SAĞLIK - 16 Aralık 2025 Salı 09:46

‘Zehirli guatr belirtileri ihmal edilmemeli’

A
A
A
‘Zehirli guatr belirtileri ihmal edilmemeli’

Zehirli guatr hakkında uyarılarda bulunan Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Esra Tutal, "Tiroit hormonları dokuların büyümesi, beyin gelişimi, kalori harcanması ve oksijen tüketimi gibi hayati görevlerinin yanı sıra kalp, karaciğer, böbrek, iskelet kası ve cilt dokusu üzerinde de etki gösterir. Zehirli guatr, vücudun aşırı miktarda tiroit hormonuna maruz kalmasıdır" dedi.


Liv Hospital Samsun Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Kliniği’nden Uzm. Dr. Esra Tutal, ‘zehirli guatr’ hakkında açıklamalarda bulundu. Tiroit bezinin, T3 ve T4 hormonlarını üreten, boynun ön kısmında yer alan, vücudun en büyük endokrin organı olduğunu belirten Uzm. Dr. Esra Tutal, "Tiroit hormonları dokuların büyümesi, beyin gelişimi, kalori harcanması ve oksijen tüketimi gibi hayati görevlerinin yanı sıra kalp, karaciğer, böbrek, iskelet kası ve cilt dokusu üzerinde de etki gösterir. Zehirli guatr vücudun aşırı miktarda tiroit hormonuna maruz kalmasıdır. Bu bazen tiroit bezinden aşırı miktarda tiroit hormonu sentezlenmesinden bazen da tiroit iltihaplarından kaynaklanır" şeklinde konuştu.



"Bu belirtilere dikkat"


Zehirli guatrın belirtilerine dikkat çeken Uzm. Dr. Esra Tutal, şu bilgileri paylaştı:


"Zehirli guatrın nedenine göre değişmekle beraber çarpıntı, sinirlilik, kolay yorulma, ishal, aşırı terleme, sıcağa tahammülsüzlük, normal yemeye rağmen kilo kaybı gibi şikâyetler görülebilir. Bazı hastalarda gözde irileşme ve dışarı çıkma gibi göz kaslarının etkilenmesine bağlı bazı belirtiler, bacak derisinde kızarıklık ve deride kalınlaşma gibi belirtiler de olur."



"İlaç tedavisi uygulanabilir"


Hastalığın tanısının muayene sonrası kan tetkikleri ile başlayacağını vurgulayan Uzm. Dr. Esra Tutal, "Kanda T3, T4, TSH gibi tiroit hormonları, bazı tiroit antikor değerlerine bakılır. Ayrıca ultrason ve sintigrafi de tanıda kullanılan görüntüleme yöntemlerindendir. Günümüzde zehirli guatrın tedavisinde kullanılan 3 yöntem vardır. Birincisi ilaç tedavisi, ikincisi ameliyat, üçüncüsü ise halk arasında atom tedavisi olarak bilinen radyoaktif iyot tedavisidir. Hangi hastaya hangi tedavinin uygulanacağına hastalığın nedeni, şiddeti ve eşlik eden diğer problemleri göz önünde bulundurularak karar verilir" dedi..


