KÜLTÜR SANAT - 19 Mayıs 2024 Pazar 15:19

Çarşamba’da 19 Mayıs coşkusu

A
A
A
Çarşamba’da 19 Mayıs coşkusu

19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı, Çarşamba’da Adapark Suni Çim Sahada yapıldı. Öğrencilerin hazırladığı gösteriler stadı dolduran vatandaşlar tarafından ilgiyle izlendi.


19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı töreni, Belediye Meydanındaki Atatürk Anıtı’na çelenk konulması ile başladı. Törende, İlçe Gençlik ve Spor Müdürlüğü’nün çelengi Atatürk Anıtı’na sunuldu. Belediye Meydanında çelenk sunma töreni saygı duruşu ve okunan istiklal marşı sonrası sona erdi. Program Çarşamba Adapark Suni Çim Sahada düzenlenen etkinlikler ile devam etti.


Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan etkinlikte, günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yapan Gençlik Merkezi Müdürü Ramazan Katoğlu, “Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs’ta milli duygular içerisinde Samsun’da attığı ilk adım. Türk milletinin bağımsızlığını kazanmada ve Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşu yolunda atılmış en önemli adımdır. İşte bu yüzden, Türk milletinin, vatanı ve değerleri için verdiği onurlu mücadelenin adı olan 19 Mayıs’ın 105, yıldönümüne ulaşmanın mutluluk ve heyecanını yaşıyoruz" diye konuştu.


Konuşmaların ardından öğrencilerin hazırlandığı çeşitli spor gösterileri, halk oyunları ve müzik dinletilerinin ardından ödül törenine geçildi. Çeşitli etkinliklerde dereceye giren öğrencilere madalyaları Çarşamba Kaymakamı Doç. Dr. Şükrü Yıldırım, Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar, Çarşamba Cumhuriyet Başsavcısı Çağrı Gir tarafından verildi.


Adapark Suni Çim Sahada düzenlenen etkinliklere Çarşamba Kaymakamı Doç. Dr. Şükrü Yıldırım, Cumhuriyet Başsavcısı Çağrı Gir, Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar, Çarşamba Emniyet Müdür Barik Çiçek, İlçe Jandarma Komutanı Bnb. Mustafa Kemal Çelik, İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Özdemir, kurum amirleri, siyasi parti temsilcileri, öğretmenler ve öğrenciler katılım sağladı. Program geçiş töreni sonrası sona erdi.


19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları, akşam saatlerinde fener alayı ve gençlik konseri ile devam edecek.



