ASAYİŞ - 28 Nisan 2025 Pazartesi 01:40

Samsun’daki heyelandan acı haber: Baba ve iki çocuğunun cesetlerine ulaşıldı

A
A
A

Samsun’da meydana gelen heyelanda göçük altında kalan baba ve 2 çocuğunun cansız bedenlerine ulaşıldı. Anne sağ olarak kurtarılarak hastaneye kaldırılmıştı.

Olay, saat 23.20’de Canik ilçesi Toptepe Mahallesi’nde Lovelet AVM yanındaki bir akaryakıt istasyonunda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, dağdan kopan toprak ve kaya parçaları akaryakıt istasyonunun oto yıkama kısmına düştü. Burada bulunan bir otomobil göçük altında kaldı. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda arama-kurtarma ve sağlık ekibi sevk edildi. Ekipler, enkaz altındakileri sağ kurtarabilmek için zamana karşı yarış başlattı. Yapılan çalışmalar sonucu anne Çiğdem Kaya yaralı olarak enkazdan çıkarılarak hastaneye kaldırıldı.

Samsun’daki heyelandan acı haber: Baba ve iki çocuğunun cesetlerine ulaşıldı

İş makinelerinin desteğiyle yapılan çalışmalarda önce göçük altında kalan araca ulaşıldı. Araçta yapılan incelemede, baba Adem Kaya (36) ile çocukları Açelya (5) ve Alya Kaya’nın (7) hayatlarını kaybettiği belirlendi. Cansız bedenler araçtan çıkarılarak Samsun Adli Tıp Grup Başkanlığına gönderildi. Öte yandan Kaya ailesinin yaklaşık 1 yıl önce İstanbul’dan Samsun’a taşındığı ve baba Adem Kaya’nın bir silah fabrikasında çalıştığı öğrenildi. Samsun Valisi Orhan Tavlı, “Heyelanda aynı aileden 4 kişi göçük altında kaldı. Anne yaralı olarak kurtarılmıştı. Annenin ayaklarında kırık var, hayati tehlikesi yok. Göçük altında kalan diğer 3 kişiye de ulaştık. Baba ve 2 çocuğunun cansız bedenleri göçükten çıkartıldı” dedi.

