EKONOMİ - 17 Ağustos 2017 Perşembe 09:55

İsot hem ağızları hem de cepleri yakacak

A
A
A
İsot hem ağızları hem de cepleri yakacak

Güneydoğu Anadolu Projesiyle (GAP) sulama tarımın yaygınlaştığı Şanlıurfa’da her yıl yaz aylarında isot tarlaları nedeniyle kırmızıya boyanan şehir, bu kez pamuk nedeniyle beyaza büründü.

Güneydoğu Anadolu Projesiyle (GAP) sulama tarımın yaygınlaştığı Şanlıurfa’da her yıl yaz aylarında isot tarlaları nedeniyle kırmızıya boyanan şehir, bu kez pamuk nedeniyle beyaza büründü. 2000 yılında Türk Patent Enstitüsü tarafından coğrafi işaret tescili verilen isotta devlet desteklemesi olmayınca çiftçiler, pamuğa yöneldi.



İsotun yerini beyaz altın aldı


Şanlıurfa’da önceki yıllarda tarlaları kırmızıya boyayan isota beyaz altın olarak adlandırılan pamuk büyük darbe vurdu. Daha önce yoğun olarak ekilen isotun yerini pamuk aldı. Özelikle çiğköftede kullanılan ve yemeklere farklı bir tat veren Urfa isotunda bu yıl üretim azlığı yaşanıyor. Her yıl Akçakale, Harran, Suruç, Ceylanpınar ve Hilvan’da ekimi yapılan isot, yerini pamuğa bıraktı. İsotta destekleme alamadığını belirten çiftçi, pamuğa yöneldiklerini söyledi.



Fiyat iki katına çıktı


Geçen yıl tarlada 75 kuruştan satılan isot bu yıl yaklaşık 2 liradan alıcı buluyor. İsot için üreticiler, ürün azlığının yaşandığını hatırlatarak vatandaşların ihtiyacını karşılamaları gerektiğini vurguladı.


Çiftçilerin sebzeden verim alamadıkları için pamuğa yöneldiğini belirten çiftçi İsmail İlhan, “Bu yıl çiftçiler olarak sebzeden verim alamadık. Sebzelerin desteklemesi olmadığı için çiftçiler hep pamuğa yöneldi. İsot tarlaları bu yıl pumuk tarlalarına dönüştü. Sebzelerde, özellikle isotta bu yıl ürün azlığı var” dedi.


İsotta devlet desteği olmadığı için çoğu çiftçinin pamuğa yöneldiğini söyleyen Cemal Karakaya ise , “Bu yıl çiftçilerin çoğu pamuğa yöneldi çünkü biberde herhangi bir devlet desteği yok. Pamuğa ise devlet çok destekleme veriyor. Çiftçiler destekleme aldıkları için pamuğa yöneliyorlar. Bir ara domates ektik o da para etmeyince mecburen pamuk ekmeye başladık. Bu yıl biberler az. Kurutmalık alacak olanlar şimdiden alsınlar. İlerleyen zamanda daha pahalı olabilir. Sebebi ise biber ekiminin bu yıl yüzde 30 kadar düşmesidir” ifadelerine yer verdi.


Daha önce sürekli isot ektiğini ama bu yıl pamuğa yöneldiğini söyleyen Ali Göregen, ”Her yıl biber ekiyordum, bu yıl pamuk ektim. Destekleme almak için pamuğu tercih ettim. Artık bu yıldan sonra ürünümüzü değiştirdik ve pamuğa çevirdik. Hava çok sıcak, nem oranı çok yüksek. Bu nedenle pamuk verimi çok iyi oluyor” şeklinde konuştu.



Satıcılar fiyatlardan endişeli


İsot satıcısı Çerkez Korkmaz ise geçen yıla oranla bu yıl fiyatların çok yükseleceğini iddia ederek, "İsotun kilosunu geçen yıl çuvalını 15 liraya alıyorduk. Bir çuvalın içinde 25 kilo vardı. Biz şimdi kilosunu 5 liradan alıyoruz. Bu yıl işlenmiş isotun fiyatı nasıl olacak. Halk pahalı alacak çünkü pahalıya mal olacak. Bu yüzden mağdur olacağız. Şu anda isotun kilosu manavda 5 lira ama hal pazarından alırsanız 4 liraya gelir. 12 kilo biberden 1 kilo kuru isot çıkıyor. 4 liradan 12 kiloyu çarparsak bize 48 liraya mal olur. Ben kaça satayım. Çalışan kadınlara işçilik hakkı veriyorum. Mecburen kilosunu 60 liraya veriyorum. Bu da şartlara göre çok değil çünkü kazanamıyoruz. Bizim bu dükkanda masraflarımız var, elektrik, su, sigorta, dükkan kirası ve işçilerim var. Bu yıl isottan para kazanamayacağım” ifadelerini kullandı.


