EKONOMİ - 27 Aralık 2023 Çarşamba 09:32

Kışlık 500 bin ton sebze üreten Samsun, karnabaharda da Türkiye 1’inciliğine yükseldi

A
A
A
Kışlık 500 bin ton sebze üreten Samsun, karnabaharda da Türkiye 1’inciliğine yükseldi

Lahana üretiminde Türkiye birincisi olan Samsun, bu yıl ürettiği 60 bin ton karnabahar ile de ’en çok karnabahar üreten il’ konumuna yükseldi.


Çarşamba, Bafra ve Vezirköprü Ovaları ile Türkiye’nin gıda ambarı konumunda bulunan Samsun, yazlık ve kışlık sebzeleri ile Türkiye’yi besliyor. Yıllardır ülke genelindeki lahana üretiminin başını çeken Samsun, karnabahar üretiminde de 1. sıraya yükseldi. Geçen yıl 40-45 bin ton karnabahar üretilen Samsun’da bu yıl ise sezonun bitmesine birkaç ay kala 60 bin tonluk karnabahar üretimi gerçekleştirildi. Samsun Tarım ve Orman İl Müdürü İbrahim Sağlam, kentin tarım potansiyeli hakkında İhlas Haber Ajansı’na (İHA) özel açıklamalarda bulundu.



“Karnabahar üretiminde 1. sıraya yükseldik”


Geçen yıla oranla üretim kapasitesinin arttığı karnabaharda 1. sıraya yükseldiklerinin altını çizen Tarım ve Orman İl Müdürü İbrahim Sağlam, “Karnabahar üretiminde 1. sıraya yükseldik. Geçen yıl 40-45 bin ton arasında karnabahar üretmiştik. Bu sene 60 bin ton rekoltemiz oldu. Bu rekoltenin yanı sıra hasat kış sonuna kadar devam edecek. Şubat ayına kadar 15’er gün aralıklarla hasadımız olacak. 500 bin ton kışlık sebze üretimimizin 16 bin dekar alanında yaklaşık 60 bin ton gibi bir karnabahar rekoltemiz oldu. Sadece üretimi arttırmak gibi bir hedefimiz yok. Bakanlığımız üretim planlaması yapıyor. Bazı ürünlerdeki üretimi azaltmak gerekebiliyor. Ürün ihtiyaçtan çok olduğu zaman fiyat düşebiliyor. Hangi ürünün ne kadar üretilmesi gerektiği planlı bir şekilde belirleniyor. Bazı tarım ürünlerinin üretimini arttırabiliriz, bazıları stabil kalabilir bazılarında da azaltmaya gidebiliriz. İleriki yıllardaki üretim kapasitesi o dönemki ihtiyaçlara göre belirlenecek. Örneğin; çeltiğin üretimi dünyada ve Trakya’da azaldığı zaman burada arttırabiliriz. Dünyada ve Trakya’da üretim artarsa burada sabit kalmamız ya da azaltmamız gerekecek. Çünkü yarın bir gün su kısıtı olduğu zaman mecbur azaltmaya gideceğiz. Bunla ilgili de damla sulama çalışmasını yaptık. Bu yöntemle belki normal sulamaya göre verim biraz daha düşük olabiliyor ama alternatif üretimimiz var. Hiç su olmadığı zaman da damla sulama ile çeltik üretimi yapabileceğini öngörüp, gerçekleştirdik” dedi.



“Toplam 870 bin sebze üretiminin 500 bin tonunu kışlık ürünler oluşturuyor”


Sebze üretiminin büyük bir kısmını lahana ve karnabahar başta olmak üzere birçok kışlık sebzenin oluşturduğuna değinen İbrahim Sağlam, “Bafra ve Çarşamba Ovaları sebze üretiminde Türkiye’de önde geliyor. Lahana üretiminde Türkiye’de 1. sıradayız. Kırmızı lahanada ülkedeki üretimin yüzde 34’ünü tek başımıza sağlıyoruz. Yılda 60 bin ton üretim yapıyoruz. Genel sebze üretimimiz ise il olarak toplam 870 bin ton üretimimiz var. Kışlık sebze olarak yaklaşık 80 bin dekar alanda 500 bin ton gibi bir üretimimiz var. Bunların başını lahana, pırasa, brokoli, karnabahar gibi ürünler çekiyor. Kışlık ve yazlık sebze olarak hem Karadeniz’i besliyoruz hem de Türkiye’yi besliyoruz. İlimizde üretilen sebzenin yüzde 91’ini Bafra’da yetiştiriyoruz. Geçen yıl farklı bir deneme olarak çeltik sonra brokoli ekimi yaptık. Çok da başarılı oldu. Türkiye’deki üretimden farklı bir zamanda hasat ettiğimiz için de üretici brokoliden kazandı. Normalde sezonda 8 TL’ye satılan brokoli 20 TL’den alıcı buldu. Ayrıca bir üretim sezonu içerisinde çeltikle beraber brokoliden de kazanç sağlanmış oldu” diye konuştu.