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir ’Dünya Türk Dili Ailesi Günü’ Eskişehir’de coşkuyla kutlandı Eskişehir’de ’Dünya Türk Dili Ailesi Günü’ kapsamında bir kutlama programı gerçekleştirildi. Eskişehir Yunus Emre Kültür Merkezi’ndeki programa, Eskişehir Türk Ocakları, üniversitelerin Türk dünyası öğrenci toplulukları, mülki ve adli idareciler ile çok sayıda vatandaş programa katılım gösterdi. Kazakistan’ın tanınmış sanatçısı Arslanbek Sultanbekov, Grup Mesa-i toplulukları, ses sanatçısı öğrenciler ve halk oyunu ekipleri kutlamalarda sahne alarak katılımcıların keyifli zaman geçirmesini sağladı. Büyük bir kalabalığın eşlik ettiği kutlamalar, bütün Türkiye’de olduğu gibi Eskişehir’de de geç saatlere kadar coşkuyla devam etti. "Türk dili, bugün 300 milyon tarafından ’benim dilim’ diye kabul ve ilan ediliyor" Günün anlam ve önemiyle ilgili bir konuşma yapan Eskişehir Türk Ocakları Başkanı Prof. Dr. Nedim Ünal, "2003 yılında Türk Devletleri Teşkilatı’nın kurulması, arkasından yakın zamanda 34 harfli ortak Türk alfabesinin kabul edilmesi ve şimdi de UNESCO Türkiye Milli Komisyonu ile bütün Türk devletlerinin müracaatı üzerine UNESCO’nun Dünya Türk Dili Ailesi Günü’nü ilan etmesi, bin yıldır birbirinden ayrı olan Doğu Türklüğü ile Batı Türklüğü’nün tarihindeki en önemli gündür. Bu 3 karar, uzun Türk Tarihi’nin bir bakıma en önemli kararlarıdır. Türklük âlemine kutlu olsun. Gök kubbenin altında dünyanın yakından takip ettiği 300 milyonluk geniş bir coğrafyada yer alan, adeta dünyanın kalpgahı konumunda olan Türk Dünyası doğuyor. Alınan bu kararla dünyada konuşulan 5’inci sırada yer alan ve İngilizce’den sonra en çok takip edilmek istenen Türk dili, bugün 300 milyon tarafından ’benim dilim’ diye kabul ve ilan ediliyor. Önümüzdeki günler kağıtların yeniden karıldığı, dünyanın yeniden şekillendiği, Türklük âleminin de bu yeni dünyada kendine yaraşan ve yakışan yeri alacağı görülüyor ve hissediliyor" dedi.
Samsun Samsunspor’dan Coulibaly açıklaması Trendyol Süper Lig ekiplerinden Samsunspor, uzun bir süredir takımda yer alamayan Tanguy Coulibaly’nin tekrar sakatlandığı yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını açıkladı. Sezon başında Fransa Ligue 1 ekiplerinden Montpellier’den transfer edilen Fildişi Sahili asıllı Fransız kanat oyuncusu Tanguy Coulibaly, 23 Ekim’de oynanan Dinamo Kiev karşılaşmasında sakatlanmış ve o tarihten itibaren ligde 7, Avrupa’da ise 10 karşılaşmada forma giyememişti. Coulibaly’nin sahalara dönüşü için Galatasaray maçı işaret edilirken, oyuncunun bu karşılaşma ve sonrasındaki 2 maçta kadroya alınmaması kafalarda soru işareti oluşturdu. Kırmızı-beyazlı ekip, resmi sosyal medya hesabından spekülasyonlara yönelik açıklama yayımladı. Samsunspor Kulübü’nden konu hakkında yapılan açıklamada, "Oyuncumuz Tanguy Coulibaly’nin sakatlığıyla ilgili tedavi ve rehabilitasyon süreci planlandığı şekilde devam etmektedir. Oyuncumuzun mevcut sakatlığı (sol diz iç yan bağ tam kat yırtığı) için öngörülen iyileşme süresi, sakatlandığı tarih itibarıyla 8–10 hafta olarak belirlenmiştir. Sağlık ekibimizin değerlendirmeleri doğrultusunda, Tanguy Coulibaly’nin hazır olması halinde takımımızla birlikte çalışmalara başlayacaktır. Kamuoyunda yer alan, oyuncumuzun yeniden sakatlandığı yönündeki iddialar gerçeği yansıtmamaktadır" ifadelerine yer verildi. Samsunspor formasıyla bu sezon 7 maçta görev alan 25 yaşındaki Tanguy Coulibaly, gol ve asist katkısı sağlayamazken,söz konusu müsabakalarda 3 sarı kart gördü.