden kispet alıyor" dedi.
Kendisi gibi eski güreşçi olan arkadaşı Rahmi Sarıkaş ile birlikte kispet üretimine başladıklarını belirten eski Avrupa ve Türkiye Güreş Şampiyonu Öztürk Korkmaz, Gaziosmanpaşa Beden Eğitimi ve Spor Meslek Yüksekokulu’ndan mezun olduğunu, fakat ataması yapılamayınca kispet imalatında çalışmaya başladığını açıkladı. Korkmaz, "Kispet yapımına 2005-2006 yıllarında arkadaşım Rahmi Sarıkaş ile başladık. Bundan önce Avrupa ve Türkiye Güreş Şampiyonuydum. Üniversiteyi bitirdikten sonra atanamadığım için bu işe
merak saldım. Kispet işini dünyada sadece 2 imalatçı yapmakta. Kispetin bütün oluşumunu bana Rahmi Sarıkaş öğretti. Bunu öğrendikten sonra bütün Türkiye’ye ve hatta dünyaya kispeti yapıp gönderiyoruz" diye konuştu.
650 yıllık geleneğe sahip çıkmak istediklerini belirten Korkmaz, şöyle devam etti: "Bizim mağdur olduğumuz konu, kispet şuanda el emeğidir. Başında saatlerce hatta günlerce kaldığımız zamanlar oluyor. Yaptığımız işin karşılığını tam olarak göremiyoruz. Devletten bu konuda yeterince yardım alalamıyoruz. Yaptığımız işlerde genellikle belediyelere yaptığımız için vergi ve fatura konusunda çok sıkıntımız var. Bu da bizim belimizi büküyor. Bu işi sevdiğimiz ve emek verdiğimiz için sürdürüyoruz. Devletimizin
bize bu konuda destek vermesini bekliyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığımızın bu konuda duyarlı olmasını istiyoruz. Kispet 650 yıllık gelenek ve UNESCO’da Dünya Mirasları Listesi’ndedir. Dünyada bu işi yapan 2 usta var, başkası yok. Bu işi sevdiğimiz için yapıyoruz. Bu sanatın ölmemesini istiyoruz" şeklinde konuştu.
Ata sporu olan yağlı güreşlerde güreşçilerin giydiği dana derisinden yapılan kispetlerin bu seneki satış fiyatları 450-500 TL arasında olduğu belirtildi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Eskişehir Türk Ocağı 2024 Milli Kültür Bilgi yarışmasının final etapları düzenlendi Eskişehir Türk Ocağı’nın düzenlediği Milli Kültür Bilgi yarışmasında, liselerde Eskişehir Atatürk Lisesi, ortaokullarda ise Şehit Teğmen Subutay Alkan Ortaokulu şampiyon oldu. Eskişehir Türk Ocağı ile Millî Eğitim Müdürlüğünün iş birliğiyle yapılan Millî Kültür Bilgi yarışması final turları düzenlendi. Ortaokullar Arası 17’inci, Liseler Arası 2’inci kez yapılan yarışmaya, Millî Eğitim Müdürü Sinan Aydın, Millî Eğitim Müdür Yardımcısı Muhammet Büyük, finale kalan okulların idareci, öğretmen ve öğrencilerinin katılımıyla Hacı Süleyman Çakır Kız Anadolu Lisesi salonunda gerçekleşti. Yarışma sonunda Liselerde, Eskişehir Atatürk Lisesi 1. olurken, Cevat Ülger Uluslararası İmam-Hatip Lisesi 2., Eskişehir Eti Sosyal Bilimler Lisesi 3. ve Eskişehir Anadolu Lisesi 4. oldu. Ortaokullarda ise Şehit Teğmen Subutay Alkan Ortaokulu 1. olurken, Vehbi Koç Ortaokulu 2., Dr. Halil Akkurt Ortaokulu 3. ve Ali Fuat Cebesoy Ortaokulu 4. oldu. Yarışmaların ardından ödül töreni gerçekleştirilirken, Türk Ocağı Başkanı Nedim Ünal, çocukların yetişmesinde emeği geçenlere teşekkür ettikten sonra milli kültürün önemine değindi. Milli Eğitim Müdürü Sinan Aydın, "Bu tür yarışmaların çocuklarımızın milli kimlikleri için önemli olduğunu, ister Türk Ocağında ister okulların kendi bünyesinde, ister sınıf düzeyinde olsun bu tür yarışmaların devam etmesi gerekir” dedi. Yarışmacı öğrencilere madalya, başarı belgesi, kitap ve para ödülü verilirken, okul müdürlüklerine ise plaket ve teşekkür beratı takdim edildi.
