ÇEVRE - 15 Nisan 2025 Salı 16:50

Samsun, iklim değişikliğine uyum stratejisinde Türkiye’ye ışık olacak

A
A
A
Samsun, iklim değişikliğine uyum stratejisinde Türkiye’ye ışık olacak

2030 dönemini kapsayan İklim Değişikliği Uyum Eylem Planında çevresel, sosyal ve ekonomik açıdan 12 sektörle ilgili 100 eylem belirlendi. Türkiye’de İklim Değişikliğine Uyum Eyleminin Güçlendirilmesi Projesi Tanıtım Toplantısı Samsun’da bir otelde yapıldı. Yararlanıcı kurumu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, yürütücü kuruluşu Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı olan ve Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti’nce ortaklaşa finanse edilen "Türkiye’de İklim Değişikliğine Uyum Eyleminin Güçlendirilmesi Projesi" kapsamında özellikle sektör ve kent ölçeğinde iklim değişikliğine uyumun güçlendirilmesi yoluyla toplumsal direncin artırılması hedefleniyor.


Toplantıda sunum yapan Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Türkiye Ülke Ofisi (UNDP) Türkiye Proje Yöneticisi Gizem Bal, "Projenin özel amaçları; iklim dirençli sürdürülebilir kalkınma için karar alma araçlarının güçlendirilmesi, yerel düzeyde iklim değişikliğine uyum planlarının geliştirilmesi, iklim değişikliğine uyum eylemi için kapasitenin güçlendirilmesi ve iklim değişikliğine uyum hibe programı ile uygulama kapasitesinin artırılmasıdır. Proje kapsamında 4 pilot ilde (Samsun, Sakarya, Konya, Muğla) 2025-2030 dönemi için Yerel İklim Değişikliğine Uyum Stratejileri ve Eylem Planları (YUSEP) hazırlanmıştır. Bu bağlamda Samsun Yerel İklim Değişikliğine Uyum Stratejisi ve Eylem Planı’nın tanıtımı ile iklim finansmanına ilişkin eğitim programı düzenlenmesi planlanmaktadır. Söz konusu eğitimlerin ilki 3 gün boyunca Samsun’da gerçekleştirilecek" dedi.



"Süper güçler yadsımaya çalışsa da iklim değişikliği bilimsel bir gerçek"


İklim değişikliğinin olmadığını savunan dünyadaki süper güçlere değinen Samsun Vali Yardımcısı Vekili/Atakum Kaymakamı Kemal Yıldız, "1973 doğumluyum, benden yaşlı ve biraz genç olanlar bir takım iklim olaylarını çok iyi biliyoruz. Şu anda da yaşıyoruz fakat bizim çağımızdakiler hortum olayını hiç bilmez. Türkiye’de hortum görmeye başladık. Seller eskiden de olurdu ancak ülkemizde insanların çok daha fazla sayıda bu sellerden etkilenmeye başladığını, heyelanlardan etkilenmeye başladığını görmeye başladık. İklim değişikliği bilimsel bir gerçek. Bunu son zamanlarda süper güçler yadsımaya çalışsa da bu gerçek. Bu durumda ülkelerin yapması gerekenler var. Bu gerçeği kabul etmek, gerçekle ilgili iklim değişikliğinin nasıl önlenmesine yönelik eylemler yapılması gerekiyor. Ayrıca mevcut iklim değişikliğine toplumların nasıl uyum sağlaması gerektiğine yönelik çalışmalar yapılması gerekir. Mevcut dezavantajlar nasıl avantajlara çevrilebilir ve bununla nasıl yaşayabiliriz ile alakalı tedbirler alınması gerekiyor. Türkiye de bu sürecin içerisinde. Özellikle son 20 yılda sürdürülebilir bir kalkınma içerisinde. Çevreyi kirletmeyecek enerji kaynaklarına yönelerek GES ve RES gibi projelerde çok büyük bir ivme yakaladık. Kat edilecek çok mesafe var ama öncelikle sorunun sorun olduğu kabul etmek lazım. Bu anlamda bu alandaki çalışma ve Samsun’un da bu konuda öncü olması çok önemli. Seçilen 4 ildeki çalışmalar Türkiye’nin tamamına sirayet edecek, önemli kararlar alınacak. Bu kararlar alınırken de neler yapılabilir, hangi projeler üretilebilir herkesin fikirlerinin çok açık bir gönülle söylemesi gerekiyor. O nedenle 3 gün sürecek buradaki çalışmaların faydalı olacağını düşünüyorum" diye konuştu.