“İhracat 2 kattan fazla arttı”


Samsun’da açılan Gıda Kontrol Laboratuvarı sayesinde yurt dışına yapılan ihracatın da 1 senede 2 kattan fazla arttığına dikkat çeken Müdür Sağlam, “Avrupa’ya ve Rusya’ya ihracatımız var. 2021’de 3-4 bin ton arasında bir sevkiyatımız vardı. Daha önceden gıda kontrol laboratuvarımız olmadığından sebzelerimiz Mersin’e gittikten sonra Samsun’a gelip sonradan ihraç edilmek zorunda kalıyordu. Artık laboratuvarımız var ve analizler ilimizde yapılıyor. Dolayısıyla 8 bin 500 tona yakın ihracatımız gerçekleşti. Bu ihracat yıllar itibarıyla daha da artacak. Dünyada yaşlı nüfus artıyor. Bu da protein yerine sebze ağırlıklı beslenmeyi beraberinde getiriyor. Gerekli inovasyonu yapıp, piyasadaki açığı kapatmak için gerekli çalışma ve üretimleri yapacağız” şeklinde konuştu.



“Fındıkta ikinci, kivide üçüncü sıradayız”


Meyve üretiminde de fındık başta olmak üzere üst sıralarda yer aldıklarını vurgulayan Sağlam, ayrıca şunları söyledi:


“Meyvede Türkiye genelinde fındık üretiminde iddialı konumdayız. Türkiye’de üretilen fındığın yüzde 16’sı Samsun’da üretiliyor. Ordu’dan sonra en çok fındık üreten iliz. Bu yıl 1 milyon 200 dönüm arazide 118 bin 500 ton fındık üretimimiz oldu. Geçen yıl bu rakam 112 bin 500 tondu. Yeni fındık alanlarımız henüz üretime geçmedi. Üretime geçince daha fazla üretim yapacağız. Kivi üretiminde de Türkiye’de 3. sıradayız, 6 bin dekar alanda 18 bin ton üretimimiz var. Elma, armut, şeftali gibi meyvelerde de üretimlerimiz hızla devam ediyor.”