Samsun’daki heyelandan acı haber: Baba ve iki çocuğunun cesetlerine ulaşıldı

Muhammer Ay-Furkan Abrek Ünal-Erdi Demir

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu’ndan HOMETEX Fuarı’na tam not Ev tekstili sektörünün dünya çapındaki en önemli buluşmalarından HOMETEX Fuarı, ikinci gününde de ziyaretçilerini ağırlamaya ve yeni ticaret köprüleri kurmaya devam ediyor. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, fuarı ziyaret ederek organizasyonun çıtasını her geçen yıl yükselttiğini dile getirdi. Hisarcıklıoğlu, "Eskiden tekstil firmalarımız farklı ülkelerdeki fuarlarda yer arardı. Şimdi yabancı markalar bizden yer talep ediyor. Bu başarıda Türkiye Ev Tekstili Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TETSİAD) ve Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın (BTSO) büyük katkısı var" dedi. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, TETSİAD tarafından, BTSO iştiraki KFA Fuarcılık organizasyonuyla düzenlenen HOMETEX Fuarı’nı gezdi. İstanbul Fuar Merkezi’nde (İFM) 23 Mayıs Cuma akşamına kadar ziyaretçilerini ağırlayacak fuarda, stant açan firmalarla bir araya gelen Hisarcıklıoğlu’na, BTSO ve KFA Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, TETSİAD Başkanı Hasan Hüseyin Bayram, Denizli Sanayi Odası Başkanı Selim Kasapoğlu ve TETSİAD Başkan Yardımcısı Ufuk Oçak eşlik etti. HOMETEX Fuarı’nın artık uluslararası bir marka haline geldiğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, "Geçmiş yıllarda İtalya, Almanya ve diğer Avrupa ülkelerindeki fuarlardan yer arardık. Gelinen noktada, tekstil denince akla İstanbul fuarı geliyor ve yabancı firmalar bizden yer istiyor. Bu, müthiş bir gelişme. TETSİAD’ı, tekstil sektörüne yatırım yapan tüm firmalarımızı ve BTSO Başkanımız İbrahim Burkay’ı bu katkılarından dolayı kutluyorum. Denizli de tekstilde önde gelen şehirlerimizden biri olarak, Babadağ’dan başlayan köklü bir geleneği temsil ediyor. Fuarımızın sektöre önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum. Geçen yıl 175 bin ziyaretçimiz vardı, inşallah bu sene bu sayıyı daha da artıracağız." şeklinde konuştu. Bu yıl 11 holde, toplam 200 bin metrekarelik alanda düzenlenen HOMETEX, 700’e yakın katılımcı firmaya ev sahipliği yapıyor. Türkiye’nin en güçlü üreticilerinin yanı sıra farklı kıtalardan gelen birçok yabancı marka da yeni sezon koleksiyonlarını ve inovatif ürünlerini HOMETEX sahnesinde sergiliyor.
Bursa Bursa’da kaçak alkol ve tütün operasyonu: Milyonlarca makaron ve binlerce litre etil alkol ele geçirildi Bursa’da sahte/kaçak alkol ile yasa dışı tütün ve tütün mamulleri ticaretinin önlenmesine yönelik harekete geçen polis, İnegöl ve Osmangazi ilçelerinde eş zamanlı operasyon düzenledi. Yapılan operasyonda 2 şüpheli, 5 milyon 670 bin adet dolu makaron ve 4 bin 440 litre etil alkol ele geçirildi. Operasyon anı ise kameraya anbean yansıdı. Bursa İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürlüğü ekiplerince, sahte/kaçak alkol ile yasa dışı tütün ve tütün mamulleri ticaretinin önlenmesine yönelik çalışma başlatıldı. Ekipler aldıkları istihbarati bilgiler doğrultusunda İnegöl ve Osmangazi ilçesinde T.T. ve C.M.K. isimli iki şüpheliyi takibe aldı. İnegöl’de gerçekleştirilen ilk operasyonda, T.T. isimli şahsa ait 34 plakalı tır durduruldu. Ekipler yaptıkları aramada; 5 milyon 670 bin adet dolu makaron ele geçirilirken, Osmangazi ilçesinde C.M.K. isimli kişiye ait bir depoya da eş zamanlı baskın yapıldı. Depoda yapılan aramalarda 4 bin 440 litre etil alkol ele geçirildi. Operasyon anı kameraya yansırken, 2 şüpheli ifadesi alınmak üzere emniyete götürüldü. İl Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, "Halk sağlığını tehdit eden sahte/kaçak alkol ve tütün mamulleri ile mücadelemiz kararlılıkla devam edecektir" ifadeleri kullanıldı.
