KÜLTÜR SANAT - 13 Ekim 2025 Pazartesi 14:03

Canikli Gençler Ecdadın İzinde Projesi: 12’nci sınıflar Çanakkale yolcusu

A
A
A
Canikli Gençler Ecdadın İzinde Projesi: 12’nci sınıflar Çanakkale yolcusu

Samsun’un Canik Belediyesi’nin "Canikli Gençler Ecdadın İzinde Projesi" kapsamında 12’nci sınıf öğrencileri törenle Çanakkale’ye uğurlandı.


Canik Belediyesi, milli ve manevi yönleri güçlü nesilleri yetiştirmek amacıyla 3 yılı aşkın süredir ilçedeki tüm 12’nci sınıf (lise son) öğrencilerini şehitler diyarı Çanakkale’ye götürüyor. "Canikli Gençler Ecdadın İzinde Projesi" kapsamında şimdiye kadar 5 bin 555 lise son öğrencisi Çanakkale’ye gönderilirken, bugün de 2025 yılının ilk öğrenci kafilesi, projenin tanıtım etkinliğinden sonra yolcu edildi.


Uğurlama töreni öncesinde Seyid Onbaşı’nın Çanakkale Savaşı’nda kaldırarak topa yerleştirdiği 276 kiloluk merminin aynı ağırlıktaki benzerinin olduğu alan hem protokol hem de programa gelenlerin dikkatini çekti. Sırayla mermiyi yerinden kaldırmaya çalışan protokol ve meraklılar, bunda muvaffak olamadılar. O anlar ise ilginç görüntüler oluşturdu.


Projenin bu yılki tanıtım toplantısında konuşan Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı, "3 yılı aşkın süredir bu programı gerçekleştiriyoruz. Dünya kuruldu kurulalı, inananla inanmayanın mücadelesinin devam ettiği bir dünyada yaşıyoruz. Bu vesileyle biz hep bir tarafta olduk ve olmaya da devam edeceğiz kıyamete kadar. Dolayısıyla belediyeciliğin yanında yapmamız gereken başka vazifelerimiz de var. O da geçmişi öğretmek. Geçmişini bilmeyen, gelecek inşa edemez. Sevgili gençler; bu vesileyle en azından liseyi bitirmeden bugünlere nasıl gelindi, bu coğrafyalar, bu topraklar bize nasıl emanet edildi, yerinde gidip görün istedik. Bu vesileyle bu yıl üçüncüsünü düzenlediğimiz etkinlikle tüm gençlerimizi atalarıyla, şühedayla buluşturmak istedik. Bu sene de inşallah startını bugün verdik. Bu etkinliğin bir gezi olarak kalmasını arzu etmiyoruz. ’Gittiğiniz gibi asla geri gelmeyin. Düşmanlar bugün de gelseler geçemez’ şekliyle geri dönmenizi arzu ediyoruz. Buna inancımız tam" dedi.



"Siz gençlerin dönemi, bugünün Türkiye’sini yönetmekten çok daha zor olacak"


Savaşların da şeklinin değiştiğine değinen Başkan Sandıkçı, "Eskiden savaşlar süngüyle, tüfekle yapılıyordu. 1918’de öyle oldu. Yakın zamanda gördünüz Hindistan-Pakistan savaşı yaşandı değil mi? Yine İran-İsrail savaşı yaşandı. Çanakkale’de bizim bir rivayete göre 250 bin, bir rivayete göre 400 bine yakın şehidimiz var. Ama son bir yıl içerisinde yaşanan Hindistan-Pakistan savaşlarında kâtil İsrail ve İran savaşında sahada hiç asker gördünüz mü? Televizyonu izlediniz. Hiç asker gördünüz mü? Cephede birbirine mermi atan, süngü takan yok değil mi? Devir değişti, zaman değişti, teknoloji değişti, araçlar değişti ve savaş şartları da değişti. O zaman ne yapacağız? Biz de günün ihtiyaçları, günün gereksinimlerine göre kendimizi yetiştirmek durumundayız. Artık süngüyle tüfekle savaş dönemi bitti. Tamamen yazılımla, bir tuşa basarak ülkeler birbirleriyle savaşıyorlar. O açıdan bu alanda da kendinizi yetiştirmek durumundasınız. Bugünün Türkiye’sini yönetmekten çok daha zor olacak sizin döneminiz. Allah yar ve yardımcınız olsun diyorum. Çünkü biz yaşlandığımızda bizi idare edecek olan, bu ülkeyi size devrettiğimizde aldığınız yerden daha yukarıya taşıyacak olan sizler olacaksınız. Bu açıdan bu teknolojik kısmı da asla atlamayın. Bu alanda belediye olarak bizler üzerimize düşeni yapmaya gayret ediyoruz. Hatta bununla alakalı eğer programda bir aksilik olmazsa sadece sizlerin önüne model oluşturma anlamında Japonya’da bir robot fuarına katılmayı düşünüyoruz. Oradan temin edeceğimiz bu insansı robotlarla getirip sizlerin önüne model koyalım istiyoruz. Çünkü yarın artık bu teknolojiyle devam edecek" diye konuştu.


