SAĞLIK - 17 Mayıs 2025 Cumartesi 14:37

Prof. Dr. Bektaş: "Metamfetamin kullanımında Ege kentleri ve Samsun çok ciddi alarm veriyor"

A
A
A
Prof. Dr. Bektaş: "Metamfetamin kullanımında Ege kentleri ve Samsun çok ciddi alarm veriyor"

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bektaş Murat Yalçın, "Ülkemizde metamfetamin kullanımında özellikle Ege kentleri ve Samsun çok ciddi alarm veriyor. Samsun Türkiye’de 4. sırada. 2022 yılında Samsun’da çok ciddi bir artış olmuş. Kanalizasyon ölçümlerinde 4 veya 5 katına çıkmış" dedi.


Samsun’da Karadeniz Aile Hekimliği Kongresi, Samsun Büyükşehir Belediyesi Çok Amaçlı Salonda düzenlendi. Kongrede konuşan OMÜ Tıp Fakültesi, Dahili Tıp Bilimleri Bölümü, Aile Hekimliği Anabilim Dalı Öğreti Üyesi Prof. Dr. Bektaş Murat Yalçın, uyuşturucu bağımlılığı ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Bektaş Murat Yalçın, "Ülkemiz, Birleşmiş Milletler tarafından ‘haşhaş’ bitkisinin yasal olarak ekiminin izin verildiği birkaç ülkeden bir tanesidir. Biz de daha önce bu haşhaş üretimine bağlı olarak esrar ciddi olarak kötü kullanılmış madde idi. Vietnam Savaşı’nda 1 buçuk milyon insanının yüzde 20’si vatanlarına mariana ve eroin bağımlısı olarak geri dönmüş. Tarihte bu kadar büyük bir olay ancak Çin’de olmuş. Amerika da bu askerleri tedavi etmek için muazzam bir para ve kaynak ayırdı. İstihbarat ve terör örgütleri bir şey fark ediyor. Bu işi çok karlı. ‘Uyuşturucu ticareti yaparak kendi siyasi hedeflerimiz için kaynak oluşturabiliriz’ deniliyor. İlk olarak böyle bir organizasyon başlıyor. Bu işin maalesef tacirleri var. Türkiye’de de Alcaponelar var. Bunlardan bir tanesi Behçet Cantürk. Sakarya üçgeninden ilk öldürülenlerden bir tanesiydi. 1994 yılında üzerinde 10 tane kurşun deliği ile bulunmuştu. Diğerleri ise Hüseyin Baybaşin, Yaşar Avni Musullu, Eric Shoeroder, Rawa Majid, Jovan Vukot, Mark Douglas Buddle, Nenat Petrak. Ben bunları araştırdığım zaman arka arkaya baktım. 20-30 tane isim çıktı. Anlatmaya çalıştığım şey şu: Sınırlarınızı iyi kontrol etmeniz gerekiyor" diye konuştu.



"Metamfetamin kullanımında Samsun 4. sırada"


Türkiye’deki uyuşturucu türleri ve kullanım yaygınlığına da değinen Prof. Dr. Yalçın, şu bilgileri verdi:


