SAĞLIK - 02 Temmuz 2024 Salı 15:44

Çocuklarda ekran bağımlılığı: Kalıcı fiziksel, ruhsal ve beyinsel problemler ortaya çıkabilir

A
A
A
Çocuklarda ekran bağımlılığı: Kalıcı fiziksel, ruhsal ve beyinsel problemler ortaya çıkabilir

Psikolog İrem Durna, her yaş grubuna göre belirlenen ekran sürelerinin geçilmesi durumunda bebeklerde ve çocuklarda kalıcı fiziksel, ruhsal ve beyinsel problemlerin ortaya çıkabileceğini söyledi.


Günümüzde hızlıca ilerleyen teknoloji ile birlikte çocukların ekran karşısında geçirdikleri sürede ciddi artış gözlemleniyor. Özellikle pandemi dönemi çocuklarının ekran karşısında geçirdikleri süre ciddi anlamda zarar verici bir boyuta ulaşırken American Academy of Pediatrics (AAP) ve diğer sağlık kuruluşları çocukların yaşlarına göre uygun ekran süreleri ve rehberlik konusunda bilimsel çalışma gerçekleştirdi. Medicana Sağlık Grubu Psikologlarından İrem Durna, ekran bağımlılığının zararları hakkında açıklamada bulundu.



Bu yaşlardaki ekran bağımlılığı sürelerine dikkat


Bebek ve çocuklardaki yaş oranına göre ekran bağımlılığı süreleri hakkında bilgi veren Medicana International Samsun Hastanesi Psikoloğu İrem Durna, “0-18 ay: Bu yaş grubundaki bebeklerin ekran süreleri neredeyse sıfıra yakın olmalıdır. Ekranla geçirilen zaman, dil gelişimi ve sosyal etkileşimler gibi kritik gelişim alanlarını olumsuz etkileyebilir. Bebeklerin dil gelişimi için aileleri ve bakım verenleri ile etkileşim içinde olmaları önemlidir. 2-5 yaş: Bu yaş grubundaki çocuklar için günlük ekran süresi 1 saati geçmemelidir. İyi içerik seçimi yapılmalıdır. Eğitici, kaliteli programlar tercih edilmelidir. Ebeveynler ekran kullanımı sırasında rehberlik etmeli, içerikleri değerlendirilmedir. 6 yaş ve üzeri: Bu yaş grubundaki çocuklar için ekran süreleri ebeveyn gözetiminde, uygun bir şekilde yönetilmelidir. Günlük ekran süresi yine de 2-3 saati geçmemelidir. Diğer görevlere ve fiziksel aktivitelere yeterli zaman ayırılmalıdır” dedi.



“Ekrana aşırı maruz kalan çocuklarda çeşitli sağlık bozuklukları meydana gelebilir”