Programda açılış konuşmalarının ardından Çanakkale Savaşı’nı anlatan tiyatro gösterisi sergilendi. Etkinliğin sonunda, bu yılın ilk öğrenci kafilesi otobüslerle Çanakkale’ye uğurlandı.



Canikli Gençler Ecdadın İzinde Projesi: 12’nci sınıflar Çanakkale yolcusu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Samsunspor’da Ntcham hariç sakatlığı bulunan futbolcular çalışmalara başladı Samsunspor’da sakatlığı bulunan futbolculardan Olivier Ntcham hariç Bedirhan Çetin, Afonso Sousa, Tanguy Coulibaly ve Celil Yüksel, salon veya saha çalışmalarına başladı. Samsunspor, uzun süredir sakatlıkları nedeniyle forma giyemeyen futbolcular hakkında bilgilendirmede bulundu. Bu kapsamda AEK Atina maçında sakatlanan Ntcham’ın tedavisinin devam ettiği açıklanırken, Bedirhan Çetin, Afonso Sousa, Tanguy Coulibaly ve Celil Yüksel’in saha veya salon çalışmalarına başladığı ifade edildi. Kulüpten futbolcuların sakatlıklarıyla ilgili yapılan yazılı açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Oyuncularımızın sağlık durumlarıyla ilgili tedavi ve rehabilitasyon süreçleri, sağlık ekibimizin kontrolünde planlandığı şekilde devam etmektedir. Olivier Ntcham’ın sol uyluk arka kas grubunda (hamstring) tespit edilen evre 2 yaralanma nedeniyle tedavi ve rehabilitasyon süreci sürmektedir. Tanguy Coulibaly’nin sol diz iç yan bağında (Medial Collateral Ligament) oluşan evre 3 tam kat yırtık nedeniyle rehabilitasyonu devam etmekte olup, salon ve saha çalışmalarına kontrollü şekilde devam etmektedir. Celil Yüksel’in sol el 4. tarak kemiğindeki (metakarp) kırık nedeniyle uygulanan alçı sonlandırılmış, thermoplast atel ile saha çalışmalarına başlanmıştır. Afonso Sousa’nın sol ayak bileğinde Anterior Talofibular Ligament ve Deltoid Ligament’i kapsayan çoklu bağ yaralanması ile birlikte kemik ezilmesi ve kemik ödemi (bone bruise) tespit edilmiş olup, tedavi ve rehabilitasyon süreci devam etmektedir. Salon çalışmalarına başlanmıştır. Bedirhan Çetin’in sağ diz ön çapraz bağında (Anterior Cruciate Ligament) oluşan total rüptür nedeniyle geçirdiği operasyonun ardından tedavi ve rehabilitasyon süreci devam etmekte olup, salon çalışmalarına başlanmıştır." Kırmızı-beyazlılarda Olivier Ntcham 16, Tanguy Coulibaly 7, Bedirhan Çetin ile Celil Yüksel 6’şar ve Afonso Sousa da 3 maçta süre almıştı. Yakın zamanda sakatlıklarını atlatan Lubo Satka ve Eyüp Aydın kısa süre önce takıma katıldı.
Kastamonu "Sazan sarmalı" oyununu eksperin dikkati bozdu Kastamonu’da 390 liraya otomobil alacağına inan ve 600 bin liraya aracını satacağını sanan vatandaşı "sazan sarmalı" yöntemiyle dolandırılmaktan durumu anlayan eksper kurtardı. O anlar ise cep telefonuyla görüntülendi. Kastamonu’da internet üzerinden otomobilini satmak isteyen bir vatandaş ile aracı satın almak isteyen kişiyi ağına düşüren dolandırıcı, "sazan sarmalı" yöntemiyle dolandırmaya çalıştı. Sosyal medya üzerinden aracını satmak isteyen vatandaşın ilanını kendisinin aracıymış gibi paylaşan dolandırıcı, Kastamonu’da bir vatandaşı ağına düşürdü. 