"Türkiye’de en fazla esrar, amfetamin, metamfetamin, bonzai, kokain ve eroin kullanılıyor. Esrar, kenevir bitkisinden elde ediliyor. İlginç bir şekilde Adıyaman esrar kullanımı konusunda en önemli il gibi gözüküyor. Bin kişi için yapılan kanalizasyon ölçümlerinde Adıyaman (13.285 miligram) açık ara önde. Tabii, bu Barcelona, İstanbul gibi şehirlerle karşılaştırılmaz bile. İlginç olan şey şu: Daha önce bu öncelik Diyarbakır’daydı. Ben Samsun nerede diye merak ederdim ama Samsun ismi geçmemiş. Sıkıntı şu: Gençler bonzaiyi kullanırken bunlara satılan ürün daha çok tarım ilaçları, aseton, amonyak gibi son derece toksik maddelerle birlikte işleniyor. Gençler farkında olmadan zehir içiyor. Buna bağlı olarak vücut sıcaklığı yükseliyor. Ağrı algısı azalıyor. Donuk yüz ifadesi ortaya çıkıyor. Kişiler vücutlarındaki uyuşmaya bağlı olarak panik atak geçiriyor. Amfetamin günümüzde kırmızı reçete ile kullanılıyor. Bunlar dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunda kullanılan etkili ilaçlardır. Çocukların yarış atı gibi çalıştırıldığı bir dönemden geçiyoruz. LGS’dir, üniversite sınavıdır, kendi görüşüm sanki bu ilaçlara doğru yapay bir istek oluşturuyor. Bununla ilgili çok hırslı aileler görüyorum. Hatta bana bile öğretmenler tarafından önerildiği zaman şaşkınlıkla karşılanmıştı. Amfetamin bedensel, zihinsel performansınızı artırıyor. Yüksek enerji veriyor. Yorgunluk hissetmiyorsunuz. Kişi aynaya baktığı zaman çok farklı bir imaj görüyor. 20 gün etkisi var. 1 aylık dopamin ve serotoninin yarısı gidiyor. Amfetamin çok ciddi beyin kanamaları yapıyor. Metamfetamin ise dünyanın yeni baş belası. Dünyada en güçlü ikinci madde. Kristalize formu diğer formlarına göre bağımlılık yapma oranı çok yüksek. Ülkemizde metamfetamin kullanımına baktığımız zaman özellikle Ege kentleri ve Samsun çok ciddi alarm veriyor. Samsun Türkiye’de 4. sıradadır. 2022 yılında Samsun’da çok ciddi bir artış olmuş. Kanalizasyon ölçümlerinde 4 veya 5 katına çıkmış. Kanalizasyon ölçümlerinde ortaya çıkan metabolitler gerçek durumun 6’da 1’ini gösterir. Adana da biraz sıkıntılı. Metamfetamin bağımlılığı çok zor bir tedavi gerektiriyor. Çekya, Almanya, Slovakya, Türkiye’de tedaviye başlayan 10 bin kişinin yüzde 92’si bizim ülkemizde. Önemli bir miktarda metamfetamin bağımlımız var. Türkiye’de kokain çok rağbet görmüyor. Kokain kullanımında İstanbul, İzmir ve Antalya ilk sırada yer alıyor. Turizmle ilgili kentler daha ön planda ama ilginç bir şekilde Bingöl’de ortaya çıkıyor. Bingöl uyuşturucu imal ve ticaret suçunda Türkiye’de 9. sıradadır. Eroin kullanımında ise Türkiye’de en fazla Isparta, Denizli ve Edirne’de. Ekstazi kullanımında ise Karaman, Mersin ve Konya en fazla kullanan illerdir. Bunun sebebi Avrupa’da ekstazinin en fazla yapıldığı yer Hollanda’dır. Hollanda’da çalışan işçilerin çok büyük kısmı ise Karaman ilindendir. Öyle bir hipotez düşünülmüş."



"Toplumda giderek düzenli bir artış var"


Sağlık Bakanlığı ve Emniyet Müdürlüğü’nün göstergelerine göre Türkiye toplumunda uyuşturucu madde kullanma sıklığı hakkında bilgi veren Prof. Dr. Yalçın, "Yılların içerisine baktığımızda 1990’larda toplumun yüzde 1.27’si olarak gösterilmiş. 2000’lerde 1.34’lere çıkmış. 2020 verilerine göre 1.7’ye çıkmış. Toplumda giderek düzenli bir artış var. 1990’larda uyuşturucu maddeye bağlı ölümler 249 iken, 2017’de resmi rakam 923. 2022 rakamı ise bin 100’lerde" ifadelerini kullandı.