İstanbul "Hatırla" sergisi Esenler’de kapılarını açtı Esenler Belediyesi, milli şair Mehmet Akif Ersoy’un “Safahat” adlı eserindeki kelimeler kullanılarak dilimizin zenginliklerini tipografi sanatı ile ortaya koyan “Hatırla" sergisinin açılışına ev sahipliği yaptı. Esenler Belediyesi, milli şair Mehmet Akif Ersoy’un şiirlerini bir araya getirdiği Safahat’ı tipografi sanatıyla buluşturan “Hatırla” adlı serginin açılış programına ev sahipliği yaptı. Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’nde gerçekleşen serginin açılış töreni, ESEV Genel Sanat Yönetmeni Abdülbaki Kömür, eserleri sergilenen Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi öğretim görevlisi Yasin Avcı ve çok sayıda sanatseverin katılımıyla gerçekleşti. Türk edebiyatında en çok baskısı yapılan eserlerin başında gelen Safahat’taki kelimeler seçilerek Türkçemizin zenginliklerini tipografi sanatıyla ortaya koyan 17 eser, 26 Mayıs’a kadar ziyaret edilebilecek. "Kelimelerin bir ruhu var" Serginin açılış töreninde konuşan ESEV Genel Sanat Yönetmeni Abdülbaki Kömür, kültürümüzde dilin çok önemli olduğunu söyleyerek, “Kelimelerin de bir ruhu vardır. Yaşanmışlığın sonucu ortaya çıkan terimlerdir. Anlam taşıyan sözcüklerdir. Ancak geçmişte kullanılan kelimeler hayatın her anını kuşatan kavramlardı. Eğer hayatı, hiçliği, uzayı ve aklımıza gelebilecek her şeyi yaratan Allah ise kelimeleri de Allah’tan bağımsız düşünemeyiz. Geçmişte bu toplumda yaşayan insanlar kavramları Rableriyle irtibatlı kullanmışlardır. Bu kavramları, bu hayat biçimlerini gençlere de anlatmamız lazım. Onların anladığı dille konuşmalıyız. Onların anladığı dil ise sanat, edebiyat, spor. Bunların arasına koyup da vermeliyiz. Bu hususta teşebbüste bulunan Yasin beyi ve sanatçılarımızı tebrik ediyorum” dedi. "Derin anlamlar taşıyor" Eserleri sergilenen Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi öğretim görevlisi Yasin Avcı ise, “Bazı kelimeler günlük kullanımından daha derin anlamlar taşıyor. Eser kelimesi üzerinden bir tanımlama yapmak istiyorum. Eser kelimesinin manası, aslında bir emek sonrası ortaya çıkan üründür. Daha derin manası ayak izi demektir. Yani bir emek sonrası ortaya çıkmasından ziyade eser, dokunduğumuz her şeydir. Dokunduğumuz her şey olduğu için bu nedenle çok dikkat etmemiz gerekiyor. Çünkü dokunduğumuz her şeyde bizden bir iz kalıyor. Bugün ben de bir ayak izini kaydetmek için böyle bir çalışma içerisine girdim. İstiklal şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un ‘Safahat’ adlı eserinde bulunan 17 kelimeyi tipografi sanatıyla ifade etmeye çalıştım. Serginin açılışına katılan herkese çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.