Kışlık 500 bin ton sebze üreten Samsun, karnabaharda da Türkiye 1’inciliğine yükseldi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Dünya ev tekstili sektörü HOMETEX’te buluşuyor Ev tekstili sektörünün en önemli buluşması HOMETEX Ev Tekstili Fuarı, 21-25 Mayıs 2024 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenecek. Ev tekstili sektörünün çatı kuruluşu Türkiye Ev Tekstili Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TETSİAD) tarafından, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) iştiraki KFA Fuarcılık organizasyonunda düzenlenen HOMETEX, sektörün küresel oyuncularını bir araya getirmeye hazırlanıyor. Ev tekstilinin trend merkezi olarak kabul edilen 11 holde toplam 200 bin metrekarelik İstanbul Fuar Merkezi’nde yapılacak fuarın her yıl olduğu gibi bu sene de sektörün en önemli buluşma yeri olması bekleniyor. Fuarda 700’ü aşkın firmanın katılımcı olarak yer alması planlanıyor. Perde ve perde aksesuarlarından döşemelik kumaşlara, havlu ve banyo ürünlerinden halı ve zemin kaplamalarına, yatak odası, mutfak ve yemek odası tekstilinden duvar kaplamalarına kadar firmaların yenilikçi ürün ve tasarımlarını sergileyeceği organizasyon, “Dönüştürülebilirlik” temasıyla gerçekleştirilecek. Nitelikli alım heyetleri ile ihracata destek Ev tekstili sektörüne yeni ürünlerini tanıtmak ve uluslararası tüketici ve profesyonellere ulaşmak adına önemli fırsatlar sunan HOMETEX’te, Avrupa’dan Asya’ya, Afrika’dan Amerika’ya dünyanın farklı coğrafyalarından profesyonel ziyaretçi ve alım heyetleri de yerini alacak. Geçmiş yıllarda milyarlarca dolarlık ticaret ile ekonomiye katkı sağlayan HOMETEX, 2024 yılında da maksimum düzeyde ticari bağlantı ile Türk ev tekstili sektörünün ihracatına destek vermeyi sürdürecek. Fuar ilham veren konseptiyle sektöre güç katacak HOMETEX bu yıl ayrıca ziyaretçilerine ve katılımcılarına etkileşimi yüksek ve ilham veren konsepti ile benzersiz bir fuar deneyimi sunacak. Sürdürülebilir ürünlerden moda söyleşilerine, trend alanlarından sektör buluşmalarına kadar zengin bir içerikle gerçekleştirilecek fuar, firmalara yeni ufuklar kazandırmaya hazırlanıyor. Birbirinden seçkin markaların özenle hazırlanan tasarımlarından oluşan trend alanları, tasarımcılar, üreticiler ve moda profesyonellerinin sektörel bilgi paylaşımı yaptığı ‘HOMETEX Dialogs’ ve daha birçok etkinliğe sahne olacak fuar, küresel ev tekstili sektörünün geleceğine yön verme yolunda önemli bir rol oynayacak.
Denizli Kalpten beslenerek çevresini tamamen saran 1,1 kilogram yağ kitlesi görenleri hayrete düşürdü Burdur’da yaşayan ve kalbindeki sıkışma şikayetleri artan Yahya Özsoy, ilaç raporunu yeniletmek için gittiği hastanede kalbinde nadir rastlanan bir kitle olduğunu öğrendi. Denizli Özel Tekden Hastanesinde yapılan başarılı operasyonla kalbinden beslenen ve kalbini çepeçevre saran 1 kilodan fazla yağ kitlesinden kurtulan hasta, sağlığına kavuştu. Burdur’un Yeşilova ilçesinde yaşayan 68 yaşındaki Yahya Özsoy, daha önce anjiyo olduğu için sürekli kullanması gereken ilaçların raporunu yeniletmek ve kalbinde artan sıkışma şikayetlerini kontrol ettirmek için hastaneye müracaat etti. Yapılan kontrolde kalbinde şüpheli bir kitle tespit edilen Özsoy, Denizli’ye sevk edildi. Özel Tekden Hastanesine müracaat eden Özsoy, tetkiklerinin tamamlanması ile kalbinde sık rastlanmayan, kalbinin damarlarından beslenen ve kalbini tamamen saran bir kitle olduğu tespit edildi. Yapılan ameliyat hazırlıklarının ardından Kalp ve Damar Cerrahisi uzmanları Prof. Dr. Ali Vefa Özcan ve Op. Dr. Serkan Akcan tarafından ameliyata alındı. Zorlu geçen ameliyat ile kalbini çevreleyen 1 kilo 84 gram yağ tabakası başarıyla çıkartılan ve 1 damarına bypass yapılan Özsoy, yoğun bakım ve servisteki tedavisini tamamlanmasının ardından sağlıkla hastaneden taburcu edildi. 