Ankara Silahlı kavganın ortasında kalan yaşlı kadın ayaklarından yaralandı Ankara’da husumetli iki kişinin arasında çıkan silahlı kavgada ayaklarından vurulan yaşlı kadın yaralandı. Olay, dün akşam saatlerinde Keçiören ilçesi Aktepe Mahallesi’nde meydana geldi. İddialara göre, alacak verecek meselesi nedeniyle aralarından husumet bulunan Mert Ali Y. (19) ile Emre Ç. (23) ilçede yer alan bir parkta buluştu. İkili arasında çıkan tartışmanın kısa sürede alevlenmesi üzerine Mert Ali Y., yanında getirdiği silahla Emre Ç.’ye ateş etti. Ateşlenen silahtan çıkan kurşunlardan birkaçı o sırada yoldan geçen 59 yaşındaki Kudret Yüksel’in ayaklarına isabet etti. Yakalanarak gözaltına alındılar Yaşlı kadının yaralanmasına rağmen etrafa ateş etmeye devam eden Mert Ali Y. ile olaydan yara almadan kurtulan Emre Ç., polis ekiplerince suç aleti silahla birlikte yakalanarak gözaltına alındı. Yaralı Kudret Yüksel ise sağlık ekiplerince yapılan ilk müdahalenin ardından hastaneye nakledildi. Yüksel’in hayati tehlikesinin bulunmadığı öğrenilirken, kurşunların isabet ettiği bazı araçlarda ve işyerlerinde de maddi hasar oluştu. Olayla ilgili soruşturmanın devam ettiği belirtildi. "Vurulan kadının ayağı kötü haldeydi" Olayla ilgili konuşan çevre esnaflardan Ahmet Can Şenol: "Yolda giderken arkamdan iki kişinin geldiğini gördüm. Birisi silah çıkardı ve ateş etmeye başladı. Çıkan kurşun oradaki bir kadının ayağına isabet etti. Herkes panikleyerek bir yerlere kaçtı. Silahlı kişi ateş etmeye devam ederken diğeri de başka bir tarafa koşuyordu. O iki kişi arasında tartışma yaşanmış. Alacak verecek meselesi nedeniyle kavga ettikleri söyleniyor. Vurulan kadının ayağı kötü haldeydi. Olayın ardından sağlık ve polis ekipleri geldi. Polisler iki şahsa da müdahale etti. Vurulan kadını da ambulansla hastaneye götürdüler" dedi.
Ankara 3. NATO Çoklu Ortam Harekâtı Konferansı bu yıl Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleştiriliyor NATO Müttefik Dönüşüm Komutanlığı tarafından her yıl düzenlenen NATO Çoklu Ortam Harekâtı Konferansı’nın üçüncüsü, bu yıl Türkiye’nin ev sahipliğinde Ankara’da gerçekleştiriliyor. NATO Müttefik Dönüşüm Komutanlığı tarafından her yıl düzenlenen NATO Çoklu Ortam Harekâtı Konferansı’nın üçüncüsü, 21-22 Mayıs tarihlerinde Türkiye’nin ev sahipliğinde Ankara’da bir otelde gerçekleştiriliyor. Bu yıl "Muharebenin Geleceğini Keşfetmek: Harekât Alanını Şekillendirmede Çoklu Ortam Harekâtlarının Rolü" temasıyla yapılan konferansta geleceğin muharebe ortamına yönelik değerlendirmelerde bulunuluyor. "Öngörülemez ortamda güvenliğin sağlanması eskisinden daha zor hale gelmiştir" Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, yaptığı konuşmada küresel güvenlik ortamının her zamankinden daha karmaşık ve belirsiz hale geldiğini dile getirdi. Orgeneral Gürak, muhtemel istikrarsızlıkların sonuçlarının tüm dünyayı etkileyecek şekilde hızla evrildiğini belirterek, "Yapay zekâ, hipersonik, nanoteknoloji ve robotik gibi eşzamanlı gelişen teknolojiler, savaşın karakterinde temel bir değişiklik oluşturmuştur. Böyle bir asimetrik ve öngörülemez ortamda güvenliğin sağlanması eskisinden daha zor hale gelmiştir" ifadelerini kullandı. Çoklu Ortam Harekâtı’nın (MDO) önemine değinen Orgeneral Gürak, "Gelecekteki muharebe sahasında istenen etkiyi nasıl gerçekleştireceğimizi anlamak, tüm harekât ortamlarında kuvvetlerimizi kullanma tekniklerini geliştirmek, istenen son duruma ulaşmak için sivil unsurları ne ölçüde harekâta dâhil etmek gerektiğine dair hususlarda bize fırsatlar tanımaktadır" şeklinde konuştu. "Türkiye NATO’nun güney kanadının güvenliğini sağlamada stratejik bir etkiye sahiptir" Bugüne kadar MDO yaklaşımının geliştirilmesi yönünde birçok adım atıldığına dikkati çeken Gürak, bu konferansın müttefikleri bir adım daha ileriye taşıyacağına işaret ederek, "Türkiye, coğrafi konumu itibarıyla hem NATO’nun güney kanadının güvenliğini sağlamada hem de küresel tehditlerin önlenmesine katkı sağlamada stratejik bir etkiye sahiptir. Terörizmle mücadele kapsamında yürüttüğümüz sınır ötesi operasyonlar; sadece ulusal güvenliğimizin korunmasını değil, aynı zamanda NATO topraklarında NATO’nun kolektif savunma ve caydırıcılık kapasitesinin güçlendirilmesini de hedeflemektedir" açıklamasında bulundu. Türkiye’nin Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve Pençe serisi gibi operasyonlarla PKK ve DEAŞ gibi terör örgütlerine ağır darbeler indirdiğini aktaran Orgeneral Gürak, "Çoklu ortam harekât yeteneklerini de sahada başarıyla uygulamıştır. Bu operasyonlar kara, deniz, hava, siber ve uzay alanlarının entegre bir şekilde kullanıldığı modern askeri doktrinlere örnek teşkil etmektedir" şeklinde konuştu. "NATO’ya sadece askeri gücümüzle değil, yeni nesil teknolojik yeteneklerimizle de değer katmayı hedefliyoruz" Orgeneral Gürak, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Çoklu ortam harekâtının temel unsuru olan eş zamanlı ve uyumlu güç kullanımı, Silahlı Kuvvetlerimiz tarafından sahada deneyimlenmiş ve geliştirilmiştir. İnsansız hava araçlarının etkin