İsot ekiminin azalması ve yerini pamuk tarlalarına bırakması nedeniyle Şanlıurfa’da son 30 yılın en yüksek pamuk verimi bekleniyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kırıkkale Kuraklığa karşı yeni tedbir, barajlarda tasarruf dönemi: 35 milyon metreküp su tutuldu Türkiye’de son aylardaki yağışların azlığı sebebiyle kuraklık riskine karşı alınan yeni tedbirler arasında barajlarda su tasarrufu dönemine girildiği belirtildi. Kırıkkale İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı’nda Vali Mehmet Makas’a bilgiler aktaran DSİ 5. Bölge Müdürü İbrahim Yaroğlu, barajdaki suyu tribün yerine dipsavaktan bıraktıklarını belirterek, bu sayede 35 milyon metreküp su tasarrufu ettiklerini söyledi. Kırıkkale İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı, Vali Mehmet Makas başkanlığında gerçekleştirildi. 2024 yılı için planlanan projelerle ilgili kurum müdürlerinden bilgi alan Vali Makas, Kırıkkale’ye hizmet için var olduklarını söyledi. Vali Makas, "Oturduğumuz koltuklar aziz milletimize ait koltuklar. Dolayısıyla işimizi takip edeceğiz. Bunun siyasi kimliği olsun, atanmış bürokrat arkadaşımız olsun, lütfen sadece norm hukuk kapsamında kalmayın, takibini yapın. Kurumlarınızın işini ’ben yazıştım’ şeklinde bakmayın, takip edin" dedi. Koordinasyon toplantısına katılan DSİ 5. Bölge Müdürü İbrahim Yaroğlu da içme ve tarım arazilerinde kullanılan su hakkında Vali Makas’a bilgiler aktardı. Yaroğlu, yaptığı açıklamada, barajlardan 35 milyon metreküp su tasarrufu yaptıklarını belirtti. İçme suyu noktasında sıkıntının olmadığını ifade eden Yaroğlu, tarım arazilerinde yapılan sulamada ise disiplinli gittiklerini kaydetti. "Disiplini elden bırakırsak suyumuz yetmeyecek" 15 Mayıs’tan önce Hirfanlı Barajı’ndan suyu bırakmayacaklarını anlatan Yaroğlu, "Sulamada şöyle sıkıntımız olmayacak; Biz biraz disiplinli gidiyoruz. Her gelen talebe hemen olumlu cevap vermiyoruz. Burada bazı yerlerde kısıtlı sulama yapacağız. 15 Mayıs’tan önce Hirfanlı Barajı’ndan suyu bırakmayacağız. Bu tarihi, yağış durumuna göre ne kadar öteleyebilirsek de öteleyeceğiz. Dolayısıyla burada disiplini elden bırakırsak suyumuz yetmeyecek" diye konuştu. "35 milyon metreküp suyu tasarruf ettik" Bölge Müdürü Yaroğlu, "Buradaki barajlarımız sadece Kırıkkale topraklarını sulamıyor. Çorum ve Sinop’a kadar bu vadiyi, Kızılırmak havzasını suluyor. Daha önceden tribünlerden enerji üretip bırakılan su saniyede 50 metreküptü bu sene ilk defa dipsavaktan 15 metreküp su bıraktık ve 35 milyon metreküp suyu tasarruf ettik" şeklinde konuştu. "Disiplini de bozmazsak sulamada sıkıntı yaşamayacağız" Su tasarrufu konusunda disiplinli olunması gerektiğini savunan Yaroğlu, "Dolayısıyla burada da disiplinli gitmemiz lazım sulama noktasında. Bu sene yağış durumuna göre bu disiplini de bozmazsak sulamada da sıkıntı yaşamayacağız. Türkiye olarak su zengini de değiliz, su fakiri de değiliz. Türkiye’nin kategorisi su stresi çeken ülkeyiz. Bakanlığımızın da öncülüğünde ’suda tasarruf’ diye. Böyle gidersek nüfus ve sanayimizde artıyor. 2030’dan sonra gerekli önlemler alınmazsa su fakiri olabiliriz" değerlendirmesini yaptı.