SAĞLIK - 12 Şubat 2025 Çarşamba 12:41

Psikiyatri Uzmanı Dr. Demirkan "İş stresini yenmek için ‘hayır’ demeyi öğrenin"

A
A
A
Psikiyatri Uzmanı Dr. Demirkan "İş stresini yenmek için ‘hayır’ demeyi öğrenin"

Psikiyatri Uzmanı Dr. Arda Kazım Demirkan, "Ofis çalışanları, haftanın neredeyse tamamını iş yerlerinde geçirmektedir. Kimi zaman kişisel stresler bireyi iş yerinde zorlayabilir. Ancak stres oluşturan en önemli sorunlardan biri de kişiye kaldırabileceğinden fazla iş yükü verilmesidir. Bu yüzden size kapasitenizi ya da bilginizi aşacak düzeyde bir görev verildiğinde ‘hayır’ cevabını verebilmelisiniz" dedi.


Liv Hospital Samsun Psikiyatri Kliniği’nden Uzm. Dr. Arda Kazım Demirkan, sosyal yaşamda ve iş yerinde stres yönetimi ve öfkeyle başa çıkma konusunda bilgilendirmelerde bulundu. İnsanların en önemli değerlerinin aile ve sosyal çevreleri olduğunu dile getiren Uzm. Dr. Demirkan, bir iş sahibi olmanın bireyin özgüvenini artıran bir durum olduğunu belirtti. Günümüzde iş yerindeki çalışma sürelerinin de bir stres kaynağı olduğunu vurgulayan Psikiyatri Uzm. Dr. Demirkan, "Ekonomik İş Birliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) 2017 raporuna göre 38 ülke arasında Türkiye yıllık en uzun çalışma saatleri sıralamasında 14. sırada yer almaktadır" şeklinde konuştu.



"Duygusal sağlığı olumsuz etkiliyor"


Günümüzde çalışma saatlerinin dışında aile ve sosyal yaşamda stres oluşturan farklı konu ve sorunların da söz konusu olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Demirkan, şu bilgileri paylaştı:


"Hayat şartları gereği insanlar gerçek hayatlarında kişisel ve çevresel birçok engelle karşılaşmaktadır. Örneğin, başarılı bir futbolcu sakatlanabilir, istediğimizden az paraya sahip olabiliriz veya evliliğimizde sorunlar olabilir. Bu ve benzeri durumlarda fiziksel ve duygusal sağlığımızı olumsuz etkileyen zorluklarla başa çıkmakta yetersiz kaldığımızda yaşadığımız psikolojik durum, ‘stres’ olarak tanımlanmaktadır."



"Fiziksel ve sosyal uyumsuzluk stres sebebi"


Bireyin yaşadığı fiziksel ve sosyal çevresinde meydana gelen uyumsuz durumlar sebebiyle, bedensel ve psikolojik olarak sınırlarının ötesinde sarf ettiği gayretin stresi meydana getirdiğini ifade eden Uzm. Dr. Demirkan, "Bir strese yol açan durumun diğerinden daha önemli olmasının nedenini belirli ölçülerde sezgisel olarak anlayabilmemiz için bazı önemli faktörler bulunmaktadır. Bunlar; stres oluşturucunun şiddeti, kronikliği (ne kadar sürdüğü), zamanlaması, yaşamlarımızı ne kadar etkilediği, ne kadar öngörülebilir olduğu ve stres meydana getirenin ne kadar denetlenebilir olduğudur" diye konuştu.



