MAGAZİN - 15 Haziran 2024 Cumartesi 10:47

Türkan Şoray: “Hayatımın dönüm noktası, kızım Yağmur’un doğumu”

A
A
A

Türk sinemasının “Sultan”ı Türkan Şoray, Samsun’da katıldığı söyleşide hayatının dönüm noktasını kızı Yağmur’un doğumu olarak nitelendirdi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen Türkiye Kültür Yolu Festivali’nin dördündü durağı olan Samsun Kültür Yolu Festivali çok özel bir ismi ağırladı. Festival kapsamında; Türk sinemasının Sultan’ı Türkan Şoray, Samsun Müzesi Konferans Salonu’nda Samsunlularla buluştu. Samsunlular, Sultan’ı görebilmek için salonu doldurup taşırdı.

Samsun Müzesi Konferans Salonu’nda gerçekleşen Türkan Şoray Söyleşisi Samsunlulardan yoğun ilgi gördü. Yeşilçam’ın efsane ismi hayatıyla ilgili samimi açıklamalarda bulundu. Samsun’da olmaktan dolayı duyduğu heyecan ve mutluluktan bahseden Şoray, “Yine dünyaya gelsem yine Türkan Şoray olmak isterdim, bu bana Allah’ın bir lütfu. Bu hangi kula nasip olur? Allah’ıma binlerce şükür” dedi.

Türkan Şoray: “Hayatımın dönüm noktası, kızım Yağmur’un doğumu”

“Hayatımın dönüm noktası, kızım Yağmur’un doğumu”

“Hayatınızın dönüm noktaları nelerdir?” sorusu üzerine Şoray, “Bir gün önce mektebe giderken bir gün sonra filmde oynamaya başlamak. Okulumu çok seven bir öğrenciydim, beni sinemaya uygun görüp, anneme teklif ediyorlar ve sinemaya başlıyorum, bu bir dönüm noktası. Evlenmem de hayatımın bir dönüm noktası. Hayatımın en dönüm noktası ise Yağmur’un doğumu, anne olmak. O kadar güzel bir şey ki. Yağmur’dan önce, sadece film çevirmek ve seyircilerimin o filmleri sevmesini isterdim. Seyircilerimizle birbirimizi gördüğümüz zaman sarılmamız, sinemadaki o kuyruklar. Bana sorduklarında, ‘Benim sevgilim seyircilerim’ diyordum. Ama sonra Yağmur geldi rakip. Şimdi Yağmur’umu da çok seviyorum sizleri de çok seviyorum. Beni hayata bağlayan sizlerin ve Yağmur’un sevgisi. Bana o kadar güç ve moral veriyor ki, yaşama azmi veriyor. Sizler ve kızım için sağlığıma dikkat ediyorum. ‘İyi kalmam lazım’ diyorum, ‘Türkan kendine dikkat et, yüzüne kremlerini sür’ diyorum. Bunları kızıma ve sizlere borçluyum” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TİKA, Pakistan’da el yazması ve nadir eserler kütüphanesini yeniledi Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Pakistan’da Yazma Eserlerin Korunmasına Yönelik Program kapsamında 22 binden fazla el yazması eserin yer aldığı Pencap Üniversitesi El Yazması ve Nadir Eserler Kütüphanesi’ni yeniledi. TİKA tarafından gerçekleştirilen proje kapsamında Pencap Üniversitesi El Yazması ve Nadir Eserler Kütüphanesi’nin arşiv bölümünde kompakt dolap sistemi, ışıklandırma ve iklimlendirme çalışmaları yapılarak, modern temizlik ekipmanları temin edildi ve kütüphane yazma eserlerin korunması için uygun hale getirildi. Kütaphanenin açılış töreni, Türkiye’nin Lahor Başkonsolos Vekili Ali Erbaş, Pencap Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Halit Mamud, TİKA İslamabad Koordinatörü Muhsin Balcı, Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Kitap Şifahanesi ve Arşiv Daire Başkanı Dr. Nil Baydar, öğretim üyeleri ve basın mensuplarının katılımıyla gerçekleştirildi. Türkiye’nin Lahor Başkonsolos Vekili Erbaş, törende yaptığı konuşmada Pencap Üniversitesi’nin nadir el yazmaları koleksiyonuna sahip olduğunu belirterek, proje ile yazma eserlerin korunması ve dijitalleştirilmesinin İslam medeniyetine ait bilinmeyen birçok eserin gün yüzüne çıkmasına katkı sağlayacağını ifade etti. Pencap Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mahmud ise, 22 bin el yazması ile Pakistan’ın en büyük koleksiyonuna sahip olduklarını belirterek, projeyle eserlerin korunmasına verdikleri destek için TİKA’ya teşekkür etti.