kullanımı, elektronik harp kabiliyetleri, uydu görüntülerinden istifade, istihbarat paylaşımı ve siber güvenlik önlemleri gibi alanlardaki başarılar, NATO içinde çoklu ortam harekâtı anlayışının somut bir pratiği olmuştur. Türkiye’nin yeni nesil tehditlerle mücadelede pratik örnekler sunabilecek sahadaki tecrübelerinden istifade edilmesi, NATO’nun eğitim ve tatbikat faaliyetlerinde MDO’nun daha iyi anlaşılmasına katkı sağlayabilecektir. NATO’ya sadece askeri gücümüzle değil, yeni nesil teknolojik yeteneklerimizle de değer katmayı hedefliyoruz. Ülkemiz, teknolojik olarak son yıllarda yapılan yatırımlar, vizyonlu projeler ve güçlü bir irade sayesinde çok önemli bir dönüşüm gerçekleştirmiştir. Kendi savunma ihtiyaçlarını karşılamakla birlikte NATO müttefiklerinin de dâhil olduğu birçok ülkeye savunma ve güvenlik sistemleri ihraç eden bir ülke hâline gelmiştir. Özellikle insansız kara, deniz ve hava araçları, zırhlı kara araçları, deniz ve hava platformları, füze sistemleri, siber güvenlik ve elektronik harp alanlarında birçok başarılar elde ettik. Bu teknolojilerin birliklerin emrinde etkin ve etkili şekilde kullanımı ile ülkemiz, savunma teknolojilerini üretebilen ve silahlı kuvvetlerine entegre edebilen lider ülkeler arasına girmiştir. Tüm bu başarılarımıza rağmen, özellikle yapay zekâ destekli savunma sistemleri, uzay teknolojileri ve elektronik harp gibi alanlarda yeteneklerimizi daha ileriye götürmek için müttefiklerimizle aramızda yapılacak işbirliğine hazırız. Çoklu ortam harekâtı çalışmalarına yönelik müttefik dönüşüm komutanlığının gayretli çalışmalarını takdir ediyoruz. Söz konusu çalışmaların geleceğin güvenlik ortamında askerî stratejik hedeflere ulaşılması, ittifakın bugün sahip olduğu üstünlüğün muhafazası ve geliştirilmesi için önemli olduğuna inanıyoruz." "Ürettiğimiz sistemlerin yaklaşık yüzde 75’inin NATO kuvvetlerince kullanıldığını gururla ifade etmek isterim" Programda konuşan Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün ise, Türkiye’nin NATO’ya en başından bu yana koşulsuz askeri destek sağlamasından duyduğu gururu belirterek, "Savunma sanayii, çoklu alan operasyonlarının geliştirilmesi ve uygulanmasında kilit bir rol oynamaktadır. SSB olarak hâlihazırda bin 100’den fazla aktif tedarik ve Ar-Ge programı yürütmekteyiz. Bugün Türk savunma sanayiinin dünyanın 11. büyük ihracatçısı olduğunu ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yapılan teslimatlarla birlikte ürettiğimiz sistemlerin yaklaşık yüzde 75’inin NATO kuvvetlerince kullanıldığını gururla ifade etmek isterim" dedi. Yapay zekanın giderek karar destek mekanizmalarına entegre edildiğini belirten Görgün, "Günümüzde yapay zekâ giderek karar destek mekanizmalarımıza entegre edilmektedir. Bulut tabanlı mimarilere geçişi ise birlikte çalışabilirlik ve gerçek zamanlı tepki kapasitesi açısından kilit bir unsur olarak görmekteyiz. Bu bağlamda, kamu kurumları, sanayi, akademi ve son kullanıcıları bir araya getiren, toplumun tüm kesimlerini içeren bir yaklaşımı benimsiyoruz. Geçtiğimiz hafta Denizkurdu Tatbikatı sırasında dünyada ilk kez iki adet TB3 insansız savaş uçağı, bir deniz platformundan eşzamanlı olarak havalanarak hedefe koordineli salvo atışı gerçekleştirdi. Bu operasyon yüksek düzeyde otonomi, hassas angajman ve ağ merkezli hedefleme yeteneğini ortaya koymuştur" ifadelerine yer verdi. Görgün açıklamasına şöyle devam etti: "2024 yılında Türkiye, savunma ve havacılık ihracatında 7 milyar ABD doları seviyesine ulaşarak önemli bir eşiği aşmıştır. Bu toplamın yüzde 55,4’ü NATO müttefikleri ve Ukrayna’ya gerçekleştirilmiştir. İlk 20 ülke arasında 10’unun NATO ülkesi ve Ukrayna olması, Türkiye’nin güvenilir ve stratejik bir ortak olduğunu açıkça göstermektedir. 3 bin 500 şirketimiz, binlerce farklı NATO standardındaki sistemimiz ve yaş ortalaması 34 olan Türk savunma sanayii ailesiyle NATO’ya hizmet vermeye hazırız. Bu stratejik ve zamanlaması isabetli konferansın düzenlenmesinde emeği geçen Müttefik Dönüşüm Komutanlığına, Türk Genelkurmay Başkanlığına ve mesai arkadaşlarıma teşekkür ederim. Gelin, sadece savaşın geleceğini konuşmakla kalmayalım; onu birlikte şekillendirelim." Düzenlenen konferansa Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, NATO Müttefik Dönüşüm Yüksek Komutanı (SACT) Oramiral Pierre Vandier ve NATO müttefik ülkelerinin temsilcileri ile stratejik ve operatif komutanlıklarda görev yapan personel katıldı.