"Değişim ne kadar hızlıysa stres o kadar büyük"


‘Kriz’ kelimesinin stresli bir durum söz konusu olduğunda bir bireyin ya da grubun uyum kapasitesini aşarak tehlikeli bir noktaya geldiği süreci anlatmak için kullanıldığının altını çizen Uzm. Dr. Demirkan, "Stres kaynakları çok yoğun ve güçlü olduğunda bireylerin kullanmış oldukları başa çıkma yöntemleri yetersiz kalınca krizler ortaya çıkabilir. Stres ile krizi birbirinden ayıran bazı faktörler vardır. Krizde bireylerde travma ya da kriz oluşturan durum kişinin olaylarla başa çıkma kabiliyetini aşmaktadır. Streste ise bireyin başa çıkma kabiliyetinin aşılması şart değildir. Bireylerin yaşamlarındaki değişimler ne ölçüde hızlı gelişirse, yaşanacak stres de o kadar büyük olmaktadır. Rol ve görev tanımlarındaki belirsizlik, roller arası çatışma, bireyler arası çatışma, sorumluluk, katılım, iş güvenliği, yönetim şekli, iş stresi, bireyin iş ile ilgili olan durumları, iş süreçleri ve iş yerindeki diğer çalışanlarla etkileşim sonucu ortaya çıkan psikolojik ve fizyolojik dengenin bozulması olarak tanımlanmıştır" ifadelerini kullandı.



"Hayır demeyi öğrenin"


İş yaşamında çalışma ve yaşam dengesinin bozulması, artan işsizlik nedeniyle işten atılma korkusu gibi etmenlerin de stresi artırıcı unsurlar olarak belirtildiğini vurgulayan Uzm. Dr. Arda Demirkan, şunları söyledi:


"Yoğun stres artışının üretkenliği azaltarak ekonomiye olan yükün artmasına, işe gelmeme ve hasta olduğu halde işinin başında olma durumuna neden olduğu, bunun da iş motivasyonu ve performansta azalmaya, sık birim değiştirme gibi olumsuz çalışma yaşantısına sebebiyet verdiği belirtilmiştir. Ofis çalışanları haftanın neredeyse tamamını iş yerlerinde geçirmektedir. Kimi bireyler haftanın ilk günü olan pazartesiye mutlu, heyecanlı başlarken kimileri de pazartesi gününe isteksiz başlamaktadır. Ancak bu konunun gün ile bir ilgisinin olmadığını kabullenerek, kişisel streslerimize çözüm arayışı getirmeliyiz. Bir diğer önemli husus da iş yerlerinde bazen çalışanlara kaldırabileceklerinden fazla iş yükü verilmesidir. Bu nedenle, size kapasitenizi ya da bilginizi aşacak düzeyde bir görev verildiğinde ‘hayır’ cevabını verebilmeniz önemlidir."


