YEREL HABERLER - 24 Nisan 2012 Salı 11:43

SİVEREK`TEKİ KÖYLERDE SU PROBLEMİ SONA ERECEK

A
A
A
SİVEREK`TEKİ KÖYLERDE SU PROBLEMİ SONA ERECEK

Şanlıurfa Valisi Celalettin Güvenç, Karacadağ bölgesinde bulunan köylerde incelemelerde bulunarak, muhtarlarla bir araya geldi.
Vali Celalettin Güvenç, Siverek`te Milletvekili Kasım Gürpınar, Siverek Kaymakamı Mahmut Hersanlıoğlu ve kurum amirleri tarafından karşılandı. Vali Güvenç, beraberindekilerle birlikte öncelikle Karacadağ bölgesinde bulunan Gedik köyüne geçerek, bölge muhtarlarıyla bir araya geldi. Gedik köyünde bölge muhtarlarının köyleriyle ilgili taleplerini dinleyen Vali Güvenç, yolların alt yapısı için Finlandiya`dan konkasör makinesi aldıklarını ve verimine göre gerekirse bir tane daha alabileceklerini söyledi.
Makinenin hem tarlalardaki kayaları temizleyeceğini hem de yol yapımını sağlayacağını anlatan Güvenç, "Bölgenin su sıkıntısı ile ilgili olarak Belediyeyle de görüştük, gerekli çalışmaları yaptık. Şu anda proje çalışması yapılıyor. Yılsonunda ihalesini yapıp inşallah gelecek sene Karacadağ köylerinde su problemini bitirip bu asırlık sorunu halledeceğiz. Yolların da alt yapısını hazırladık, asfalt çalışmalarına geçeceğiz. Asfaltı standardına uygun yapacağız. Öyle üç gün sonra bozulacak yol yapmayacağız" dedi.
Muhtarlarla görüşmesinin ardından Küptepe ve Böğürtlen köylerinde de incelemelerde bulunan Vali Güvenç, daha sonra eski Diyarbakır yolu üzerinde İl Özel İdaresi tarafından yapılan yama çalışmaları hakkında bilgi aldı. Güvenç, Kasım Gürpınar ile birlikte eline aldıkları kürek ve tırmıklarla asfalt döktü. Yolu düzleştirmeyi sağlayan rotmiks aracının başına geçip yama çalışmasının son aşamasını gerçekleştiren Vali Güvenç, ayda bir iki defa Siverek`e gelmeye çalıştığını ifade ederek, "İnsanımız hizmetin en
iyisine, en güzeline layık güzel insanlar. Ama maalesef ihmal etmişiz. Çok büyük sorunlar var Karacadağ bölgemizde. Siverek köylerinde içme suyu sorunları var. Köy içleri çamur. Ama bakanımızla, vekillerimizle, özel idaremizdeki meclis üyelerimizle, genel sekreterimizle birlikte buranın makus talihini değiştireceğimize söz veriyoruz. Allah`ın izniyle 2-3 yıl içinde Siverek Karacadağ bölgesinde, tüm Siverek`te yol ve içme suyu sorunu kalmayacak. Bunun projelerini yapıyoruz. Bugün muhtarlarımızla bir araya
geldik. Hem köy yollarımıza, hem de çok şikayet aldığımız eski Diyarbakır yolundaki yama çalışmalarına baktık. Memnun olmazlarsa sonuç alınmazsa burayı kökten yeniden yaparız" diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Her 3 bin bebekten birinde görülen ’kistik fibrozis’te erken tanı hayat kurtarıyor Türkiye’de 3 bin bebekten birinde görülen kistik fibrozis hastalığı, topuk taramaları ve ter testiyle erken teşhis ediliyor. Çocuk Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Hüseyin Arslan, kistik fibrozis hastalığının erken teşhis edilmesinin insanın yaşam kalitesini artırdığını ve yaşam sürecini uzattığını söyledi. Genetik bir hastalık olan kistik fibrozis, ülkemizde yeni doğan her 3 bebekten birinde görülüyor. Bebeklerin doğumuyla birlikte ön tanı için 2015 yılından itibaren yapılmaya başlanan topuk taraması ile erken teşhis sağlanıyor. Erken teşhisin ardından uygulanan ter testiyle de hastalığın tespiti yapılıyor. Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde uygulanmaya başlanan ter testi de deprem bölgesinde yaşayan vatandaşlara kolaylık sağlamaya başladı. Hastanede görevli Çocuk Göğüs Hastalıkları Uzmanı Hüseyin Arslan, hastalığın tanı süreci hakkında ve sonrasındaki tedavi süreci hakkında bilgi verdi. "Kistik fibrozis genetik geçişli bir hastalık, bulaşıcı bir hastalık değildir" Kistik fibrozun genetik geçişli bir hastalık olduğunu ve bulaşıcı bir hastalık olmadığını ifade eden Arslan, "Burada çocuk göğüs hastalıkların dan biri olan kistik fibroz için ter çalışması yapıyoruz. Kistik fibrozis genetik geçişli bir hastalık, bulaşıcı bir hastalık değildir. Bu geni taşıyan anne ve babanın çocuklarında meydana geliyor. Türk toplumunun da 3 bin kişiden birinde görülebiliyor. Ülkemizdeki mutosyonlar Avrupa’daki görülen mutasyonlardan farklı görülüyor. Kistik fibrozis de ter ve senkrasoyonlarla ilgili bir sorun oluşuyor ve buna bağlı olarak akciğerde ki balgamların yumuşatılıp atılması, pankreasta senkrosyonlar etkileniyor. Buna bağlı olarak sık tekrarlanan akciğer enfeksiyonları, beslenme bozukluğu, yağlı dışkılama, pis koku ishal, gelişme geriliği, sık sinüzitler nedeniyle hastalar çeşitli sıkıntı yaşamakta ve ilerleyen zamanda hayatını kaybediyordu dedi. "Hastalığı ne kadar erken yakalarsak, hastaya bazı tedavileri verirsek daha faydalı oluyoruz" Ülkemizde 2015 yılından itibaren uygulanmaya başlanan topuk testiyle hastalığın erken teşhis edilmeye başlandığına dikkat çeken Dr. Arslan, “2015 yılından itibaren ülkemizde bu hastalık taranıyor. Bebekler doğduğunda topuk taramasında riskli görülen hastalar tarafımıza yönlendiriliyor. Burada ter testi yaparak bu hastalığın tanısını koyuyoruz. Erken tedavi ile daha iyi yaşam kalitesi sağlamaya yardımcı olmaya çalışıyoruz. Ter testi için hastaları 1 gün öncesinden hazırlıyoruz çünkü hastalardan ter toplamamız gerekiyor. 1 gün öncesinden banyo yapıp, iyi besleniyorlar. Yaklaşık yarım saatlik bir süreç içerisinde de ter toplanıyor sonrasında da ölçüm cihazında teri ölçüyoruz. Toplamda 1 saat içerisinde ter testinin sonucunu elde etmiş oluyoruz. Erken yaşta gözlemlenmeye başlıyor. Hastalığı ne kadar erken yakalarsak, hastaya bazı tedavileri verirsek daha faydalı oluyoruz. Hastalar erken tanıyla daha uzun yaşam ömre sahip oluyor. Normal bir birey gibi yaşayabiliyorlar. Bu tedavi süreci hastalar için ömür boyu devam ediyor. Bazı ilaçları ve fizik tedavi uygulamalarını sürekli yapmaları gerekiyor" ifadelerini kullandı.