Aile kongresinde ayrıca konuşan Samsun Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı Başkanı Erdinç Yavuz ise "Karadeniz Aile Hekimliği Kongresi’nin dördüncüsünü Kurtuluş Mücadelesi’nin ilk adımlarının atıldığı yer ve tarihte Samsun’da, 19 Mayısta düzenlemenin mutluluğunu yaşıyoruz. Geçtiğimiz 4 yıl ülkemizde sağlık hizmetlerinde yaşanan gelişmeler, sosyokültürel ve demografik değişiklikler, özellikle obezite, hipertansiyon, diyabet gibi kronik hastalıkların sıklığında gözlemlediğimiz pandemi seviyesindeki artış birinci basamak sağlık hizmetlerine ve aile hekimliğine olan ihtiyacı açıkça göz önüne sermektedir. Samsun Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Türkiye aile hekimleri uzmanlık Derneği Samsun Şubesi olarak organize ettiğimiz kongremizde birinci basamak hekimlerinin ülkemizin güncel sağlık sorunlarını daha iyi yönetebilmesi için bilgi ve tecrübelerini artırabilecekleri akademik bir ortam sağlamayı amaçladık. Bu yılki kongremizde gençlik ve bağımlılık, kronik hastalık yönetimde artık önemini daha iyi kavradığımız yaşam biçimi değişiklikleri, tip 2 diyabet tedavisinde yeni modaliteler, aşılarda son yılda gerçekleşen gelişmeler, artık hızla yaşlanan ülkemizde geriatrik yaş grubunda sık rastlanan sorunlar gibi pek çok güncel ve önemli konuyu masaya yatıracağız" şeklinde konuştu.


Kongrede Samsun Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Elif Mangan da bir konuşma yaptı.


Kongre sunumlarla devam etti.