Aşırı ekran bağımlılığının birçok sağlık problemini beraberinde getirdiğine değinen Durna, “Ekran sürelerinin kontrolsüzce tüketilmesi, çocuklarda ekran bağımlılığı riskini beraberinde getirebilir. Normal gelişimdeki bir çocuk, aşırı ekrana maruz kalarak yalancı otizm belirtileri gösterebilir. Aşırı ekrana maruz kalan çocuk; zaman yönetiminde ciddi sıkıntılar yaşayabilir. Akademik performansında düşüş yaşayabilir. Sosyal izolasyon yaşayabilir. Uyku bozuklukları olabilir. Şiddet eğiliminde bulunabilir. Bütün bunlara ek olarak psikolojik ve fiziksel sağlık problemleri de beraberinde gelebilir. Kişiselleştirilmiş bir sınır çalışması ekran bağımlılığının önüne geçebilir” diye konuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odasında Semerci istikrarı Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Köksal Semerci, üyelere sağlanan imkanlarının devamlılığı ve Denizli Şoförler ve Otomobilciler Odasındaki 3 dönemlik istikrarı sürdürmek için yönetimiyle birlikte yeniden göreve talip olduklarını belirtti. Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odasında 3 dönemi geride bırakan Başkan Köksal Semerci ve yönetimi, 11 Ocak 2026 tarihinde mülkiyeti Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odasına ait olan eski adıyla Vera Düğün Salonunda yapılacak olan seçim de 4. dönem için 3 bin 86 üyesi ile seçime hazır olduklarını belirtti. 1984-2003 yılları arasında Denizli Şoförler ve Otomobilciler Odasında Muhasebe Müdürü ve Genel Sekreter, 2014 yılından bu yana ise başkanlık görevine devam eden Başkan Köksal Semerci, aynı zamanda Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi ile Denizli Esnaf Kefalet Kredi Kooperatifi Başkan Yardımcılığı görevlerini de görevlerini başarıya sürdürüyor. Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Köksal Semerci, taksici, minibüsçü, nakliyeci, kamyoncu, kurye, araç kiralama ve galericilik yapan 3 bin 86 oda üyesinden 4 dönem için tam destek aldıklarını belirtti. Üyeleri tarafından sevilen, oda yöneticiliğin her biriminde görev yapmış olan Başkan Köksal Semerci, aynı zamanda yürüttüğü Esnaf Kefalet Kredi Kooperatifi Başkan Yardımcılığı ile Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu Yönetim Kurulu Üyeliği görevleri ile oda üyelerinin temsil yetkisi haklarını elinde bulundurduklarını, bundan önce olduğu gibi bundan sonra ki dönemde de tüm üyelerinin haklarını korumak ve en iyi şekilde temsil etmek için gayret edeceklerini kaydetti. Üyelere sağlanan imkanlarının devamlılığı, Denizli Şoförler ve Otomobilciler Odasının gücünü kaybetmemesi için yeni döneme aday oldukları ifade eden Başkan Semerci, 11 Ocak 2026 tarihinde Vera Düğün Salonunda yapılacak olan genel kurula tüm üyelerini beklediklerini ifade etti.
Adana HAVAMAŞ, 2026 için hazır 2025 yılında 1 milyon 200 bin yolcuyu havalimanına taşıyan HAVAMAŞ’ın, 2026 yılı içinde yeni destinasyonlar ve yeni araç filosuyla güvenle hizmet vermeye devam edeceği belirtildi. Türkiye’nin gökyüzüne açılan 58. kapısı olan Çukurova Uluslararası Havalimanı’nın yolcu taşımacılığını yapan HAVAMAŞ, modern araç filosu, deneyimli sürücü kadrosu ve yolcu güvenliğini önceleyen hizmet anlayışıyla faaliyetlerini sürdürüyor. 2025 yılında yaklaşık 1 milyon 200 bin yolcuyu Adana, Mersin, Niğde, Nevşehir, Osmaniye ve Hatay’dan güvenle Çukurova Uluslararası Havalimanı’na taşıyan firma, 2026 yılında da yeni araç filosuyla güvenle hizmet vermeye devam edecek. "Çukurova ilçesinden artık HAVAMAŞ otobüslerimiz hareket edecek" Konuyla ilgili HAVAMAŞ Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Polat, İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. Polat, "2025 yılı bizler için iyi geçti. Ticari taksilerimiz, VIP araçlarımız ve otobüslerimiz ile hizmet vermekteyiz. 2026 yılı için hem yeni araçları destinasyonlarımıza ekleyeceğiz. Adana’nın Çukurova ilçesinden de artık HAVAMAŞ otobüslerimiz hareket edecek. Güzergah başvurularımız yapıldı. Birkaç tanesi onaylandı. Zamanla geri kalan destinasyonlar da onaylanacak ve vatandaşlarımız artık daha çabuk havalimanına ulaşacak" ifadelerini kullandı. Ayrıca Polat, https://havamas.com/ adresinden yolcuların kolaylıkla bilet alıp belirtilen saatte, belirtilen durakta olmasının yeterli olacağını, ayrıca havalimanı içerisindeki KİOSK’lar aracılığıyla da kolaylıkla biletlerini alabileceklerini belirtti.
İstanbul Yanlış kanın telafisi yok: Uzmanlardan sıfır hata uyarısı ‘Damardan Damara Kan Transfüzyonu’ konferansı, İstanbul’da gerçekleştirildi. Kanın tek kaynağının insan olduğunun vurgulandığı konferansta; gönüllü kan bağışı, hasta kanı yönetimi ve transfüzyon güvenliği ele alındı. Kan transfüzyonunun hayati önemine dikkat çekmek amacıyla düzenlenen "Damardan Damara Kan Transfüzyonu" konferansı, BHT CLINIC İstanbul Tema Hastanesi’nde gerçekleştirildi. Alanında uzman hekimler, hemşireler ve sağlık teknikerlerinin katıldığı konferansta, kanın akılcı kullanımı ve yanlış transfüzyonun geri dönüşü olmayan sonuçları vurgulandı. Konferansa; Prof. Dr. Mustafa Zahir Bakıcı, Dr. Öğr. Üyesi Cengiz Uzun, Dr. Öğr. Üyesi ve Başhekim Ajlan Kasabalıgil, Uzm. Dr. İlhan Birinci ile çok sayıda hemşire ve sağlık teknikeri katıldı. "Kanın tek kaynağı insan" Türkiye Kan Merkezleri ve Transfüzyon Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Hülya Bilgen, ameliyatlardan organ nakillerine kadar sağlık hizmetlerinin her aşamasında kana ihtiyaç duyulduğunu belirterek gönüllü ve karşılıksız kan bağışının önemine dikkat çekti. "Bu konuda tek kaynak insan. Bu yüzden kan bağışı çok önemli. Herkesi gönüllü ve karşılıksız şekilde kan bağışçısı olmaya davet ediyoruz" dedi. "Hasta kanı yönetimi hayat kurtarıyor" Dr. Bilgen, kanın gereksiz ve kontrolsüz kullanımının ciddi riskler taşıdığını belirterek bireylerin kendi kan değerlerini takip etmesinin ve hastanelerde hasta kanı yönetimi anlayışının benimsenmesinin hayati önem taşıdığını ifade etti. Bilgen, "Kimse kansız gezmemeli. Kan sayımı yapılmalı, eksiklikler tedavi edilmeli. Böylece ihtiyaç halinde başka birinin kanına bağımlılık azalır" uyarısında bulundu. "Yanlış kanın telafisi yok" Transfüzyon süreçlerinde sıfır hata ilkesinin altını çizen Bilgen, yanlış kan verilmesinin ölümcül sonuçlara yol açabileceğini söyledi. Bilgen, "Yanlış kanın geri dönüşü olmaz. Bu nedenle transfüzyon, sıfır hatayla yürütülmesi gereken en riskli alanlardan biridir" diyerek sözlerini sonlandırdı.