600 bin TL değerindeki araç için 390 bin TL isteyen dolandırıcı, aracı başkasının kendisine teslim edeceğini belirterek yalanına inandırdı. Araç satıcısına da ulaşan dolandırıcı, aracı 600 bin TL’ye almak istediğini söyledi. Daha sonra araç sahibi ve aracı satın almak isteyen vatandaş, dolandırıldıklarını anlamadan ekspertiz firmasında buluştu. Araç satıcısının ve alıcısının tavırlarından şüphelenen eksper Ümit Muhammed Sağdıç, aracın kaç liraya satıldığını öğrenmek istedi. Durumu anlayan Sağdıç’ın ısrarı üzerine araç satıcısı aracı 390 bin liraya alacağını, araç satıcısı ise 600 bin liraya sattığını söyledi. Bunun üzerine iki vatandaş da dolandırılmaya çalışıldığını anladı. Eksper Ümit Muhammed Sağdıç, daha sonra dolandırıcıyı telefonla aradı. Başta kendisinin araç satıcısı olduğunu söyleyen dolandırıcı, Sağdıç’ın kendisinin vatandaşları dolandırmaya çalıştığını söylemesi üzerine hakaret ederek telefonu kapattı. O anlar ise cep telefonuyla kayıt altına alındı. "Hakaretler etmeye başladı, küfürler etmeye başladı" Yaşanan olayı anlatan Ümit Muhammed Sağdıç, "Olaydan bir gün önce müşterimiz bizden randevu istedi. Arkadaşımız vasıtasıyla bize ulaştı. Ertesi gün sabah için randevu verdik ve bize bir araç bulduklarını ve 390 bin TL civarında ücreti olduğunu ve aracın markasını söyledi. Biz de başta olabilir diye düşündük. Ama arabanın hatasız olduğu söylenince piyasa fiyatından 200-250 bin TL aşağında bir rakam olduğunu anladık. Satıcı bunu, daha sonra öğrendiğimizde 600 bin liraya sattığını, alıcı bunu 390 bin liraya aldığını sanıyor. Daha sonra alıcı da satıcı da ekspertiz için geldi. Satıcı daha önceden müşterimiz, tanıyoruz. Alıcı babasıyla geldi, satıcı tek başınaydı. Aracı, ekspertize soktular. Arabada yaptığımız kontrollede problem yoktu, daha sonra yol testine çıktım. Ben, yol testine çıkarken alıcıyı da satıcıyı da yanıma alırım, bir sıkıntı olursa ikisi de görsün diye. Bu sırada tekrar aracın fiyatını sordum. Bunları sürekli yaşadığımız için, televizyonlarda gördüğümüz için bu konulara dikkat ediyoruz. ’Satıcıya bu arabanın fiyatları nerelerde’ diye sordum. Alıcı hemen lafa girdi ve ’biz iş karşılığı alıyoruz, fiyatı karıştırmayalım’ gibisinden bir laf söyledi. Ben konuyu kapattım. Dükkana geri geldiğimizde alıcının sürekli telefonla görüştüğünü fark ettim. Alıcının babası da arabayı sormaya başlayınca satıcıyı yanıma çağırdım. ’Sen bu arabayı kaça satıyorsun’ dedim, ’600 bin TL dedi’, alıcının babası da 390 bin liraya aldıklarını söyledi. Alıcı yine telefonla konuşuyordu, ’ben de dolandırılıyorsunuz’ dedim. Alıcıdan telefonu aldım ve ’sen hiç karışma, ben konuşurum’ dedim. Satıcı, ’telefondaki arkadaşın alacağı varmış, iş karşılığı alacağını söyledi’ dedi. Telefondaki şahsı aradım, ’bu aracı kaça satıyorsunuz, parayı IBAN’a atmayacak mıyız’ dedim. Alıcının kardeşiymişim gibi konuştum. Sonra hakaretler etmeye başladı, küfürler etmeye başladı. ’Seninle görüşeceğiz’ dedi. Biz, burada arkadaşın dolandırıldığını anladık" dedi. "Öyle bir güven vermiş ki alıcının basireti bağlanmış" Dolandırıcının güvenli ödeme yöntemini kullanmamak için hem alıcıyı telefonda ikna ettiğini belirten Sağdıç, "’Ekspertizden notere gitmeden güvenli ödeme yapacaksın, bin lira atacaksın’ diyor. Bunu da Notere gitmeden isteyecekti. Adama öyle bir güven vermiş ki alıcının basireti bağlanmış. Allah kimsenin başına vermesin. Alıcıyı uyarmasaydım 390 bin TL parası dolandırıcı adama gidecekti ve mağdur olacaktı, aracı da satın alamayacaktı. Kaydı alsa dahi kayıt sahibi parayı almadığı için kayıt işi de iptal edilecekti. Burada mağdur olan alıcı olacaktı" diye konuştu. "Her iki tarafın da kafasını karıştırıyor" Dolandırıcının hem alıcı hem de satıcıyı sürekli telefonla aradığına dikkat çeken Sağdıç, "Alıcının telefonunu kapatıyor, satıcıyı arıyor, satıcıyı kapatıyor, alıcıya arıyor. Her iki tarafın da kafasını karıştırıyor. Allah kimsenin başına vermesin. Biz de buna engel olduk" şeklinde konuştu.