Prof. Dr. Bektaş: "Metamfetamin kullanımında Ege kentleri ve Samsun çok ciddi alarm veriyor"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odasında Semerci istikrarı Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Köksal Semerci, üyelere sağlanan imkanlarının devamlılığı ve Denizli Şoförler ve Otomobilciler Odasındaki 3 dönemlik istikrarı sürdürmek için yönetimiyle birlikte yeniden göreve talip olduklarını belirtti. Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odasında 3 dönemi geride bırakan Başkan Köksal Semerci ve yönetimi, 11 Ocak 2026 tarihinde mülkiyeti Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odasına ait olan eski adıyla Vera Düğün Salonunda yapılacak olan seçim de 4. dönem için 3 bin 86 üyesi ile seçime hazır olduklarını belirtti. 1984-2003 yılları arasında Denizli Şoförler ve Otomobilciler Odasında Muhasebe Müdürü ve Genel Sekreter, 2014 yılından bu yana ise başkanlık görevine devam eden Başkan Köksal Semerci, aynı zamanda Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi ile Denizli Esnaf Kefalet Kredi Kooperatifi Başkan Yardımcılığı görevlerini de görevlerini başarıya sürdürüyor. Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Köksal Semerci, taksici, minibüsçü, nakliyeci, kamyoncu, kurye, araç kiralama ve galericilik yapan 3 bin 86 oda üyesinden 4 dönem için tam destek aldıklarını belirtti. Üyeleri tarafından sevilen, oda yöneticiliğin her biriminde görev yapmış olan Başkan Köksal Semerci, aynı zamanda yürüttüğü Esnaf Kefalet Kredi Kooperatifi Başkan Yardımcılığı ile Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu Yönetim Kurulu Üyeliği görevleri ile oda üyelerinin temsil yetkisi haklarını elinde bulundurduklarını, bundan önce olduğu gibi bundan sonra ki dönemde de tüm üyelerinin haklarını korumak ve en iyi şekilde temsil etmek için gayret edeceklerini kaydetti. Üyelere sağlanan imkanlarının devamlılığı, Denizli Şoförler ve Otomobilciler Odasının gücünü kaybetmemesi için yeni döneme aday oldukları ifade eden Başkan Semerci, 11 Ocak 2026 tarihinde Vera Düğün Salonunda yapılacak olan genel kurula tüm üyelerini beklediklerini ifade etti.
Adana HAVAMAŞ, 2026 için hazır 2025 yılında 1 milyon 200 bin yolcuyu havalimanına taşıyan HAVAMAŞ’ın, 2026 yılı içinde yeni destinasyonlar ve yeni araç filosuyla güvenle hizmet vermeye devam edeceği belirtildi. Türkiye’nin gökyüzüne açılan 58. kapısı olan Çukurova Uluslararası Havalimanı’nın yolcu taşımacılığını yapan HAVAMAŞ, modern araç filosu, deneyimli sürücü kadrosu ve yolcu güvenliğini önceleyen hizmet anlayışıyla faaliyetlerini sürdürüyor. 2025 yılında yaklaşık 1 milyon 200 bin yolcuyu Adana, Mersin, Niğde, Nevşehir, Osmaniye ve Hatay’dan güvenle Çukurova Uluslararası Havalimanı’na taşıyan firma, 2026 yılında da yeni araç filosuyla güvenle hizmet vermeye devam edecek. "Çukurova ilçesinden artık HAVAMAŞ otobüslerimiz hareket edecek" Konuyla ilgili HAVAMAŞ Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Polat, İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. Polat, "2025 yılı bizler için iyi geçti. Ticari taksilerimiz, VIP araçlarımız ve otobüslerimiz ile hizmet vermekteyiz. 2026 yılı için hem yeni araçları destinasyonlarımıza ekleyeceğiz. Adana’nın Çukurova ilçesinden de artık HAVAMAŞ otobüslerimiz hareket edecek. Güzergah başvurularımız yapıldı. Birkaç tanesi onaylandı. Zamanla geri kalan destinasyonlar da onaylanacak ve vatandaşlarımız artık daha çabuk havalimanına ulaşacak" ifadelerini kullandı. Ayrıca Polat, https://havamas.com/ adresinden yolcuların kolaylıkla bilet alıp belirtilen saatte, belirtilen durakta olmasının yeterli olacağını, ayrıca havalimanı içerisindeki KİOSK’lar aracılığıyla da kolaylıkla biletlerini alabileceklerini belirtti.
İstanbul Yanlış kanın telafisi yok: Uzmanlardan sıfır hata uyarısı ‘Damardan Damara Kan Transfüzyonu’ konferansı, İstanbul’da gerçekleştirildi. Kanın tek kaynağının insan olduğunun vurgulandığı konferansta; gönüllü kan bağışı, hasta kanı yönetimi ve transfüzyon güvenliği ele alındı. Kan transfüzyonunun hayati önemine dikkat çekmek amacıyla düzenlenen "Damardan Damara Kan Transfüzyonu" konferansı, BHT CLINIC İstanbul Tema Hastanesi’nde gerçekleştirildi. Alanında uzman hekimler, hemşireler ve sağlık teknikerlerinin katıldığı konferansta, kanın akılcı kullanımı ve yanlış transfüzyonun geri dönüşü olmayan sonuçları vurgulandı. Konferansa; Prof. Dr. Mustafa Zahir Bakıcı, Dr. Öğr. Üyesi Cengiz Uzun, Dr. Öğr. Üyesi ve Başhekim Ajlan Kasabalıgil, Uzm. Dr. İlhan Birinci ile çok sayıda hemşire ve sağlık teknikeri katıldı. "Kanın tek kaynağı insan" Türkiye Kan Merkezleri ve Transfüzyon Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Hülya Bilgen, ameliyatlardan organ nakillerine kadar sağlık hizmetlerinin her aşamasında kana ihtiyaç duyulduğunu belirterek gönüllü ve karşılıksız kan bağışının önemine dikkat çekti. "Bu konuda tek kaynak insan. Bu yüzden kan bağışı çok önemli. Herkesi gönüllü ve karşılıksız şekilde kan bağışçısı olmaya davet ediyoruz" dedi. "Hasta kanı yönetimi hayat kurtarıyor" Dr. Bilgen, kanın gereksiz ve kontrolsüz kullanımının ciddi riskler taşıdığını belirterek bireylerin kendi kan değerlerini takip etmesinin ve hastanelerde hasta kanı yönetimi anlayışının benimsenmesinin hayati önem taşıdığını ifade etti. Bilgen, "Kimse kansız gezmemeli. Kan sayımı yapılmalı, eksiklikler tedavi edilmeli. Böylece ihtiyaç halinde başka birinin kanına bağımlılık azalır" uyarısında bulundu. "Yanlış kanın telafisi yok" Transfüzyon süreçlerinde sıfır hata ilkesinin altını çizen Bilgen, yanlış kan verilmesinin ölümcül sonuçlara yol açabileceğini söyledi. Bilgen, "Yanlış kanın geri dönüşü olmaz. Bu nedenle transfüzyon, sıfır hatayla yürütülmesi gereken en riskli alanlardan biridir" diyerek sözlerini sonlandırdı.