Çarşamba’da 19 Mayıs coşkusu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Gebeliğin ilk 3 ayında kanama ve lekelenmeye dikkat Acıbadem Kayseri Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum, Tüp Bebek ve Üreme Sağlığı Uzmanı Doç. Dr. Cevat Rıfat Cündübey, gebeliğin ilk 3 aylık dönemde sık karşılaştıkları problemlerden bir tanesinin kanama ve lekelenme olduğunu ifade ederek, "Çünkü düşük tehdidi olarak değerlendiriyoruz biz bu tabloyu. Ancak hastalarımızın böyle durumlarda panik olmaması gerekiyor" dedi. Doç. Dr. Cevat Rıfat Cündübey, tüp bebek aşaması hakkında bilgiler vererek, "Tüm gebelikler kıymetlidir. Ancak tüp bebek tedavisi zor ve zahmetli bir süreç olup eğer tedavi sonrası bir gebelik oluşmuşsa hem aile hem bu süreci takip eden hekim için bu gebeliğin kıymeti biraz daha fazladır. Takiplerimiz embriyo transferi sonrası yaklaşık 10-12 gün sonra Beta HCG testinin yapılmasıyla başlamaktadır. Beta HCG tesit pozitif gelirse gün aşırı baktığımız testlerle kan değerlerinin düzenli artıp artmadığını takip ediyoruz. Ardından kesenin görülmesi için ultrason kontrolüne çağırıyoruz. Daha sonra da inşallah kalp atışlarını duymayı bekliyoruz" dedi. Gebeliğin ilk 3 aylık dönemdeki en önemli problemlerden bir tanesinin kanama ve lekelenme olduğunu aktaran Doç. Dr. Cündübey, "Kalp atışlarını duyduktan sonraki takiplerimizde ise ilk 3 aylık dönem bizim için daha fazla önem arz etmektedir. Çünkü tüp bebek gebelikleri doğal gebeliklere kıyasla hem embriyo transferi için rahim duvarı hazırlığını hem de bu dönemde kullandığımız ilaçlar dolayısıyla bazı farklılıklar içermektedir. Hastalarımıza transfer sonrasında verdiğimiz ilaçların ne kadar süre kullanılacağı, hangi sıklıkla kullanacağı veya ilaçları ne zaman bırakacağı konusunda bilgi vermekteyiz. İlk 3 aylık dönemde tüm gebeliklerde sık karşılaştığımız problemlerden bir tanesi kanama ve lekelenme problemleri. Tüp bebek hastalarımızda da karşılaştığımız problemlerden bir tanesi bu. Kanama ve lekelenme dikkat edilmesi gereken problemlerden bir tanesi. Çünkü düşük tehdidi olarak değerlendiriyoruz biz bu tabloyu. Ancak hastalarımız böyle durumlarda panik olmaması lazım. Biz; tedavi verdiğimiz hastalarımıza kanama ve lekelenme şikâyeti olduğu dönemlerde hekim ile iletişime geçmesi, kanama yoğunluğuna göre mevcut tedavisindeki ilaçların planlanmasını ve ilaç dozlarının ayarlanmasını sağlıyoruz. Gebeliğin başlangıcında eğer kan sulandırıcı tedaviye başlamışsak bunlara bazen ara veriyoruz, bazen dozlarda değişiklik yapabiliyoruz. Ancak dikkat edilmesi gereken şikâyetlerden önemli bir kısmını oluşturuyor kanama ve lekelenme" ifadelerini kullandı. "Sürekli yatak istirahati tavsiye etmiyoruz" Gebelik sürecinde kendilerine istirahat ve beslenme konularında soruların geldiğini ve sürekli yatak istirahatini gebe kadınlara önermediklerinin altını çizen Doç. Dr. Cündübey, "Gebeliğin ilk 3 aylık döneminde karşılaştığımız problemlerden bir tanesi de bulantı şikâyeti. Tüm gebelerde karşılaşıyoruz. Tüp bebek gebeliklerinde de sık karşılaştığımız problemlerden bir tanesini oluşturuyor. Tabii bu dönemde yine kullanabileceği ilaçlar, beslenme ve diyet takviyesi şikâyetlerin azalmasına destek olacaktır diye düşünüyoruz. Tüp bebek hastaları için özel bir beslenme tavsiyesi tabii ki yapıyoruz ancak gebelik ve sonrasında diğer gebelerden bir farklılığı yok. Sağlıklı beslenmesi, bol sıvı alması, temiz ve et ürünlerinin iyi pişmiş olmasını tavsiye ediyoruz. Tüp bebek tedavisi sonrası gebe kalan hastalarımızda da en sık sorulan sorulardan bir tanesi istirahat. Sürekli yatak istirahatini tüm gebeliklerde tavsiye etmediğimiz gibi tüp bebek tedavisi sonrası oluşan gebeliklerde de tavsiye ettiğimiz bir durum değil. Gebelik zaten pıhtılaşmaya yatkınlık oluşturan bir durum. Uzun süre yatak istirahatinin daha riskli bir tablo oluşturacağını biliyoruz. Sadece gebelik takipleri boyunca düşük riski taşıyan ya da erken doğum riski taşıyan hastalarda tavsiye ediyoruz. Tüp bebek hastaları halk arasında ’kıymetli gebelik’ olarak biliniyor. Tabii ki tüm gebelikler gibi bu gebelikler de oldukça kıymetlidir. Doğum şekli açısından biraz da sezaryen doğuma yakın hissediyor hastalar. Ancak tüp bebekle de gebe kalsa hasta, anne ve bebek için hangisi daha uygunsa bu şekilde bir doğum her zaman tavsiye ettiğimiz bit durumdur. Yani tüp bebek ile gebe kalan hastalar normal doğum da yapabilir. Eğer bebeğin pozisyonu uygunsa, annenin çatısı uygunsa normal doğum için herhangi bir problem yoktur" diye konuştu.
Kırşehir Kırşehir’in tarihi meydanı böyle görüntülendi Kırşehir tarihinde mihenk taşı olan Cacabey Medresesi ve Ahi Evran Külliyesi insanların uğrak yeri haline gelirken, tarihi çarşı 500 metre yükseklikten dron ile görüntülendi. Gündüzü ve gecesiyle Kırşehir’de insanların uğrak yeri haline gelen tarihi alanlar gün batımı ve gün doğumunda da güzel görüntüler oluşturuyor. Cumhuriyet tarihinin ilk külliye projesi olan Ahi Evran Külliyesi; geçtiğimiz yıl yapılan Ahilik Müzesi’yle yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı oldu. 10 ay önce açılışı yapılan müze alanı yaklaşık 100 bin kişi tarafından ziyaret edildi. Kaldırım, peyzaj ve ışıklandırma çalışmalarının ardından yepyeni bir görünüme kavuşan külliye alanı; Ahi Çarşısı, Ahi Külliyesi ve Zanaatçılar Çarşısı’nda bulunan esnafların da geç saatlere kadar iş yerlerini açık tutmasını sağladı. Külliye alanını insanların nefes almak için kullandığını söyleyen Çağlayan Bulduk; "Ahi Evran Külliyesi kurulduktan sonra insanların gün batımı ve gün doğumunda nefes aldıkları yer oldu" dedi. Kırşehir’de, yaklaşık 800 yıllık ahilik geleneğinin yaşatılması için hayata geçirilen Ahi Evran Külliyesi içinde yer alan Zanaatkarlar Çarşısı’nda 32 meslek grubundan esnaf faaliyet gösteriyor. Şehrin meydanında yer alan Cacabey Medresesi ise Ahi Evran Üniversitesi girişimleriyle de gök bilim şenliklerine ev sahipliği yapıyor. (EÖ-TB-