"Dünya yüzeyinin yüzde 2’sini kaplayan kentler, küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 70’inden fazlasını üretiyor"


Kentlerin çevre üzerindeki etkilerine yönelik konuşan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İklim Değişikliği Başkanlığı Şube Müdürü Esra İnce, "İklim değişikliği küresel bir sorun ama etkilerini ise en somut düzeyde kentlerde yani yerelde hissettirmekte. Ülkeler arası yapılan paylaşımlar da bu etkilerin ileride daha büyük boyutta karşımıza çıkacağını göstermekte. Kentler dünya üzerinin yalnızca yüzde 2’sini kaplamasına rağmen küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 70’inden fazlasını üretmekte. Aynı şekilde enerji tüketiminin de yüzde 70’inden fazlası yine kentlerde gerçekleşiyor. Paris Antlaşmasında taraf olmamızın akabinde Cumhurbaşkanımız 2053 yılı için ‘sıfır emisyon’ hedefimizi açıkladı. Ancak gerek küresel gerekse ulusal düzeyde bu hedefimize ulaşsak bile ani sel, aşırı yağışlar, sıcak hava, kuraklık, taşkınlar gibi iklim değişikliğinin etkilerini görmeye devam edeceğiz. Bu nedenle iklimle ilgili eylemler sadece küresel ya da ulusal düzeyde değil, özellikle yerel, kent ölçeğinde de planlanıp, uygulanmalı. Kentler çözümün merkezi konumunda. Kentler, iklim değişikliği ile mücadelede potansiyel çözüm merkezleri. Samsun YUSEP, 4 plandan birisi. Samsun iline özel 11 temel sektör ve bir de yatay kesen alan olmak üzere 12 sektörde 100 tane eylem belirledik. Bu eylemler şiddeti ve sıklığı artan iklim değişikliğine karşı Samsun kentinin uyum kapasitesini ve direnç kapasitesini yükseltmeye yönelik eylemler olarak planlandı. Ana planın uygulanabilirliği ve izlenebilirliği de en az içeriği kadar önemli. Bu kapsamda çevrimiçi izleme sistemi de kurduk. Bu sistem ile eylem kurallarını 3 temel gösterge üzerinden izleyeceğiz. Bu göstergeler riskler, risklere karşı yanıtlar ve sonuçları izlemeye yönelik göstergeler. Bu sistem ile kurumlar arasında koordinasyon sağlamanın yanı sıra karar vericilere geriye dönük izleme ve karar verme imkanı sağlayacak. Bugünden sonra önemli olan bu planların stratejik plan ve imar planları gibi süreçlere entegre edilmesi, yatırım süreçlerinde dikkate alınması ve tüm paydaşların hayata geçirmesidir. İlkim değişikliğine uyum sadece teknik bir süreç değil, yönetişimsel bir dönüşümü de gerektiriyor. Eylem planının etkin bir şekilde uygulanmasını temenni ediyorum" şeklinde konuştu.



"Plan kapsamında 12 sektörle ilgili 100 eylem belirlendi"


Küresel iklim değişikliği ile mücadelede 12 sektörde 100 eylemin belirlendiğinin altını çizen Samsun Büyükşehir Belediyesi İklim değişikliği ve Sıfır Atık Daire Başkanı Ali Tulumen ise "Yakın zamanda Samsun’da Sürdürülebilir Enerji Eylem Planını tartıştık. Samsun’un 2030, 2050 yılı hedeflerini görüştük. Samsun’da iklim değişikliğine uyum anlamında çok güzel çalışmalar yapıyoruz. Ayrıca enerji yoksunluğu ile ilgili de çalışmalar yürütüyoruz. Bu kapsamda ilimizde sosyal yardım amaçlı olarak hala kömür kullanan 250 hanenin doğalgaz dönüşümü de yapılıyor. 2025-2030 dönemini kapsayan İklim Değişikliği Uyum Eylem Planında çevresel, sosyal ve ekonomik açıdan 12 sektörle ilgili 100 eylem belirlendi. Bu eylemlerin İklim Portalı üzerinden takip edilecek olması da çok önemli ve anlamlı. Samsun pilot il olmasıyla yakın zamanda onaylanacak İklim Kanunu’ndan sonra il koordinasyon kurulu oluşturulduğunda il olarak bu kanuna hazır olacağız. Sadece hangi komisyon ve başlıklarda ne tür işlem yapılacağını görüşeceğiz. Bu da bizi aksiyon almadaki sürecimizi çok hızlandıracaktır. İklim değişikliğine uyum sadece bir çevre meselesi değil, ortak bir sorumluluk, toplumsal seferberlik gerektiren bir durumdur. Böyle bir durumda maalesef İklim Yasasına karşı yapılan paylaşımlar oldukça endişe vericidir. Böyle bir meseleyi bir ayrım aracı olarak değil bilim dalına olan haksızlık olarak görüyoruz. Bugün yapılmayacak her bir eylemde gelecek neslin çocukları çok daha büyük risklerle karşı karşıya bırakılacaktır" ifadelerini kullandı.