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Yeşil enerji ile daha güçlü Samsun: GES ile 296 milyonluk tasarruf Kamu eli ile orta gerilim seviyesinde sisteme bağlanmış Türkiye’nin en büyük güneş enerji santrali(GES) projelerinden biri olan Samsun GES, hizmete girdiği Mart 2024’ten bu yana 124 milyon 213 bin 277 kilovatsaat(kWh) elektrik üretti, 296 milyon 951 bin lira tasarruf sağladı. Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, "GES projesi hem ekonomik hem de çevresel açıdan önemli bir kazanım. Yeşil enerji de daha güçlü bir Samsun diyerek çalışmaya devam ediyoruz" dedi. Yenilenebilir enerji yatırımlarını stratejik bir öncelik haline getiren Samsun Büyükşehir Belediyesi, güneş enerji santrali projeleriyle dikkat çekiyor. Büyükşehir Belediyesi’nin yenilenebilir enerji yatırımlarındaki en güçlü projelerinden biri olan Samsun Güneş Enerji Santrali, hizmete girdiği Mart 2024’ten bu yana 124 milyon 213 bin 277 kWh elektrik üretti, 296 milyon 951 bin lira tasarruf sağladı. Büyükşehir Belediyesi’nin çevreci vizyonuyla hayata geçirilen Güneş Enerji Santrali (Samsun GES), performansıyla Türkiye’de örnek yenilenebilir enerji yatırımları arasında yerini aldı. Büyükşehir Belediyesi’nin kullandığı elektriğin yüzde 90’ı, Su ve Kanalizasyon İdaresi (SASKİ) Genel Müdürlüğü’nün ise kullandığı elektriğin yüzde 40’ı Samsun GES ile karşılanıyor. Büyükşehir Belediyesi, GES ile hem enerji maliyetlerini düşürürken hem de gelecek nesillere daha yaşanabilir bir şehir bırakma hedefine katkıda bulundu. Samsun GES, hizmete girdiği 19 ayda 77 bin ton karbon salınımını azalttı, 146 bini aşkın ağacın kesilmesini önledi. "GES hem ekonomik hem de çevresel açıdan önemli bir kazanım" GES projesinin hem ekonomik hem de çevresel açıdan önemli bir kazanım olduğuna dikkat çeken Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, "Samsun Güneş Enerji Santrali, hizmete girdiği Mart 2024’ten bu yana 124 milyon 213 bin 277 kWh elektrik üretti, 296 milyon 951 bin lira tasarruf sağladı. Bu rakamlar gösteriyor ki Samsun, güneş enerjisini doğru ve verimli kullanma noktasında Türkiye’nin örnek şehirlerinden biri. Biz Büyükşehir Belediyesi olarak çevreye duyarlı bir kalkınma modeli, sürdürülebilir bir şehir vizyonu ve enerjide bağımsız bir Samsun hedefi ile çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. İklim değişikliği ile mücadele kapsamında yenilenebilir enerji kaynaklarının öneminin farkında olan bir anlayışla enerjide dışa bağımlılığı azaltan, belediye bütçesini güçlendiren ve çevreye nefes aldıran her projeye büyük önem veriyoruz. GES projesi de hem ekonomik hem de çevresel açıdan önemli bir kazanım. Yeşil enerji de daha güçlü bir Samsun diyerek çalışmaya devam ediyoruz" diye konuştu.
Isparta Eğirdir’de bağımlılıkla mücadele ve intiharı önlemede kurumlar güç birliği yaptı Eğirdir’de 2025 Yılı Bağımlılıkla Mücadele ve İntiharı Önleme İlçe Koordinasyon Kurulu toplantılarında, kurumlar arası iş birliğinin güçlendirilmesine yönelik çalışmalar ele alındı. 2025 Yılı Bağımlılıkla Mücadele İlçe Koordinasyon Kurulu 4. Toplantısı ile 2025 Yılı İntiharı Önleme İlçe Koordinasyon Kurulu Toplantısı, Eğirdir Devlet Hastanesi toplantı salonunda gerçekleştirildi. Toplantılar, Eğirdir Kaymakamı Ömer Çimşit başkanlığında yapıldı. Toplantılarda, ilçede bağımlılıkla mücadele kapsamında yürütülen mevcut çalışmalar değerlendirilirken, kurumlar arası iş birliğinin artırılmasına yönelik görüş alışverişinde bulunuldu. Madde, tütün, alkol ve teknoloji bağımlılığıyla mücadelede yürütülen faaliyetler gözden geçirilerek, önleyici ve koruyucu çalışmaların etkinliğinin artırılması için yapılabilecekler ele alındı. Ayrıca gençlerin ruh sağlığının korunması, psikolojik dayanıklılıklarının güçlendirilmesi ve intihar riskinin azaltılmasına yönelik yürütülen çalışmalar da gündeme geldi. Bu kapsamda, ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından gerçekleştirilen farkındalık, eğitim ve önleme faaliyetleri değerlendirilerek yeni dönem planlamaları üzerinde duruldu. Toplantıya katılan kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri, sahada karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerileri hakkında bilgi paylaşımında bulunurken, daha etkili ve sürdürülebilir sonuçlar elde edebilmek adına ortak hareket etmenin önemine vurgu yaptı. Toplantılar, kurumlar arası koordinasyonun güçlendirilmesine yönelik alınan kararlarla sona erdi.