68 yaşındaki hastanın yaklaşık 1 ay önce kendilerine kalbinde şüpheli kitle tespiti ile müracaat ettiğini kaydeden Prof. Dr. Ali Vefa Özcan, taburcu olmasının ardından kontrole gelen hastanın durumunun gayet iyi olduğunu söyledi. Özcan, "Yaptığımız tetkikler sonucu bu kitlenin bir yağ tümörü olduğu anlaşıldı. Hastamıza yaptığımız başarılı bir açık kalp ameliyatıyla, yaklaşık 1 kilogram kadar olan yağ kitlesini kalbin çevresinden çıkardık. Çıkarıldıktan sonra patolojiye gönderilen bu kitlenin iyi huylu olduğu da öğrenildi. Çok geçmiş olsun, şu an Yahya Bey tam olarak sağlığına kavuştu" dedi. Hastanede kaldığı süre boyunca hastanın takibini yapan Op. Dr. Serkan Akcan da, "Yahya amcamızın durumunu sürekli takip ettik. Ameliyatından sonra 2 gün yoğun bakımda tedavisi oldu. Yoğun bakımdan çıktıktan sonra 5 gün daha servisimizde kedisini misafir ettik. Daha sonra her hangi bir sıkıntı yaşanmayınca sağlıklı bir şekilde taburcu ettik. Bugün de kendisi kontrolüne geldi. Durumunun gayet iyi olması bizleri de çok mutlu etti" diye konuştu. "Allah sizin elinizden bana şifa nasip etti" diyerek Denizli Tekden ailesine teşekkür eden Yahya Özsoy ise, "Daha önce anjiyo olduğumdan dolayı ilaç raporumu yenilemek için hastaneye gittiğimde bana ameliyat olmam gerektiği söylendi. Kalbimin etrafında bir kitle olduğunun söylenmesi üzerinde Denizli Tekden Hastanesine geldim. Burada ameliyatımı oldum. Kalbimin etrafından 1 kilodan fazla bir büyüklükte olan yağ kitlesi çıkartıldı. Hastanede kaldığım süre içerisinde ve ameliyat sonrasında sağlık görevlilerinin bana ve etrafımdaki hastalara yönelik tutumları beni çok memnun etti. Benim gibi kalbinde sorun olanlar var ise Tekden Hastanesine gelip tedavilerini olmalarını tavsiye ederim. Tekden Hastanesinden çok memnun kaldım, Allah razı olsun hepsinden" şeklinde konuştu.
Elazığ Prof. Dr. Açık’tan, AB’nin kadına yönelik şiddetle mücadele yasasına destek TÜRKONFED İş Dünyasında Kadın Komisyonu Başkanı Elazığlı iş kadını Prof. Dr. Yasemin Açık, Avrupa Birliği’nin kadına yönelik şiddeti önleme ve şiddetle mücadele etme amacıyla tarihinde ilk kez yaptığı ortak yasa hakkında değerlendirmede bulundu. Bünyesindeki 56 kadın derneği bulunan Açık, Avrupa Birliği’nin kadına yönelik şiddeti önleme ve şiddetle mücadele etme amacıyla tarihinde ilk kez yaptığı ortak yasa hakkında değerlendirmede bulundu. Kadınların dünyanın her yerinde benzer sorunlarla mücadele ettiğini belirten Prof. Dr. Açık, ’’AB, kadınları her türlü şiddetten korumak için güçlü bir yasal çerçeve sundu. Ülkemizde de benzer adımların atılması, kadına yönelik şiddetle mücadelenin yanı sıra AB ile uyum sürecinde de kritik bir adım olacaktır. Bu alandaki çalışmalara destek vermeye hazırız” dedi. ’’Bu yasa şiddetle mücadelede bir kilometre taşı’’ Yeni yasanın dünyanın her yerinde şiddetle ve eşitsizlikle mücadele eden kadınlar için bir umut ışığı olduğunu aktaran Prof. Dr. Yasemin Açık, “Avrupa Birliği’nin hazırladığı yasa, kadınların ve kız çocuklarının yaşadığı her türlü eşitsizlik, ayrımcılık ve şiddetle mücadelede bir kilometre taşıdır. Güçlü bir yasal çerçeve sunan bu ortak metin, kadınların temel haklarını güvence altına alarak tacizden ve şiddetten korkmadan yaşayabilecekleri, kendilerini evde, sokakta, sosyal medyada güvende hissedebilecekleri bir zemin hazırlıyor. Gerçek eşitlik ancak kadınların güvende oldukları bir dünyada sağlanabilir. Bu yasa da bu hedefe ulaşmada önemli bir adım” diye konuştu. ’’Ülkemizde yapılacak çalışmalara katkı sunmaya hazırız’’ Türkiye’de bu alanda yapılacak çalışmalara destek vermeye hazır olduklarını ifade eden Prof. Dr. Açık, ’’Toplumun yarısını oluşturan kadınların toplumsal cinsiyet ve fırsat eşitliği temelinde, hayatın her alanına etkin ve yetkin bir şekilde katıldığı, şiddetin her türünden uzak bir Türkiye hayal ediyoruz. AB’nin bu yasasının sadece üye ülkelerde değil, ülkemizde de şiddetle ve eşitsizlikle mücadele etmek için son derece önemli olduğunu düşünüyoruz. Üye ülkelerin kendi yasalarını bu yasa doğrultusunda yeniden düzenlemek için üç yıl zamanları var. Bizim de benzer adımlar atmamız, kadına yönelik şiddetle mücadelenin yanı sıra AB ile uyum sürecimizde de kritik bir adım olacaktır. Kadına yönelik şiddetin her türlüsüne karşı mücadele etmek için elimizden gelen desteği sunmaya, bu alanda kamu nezdinde yapılacak tüm çalışmalara katkı sunmaya, daha adil ve eşit bir toplum için şiddetin ve eşitsizliğin her türüyle kararlılıkla mücadele etmeye hazırız’’ şeklinde konuştu. 13 Mayıs 2024 / İstanbul - Avrupa Birliği (AB), kadına yönelik şiddeti önleme ve bu şiddetle mücadele etmeye yönelik ortak bir yasa hazırladı. Nisan ayında Avrupa Parlamentosu’nda, geçtiğimiz hafta da üye ülkeleri temsil eden AB Konseyi’nde onaylanan yasada, kadın sünneti, zorla evlilik, mahrem görüntülerin rızasız paylaşımı, siber alanda ısrarlı takip-taciz, nefret ile şiddetin teşvik ve tahrik edilmesi suç sayılırken bu suçların mağdurlarının korunması için standartlar belirlendi. AB ülkelerinin yasanın yürürlüğe girmesinden itibaren ilgili hükümleri/kuralları ulusal hukuklarına aktarmak için üç yıl süreleri olacak.