Toplantılar, 3 gün boyunca çeşitli sunum ve bilimsel çalışmalar ile devam edecek.



Samsun, iklim değişikliğine uyum stratejisinde Türkiye’ye ışık olacak

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Polisten kaçan alkollü sürücü kaza yapınca yakalandı Karabük’te polisin "dur" ihtarına uymayıp otomobiliyle kaçan ehliyetsiz ve 1.85 promil alkollü sürücü kaza yapınca yakalandı. Hürriyet Mahallesi Melisa Caddesi’nde 78 ABL 583 plakalı otomobilin sürücüsü M.E.Y. (19), yolda zikzak çizince polis ekiplerin "dur" ihtarına uymayarak kaçtı. Buradan Karabük-Yenice kara yolu üzerinde devam eden kovalamaca sonucu sürücü, direksiyon hakimiyetini kaybederek önce kaldırıma ardından köprü ayağına çarptı. Çarpmanın etkisi ile otomobilin motoru yerinden fırlayarak koptu. Kazada sürücü M.E.Y ve yanındaki Z.C.K. (18) yaralanırken, kaza sonrası polise direnenince ekipler biber gazı sıkarak etkisiz hale getirdi. Bu sırada ihbar üzerine kaza yerine sağlık ve çok sayıda polis ekipleri sevk edildi. Olay yerinde ilk müdahaleleri yapılan yaralılardan otomobil sürücüsü M.E.Y, önce alkolmetreyi üflemek istemeyince ambulansa bindi. Bir süre sonra ambulanstan geri inen ve yüzüne yediği biber gazından dolayı zor anlar yaşayan sürücü polisle pazarlık yapmaya başladı. Trafik ekiplerin alkolmetreyi üflememesi durumunda cezaların katlanarak artacağı söylenen sürücü M.E.Y, 5 ay önce ehliyetini alkollü araç kullanmaktan dolayı alındığını belirterek, ’Alkolmetreyi üflersem mi daha çok yararıma" diye sormasının üzerine polisin üflemezsen cezan daha çok katlanır demesiyle alkometreyi üfledi. Yapılan ölçümde sürücünün 1.85 promil alkollü olduğu tespit edildi. Ambulanslarla Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılan yaralıların genel durumlarının ise iyi olduğu öğrenildi. 1,85 promil alkollü sürücüye, tarafik ekiplerince Karayolları Trafik Kanunu’nun "dur ikazına uymamak", "sürücü belgesiz araç kullanmak" ve "alkollü araç kullanmak" gibi 6 maddeden toplam 51 bin 948 lira idari para cezası kesildi. Sürücü hakkında ayrıca "trafik güvenliğini tehlikeye düşürmek" suçundan da adli işlem başlatıldı. Diğer yandan kazanın meydana geldiği yerde bulunan Soğuksu KYK kız yurdundaki öğrencilerde yurdun bolkonuna çıkarak yaşananları film gibi izledi.
Manisa Kaymakam Dalak’ı duygulandıran kara kalem portre Sarıgöl Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği’nin Kaymakam Halil Dalak’a gerçekleştirdiği ziyarette hediye edilen kara kalem portre, duygu dolu anlara sahne olurken, Sarıgöl’ün kültürel mirası bir kez daha gündeme taşındı. Sarıgöl Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği (SADER) Başkanı Salih Yapıcı ve yönetim kurulu üyeleri, Sarıgöl Kaymakamı Halil Dalak’ı makamında ziyaret etti. Ziyarette derneğin yürüttüğü kültürel ve tarihî çalışmalar hakkında bilgi verildi. Ziyaret sırasında, Sarıgöl İlçe Devlet Hastanesi’nde 30 yılı aşkın süre başhekim olarak görev yapan emekli Operatör Doktor Cengiz Başkaya tarafından çizilen Kaymakam Halil Dalak’a ait kara kalem portre, Dernek Başkanı Salih Yapıcı tarafından takdim edildi. Anlamlı hediye, ziyarette duygusal anların yaşanmasına neden oldu. Kaymakam Halil Dalak, kendisi için hazırlanan kara kalem portrenin makam odasında sürekli sergileneceğini belirterek, dernek yönetimine teşekkür etti. SADER Başkanı Salih Yapıcı ise yaptığı açıklamada, "Dernek olarak Sarıgöl ve çevresindeki tüm kültürel değerleri bağış yoluyla topluyor ve gelecek kuşaklara aktarıyoruz. Arşivimizde binlerce doküman bulunuyor ve bağışçılarımızın sayısı her geçen gün artıyor" dedi. Yapıcı, geçmişe ait binlerce eski fotoğrafın Sarıgöl Üzüm Festivali süresince etnografya müzesinde sergilendiğini belirterek, bu çalışmalarla geçmişten geleceğe ışık tutmanın mutluluğunu yaşadıklarını sözlerine ekledi.